Yüzde Yedinin Müsebbibi: İl Başkanları

Neval Kavcar

Meral hanımdan ne lider olur ne de kurduğu partinin peşine takılıp gidilir diye iki yıldır yazdığımın haddi hesabı yok.

Yedi düvel arkasında durdu, CHP’nin korumasına verildi. Alıp aldığı, yüzde 7. “Sorumluluk bende” derken, görünen o ki suçu il başkanlarına yükleyivermiş. Bazı il başkanlarını almak yerine hepsi alınarak, bu kez il başkanlarına kumpas kuruluyor.

Partisine yüzde 9, ona da yüzde 7 verdi millet. CHP olmazsa baraj altıydılar. Sonuç: 24 Haziranda Akşener genel başkanlıktan düşürüldü. Anlayan kim?

Partililer bunu söyledi diye istifa numarasıyla, genel başkanlığını pekiştirdi. Emin olun partide kimse İP’in başına geçmek istemiyor. Parti parti değil, kırk yamalı bohça. Taban da taban değil zaten. Abicilik, menfaat ya da şu bu sebeple yola düşürülmüş %1,5 civarındaki ülkücüler hariç, taban istasyon gibi. Hep onlar duyum alacak değil ya aldığım duyuma göre onlarda bin pişman.

Tam da o ortamda, Akşener “il başkanlarının istifasını” istemiş. Siyaseti bu kadar iyi biliyor işte. Yerel seçime yetişip, MHP’nin bacağına daha güçlü asılmaktan başka yapacağı kalmadı. İl başkanlarının içinde olduğu delegeler toplanıp, Akşener’i seçti, o da “yakarım Roma’yı da yakarım” diyerek topunun kellesini alıyor. Müstahaklar.

2016’da FETÖ marifetiyle MHP’nin altını üstüne getirme kudurganlığının müsebbipleri, şimdi Neronvari emri duyunca ne yaptı acaba? “Tüm il başkanlarının istifası istenince” İzmir İl başkanı hem partisinden, hem de doğal olarak il başkanlığından istifa etmiş. İyi örnek olmuş.

***

KORAY AYDIN’IN DAVA NÖBETİ BAŞARISIZ BULUNDU

İl başkanlarının istifası istendiğinde göre, 24 Haziran seçimlerinin müsebbibi olarak, Koray Aydın görülmüş demektir. Bu ortamda, Koray Aydın daha ne kadar ibrikle dolaşmaya devam edecek göreceğiz.

Kurultay öncesinde Koray Aydın’ın ipi çekilecek iddiası giderek ete kemiğe bürünüyor. Şu saatten sonra o görevde kalmasının da anlamı yok. Koray Aydın’da başarısız bulunmuştur aslında. Akşener onlar yüzünden Cumhurbaşkanı olamadı. Gülüyorsunuz biliyorum ama İP’in hali böyle.

İl başkanlarının yönetimleri ile birlikte istifası, İP’de yeni kargaşayı başlatacak. Türlü vaatlerle avunarak bugüne gelenlerden bakalım kaçı bu rezalete katlanacak? Tüzüğe göre il başkanları toptan görevden alınamadığından, genel merkez onlara istifa etmelerini tavsiye etmiş.

İyi istifalar.

***

NATO BİZİ SAVUNMADIĞI İÇİN S-400’LER ALINIYOR

S-400 alınıyor diye, içerden dışardan herkes eleştiriyor. Yıllardır PKK terörü ile mücadele eden Türkiye’ye stratejik ortak deyip, PKK’ya strateji çizen ABD gerçeği ortada. Irak, Suriye’de, Türkiye sınırına konuşlandırılan PKK’nın son iki hedefinden birisi G.Doğu Anadolu’yu ele geçirmek.

15 Temmuz gecesi yaşananlar da ortada. Hal böyle iken S-400 alıp ülkemizi savunmaktan daha normali ne olabilir? S-400 alarak Rusçu olmayacağımız gibi NATO’da kalarak “ABD’ci olmanın” sonu gelmeliydi. Bu oluyor.

***

“KÜLLİYEYİ TÜRKİYE’NİN BİLİM MERKEZİ YAPACAĞIZ” MERAL AKŞENER

30 Ağustos resepsiyonunda Meral Akşener “tam kadro külliyede” diye gazeteler başlık atmış. Bilim merkezi mi yapmaya gitti Külliyeye dersiniz?

“İşte şelale, anlatmaya gerek yok. Görüyorsunuz.” :) 

31 Ağustos 2018 

NATO, BM, BM Güvenlik Konseyi..

Neval Kavcar
Birkaç okur sıkıştırmış. “Önemli” bir konuya niye devam etmiyorsunuz demiş. İşaret fişeği atıldı, Türk aydınları konuşmalı. Lakin bu vakte kadar nasıl ki cemaatler, Said-i Nursi, Nazım Hikmet tabu görüldüyse, bunu da öyle görüyorlar zahir.

FETÖ, PKK ya da başka sinsi örgütler sadece para dökülerek bu hale gelmedi. Milletlerarası örgütlerin içerdeki elleriyle, korunup kollandılar. Yok STK, yok dini bütün cemaat, yok şu yok bu. İktidarlarda oy kaygısı ile onları görmezden geldi. Kanser hücrelerini ilk anda tıp da göremiyor. Vücut işleyişi sekteye uğradığında konuluyor teşhis.

Ülke olarak, güvenliğimiz, ekonomimiz gibi mevzularda yapılan uluslararası anlaşmalarda, hep tek taraflı baskıya maruz kaldık. Yedi düvelin sözde “insanlık” adına kurduğu sisteme ait kanserli hücreler medyada, siyasette, eğitimde, dini alanda boy attı. Kötü iyi, çirkin güzel gösterildi.

“Dış düşmanlar-mış” diye, dalgasını geçenler bilin ki onların saçaklarıdır. Dış düşmanlarda var, onların besleyip kolladığı iç düşmanda.

Doğruyu ahrete bırakmayalım. Ekmeğini yiyip, suyunu içtiğimiz, havasını soluduğumuz aziz vatan için hepimiz bir şeyler yapalım. Çünkü; her şey allak bullak, araç mıcırda. Araç yârdan uçarsa, bu Dünya kimseye kalmaz.

***

YATA’NIN GÜNEY DOĞU RAPORU

Gelelim mevzuya. YATA Türkiye adıyla anılan, kendilerine “Türk Atlantik Gençlik Konseyi” diyen gençler var.

Bizim YATA’cılar G.Doğu ile ilgili inceleme yapmış, Makedonya YATA, “SEE Review” dergisi ile yayınlamış. Ne var o incelemede ve niçin G.Doğu? Bu arada “Kürt meselesinin” adı G.Doğu oldu biliyorsunuz. İyi Partinin programında da o tabir geçiyor.(1) YATA Türkiye’nin G.Doğu raporunu yayınlarsa okuruz. Başka raporları da var mı? “Şeffafız” diyorlar, 13 yıllık derneğin sitesi bomboş.

Neyse efendim, “Bizi NATO kurmadı” diyen YATA, “NATO üye devletleri, NATO Barış için Ortaklık ülkeleri ve NATO gözlemci ülkeleri gençleri arasındaki işbirliğini geliştirmek ve güçlendirmek” amacı güdüyor. “Kapitalizme aşık, NATO olmazsa olmaz” diyen, kendilerine “Türk Milliyetçisi” tanıtan bu ekibin amacı yıpranan NATO görüntüsünü onarmak mıdır? Yoksa, NATO’nun amaçları doğrultusunda çalışmak mıdır?

Henüz konuşulmuyor ama önemli soru “NATO’nun ARTIK Türkiye’ye-Dünya’ya fayda mı, zarar mı?” verdiği sorusudur. Fonksiyonunu yitirmiş SSCB düşmanlığı ile bir yere varılmaz.

Türkiye’nin güçlenip kendi ordusu ile var olma hedefi yerine, Pentagon’un emrindeki NATO’yu güvenli bulmalarının anlamı nedir? Mademki Türkiye’nin menfaatleri söz konusu, niye başkasından medet umuyoruz? “Seküler milliyetçilik” mandater milliyetçilik mi demektir? “Farklı kültürler arasında …” gibi söylemleri yıllardır FETÖ organizasyonlarından biliyoruz. Bizim farklı insanlarla alıp veremediğimiz hiç olmadı Zaten. Yedi düvel kendisi uygulasın onu.

İki ay önce YATA çatısı altında kurulan “Türk Atlantik Akademisi” ne yapacak mesela?  Velhasıl bu pilav daha su kaldırır.

Not: YATA Türkiye’nin “Biz kimiz” bölümünde gençlerin avuç içlerini birbirine uzatarak gülümseyen pozları var. Avuçlarında bir tek kınalı Ayyıldız eksik. (2)

***

“BAŞKAN” ZORLAMASINA GEREK VAR MI?

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adı altında başlayan yeni dönemde, iktidara yakın yazar takımı Cumhurbaşkanına “başkan” deme yarışına girdi. Böyle bir şeye ne gerek var? Bu özentinin sebebi ne diyeceğim, Cumhurbaşkanının böyle bir tercihi olduğunu da sanmıyorum.

Ülke alev alev yanarken, her an hangi yedi düvel ülkesinin şamar atacağı belirsiz ortamda savaş verilirken sistemde “Cumhurbaşkanı” olan adı “başkan” diye zorlamak nedir anlayamıyorum. Bu tür lüzumsuz işlerle uğraşmak yerine, devletin tıkanan damarlarını açmaya yoğunlaşmalılar.

Kaynak: (1) https://issuu.com/djugumanov/docs/see_review_volume_1_-_issue_1

             (2) http://www.yataturkey.com/biz-kimiz/

30 Ağustos 2018

Anket üfürükçülüğüne-irade hırsızlığına son

Neval Kavcar

Her seçime çeyrek kala milletin üzerine algı için anket boca edilmesinin sonuna gelindi. Önemli bir adım atılarak, anket firmasının kuruluşundan, anketlerin yayınlanmasına kadar ölçüt getirilmiş. MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya’yı kutluyorum.

Bu konudan en muzdarip parti MHP. Hemen her seçimde “MHP baraj altı, hiç görünmüyor” diyerek seçmeni etkileme girişimi yıllardır süregeliyor. Bu defa AKP’yi de hedef aldı. Tüm anket şirketleri “seçim 2. Turda bitecek” gibi asparagas anketler yayınladı.

O anket şirketlerinin bazılarını araştırdım. Üfürükten bir site kurulmuş, anket şirketi kime ait belirsiz, ne adı var, ne sanı. Olmayan şirketlerin, olmayan anketlerini ise saadet zinciri gibi bir ekip yayınlıyordu anında.

Bir tanesinin adı her nasılsa bir sitede geçmiş, o röportajı yapan kişiden anket şirketi yetkilisi ile iletişim kurmak için uğraştım, zorla telini verdi. Konuştuğum kişinin ilk cümlesi “ne arayıp duruyorsunuz?”du. Bismillah anca konuşacağız dedim ama rahatsız olmuştu. Doyurucu cevaplar alamadım.

Çoğu bilgisayarda hazırlanmış o anketlerin gerçek olmadığı 24 Haziranda daha net ortaya çıktı. Milletle görüşseler “seçim 2. Tura kalacak” diyebilirler mi? Ya da bu anketlere ne derece güvenilir? İhtimal netice de. Vatandaş yanıltabilir de. Anketleri, gerçek gibi sunmak da hatalı. Şart mıdır sanki anket diyeceğim, ortamı germeyeyim en iyisi.

Yıl 1999’du galiba. Anket firmalarına pek alışkın olmadığımız dönemdi. Bir anket yayınlandı, bırakın baraj altını ortada MHP diye bir parti yoktu. Derken, genel seçimden ikinci parti çıktı MHP. Bunca yanılmaya imkan olmadığına göre demek ki, anket diye millete yalan kakalanmış.

***

MHP’NİN 16 MADDELİK KANUN TEKLİFİNDE NELER VAR?

“Araştırmacı olmak ve kamuoyu araştırma kuruluşu kurmak için gerekli bilimsel ve teknik yeterliliğe ilişkin nesnel koşullar, TÜİK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.”

Bu madde önemli. Firmaları ilk elden denetleme yetkisi geliyor. Yönetmeliğe uymayan firmaya, araştırmadan aldığı ücretin on katı kadar ceza verilecek.

“Kamuoyunu bir kurum, kuruluş, ürün, hizmet veya kişi hakkında olumlu ya da olumsuz yönlendirmek veya etkilemek maksadıyla yalan, yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgiler sunan araştırmacı veya kamuoyu araştırma kuruluşunun sorumlu yöneticisi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.”

Anket rezaletine, hele ki yerel seçim öncesinde dur denmesi önem taşıyor. Bir ara, anket açıklamaya kıstas getirilmişti. Anket açıklanırken, kimin tarafından yaptırıldığı gibi bilgiler verilecekti. Takibi yapılmadığından, ezip geçtiler üzerinden.

O bakımdan, cezai sorumluluğu olacak bu düzenleme yasa olarak çıkmalı ki MHP zaten bunun düzenlemesini yapmış. Bir de işin medya boyutu var. Medya da olur olmaz anketleri alıp yayınlayamamalı. Yalan anketin etkin ayağı medya zaten.

***

YABANCI, YALANCI ANKETLER NE OLACAK?

Bir de yabancı devletlerin Türkiye anketleri var. Umarım, 16 maddede buna da yer verilmiştir. Ülkemizdeki merdiven altı anketleri olmazsa, medya bu defa batınınkileri yayınlar. Algıcı, yalancı batılı yayınlar içinde benzeri kıstas getirilmeli medyaya.

İşte bir örnek. Haziran başında İngiliz The Economist Dergisi, Türkiye seçimleri ile ilgili anket yayınladı. Nasıldı bakalım? “Türkiye'de muhalefet Erdoğan karşısında galibiyet kokusu alıyor - Meral Akşener'in cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oyunun son anketlerde yüzde 20'ye yakın göründüğü..--…” 1 Haziran 2018 .. Onlarda çuvallamış ya da bilerek algı yapmışlar.

***

FIKRA GİBİ

Merdiven altı anketleri algı operasyonu için yayınlayan saadet zincirinden bahsetmiştim ya, fıkra gibi durum. MHP’yi anketlerde yok göstermek için yarışan gazete ve internet siteleri MHP’nin bu yasal düzenleme girişimini yayınlamışlar. Umarım ne yazdığını okuyup, anlamışlardır.

NOT: 10 Ağustos 2018 de yazdığım bu yazıya sıra anca geldi. Oysaki, ülkenin en önemli problemlerinden biri irade hırsızlığı. Yine MHP’nin hazırladığı yasa tekliflerinden “af” ve “5199 saylı hayvanları Koruma kanunu”nun takipçisi olmaya devam.

28.8.2018

NATO-YATA yerine, Çin Muhabbeti yapan Yeniçağ yazarları

Neval Kavcar

Nihat Genç’in “NATO’cu milliyetçiler” dediği, İyi Partide konuşlanmış olanlar. Kimse üzerine alınmıyor, darbe gecesi atılan twitlerle sınırlı tutuluyorsa da, işin gerçeği bu.

İyi Parti programına konulan “NATO” bahsini aylardır eleştiriyoruz. Akşener “Ümit Özdağ koydu” dedi. Geçtiğimiz günlerde İP GİK’ten istifa ettirilen YATA Gençlik kolları eski başkanı, yine İP’ten aday adayı olan yeni gençlik kolları başkanı.

NATO Partisi iddiası, programa koyulan NATO bölümü ile başladı. “NATO içinde milli menfaatimizi koruma” ve baş komutanlığın ikiye bölünmesi ile.

YATA’cılarla devam ediyor.

***

YENİÇAĞ YAZARLARI TOP ÇEVİRİR, KONUŞAMAZ

Yeniçağ’ın patronu, İP’in milletvekili. Hal böyle olunca, topu Çin’e doğru fırlatmış Aslan Bulut, gazetenin diğer yazarı Bican Ercilasun’da D.Türkistan’da karşılamış. O paslaşmayı, Türkiye’de yapamazlar, İP’e kayar lâf diye.

MHP’ye FETÖ’nün kurduğu kumpasın, iç yüzü daha da netleşti. FETÖ diyoruz ama kumpasın komuta merkezi belirginleşti.

Sıfırdan parti kurmak yerine, MHP’yi ele geçirip YATA’cı, Hz. İsa’dan girip kapitalizm aşkından çıkan, Atlantikçi gençlerin koç başı olarak kullanılacakları belli oldu. Şimdi bunları konuşmayalım mı? “Seküler meküler..”

15 Temmuz darbesi yarıda kalmazdı mesela.. MHP, Y-MHP olurdu. Kemal Beyin prototipi, MHP genel başkan koltuğuna otururdu. “Hayır” diyecek bir kişi var mı söylediklerime?

Not: A. Bulut işe ekonomik yönden bakmış. İpek Yolu, tüm bölge devletler adına önemli. Uygurlar, başta olmak üzere mazlum haldeki kardeşlerimizi, hatta insanlığı düze çıkarmak için, her türlü boyunduruktan kurtulmamız gerekir.

***

YATA BAŞKANININ AÇIKLAMASI (Türk Atlantik Gençlik Konseyi)

‘NATO’cu milliyetçiler’ denilince, YATA’nın başkanı basın açıklaması yapmıştı geçen gün.(1) Bu arada, NATO yıldızı ortasına Ayyıldız konulunca, YATA’nın amblemi olmuş. Sanırsınız NATO komutası, TSK de.

“Kurumumuz “NATO’nun Gençlik Örgütü” olmayıp, Dışişleri Bakanlığımız mensuplarınca kurulan Türk Atlantik Konseyi derneğinin çatısı altında faaliyet göstermekte olup YATA ağı içerisinde ülkemizi temsile yetkili kurumdur. …Bu yetki NATO veya bir başka harici kurum tarafından değil doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından verilmektedir” denmiş-ti.

Oldu o zaman, bizde soralım.

YATA’yı, Türk Atlantik Konseyi Derneği(kimler yönetiyor?) 2005’de kurmuş. “Atlantik Konseyi” biliyoruz ki Washington’da bir düşünce kuruluşu. NATO üyesi ülkelerin hepsinde “Atlantik Konseyi Dernekleri var. Başına o devletin adını koymuşlar. Bizdeki gibi. Onlar da gençlik örgütü kurmuş.

YATA’nın amacı, NATO’yu güçlendirmek. Diğer ülke YATA’ları ile ilişkili olma. Bu amacı güden YATA’cılar, NATO’cu olmuyor mu? Süper gücün kurduğu organizasyonda, Türk gençleri ne yapabilir? “Kapitalizm- NATO gerekli” diyenler, kendi ordusunu nasıl güçlü hale getirecek? (2) (Amaçlarını okuyabilirsiniz.)

Türk Atlantik Konseyi derneğinin yönetiminde kimler var? (3)

Türk Atlantik Akademisi ve fonksiyonu nedir? (4)

En tepede, Atlantik Konseyi denen düşünce kuruluşu mu var? (5)

2017’de İstanbul’da, Atlantik Konseyinin toplantısı olmuştu. Bilgi için. (6)

Derin mevzular bunlar.

***

Özetle: F. Gülen ile ilgili son yazımda “bu iş devletler arası bir mesele, güvenliği ilgilendiriyor, istihbaratı ilgilendiriyor, biz sıradan vatandaşları aşıyor” demiştim.

Aynı noktadayım.

Nokta, diyorum.

Kaynak:   (1) http://www.yataturkey.com/kamuoyuna-arz-olunur/

               (2) http://www.yataturkey.com/biz-kimiz/

               (3) http://www.atlanticcouncil.org/in-turkey

               (4)http://www.yataturkey.com/turk-atlantik-akademi/

               (5) http://www.atlanticcouncil.org/

               (6) https://www.aa.com.tr/tr/gunun-basliklari/atlantik-konseyi-istanbul-zirvesi-2017-basladi/806220

Not: Malazgirt’teki, meydan okuyuşa giremedim.

“Anadolu bendi yıkılırsa, ne Ortadoğu, ne Orta Asya, ne Balkanlar kalır” , “Döviz ve kur oyunları Bizans yöntemidir” cümleleri günün önemli satır başları ile Yedi düvele Malazgirt’ten meydan okuma idi.

16 Ağustos 2018

nevalkavcar@yahoo.com

Malazgirt’te Kurt Kapanı

Neval Kavcar

Siyaset dürüst yapılmaz, hele ki arkasında yedi düvelin gölgesi olursa millet onları bir şekilde ayıracak ferasete sahip oluyor. 24 Haziranda bunu gördük.

CHP-SP-İP’in kurduğu millet ittifakı sayesinde PKK partisi meclise girdi. Daha öncede girmişti, doğru. Leyla Zana’nın “kırmızı-yeşil-sarı” saç bandıyla mecliste neler söylediğini ,“keşke o sırada mecliste olsaydık” demişti millet.

Leyla Zanagiller o dönemin CHP’si, SHP ile (1991’de) meclise girdi. Erdal İnönü genel başkandı. Sosyal demokrasi diye bir dümenin peşine takılıp, bölücü Alman vakıflarını milletin başına bela etmişlerdi. Şimdi SOROS’la kolkola yürüyen yine bunlar. Milli olma yolunda bir adım ilerleme yok. Ruh kökü millette olan hayırlı işler yapmak varken, yedi düvel projelerinden medet umuyorlar.

AKP gitsin diye 2015 ve 2018 seçimlerinde de mensupları HDP’ye yönlendirildi. Bir parti iktidardan düşsün diye PKK’ya oy atın dediler. Maşallah, seçmeni de bunu yaptı. Sonra dönüp “cemaatlerde fikri özgürlük yok, birey yok, biat var” diyorlar. Kendileri ney? Bırakın particiliği, bir gram aklı olan, “vatanı bölüp üzerinde devlet kurma planı” yapan taşeron PKK’ya oy atar mı? Günahını vermez insan.

Süleymancılar, Nurcular, Türk Ocaklılar, FETÖ tabanı hadi biat kültürü ile “Millet İttifakına attı.” CHP’liler, İP’liler hangi motivasyonla PKK partisini meclise soktu?

Bunları söyleyince “Habur – Oslo” diyorlar. Bin kere söylendi, onlar hata idiyse, şimdi siz niye aynısını yapıyorsunuz diye. Ve 15 Temmuz 2016 sonrasında, halen bu gırnatayı çalanların millilikle zerre alakası yok, olacağı da yok.

Türkler neredeyse tüm savaşlarını düşmanı ortalarına çektikleri “Kurt kapanı, Hilal, Turan” artık adına ne derseniz,  o stratejiyle harmanladığı imanıyla kazanmıştı.

MHP lideri Devlet Bahçeli’de Malazgirt Meydanında olacağına göre “Kurt kapanı” kurulacak. Aziz vatanı kuşatan iç-dış güçler yine yok edilecek inşallah.

***

MALAZGİRT’E GİTMEK YERİNE TWİT ATMAK

Dünya’da, çevremizde, ülkemizde neler oluyor bizde mücadelenin bir ucundan tutalım yerine, öküzün altına buzağı sokalım telaşındalar.

Devlet- millet elele, “Malazgirt, 1071” derken, aynı ruh etrafında toplanmaya çalışılırken, akılları nasıl karıştırsak diye plan kuracaklarına Malazgirt’e gitseler ne güzel olur.. “Buradayız, bizi kimse bu topraklardan sökemez” anlamına gelir o davranışları. Şu vakte kadar ses yok ama çıkmadık candan umut kesilmezmiş.

Gitmeyecekler. Bu duruşla, Sultan Alparslan’ın karşısında konuşlanmış görüntü çiziyorlar. Ne söylense boş. Büyük tarihçi Meral Hanım yarın ne twiti atacak bakalım?

“Malazgirt’e gitmekle dolar düşmez”, der mi sizce?

***

İYİ PARTİ STRATEJİLERİ.. (Biraz da gülelim)

“Türk askeri Suriye’de yıkanamıyor… Anadolu’da bazı şehirlerde silahlı gruplar kamp kurmuş, duyum aldım...”Ben Trabzonluların geliniyim.. Bize oy atmayan Trabzonluların camını taşlayacağım.”…

“S-400’ler sarayı korumak için alınıyor.”

“Sayın Başkan, "Hürriyet Anıtı"nızın parasını veren bir milletin "Hürriyet"ine kastediyorsunuz! @realDonaldTrump”…..” (Çok sert muhalefet etmiş Trump’a..)

“İlçe Seçim Kurulu kararıyla benim fotoğraflarımı binalardan sökenler, iki gün sonra başkalarının fotoğraflarını aynı binalara asmışlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!” (Keşke izin almayı deneseydi partilileriniz, asmadan. Bilmemelerine imkan yok, eziklik edebiyatına rağmen baraj altı İP)

“Sayın @RT_Erdogan, damadınız Anadolu Ajansı'na "24 Haziran seçim akşamı 21.30 itibariyle bizi %52 olarak ilan edeceksin" dedi mi, demedi mi?”  (%7’yi YSK’dan önce ilan etmişken, halâ %20 nereye gitti diye niye sıkıştırıyorlar ki?)

"Barzani'nin referandumunu engellemek istiyorlarsa derhal bizim YSK üyelerini göndersinler." (Bu söylem çok seviyesiz, yakışıksız ve Türkiye’ye de göz diken hain referandumu yumuşatır gibi olmuştu.)

25 Ağustos 2018

Biz seküler ya da şu bu değil, değil düpedüz Türk Milliyetçileriyiz

Neval Kavcar

Aynı yerden devam ediyorum ama içime ukdeydi. Koyu gölgede yan gelip yatıyor zannedenler var bizi. Oysa her saniye teyakkuzdayız.

Sadece NATO şemsiyesi altında “Atlantik paktı milliyetçiliği” yapma, demir perde döneminden kalma “komünizm motivasyonu” ile gard almaya devam etmekten bahsetmiyorum. Ulus devletin ve elbette Türk Milletinin güven içinde geleceğe yürümesine inanıyorsak, “küreselleşme” ki içine “Komünizm de girer, kapitalizm de, ikisinin gayri meşru çocuğu liberalizmde” hepsine karşı duruş göstermeli, cephaneliği ona göre ikame etmeliyiz. Önce devlet olarak.

“Milli” denilen unsur kökünü kendi kültüründen, dilinden almazsa kısa sürede düşman addedilenlerin piyonu olunur. İşin acı yanı bunu fark edemezler.

Türk Milliyetçileri olarak bizler bunun yüzyıllardır farkındayız. Öyle olmasa, “vatan tehlikeye” girdiğinde ister darbe, ister işgal ister ne olursa olsun, canımızın derdine düşer, istilanın bitmesini “lütfen bu gerçek deyin, ihtilal oldu deyin” diye sevinç çığlıkları ile beklerdik. Oysa Türk Milleti tam tersi reaksiyon göstermiştir, tüm tehditlere..Göster-e-mediyse, gerçeği bilmediğindendir.

Darbeler, ekonomik saldırılar, kumpaslar baştan sona yedi düvelin planı ile olmuştur. 1960’dan sonra perde kalktığı için bunu daha net biliyoruz. Emperyalist devletler, kendi kurdukları sistemle BM, NATO, Varşova paktı gibi sözde güvenlik kaygısı ile milyonlarca insanı katletmiştir. Bazıları ortadan kalkmış, bazılarının fonksiyonu bittiği halde devletleri elde tutmak için, sivil operasyon merkezleri haline getirilmiş, milletleri içten vurmaya başlamıştır.

O bakımdan aziz vatan çocukları yabancı dil öğrenirken, sosyal medyada yapılan algıya kapılırken, uğradıkları kültür emperyalizmin batağında, farkında olmadan duydukları batı hayranlığı ile birlikte kendi kültürünü ikinci plana attıklarını dahi fark edemiyor. Çirkef, çamurlu batak içinde debelenirken, düşman kuvvetleri karargâhından kafayı uzatıp “seküler milliyetçiyiz” deyip, akıl vermeye kalkıyorlar. Ya içeri girsinler ya da ‘nerde olduklarını” anlasınlar. O kadar diyorum, işte.

STK, kazanılmış siyasiler, cemaatler, 5. Kol gibi çalışan medya, Vatikan-Kudüs hattının ortak projesi “mehdi-mesih” düşüncesinin montelendiğini fark edemeyecek kadar dininden habersiz kıyametten önce Hz. İsa’yı bekleyenler, İncil’den alıntıladığı “kılıcı olmayan, abasını satıp bir kılıç alsın” sözlerinin altında siyasal islama kılıç sallayanlarla aziz vatan tam da kaos öncesi durumda.

***

HER YAPILANIN FARKINDAYIZ

Allahtan ki bu kez hasta adam değiliz. NATO milliyetçilerini de görüyoruz, cemaat tasallutunda kalıp ülkücülüklerini pazarlayıp adında “Türk” olan ocakla hangi herzeler yendiğini de görüyoruz. Berlin duvarı kafalarına yıkılınca beyni sulanmış, marxın safsataları ile uyuşmuş, yolunu şaşırmışların fitnelerinin de farkındayız. Bazen susuyorsak, bilimesin ki kabullendiğimizden değildir.  Doğru zamanı bekliyoruzdur, herkes bunu böyle bilsin.

“Algı operasyonu” diyoruz ya, gerçekten önemli. Yüzyıllardır da böyle. Düşman, darman duman edeceği toplumu içten parçalıyor. Birçok Türk devleti de tam bu sebeple, kardeş kavgaları ile yıkıldı. Milletlerin içine ayrık otlarını ek sula, bırak birbirlerini kırsın metodu hep vardı. “Parçala, böl ve yut.” “Asala, PKK” tam da o projenin ürünü mekanizmalar.

***

RUHSUZ BEDEN CESET OLUR, BEDENSİZ RUH İÇİNDE KIYAMET VAKTİDİR

Öyle bir köşe yazısı ile halledilecek mevzu değil bunlar. Batının kültürel, ekonomik, siyasi, dini akla gelen her metotla saldırmasına teslim olan zümreler, inlerinden kafayı çıkarıp ahkâm kesse de sonuçta Türkoğlu Türk kalanlar, kendilerini Türk Milletinden addederek zafer kazanılacağını bilenler oldukça ki var, her daim zafer bizimdir.

Hamaset değil tarihi gerçekleri günümüz olayları bunun delili. Yeter ki millet ne olup bittiğini bilsin. Türk Milliyetçileri nöbet mahallinde uyumasın, terk etmesin. Değerini pula değişmesin. Türk Milleti için bazıları mermer diyor, bazıları kilim, bazıları şu bu. Benzetme yapmaya gerek yok. ‘Türk Milleti’ diyerek zaten fitili ateşlemiş oluyorsunuz, o yeter.

Satanlar olur, yönünü şaşıranlar olur, üç kuruş için dilini kalemini geleceğini küffara kiralayanlar olur. Bunlara bazen ne söylesen anlamazlar, gönül gözleri kapalıdır. Barikatı aşamazsınız. Yapacak bir şey yok.

Neticede şeytan şeytanlığını yapacak, insanoğlu da kendini koruyacak mekanizmadaki gedikleri tıkayacak. Sızma varsa kendi problemidir. “Ruhsuz beden ceset olur, bedensiz ruh içinde kıyamet vaktidir” deyip, Türk Milleti olarak geleceğe yürüyoruz hülâsa.

23 Ağustos 2018

İyi Parti, NATO, YATA, Dışişleri Bakanlığı..

Neval Kavcar

Son durum. NATO gençlik kolları başkanlığı yapmış, GİK üyesi ve Akşener’in kurultay konuşmasını yazmış Bahadırhan Dinçarslan aforoz edildi. Sebebi “15 Temmuz gecesinde yazdıkları ve M.Yazıcıoğlu hakkındaki düşüncesi..” imiş. Miş miş miş..

B. Dinçarslan YATA’da başkanlık yapmış. NATO’nun YATA adı verilen(STK) ve başında Türk Milliyetçisi görünümlü vatandaşların olduğu ekip acaba hangi hayırlı işler yaptılar, merakında olmamız normal.

***

ZORUNLU ÇAPRAZ ATEŞ

BBP’de Gençlik kolları başkanlığı yapmış, şimdi İP milletvekili olan Yavuz Ağıralioğlu “Muhsin’e söyledikleri” için, güya partide “darbe sözleri” için kapı dışarı attı NATO’cuyu. YATA darılacak valla. (Az sonra açıklamalarını okuyacaksınız.)

Gelelim rahmetli Muhsin konusuna. Yavuz Beyin hassasiyeti olsa idi, helikopteri ters istikamette aratmak iddiası ile yargılanmış Ali Lapanta ile aynı partide bulunmazdı zaten.

Parti programına “Doğu-Güney Doğu Sorunu(zahmet edip ‘Anadolu’ bile yazmamışlar- sanki hava muhalefetinden bahsediliyor): terör örgütünün askeri bakımdan mutlaka yenilerek psikolojik üstünlüğün sivil anlayışa geçmesi….” Yazanlar, ‘HDP, Kürt hareketidir” diyenler, Ensarioğlu’nu istifa ettirmeye gerek duyacaklar mı bakalım?

“Sivil inisiyatif” nedir? Devlet yerine, HDP “sivil inisiyatif mi?” Hiçbir açıklama yok.

***

YEDİ DÜVEL CEPHEYİ KAYBETMEMEK İÇİN

İngiltere, Fransa, ABD konsorsiyumu “Guta'daki korkunç sarin gazı saldırısının 5. yılında, Esed rejiminin kimyasal silah kullanmasını kınadığımızı bir kez daha vurguluyoruz ” demiş. Kınamakla kalmamışlar “Gerektiği şekilde cevap veririz” de var.

Rusya, Çin, Türkiye , İran….gibi devletlere o açıklama. Diyorlar ki: “Liderliği bırakmaktansa, Dünyayı yakarız. Geri çekilin.”

***

YATA TÜRKİYE AÇIKLAMA YAPMIŞ, UYARIYOR MU, TEHDİT Mİ EDİYOR SİZ KARAR VERİN

YATA Türkiye, İyi partideki gelişmelerden kendi paylarına düşen kısmı ile ilgili açıklama yapmış. Ki çok önemli “Türk Atlantik Konseyi derneği NATO üyesi ülkelerde faaliyet gösteren Atlantik Anlaşması Derneği (ATA) ağı içinde Türkiye’yi temsile yetkili derneğidir. Bu yetki NATO veya bir başka harici kurum tarafından değil doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından verilmektedir.”  (1)

O açıklama da diğer önemli konu: “YATA Türkiye, ülkemiz resmi makamlarıyla işbirliği halinde ülkemizin itibarını yükseltmek, Türk güvenlik kaygılarını yurt dışında seslendirmek ve geleceğin diplomatlarını yetiştirmek amacıyla çalışmalarına devam edecektir.” Diplomat mı??? Ne hayırlı iş yapıyorlar değil mi? Diplomatları NATO mu seçiyor?

“Üyelerimiz hakkında mesnetsiz iddiaların devam etmesi halinde hukuki süreç başlatmaktan çekinmeyeceğiz” da demişler. “Mesnetsiz iddia” nedir, varsa da, bilmiyorum. Eğer ki Türkiye yetkiyi veriyorsa, hukuki bir durum varsa Türkiye gerekeni yapar değil mi sevgili YATA? Tehdit etmeyin, güzel şeyler yapıyorsanız, bırakın konuşulsun ne var ki bunda? STK olmak şeffaflığı da beraberinde getirir? Meselâ YATA, hangi diplomatları, Dışişlerimiz için yetiştirdi?

Bu metni hazırlayan kim peki? Av. Emir Abbas Gürbüz. Kimdir o? Türk Atlantik Gençlik Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı..Bahadırhan Beyin bayrağı teslim ettiği genç galiba. Aynı zamanda İyi Parti, İstanbul 1. Bölge milletvekili aday adayı imiş. Normal. Dışişleri bakanlığı bunlara yetki vermiş. Cevabı bakanlıktan bekliyoruz.

Kaynak: (1) http://www.yataturkey.com/kamuoyuna-arz-olunur/

http://yataturk.com/tr/yonetim-kurulu/

22 Ağustos 2018

Hayırlı Bayramlar

Neval Kavcar

Mübarek Kurban bayramınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.

****

TESLİMİYET DİLİ

Sıkıntı olduğunda “ne yaptık acaba” diyor çoğu kişi. Yıllardır batı tak söylendiğinde, şak yapmanın getirdiği eziklik hali bu.

Bizim yerimize düşünüp uygulatan, baskıcı vahşi batı tepemizden inmemeye kararlı.. Onların ağzına bakarak siyaset üretmekse, mandacılık demek. “Kürt sorununda kırmızı çizgi olmaz” düşüncesi sömürge zihniyeti, “NATO içinde de kendi projelerimizi üretiriz”in anlamı Pentagon’un emir erliğidir.

Şimdi de “garip papazın suçu sadece Kürtleri Hıristiyan yapmaktan ibaret. İddianame boş. Brunson’un bırakılacağı hissi doların ateşini düşürdü, bunu merkez bankası bile yapamadı” söylemi “teslimiyet dilidir.”

Bunları söyleyenler savaşta, hemen karşı safa geçer, oradan el edip “teslim olun, boşa ölmeyin” derler.

***

SİYASETTE BİNBİR YÜZ

CHP lideri Annan’ın vefatı üzerine “Kıbrıs barışı için çaba gösterdi” twiti atınca, Ümit Özdağ “Annan planı ile Kıbrıs’ta Türk kalmayacağını birisi Kemal Beye söylesin” demiş.

Bir başkası da Ümit Beye söylesin ya da sorsun. Aynı Kemal Bey “eşit vatandaşlık- yerel yönetimlere özerklik- Kürt sorununda kırmızı çizgi olmaz” demişti. Hiç ses etmemişti, neden acaba? Köprüden mi geçiyordu o sırada?

Annan Planı Kıbrıs Türk’ü için yok oluş anlamı taşıyor bunu biliyoruz, lakin “Doğu-Güney Doğu Sorunu ve eşit vatandaşlık” ile Türkiye önce ikiye ayrılıp, Lozan devreden çıktığından dolayı kolayca parçalanmanın aşamasıdır.

Bir öyle bir böyle olmaktan bıkıp usanmadılar.

***

NATO GENÇLİK KOLLARI BAŞKANININ HELVASI KARILDI

Elendikçe darbe severler, FETÖ’cüler dökülüyor. Hemen reddiye düzüyorlar. Kimle yola çıktıklarını bilmiyorlarsa, yarın ne yapacakları meçhul. Lakin hepsi her şeyin farkında.  Onca cemaat babasının hayrına mı İP’e koştu? Ortaya çıkmazsa süper, çıkınca linç et. Çok iyi valla.

Sıfır partide bu kadar defo olur mu? Toplama parçalarla, NATO imal ederse, olur.

NATO gençlik kolları başkanlığı yapmış olmasına değil de darbe girişimi gecesi “darbeyi kutsamasına takılmış, abileri MHP’yi bölmeye doyamayınca şimdi kendisi o işe soyunmuş İP grup başkanvekili Yavuz Bey.

Yine “NATO bizim canımız, feda olsun kanımız” anlamındaki bendeliğe hiç takılmamış, YATA başkanının sözlerine takılmış. Yahu o darbe girişimi zaten NATO’nun asker-sivil içindeki marifetinin neticesi değil mi? Şimdiye kadarki, tüm darbeleri, sivil katliamları Merkür’den ithal birileri mi yaptı?

Parti programına göre savaşta genel kurmay başkanını başkomutan ilan ederek NATO emrine vereceklerini ilan eden İyi Parti, şimdi bizimle bir şaşırıyor. Partinin GİK üyesi Bahadırhan Dinçarslan’ın altındaki tabureyi tekmelerken “bilmiyorduk” diyorlar.

Partinin bildirisi ilginç. “Son kurultayımızda genel idare kuruluna yeni giren üyemizin…” yani, “yediği haltlardan haberimiz yoktu” diyorlar. NATO için çalışmış, muhtemelen halen çalışan birine Akşener’in konuşma metinlerini hazırlatıp, şimdi habersizdik ayağına yatıyorlar.

Not: 1- Seküler milliyetçi NATO genci Bahadırhan Dinçarslan’ın şu yazısını okuyunuz. Belki beyninin nasıl iğdiş edildiğini anlama şansınız olur.

http://mbdincaslan.com/index.php/koseyazilari/item/601-tabutotem

       2- Nihat Genç’ten alıntıladığım yazı için “şıracının şahidi, bozacı” demiş birisi. CİA yerine, FETÖ bağlantısı diye daha yerel bir tabir mi kullanmamı arzu ederlerdi acaba?

21 Ağustos 2018- Soma

“Nasıl bu kadar göstere göstere, aleni CIA PARTİSİ kurabiliyorlar?”

Neval Kavcar

Söylenebilecek her şeyi yazmış Nihat Genç. Kuruldukları tarihten itibaren program ve söylemlerini eleştirdiğim parti hakkında, son zamanların en çarpıcı yazısı ile karşı karşıyayız. Noktasına virgülüne dokunmadan bazı bölümlerini alacağım, tamamının linkini vereceğim.

“NATO'nun Partisi, Amerika'nın Partisi, hepsi uyar.

Nasıl bu kadar göstere göstere aleni CIA PARTİSİ kurabiliyorlar?

Vallahi de billahi de partilerinden değil cüretkarlıklarından korkuyorum.

CIA Ortadoğu İstasyon Şefi Ruzi Nazar'ın adamı partinin GRUP BAŞKANI.

Ruzi Nazar'ın oğlundan çok sevdiği Enver Altaylı'nın yeğeni partinin SÖZCÜSÜ.

NATO Gençlik Konseyi başkanı, liderin METİN YAZARI. (Siyaset Cafe adlı sitede darbe gecesine dair tweetlerini görünce ödüm koptu, bu saf temiz delikanlı çocuklar, bu fikirlere nasıl geldi, kim getirdi?)

Ve tüzüğünde eleştirilere rağmen inatla NATO’CUYUZ vurgusu.

Ve bu yapı henüz şekillenmeden, safça kanıp aldanıp sonra zehir zemberek itiraflarda bulunup istifa etmiş, kamuoyunun yakından tanıdığı birçok milliyetçi simaya rağmen hala bu yapıda kalanlar bu çok enteresan YAPILANMA'yı neden görmezler!

NATO’cu Türkçülük, NATO’cu milliyetçilik, diye bir şey var, özellikle “saf” milliyetçileri uyandırmak için ısrarla bu NATO’cu Türkçüler'i ayırdeden yazılar yazıyoruz, parti içinde FETÖ’cülerle CIA’cı Türkçüler birlikte hareket ediyorlar.

İyisi kötüsü millisi ajanı yerlisi FETÖ’cüsü CIA’sı iç içe düğüm olmuşlar.

Hatta NATO milliyetçiliği öylesine içselleşmiş ki, artık bu yapının ajanlar tarafından değil NATO’cu milliyetçilik kendi başına kimseden yardım almadan kendi kendini örgütlediğini düşünüyorum. Ey yabancı elçiler sizler zahmet etmeyin tohumlarınız çoktandır kendi kendini doğurup çoğalıyor.

Uzaylı istilası gibi Türkiye'de altmış yıldır CIA istilası var, Türkçü’sünden FETÖ’cüsüne Açılım ve BOP başkanlığı günlerine kadar İslamcı siyasetlerin her birinde hatta CHP'sine kadar görüp yaşadığımız gibi, her tarafımızı “b.k” götürüyor.” – Nihat Genç – Bunu söylemek çok ağrıma gidiyor ama böyle; NATO'cu milliyetçiler- (1)

***

ÜLKÜCÜLERİN YERİ ÜLKÜ OCAKLARIDIR, NATO DEĞİL

Altını çizeyim; Akşener’in konuşma metinlerini yazarı Bahadır Dinçarslan “NATO gençlik konseyi başkanlığı yapmış (YATA)” ve metinleri yazarken akıl hocası da Sadi Somuncuoğlu imiş. Vay kardeşim..

NATO Gençlik derneğinin bir dönem başkanlığını yaptım, diyor Dinçarslan.

“Türk Atlantik Gençlik Derneği ve onun yetişkin kolu, her ülkede kurulan NATO STK’larıdır. Başkanı olmamdaki temel amil, NATO STK’larını HDP'lilerin dolduruyor olmasıydı. "İngilizce bilen bir ülkücü" olarak bu görevi aldım ve yurtdışına gittiğimde Türkiye'yi savundum, had bildirdim, konuşmacılara kulis yaparak Türk tezlerini savunmalarını sağladım” diyor.

Okudukça insan şok oluyor. Oysa ki, Ülkücü gençlerin yeri belli, Ülkü Ocakları. Nihat Genç bunu eleştirdiği için, onu da Putinci ilan etmiş. Nihat Genç neyse odur. Da, NATO gençlik kollarında ‘ülkücü’ nedir?  (2) Pentagon’da ülkücülük gibi.

NATO partisi diyorduk ama Nihat Genç çıtayı yükseltmiş, “CIA Partisi” demiş.

MHP’de FETÖ operasyonu başarılı olsa idi, ülkücü gençler hangi amaçla kullanılacaktı? Evet 15 Temmuz çantada keklik olurdu da, asıl hedef neydi?

NATO, yeşil kuşak İslâmdan sonra “ülkücü görünümlü kobay parti” ile “NATO’cu sözde Türk Milliyetçileri” ile hangi yeni projeye yelken açtı? İran’ı bölmede mi kullanmak istiyorlar, başka yerlerde mi?

Bu iş MHP seçmenini çalmayı falan aştı, başka boyuta geçti.

***

NATOCU TÜRKÇÜLÜK OLMAZ BEYLER! “TÜRKÇÜLÜK BAĞIMSIZLIKTIR”

Başından beri yazdık. Kozmik oda bilirkişisi gibi kafada çeşitli soru işaretleri oluşturan, Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterini görev alanı değilken Adana’dan Maraş’a gelip ters istikamette arattığı iddiası ile yargılanan komutan, büyük kulüp üyesi, FETÖ izleri, Soros bendeleri, NATO vurgusu, Kürt özerkliği sınırları, eşit vatandaşlığa şapka çıkarma vukuatına rağmen nasıl halâ bunlara vitrin yüzü oluyorlar, birlikte yol yürüyorlar?

Nihat Genç “bu yapılanmayı neden görmezler?” demiş ya, bence “biliyorlar.” Öyle olmasa, katkı sunmaya devam etmezlerdi.

Kaynak: (1) https://odatv.com/bunu-soylemek-cok-agrima-gidiyor-ama-boyle-natocu-milliyetciler-18081849.html

             (2)  https://twitter.com/mbdincaslan/status/934025046909181952

19 Ağustos 2018- Soma

Türk Ocakları Muhalefet sözcüsü gibi

Neval Kavcar

Bir zamanlar büyüğümüz, yol göstericimiz olarak tanıdığımız İskender Öksüz, Sadi Somuncuoğlu vs vs. gibilerin şimdi mal bulmuş mağribi gibi İyi partinin peşine takılmasına anlam veremiyorum. Hem de  “partinin durması gereken yerin MHP’nin boşalttığı Milliyetçilik tabanı” sözleri ile. Savunmaya girmek istemem fakat MHP “milliyetçilik söylemi”ni nasıl boşaltmış acaba? Örneklendirsin bakalım.

MHP herkese “ağam paşam bugün nasıllar, seçimde sizi kaçıncı sıraya koyalım?” demek zorunda değil ki. Gün gelir kapını çalan olmaz tek başına kalırsın. Bu demek değildir ki, inandıklarından taviz vermelisin.

Bünyesine masonu, komünisti, FETÖ’cüleri, liberalleri almış İP nasıl olup da “Milliyetçi tabanı” kapacak? Kapacak diyorum, yapılmak istenen o. 24 Hazirana kadar “merkez partiyiz” diyerek gelen bir parti, şamarı yiyince “bir de milliyetçiliği” mi deneyelim diyecek İskender Öksüz? Öyle mi yapmalı da bunun aklını veriyorsun?

Türk Ocaklıların çoluk çocuk aile efradının bilhassa hezimetten sonra alel acele yönetime yerleştirilmesi, öncesinde de vekil listesine konması Meral hanımı ve partisini milliyetçi yapmaya yeter mi? Ülkücülük, Türk Milliyetçiliği bu kadar ucuz mu? Üç beş twitle Türk Milliyetçisi olunmaz. Hele ki iş pohpohlanma ile gerdan şişirmeye geldiyse durum vahim demektir.

Bazıları önemsemiyor ama illerde Türk Ocakları da İP’e oy gitmesinde etken oldu. Birçok ocakta, Bahçeli düşmanlığı ve Bahçeli gitmeden MHP’nin düze çıkmayacağı vesilesiyle 2016’daki FETÖ organizatörlüğündeki kumpas desteklenmişti. “Bahçeli gitsin de kimin eli ile gitsin” denilerek. Niye, sorusunun da tek cevabı var. Kürt açılımı, BOP dahil tüm anti milli ABD projelerini Bahçeli’nin boşa düşürüşü. MHP’yi teslim etmeyişi.

En büyük suçu da 15 Temmuzda “Erdoğan gitsin de kimin eli ile giderse gitsin” diyenlere “milli iradeye yedi düvel karışmaz diyerek, FETÖ’ye koca bir şamar atması”dır.

***

“EŞİT VATANDAŞLIK” HEM ÜNİTER DEVLETİ YIKAR, HEM DE KAOSA SÜRÜKLER

Hâl böyle iken “eşit vatandaşlık, PKK adayı serbestçe propaganda yapmalı, Doğu-Güney Doğu Anadolu sorunu deyip özerkliğin sınırını çizen, sekiz kapıya dokuz çomak vurmuş Meral Akşener mi milliyetçi tabana kurulacak? Sözde Türk Milliyetçileri olarak buna mı talipler?

Evlat, torun torba bir yerlere kafasını sokacak, kendilerine önem atfedilerek hotellerde sevgi gösterilecek diye Türk Milliyetçiliği hareketinin dibine kibrit suyu mu dökülsün?

Türk Ocakları olarak 24 Hazirana gelene kadar hep birlikte İP için koşturan bu insanlar, AKP ile birlikte yaptığınız açılımı unutup şimdi yenisinin peşine mi düştünüz sorusu yakışıyor. 15 Temmuz sonrası, milli menfaatleri koruma, milli refleksleri geliştirme yolunda atılan adıma karşı çıkmak için bırakın Türk Milliyetçilerini sıradan insanın bile aklını peynir ekmekle yemesi gerekir.

***

KUL HAKKI YEMENİN GÜNAH OLDUĞU BELLİ DEĞİL Mİ?

Türk Ocaklarına ait vakfın başkanı Orhan kavuncu ki oğlu İP’te. “Kriz seçimden önce bilinmiyor muydu?” twiti atmış. Bırak seçimden önceyi, ABD taleplerinde tavsama olduğunda her daim kriz çıkartmış, darbe yapmıştır. 15 Temmuz sonrası ise hep kriz ortamındaydık. Bu neyi değiştirir? Ekonomik olarak küresel sisteme bağlı Türkiye, erken seçim yapmasaydı da ABD yanlıları mı başa geçseydi diyor?

Şu an geçilen yeni sistemde, olabildiğince saldırı delikleri kapatılmış, sirayet edilemez noktaya gelmiştir. Yedi düvel ulaşamayınca içerde bunları konuşturuyor, dışardan ekonomiyi çökertmeye de kendisi çabalıyor. “Siyaset üstü Türk Ocakları”nın hali böyle.

CHP ile birlikte HDP’yi meclise soktular, arsızca MHP’nin tabanına çökmeyi planlıyorlar. Aslında demek istediği şu: ”Seçimi erkene alarak İyi partiyi tökezlettiniz.” Aynen öyle oldu Orhan Kavuncu.

Bin kere söyledim. Türk Ocakları yasal olmayan tüzükle yönetilmektedir diye. İçişleri Bakanlığı tüzük kontrolü yapmıyor mu? Tüzük normale dönerse belki yönetim de normalleşme yolunu seçer.

Not: Türk Ocakları genel merkezi ile şubeleri ayrı tutuyordum. Ama tüzük başta olmak üzere birçok hatalı çıkışa ses etmiyorlarsa hepsi aynı kulvarda demektir. Genel merkez OHAL’e karşı çıkarken, İP’i destekleyin yazısını resmi sitesine koyarken niye aykırı ses çıkmıyor?

17.8.2018- soma

CHP & İP dolma akılla nereye kadar?

Neval Kavcar

CHP’liler gerçekten sıyırdı. 15 Temmuza “kontrollü darbe” deyip durdular. Bir hikâye vardır. Köyün dışında yalan söyleyen adam, köye vardığında kendi yalanına inanırmış. Bunlarda böyle.

15 Temmuzdan önce “şafakta asacağız”tan tutun “Bahçeli yakında gideceğe” kadar twitler atan FETÖ’cüler değil miydi? MHP’ye yargı üzerinden kumpas kuran hakimlerin FETÖ bağı tespit edilmedi mi? Darbe güme gidince FETÖ’cüler itirafçı olmadı mı? Meriç’te boğulmayı göze alacak kadar niye kaçıyorlar?

Hal böyle iken, iki yıldır kontrollü darbe demekten bir an geri durmadılar. Bir de 20 Temmuz darbesi var, bunlara göre. Devletin kendi savunma mekanizması için ilan ettiği OHAL’e darbe diyen bu zihniyetin, şu an dolarla saldıran yedi düvelden zerre farkı yok.

Neyse efendim, CHP’li vekil Aykut Erdoğdu bakın ne yumurtlamış “Trump’la Erdoğan anlaşıp, doları yükselttiler.” İç seslerini dışa yansıtırken, düşünmeyi devreden çıkarıyorlar

***

BERAT ALBAYRAK GİDERSE, EKONOMİ KURTULUR DEMEK NEDİR?

Kaçak FETÖ’cü Emre Uslu ekonominin düzelmesi için “Berat Albayrak ekonominin başından alınsın.-NATO'cu generaller Türk ordusunun başına geçsin" diyor.

Bakıyorsunuz Ümit Özdağ’da ekonominin düze çıkması için “Berat Akbayrak gitmeli” diyor.

Emre Uslu’nun Nato’cu generaller lafı akla şunu getirdi. İyi Partinin programında başkomutanlığı ikiye ayırmışlardı, barışta Cumhurbaşkanı, savaşta Genel kurmay başkanı başkomutan olsun yazıyor orada. Allah muhafaza bir savaşta, ordumuzu tamamen NATO kontrolüne verme planı mıdır bu, demiştim.

Ve o ayrıntıya şu vakte kadar hiçbir İP’li cevap vermedi.

Yine programdaki “Doğu-Güney Doğu Sorunu” hakkındaki soruları ise hiç duymadılar.

***

İYİ PARTİ MERKEZDEN VAZGEÇMEK ZORUNDA KALDI

Daha doğrusu AKP yerine hazırlık projesi suya düştü. Sözde Akşener istifa resti çekti ama zaten genel başkanlıktan millet düşürmüştü onu. Partisinden üç puan aşağı vererek. Haline bakmadan, arkasında büyük güç var diye daldı ama yedi düvel baktı ki Muharrem daha çok insan topluyor, rotayı ona çeviriverdi.

İP bundan böyle sadece ve sadece MHP’ye oynayacak. O bakımdan, daha çok ülkücü söylemlere rastlayabiliriz.

Kurultaya siyah takım elbise ile gelip, sinirli okul müdiresi pozlarıyla ne yapsa Meral hanımdan bir şey çıkmaz. Kapasite meselesi.  Bunu en yakınındakilerde biliyor. Son kurultayın yapılma amacınınsa Meral Hanım tarafından hazırlanan kumpas olduğu, bu şekilde partide dizginleri ele geçirdiği ifade ediliyor. Şu saatten sonra çatlak ses yerine, istifa mekanizması işler.

Süleymancılar, Nurcular, Türk Ocaklılar atladıkları uçurumdan hiçbir şey yok gibi ıslık çalarak düze çıkabilirler mi bundan böyle? FETÖ’nün gizli- açık tabanını saymıyorum. Onlar her şekilde desteğe devam edeceklerdir.

Bu arada “Sümbül ağa”lığa terfi etmek başarısı kadar, bunu yakalayanı da tebrik ediyorum. Nerden nereye?

***

İRAN’DA HEDEFTE

Ekonomik baskı kıskacındayız ama hedefte İran ve dolaylı Rusya’da var. İran rejimi değiştirilip, ABD yanlısı hükümet getirilmeye çalışırken, Türkiye hepten raydan çıktı. 2. Tur hesabıyla, yandaş yönetim ve defolu parlamenter sisteme geçiş derken ortalığı toz dumana katma planı sekteye uğradı.

O sebeple, Türkiye ekonomisini tamamen çökertip, kendi içinde cebelleşmesi isteniyor. O esnada İran’a yüklenecekler. Ortadoğu’daki planı bozulan ABD, çıkış arıyor. Çıkış ararken, kamikaze dalışları yapıyor. Fırtınada boğulsun hesabında olanlar, yine yanılacak.

***

İP’E OY VERME MOTİVASYONU

Hangi cemaat “İyi partiye oy vereceğiz. Bunun kararını Hz. Muhammed ve üstat verdi “demiştir sizce?

16 Ağustos 2018- Soma