31 Mayıs 2020 Pazar

Açıl ey gökyüzü, şehit geliyor..

                         
                             Açıl ey gökyüzü, şehit geliyor..#AtakanArslan

31  Mayıs 2020


                                                                         

25 Mayıs 2020 Pazartesi

HDP ile ilişkiden, İP’liler haberdar-dı

Neval Kavcar
HDP ve İyi Partinin kayıkçı kavgasını, CHP’li İ. Kabaoğlu bitirdi.. HDP’li “GİZLİ Anayasa çalışmasını doğruladı. İP adına kim katılmış peki? Bursa İP milletvekili mi? HDP’nin gönlünü edecek hangi maddeler eklendi? MHP ile HDP’yi yakınlaştıramayınca(7 Haziran 2015 seçimi sonrasında) kurulan prototipi ile “Sözde Kürdistan” sınırını çizdiler.

“Anayasa çalışması Akşener’in kontrolünde, partiden gizli yapıldı” iddiası vahim ama inanılmaz. Yine genel başkan yardımcısı Nuri Okutan İP adına, HDP ile gizliden görüşmüş. Kimden gizli? Elbette tabandan.. Ortaya çıktığından beri bakıyorum,HDP ile sanki Yunan partileri görüşmüş. ‘Ülkücülük tezgahı açanlar” sessiz. “Haberleri yoktuysa” şimdi haberdarlar..Hani ne oldu?

İP eski genel başkan yardımcısı A. Taşkaya “Parti adına etkin görüşme için Nuri Okutan’ın ismini açıklamak durumunda kaldım. Ama kamuoyunun bilmesi gerekir ki, kendisi Parti Genel Başkanı’nın talimatını yerine getirmiştir. Kimse kendi insiyatifiyle bireysel olarak bu görüşmelere katılamaz...” diyor. Ha, şimdi bu da öğrenildi? Ü.Özdağ, Y.Halaçoğlu, K.Aydın, Şenol S., Yasin Ö., Ahmet Ç., M.Dervişoğlu, falan filanlar..hangi tavırda ?!! 

Peki ne oluyor? Babacan’ın önünün açılması için saha çalışması yapılıyor. Onlar açık açık ‘Kürt açılımı” yapacaklarını, yuları teslim edeceklerini ilan ediyor. İP’in oynak tabanını oluşturan, Süleymancılar, yazıcı nurcular, KHK’lılar, Türk ocaklılar vs vs.lerin bir kısmı yeni partiye yönlendirilebilir.

Bazıları da MHP’den bir şekilde yola çıkanlar geri dönmesin diye Akşener’in birkaç puan içinde olsa yerinde tutulabileceğini öngörüyor. HDP’ye o sebeple yüklendiği söyleniyor. Mantıklı.

Not: Bu analiz “vekil esir pazarı” açılmasının engellenmesine kadar. Sonrasına bir daha bakarız.



22 Mayıs 2020 Cuma

Bahçeli “erken seçim” değil, ‘temiz siyaset” diyor

Neval Kavcar
MHP liderinin altı maddelik açıklamasının üçünde “Siyasi partiler, seçim ve mesleki kuruluşlar kanunu değişmeli diyor.”

Siyasi partilerin seçime girebilmesi için “yurt genelinde teşkilatlanması ya da mecliste grubunun olması gerekir. İP, teşkilatlanamadığı için seçime giremeyecek denmişti “hayır, iftira” dediler. O ara CHP’den İP’e 20 vekil tayin edildi. Şimdi diyorlar ki “20 vekil olmasaydı, seçime giremezdik.” Bahçeli’nin “siyasi etik” dediği tam da budur. Millete daha başta yalan söyleyen bir siyasete güvenilmez. Teşkilatlanmayı beceremediler ama ülke yönetecekler. Durum tam da budur.

Vatandaş olarak MHP’ye oy verip, Ümit Özdağ, Y.Halaçoğlu gibileri vekil seçilmiş, onlarda bavula vekilliği koyup gitmişler. Yapılan seçmene ihanettir. Seçmenin oyuna kanunla sahip çıkılmalıdır.

Bahçeli’nin siyasi partiler kanunu değişikliği içinde neler vardır bilemeyiz.. Lakin, seçildiği partiden istifa edenin aynı anda vekilliğinin de düşmesini demokrasi gereğidir. İstifacı yerine, sıradaki otomatikman vekil olmalıdır.

Seçime girsin diye başka bir siyasi partiye vekil verip mecliste sanal grup kurdurma kepazeliği de son bulmalı. Milletin oy vermediği bir partiyi, milletin arkasından dolaşarak seçime sokmanın adına demokrasinin katli denir.  Başka partiye vekil verme son bulmalı. Aynı durum belediye başkanlıkları içinde geçerli olmalı. En önemlisi; siyasi partiler teröre bulaşmamalı, bulaştığı tespit edilirse “’o partiye seçime girmeme cezası verilmeli.” Adayların devam eden mahkemesi varsa, masonluk gibi yurt dışı bağlantılı örgütlerle bağı varsa da aday olamamalıdır. Seçim kurulları yeniden yapılandırılmalı, ABD Internet alt yapısına bağlı SEÇSİS kullanılmamalıdır.

Seçim kanununda yapılacak değişiklik bir yıl sonra devreye girdiği ve 2023 seçimi öncesinde bu işlerle uğraşmamak için MHP liderinin çıkışı gayet yerindedir. Ve o söylemin hiçbir noktasında, ‘erken seçimi çağrıştıracak” anlam yoktur.

NoT. Meslek odalarında yapılacak değişiklikle, meslek sahiplerinin tepesine anti demokratik şekilde binilmesinin de önüne mutlaka geçilmelidir.

18 Mayıs 2020 Pazartesi

Akşener’e Güvenilmez

                                        Bu da mı yalan Akşener? 20 Mayıs 2020 (2)
Neval Kavcar
Altı aylık İçişleri bakanlığında, Hürriyet gazetesi şöyle bir başlıkla çıkmıştı. “Bayan Bakanın el çabukluğu.” Mevzu neydi? İçişleri bakanlığındaki tayin terfilerle ilgili listenin üst nüshasını Başbakan Erbakan’a imzalatıp, alt nüshasını değiştirip Demirel'e götürmüş, (1) Erbakan çok öfkelenmişti.

Uzağa gitmeye gerek 2019 yerel seçiminde CHP adayı kazansın diye Mersin İP adayı adaylık dilekçesi geç teslim edilmiş, CHP-HDP karmasının kazanmasının önü açılmıştı. Akşener böyle bir şey demek aslında.

Neyse efendim, yine 2019 yerel seçiminde İP’in Kadıköy adayı Emre Kınay’dı. Bir programda şunu anlattı.. “Sosyalist olduğunu, kapıdan Türk Milliyetçiliği kimliği ile gelen birisini siz bile yollasanız içeri almam” deyince, Akşener “tamam” diyor. (2)

HDP’li S.S. Önder’in “İyi Parti fikrimizi sormuştu” sözlerine “iftira” diyor İP’liler. Yerel-genel seçimde içtikleri su ayrı gitmeyen bu ekipten Akşener şimdi “HDP, PKK’nın uzantısıdır” diyorsa yeni bir plan kuruluyor, demektir. İlk aşamada CHP-HDP’nin kendi tabanını konsolide etmesi sağlanacak. Davutoğlu, Babacan-Karamollaoğlu ve Akşener’li sözde muhafazakâr kesimli üçüncü bir oluşum içine girilecek anlamalıyız. Ve de vekilleri CHP - İP verecek bu oluşumlara.  

2018'de HDP’ye “Kürt siyasi hareketinin temsilcisi” diyen Akşener’in başına saksı düşmediğine göre şimdi “HDP, PKK’nın uzantısıdır”(24 Nisan 2020) diyorsa milletin arkasından dolanacakları kumpas kuruyorlar,  demektir.                                                                                                     (1)


16 Mayıs 2020 Cumartesi

Ventilatöre bağlı Koronavirüslü bir hasta

Neval Kavcar
Sözde ‘ulusalcı” yazar “yandaş tetikçiler tarafından linç ediliyorum, villacığım 2+1" diyor. Villacığın olduğu tesisin kendine ait plajları var, hemşiresi, doktoru, yat limanı var.. Vatandaşa ait olması gereken o plajcıklara, site bir şekilde el koymuş. Ne de olsa sitenin kurucuları 12 Eylül generalleri. 

Tüm kuralı bu zihniyet koyuyor velhasıl. “Tetikçi, diyorlar, yandaş, diyorlar..” Ne derlerse o doğru. Kendileri tarafsız, demokrat. İktidar olamasalar da hep muktedirler. Odaların, baroların tepesine çökmüşler, hayatın her alanını doldurmuşlar. 

Basın ellerinde atanmış köşe yazarları var, hükumet yıkıp, hükumet kuruyorlar. Reklam şirketi ellerinde istediklerini kalkındırıyorlar, yerel zenginler onlardan Gezi olaylarında otellerini açıyorlar, dizi sektörü ellerinde birilerini yıldızlaştırıyorlar. O adları tepe tepe kullanıyorlar sonra. Tepki olduğunda ekipçe avukatlığına soyunuyorlar.

Deprem oldu durmadılar, ülkenin güvenliği için Suriye’de yedi düvelle mücadele edildi diken gibi battılar. Libya ile anlaşma yapıldı daha hırslandılar. Koronovirüse karşı sağ kalma mücadelesi veriyoruz, CHP yeni oluşumlara kaç vekil verelim ki, “iktidar düşsün” planı yapıyor.

Velhasıl, CHP farları yakmış üzerimize geliyor.
Ventilatörün fişini çekme derdindeler.
Şu saatten sonra hayırlısı artık.

14 Mayıs 2020 Perşembe

Atatürk'ün vasiyetindeki 'Ati'deki şartlar"a Uyulmalı

Neval Kavcar
Atamızın vasiyetindeki "Ati'deki şartlar" kısmı, Siyasi Partiler Kanununa uymayı işaret ediyor.

"Atatürk'ün 5.9.1938 tarihli vasiyetine dayalı İş Bankasındaki CHP hisselerini Hazineye devretmek “Atatürk'ün vasiyetini iptal etmek” demektir(Sinan Meydan)" demişsiniz ya, Ecevit döneminde çıkarılan "Siyasi partilere ticaret yasağı konulan kanun ne olacak?" CHP'ye ayrıcalık mı tanınsın diyorsunuz? Vasiyet daha o zaman boşluğa düşmüştü. CHP'de şu anda suç işlemektedir.

Kapatılan, adı defalarca değişen, ülkeyi bölüp üzerinde kendine devlet kurmaya çalışan PKK'nın siyasal hali HDP ile yürüyüp, sırf 9 Eylülde kuruldu ve adını CHP koydu diye nereden Atatürk'ün CHP'si oluyor? Atatürk Türkiye'yi "Kürt Teali Cemiyeti ile ittifak yaparak mı kurdu?

Bu arada, vasiyette adeta Atatürk sonrası İnönü'nün veliaht ilan edildiği maddeyi hep şüpheli bulmuşumdur. Atatürk onca silah arkadaşı varken ve babaları da henüz yaşıyorken ne diye "İnönü'nün çocuklarının yüksek tahsil masrafını karşılama" gibi bir maddeye gerek duyacak, ayrım yapacak? O dönem Atamıza 'İnönü'nün öldüğünün, öldürüldüğünün söylendiği" gibi spekülasyon üzerine o maddeyi yazdığı da tartışmalara sebep olmuştur. İlk düşüncemle bunun arasında fark yok zaten. Daha vefat etmeden bir sürü dolap dönmüş.  

Netice de İş Bankası özgürleşmelidir. Parti tasallutundan kurtarılmalı, CHP'de siyasi partiler kanununa uymalıdır. "Ati'deki şartlar" bölümü, Siyasi partiler kanununa uymayı gerektiriyor zaten.

Atatürk'ün vasiyetini koruyalım diye yırtınanlar "Atamızın vasiyeti sadece İş Bankası hisselerini korumak mıdır?" Türkiye'yi bölüp üzerinde sözde devlet kurma mücadelesindeki HDP ile ittifak Sevr değil midir?
                                                           

12 Mayıs 2020 Salı

Kıblesi NATO olan İyi Parti, HDP’den fikir alabilir

                                                      Akşener'in  'Memleket Masası' 
Neval Kavcar
Akşener yakında seçim olmadığından “HDP, PKK’nın devamıdır” deyince, Sırrı Süreyya Önder “İP’in HDP’den fikir aldığını” söyleyiverdi.” Öncesin de “sayemizde meclistesiniz” tokadı yemişlerdi. Yalan mı?  Millet ittifakında HDP’nin de olduğunu cümle alem biliyor.

İyi Partinin tüzüğünde yer alan “Doğu-G.Doğu Anadolu Sorunu” nedir mesela? Hele onu açıklasınlar. “Kürt Sorunu” yerine başka ad kullanınca anlaşılmıyor mu?

Tabanına “barajı aşsın diye her evden bir oyu HDP’ye atın talimatı” verdiği için ittifakta katalizör rol CHP’de. İP “siz anlaşın, bizi bulaştırmayın yoksa MHP tabanını söğüşleyemeyiz” demiş olmalı ki derken meğer İP’de kendisini aşmış. Tüzüğünde var zaten. Ayrıca “NATO-suz asla’ maddesi ile Washington’a beyaz bayrak sallayan İP, HDP ile al gülüm ver gülümden mi kaçacak?

Bunları söyleyince “bebek katilinin mektubu ortaya atılıyor.” MHP’de falan filan diye heyecanlanıyorlar. O mektup hata ise PKK partisi ile niye aynı otobüsteler o halde?

Yerel seçim öncesinde bebek katilinin mektubu hangi stratejik akılla, üstelik seçim haftasında yayınlandı ve MHP tarafından seçim arifesinde “Öcalan bile bu ittifaka karşı” denildi, bilmiyoruz. Büyük stratejik boşluk. O mektup yedi düvelin işine yaradı “bakın MHP bile Öcalan diyor, gelin bu defalık bize verin” propagandasına malzeme oldu.

Bebek katili cezaevinde diye son kullanım tarihi gelmiş midir? Sanmam. Darbe girişimi sonrasında devletin, milli refleksine döndüğünü gören caninin o mektubundan anlaşılan ‘devletle debelleşmeyip güç toplayın” anlamındaydı. Hangi akılsız onu seçim aparatı olarak kullandıysa da, geri tepti. 27 Nisan 2020’de ilk kez telefon hakkını kullanan cani bu kez ne demiş peki? Mektuptan farklı bir şey mi? “Kürtler olarak birlik olun. Barzani ile iyi geçinin. Devlet sizi bölebilir dikkatli olun.” Mektupla çelişen yanı var mı?

Hâl böyle iken İyi Partililer, başkasından toz çıkararak temizleneceğini sanıyor.


9 Mayıs 2020 Cumartesi

MHP’deki ‘bazı’ tuhaf açıklamaların mucidi kim?

                                                                           Algı   
Neval Kavcar
MHP teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Semih Yalçın 9 Mayısta bir twit attı, arkasından düzeltme metni geldi. “Çarpıtmaya müsait” cümle kurarsan, çarpıtırlar tabi. “Üç Hilal’in tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur” ne demek? Twitin atılma sebebi her ne olursa olsun, mevcut satırlar içinde dikkat ‘seçim’e yoğunlaşacaktır.

Ha, ortada problem vardıysa illaki devam edilecek demiyorum. Lakin ortada fol yok yumurta yokken, bu paylaşımlar fitne çıkarır. Ülkede milli adımlar atılıyorken, ‘nerden bu gidişatı bozsak diyene koz verir.’

Derken o satırlar eski tarihli seçim konuşmasındanmış. Ona da tamam. Lakin “Üç Hilal’in tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur” nedir? Arada ki o cümlenin ne anlama geldiğini, twiti atan bilmiyor mu? Üstelik bu ilk kez de olmuyor. Gerek yerel seçimde bebek katilinin mektubunda caniye yapılan güzelleme(çok oy kaybettirdi), Erdoğan’ın “Türkiye İttifakı” söyleminden sonra ki “çıkış” gibi sürü ile ‘tuhaf’ örnek var.

Komplo teorisi kurayım. “Seçim konuşmasındaki satırları, gündeme uygun bulup yayınladım. Seçim çağrıştıran kısmı görmemişim” demişse o kişi mesela. ‘İnanmıyorum’, derim bende. “Yazının önceden hazırlanmış” olduğu gerekçesi de, kurtulma bahanesi olamaz. Ya da her neyse ne.

Kim yapıyor bu hataları? Üstelik bir değil iki değil, üç değil. Takvime bağlanmış şekilde. İçerikte ne yazıyor, toplumda nasıl anlaşılır diye düşünce koordinasyonunu sağlanamıyor mu? Hadi %10’luk pay vereyim, arada sağlanamıyor. O halde, MHP genel merkezinde hiç durmasın bunu yapan.

Not: "Kusur mu arıyorsun?" demiş birisi. "Kusur görenindir" der Yunus. Söylediğimse 'kusur' değil, adeta şuurla tekrarlanan, Nizam-ı Alem Ülküsü için yola çıkan bir neslin duraklatılma çabasıdır.

2 Mayıs 2020 Cumartesi

Atatürkçülük, kârlı meslek dalı oldu - Yılmaz Özdil'den parsel kaydırma

                                                                             
Neval Kavcar
Bizim muhalifler ABD iç siyasetine de müdahil oldu. Türkiye’nin zordaki devletlere gönderdiği, tıbbi malzeme bunlara dert oldu. Önce “dışarıya maske var, bize yok” yaygarası kopardılar. Depremde böyle, İdlip’te böyle, 15 Temmuz darbe girişiminde böyle.. Koronavirüs’te böyle. HDP işbirliğinde böyle.

Neyse efendim, uçağın tekerleği ABD’de aprona değer değmez, Pentagon “ABD’nin PKK’ya yardım resmini yayınlandı.” Seçimde Trump’un kazanması istenmiyor. Türkiye’de bu vesile ile vurulmuş oluyor. Peki ABD, PKK’ya ilk kez mi yardım ediyor? Hal böyle iken, PKK partisi ile seçime girenler kim? Mesela Yılmaz Özdil bunu eleştirdi mi hiç? Hayır, çünkü kendisi parsel kaydırmak, ticari alana villa yapmak ve sınıf atlamakla meşgulmüş.

Yılmaz Özdil’in “1 Mayısların gerçek bayram olması için sınıf bilincinin kökleşmesi gerek” demesinin ardından, tapusu eşinin üzerinde olan Bitez’deki ticari alanın evrim geçirerek nasıl hem deniz kenarına kayıp, hem de konuta evrildiğini öğrendik. (Evrime inansak mı? J)

Sınıf bilincinden bahseden Yılmaz Özdil’in, parsel kaydırarak denize yasladığı arazideki saray yavrusunun fiyatı 6 milyon dolara fırlamış. Atatürkçülük, ne karlı meslek olmuş.

Şimdi ne olacak? Yılmaz Özdil, sağır pozisyonu alacak.

Not: 1- 6 Milyon dolarlık villanın, takriben Türk lirası karşılığı 40 milyon lira.
        2- Mülk eşine tapulu, zavallı Yılmaz ne yapsın?
        3- Ticari alan vasıflı alana kaçak yapılmış villa.
        4- Hülya Özdil sonra imar affına başvurmuş.
        5- İmar affıyla ticari alan konuta çevrilmiş.
       
Kaynak: http://www.haber7.com/guncel/haber/2970376-yilmaz-ozdilin-villa-skandali-buyuyor-yeni-bilgiler-ortaya-cikti

Ortalık Yılmaz Özdil'in parsel kaydırması, ticari alanın nasıl olup da konuta çevrildiği mevzusu ile yıkılırken Y.Özdil "mahya Işıklarını" yazmış, ertesi gün. Kahraman sosyal demokratlarda aynı onun gibi havaya bakıp "aa, bak kuş geçiyor" diyor.