CHP - İyi Partinin; HDP ile “Anayasa çalışması”

                                                                                                                                           

Neval Kavcar

“Wilson prensipleri Cemiyetinin” siyasal hali CHP. ABD mandacıları yönetiyor partiyi. Atatürk’ün CHP’si değiller, Atatürk’le kandırıyorlar.

Sürekli 1. Meclise atıf yapmanın da anlamı yok. Atatürk deha idi. İstiklal Savaşında milli güçler toparlanırken “İngiliz-ABD mandası” isteyenlere de sert çıkmadı. Türk Milletine güveniyordu, haklı çıktı. Devletin adı “Türkiye Cumhuriyeti”, dili “Türkçe” oldu. Dahası yok.

Kürt Teali, Teali islam, Wilson prensipleri Cemiyeti adı ile “aziz vatanın bölünmesi ya da ABD-İngiliz mandası” altında yaşamasına razı olacak cemiyetleri adım adım berhava eden Atatürk’tür. Ve her birini “zararlı cemiyet” olarak tanımlamıştır Nutuk’ta. Hâl böyle iken Sorosçu(ABD’ci) TESEV’in kurucu üyesi CHP genel başkanlığına yakışıyor mu?

Sevr ile ülkeyi parçalama planı bugünde devrede. O yüzden E.İmamoğlu’nun Selanik’te Pontus haritası önündeki pozu sıkıntılıdır. Masona, çek senetçiye girmeye gerek dahi yok.

Kürt Teali Cemiyeti versiyonu HDP ile ittifak meyvesini vermiş, anayasa çalışması başlatılmış. Görüntüde seçim ittifakı gibi sunulsa da yapılan “PKK’nın amacına hizmettir. CHP-İP-SP eklentileri ile birlikte Kürt Açılımını başka boyuta taşımıştır.” ABD sümüğü ile birbirine yapıştırılmış siyaset-medya-yedi düvel üçlemesi PKK’ya serum bağlamış, şimdide “ABD projesi Kürdistan için Anayasa çalışması” yapılmaktadır.

Partililerinden habersiz Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adına HDP’lilerle bir araya gelip “Yeni Anayasa” yani “Üniter yapıyı ortadan kaldırmaya dönük adım atabiliyorlarsa yapılanın adı ihanettir. (x) Bebek katilin mektubu ise aptallıktır, lakin cani devletin elinde mahkûmdur. Verilen söz yoktur. Peki Akşener ve Kılıçdaroğlu hangi şartla HDP ile bir araya getirilmiştir? İP’in program çalışmasından yansıyan “eşit vatandaşlık var mıdır” meselâ?

Türkiye milli politikalarını oluşturup, PKK’ya-FETÖ’ye karşı mücadele verirken “siyaset adı altında” devleti bölme amacı taşıyan parti ile (o zaman kapatın manevrası tehlikeli ve zihniyetlerini saklama gayretidir) ittifak yanlıştır. Terörle bağını kesmeyen HDP’ye devlet gereğini yapmalıdır.

CHP’nin mandacı, antimilli, bölücü örgütlerle içli dışlı halini gören gerçek CHP’liler ne yapıyor? Hani “ulusalcı” olduklarını söyleyenler?

Ya İP’e vekil tespihi ile dizilmiş Şenol Sunatlar(Bal), Koray Aydınlar, Ümit Özdağ ve diğerleri ne yapıyor? Türk’e kefen biçmeye devam mı ediyorlar?

Kaynak: (x) İyi Parti e. Genel Bşk. Yrd. Adem Taşkaya’nın açıklamasını Akşener duymazdan gelir dedim, öyle de oldu.

Adem Taşkaya--HDP ile iş çeviren ve arka kapı diplomasisi güden @iyiparti ve @meral_aksener bu isimleri açıklamadıklarına göre ben açıklayayım; İyi Parti’den Eski Büyükelçi,Bursa Mv. Ahmet Kamil Erozan HDP’den Mithat Sancar CHP’den Anayasa Prof. İbrahim Özden Kaboğlu

   https://twitter.com/Adem__Taskaya/status/1154075752318431233

Beyaz gömlekliler

                                                                               

Neval Kavcar

CHP-HDP-İP-SP, PKK, Süleymancı, Nurcu, Türk Ocakları, DSP, Abdullah Gül, Davutoğlu, Sözcü, Komünist parti, Oda.tv, Cumhuriyet Gz, Yeniçağ Gz, Sözcü, Yeni Asya, sayısız haber sitesi ve uydu yayın yapan onlarca kanal, haliyle FETÖ, büyük zincir marketler, Doğan medya olma özelliğindeki Demirören medya, sosyal ağlar… ve en önemlisi iki cümle ile İstanbul el değiştirdi. “Her şey çok güzel olacak – Hepinizi kucaklayacağım.” İstanbul Seçim kurulu kazandı aslında seçimi. Ya da YSK mı demeli?

Bir tek projesi olmadan, hatta hakkında FETÖ soruşturması sürdüğü iddia edilen birisi algı ile(?) İstanbul Büyükşehir belediye başkanı oldu. Çekten hüküm giymiş olan da aday gösterildi, seçildi.. Loca kurucusu bir masonda başka yerde kazandı. Seçim kanunu külliyen değişmeli.

İş burada bitmedi elbette. Çünkü Ekrem İmamoğlu son projeleri ve parlatmaya devam ediyorlar..Halka sempatik gelsin diye Migros’ta “Beyaz gömlek, siyah pantolonla” alışveriş yapan Ekrem İmamoğlu videosu çekmişler. Migros’u kapatmışlar gece kulübü gibi. İçerde tek kişi yok. Özel çekim.

Neyse efendim, konu o da değil. İmamoğlu Cumhurbaşkanlığına hazırlanıyor. Siyasi-ekonomik ya da bilmediğimiz farklı senaryolar devrede.

Ne diyor kaçak FETÖ’cü AKP’nin İyi Partisi için “iktidar olmaları beklenmiyor, %5 bile alsalar çok kıymetli.” Davutoğlu-Gül ve Babacan’ın kuracağı varsayılan partinin görevi, Cumhur ittifakını azınlığa düşürmekten ibaret. Mesele siyaset değil, ABD'nin Türkiye'nin milli odaklı stratejilerine karşı iç dinamiklerini harekete geçirmesi. MHP'yi meclis dışı bırakıp Körfez Savaşı ile "Sözde devletin temelini" atan ABD, "Milli dayanışma" ruhunu yıktıktan sonra Suriye-Türkiye'deki Kürt özerkliğini mi ilan ettirecek? 

Ekrem İmamoğlu’nu bundan böyle beyaz gömlekli, sürekli halkın arasında ve “her şey çok güzel olacak” sloganı ile duyacağız. Çok eskiden Yeniçağ’ı masum kendi halinde gazete sanırdım. İmamoğlu için “Erdoğan sonrasının Cumhurbaşkanı” dendiyse her adım şuurlu atılıyor demektir. Bugün gaz almak için İmamoğlu’nu eleştiriyor gibi yapmış A.Bulut.. 

Türkiye’yi örümcek ağı gibi sarmış stratejik ortak. Yedi düvele karşı savaş, klasik yöntemle göğüs göğüse başarılamaz. Devlete kene gibi yapışmış tüm haşere, acilen milli refleks dahilinde berhava edilmeli. Düşman cephe cephe ilerliyor.

Devlet kendi savunma mekanizmasını kuramazsa, S-400’ler “Yeni Sevr’e gübre olur ancak.”

Not: 1- Beyaz gömlekliler deyince. Cem Uzan mesela. Partisi yetişmeyince tavşan parti modeli ile seçime yetiştirilmişti. MHP’yi meclis dışı bırakmış sonra ortadan kaybolmuştu. Akşener, Kılıçdaroğlu hepsi aynı kavağı kaşığı.

Venezuela’nın ABD’li adayı Guaido ve E. İmamoğlu.

2- Turuncu devrim, Beyaz baretliler, Yeşil Devrim, Sarı Yelekliler ve Beyaz Gömlekliler.

14-16 Temmuz 1959 Kerkük Katliamı

                                                   1959 Kerkük Vahşeti... 
                                                   
Neval Kavcar

60 yıl önce Kerkük’te, Türk sürek avı düzenlendi. Irak Güvenlik güçleri olup biteni seyretti. Saldırıda evler, iş yerleri yakıldı, Türkler vahşice öldürüldü. Türklerin sistemli saldırıya uğramasının ana sebebi “bölgeyi terke zorlama” amaçlı. Bugünde değişen bir şey yok.

1.Dünya Savaşı sonrasında günümüz PKK-FETÖ zihniyetinin o dönem ki versiyonunu Şeyh Sait isyanı ile Kerkük Irak toprağı olmuştu. Kerkük Türklük hüviyetini kaybetsin diye yapılanlar bugün de sürmekte. Nüfus nüfus kayıtlarının yakılması yetmemiş, seçimlerde oyları da çalınmıştır.

Irak’ta devrimin 1. Yılı münasebetiyle yapılacak kutlama gününde (1959) saldırı başlamış şehrin ileri gelen Türkmenleri halk mahkemelerinde yargılanıp kurşuna dizilmiştir.

“Türkmen Lideri Ata Hayrullah'ı, bir ağaca bağlandıktan sonra diri diri etlerini keserek “TURANÇILARIN TÜRKÇÜLERİN LİDERİ ATA HAYRULLAH’IN ETİNİN KİLOSU 10 FULUS (kuruş) ALAN VARMI?..” deyip etlerini etrafta olan hayvanların önüne attılar. Ardından kardeşi Yarbay Doktor İhsan Hayrullah da aynı şekilde şehit edildi.”

Aradan geçen 60 yılda Kerkük’te durum aynı. Petrol, Türk düşmanlığı, Türkiye Cumhuriyetini 1. Dünya Savaşı şartlarına döndürebilmek için oyun kuranların piyonu olup, Şeyh Said, Barzani zihniyetinin günümüz temsilcileri FETÖ-HDP(PKK) ile ittifak yapanların, Ata Hayrullah’ın etini diri diri kesenlerden farkı yoktur. Türk'e kefen biçenlerle yürünmez. Türkiye Dünya mazlumunun anavatanıdır. Tökezlersek, Türklük zora girer, Müslüman coğrafya talanının önü açılır.

Türlü katliamlara rağmen Kerkük vatanını savunan kardeşlerime en derin sevgi ve saygılarımla. 

Allah Yâr ve yardımcımız olsun.

Tanrı Türk’ü Korusun ve Yüceltsin.

                                    

Şehit annesi HDP ile birlik olmaz

Neval Kavcar

CHP grup toplantısı düzenliyor. Kılıçdaroğlu konuşuyor. Siyasi bir toplantı. O toplantıda “şehit anneleri derneği başkanı Pakize Akbaba” da konuşturuluyor. Salon alkışladıkça Pakize Hanım da gaza geliyor. Oğlu 1993’de Van Başkale’de şehit düşen Astsubay Namık Ayhan Akbaba. Nur içinde yatsın.

Pakize Hanım şehit annesi gibi değil de daha çok CHP milletvekili gibi konuşuyor orada. “..Para sayma makinalarından girmiş, Rıza Sarraf’ın hırsız paralarını bir yere sığdıramadınız, rezil oldunuz-dan çıkmış.” Söyledikleri ile şehit annesi olmanın arasında bağ yok. (videosu aşağıda)

Şehit annesine CHP toplantısına getirip, nasılsa dokunamazlar diye konuşturan CHP’liler utanmazlığın dibine vuruyor. Şehit annesinin, PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ile ittifak yapan CHP ile işi nedir? Siyaset rezil mecralarda yapılıyor, insanlarımız acımasızca öğütülüyor.

Neyse efendim, Pakize Akbaba hakkında dava açılmış, açılır çok normal. Ha, ondan bir şey çıkar mı, kanımca çıkmaz. Buna rağmen Akşener, Kılıçdaoğlu, Sünnetçiler derneği gibi ekip “Vay şehit annesini mahkemeye mi verdiniz” diyor? HDP ile işbirliğine kim girdi diye şüphe ediyor insan.

Bu arada, Öcalan mektubundan çıkış yok.. Bebek katili devletin elinde mahkumdur. Ortada ittifak yoktur, verilen söz yoktur. “Yedikleri halta kılıf aramasın kimse” diyorum.

HDP ile ittifak eden CHP-İP-SP vb gibilerle şehit annesinin birlik olması üzücü. Allah akıl fikir versin.

Önemli not: 1- Pakize Akbaba Mart 2011’de Kılıçdaroğlu ile görüşüp CHP İstanbul 1. Bölge milletvekili aday adayı olmuştur. Yine bir seçim öncesi (2017 Aralık) Pakize Hanımı kürsüye çıkarmaları, iki taraf içinde ayıptır.

                   2- Gezi parkında da konuşturulan bu hanım, şehit oğlunu hakkını yanlış yerde arıyor ve kullanıyor.

CHP'nin grup toplantısının tamamı da aşağıda

CHP Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması - 5 Aralık 2017

https://www.youtube.com/watch?v=4NZhG3M7h3I

                                                     

HDP seçime girmemeli

Neval Kavcar

“Devletimizi bölmeye çalışan, binlerce vatan evladını şehit eden PKK terör örgütünü öven, onlarla resim çektiren, HDP aday tanıtımında PKK’yı yücelten marş okunan, ölen teröristler için saygı duruşunda bulunan”ların hepsi HDP yöneticisi ya da parti üyesi. Bir tanesi değil ki, hepsi.

Nasılsa parti kapatılmaz şirretliği içindeler. Devletin bağrına hançer dayamanın karşılığı olmalı. Akşener “HDP ile ittifak yaptınız” diyenlere “HDP suç işliyorsa, kapatın” aklını veriyor. Haklı. İstanbul’u taze belediye başkanı Ekrem Bey ise “S.Demirtaş niye içeride anlayamıyorum” diyor. Haklı. HDP'deli olup da suç işlemeyeni kaldı mı?

BM’nin bir bahane ile PKK-YPG’yi muhatap alması farklı tuzak işareti. ABD’nin Kürt raporunda (2007) “PKK’nın silah bırakması ve dönüştürülmesi” vardı. O dönem açılım adı altında, PKK bölge halkından taban edinmişti. Bölge şu anda PKK’dan kopma sürecinde.

İşte o sebepledir ki, hem BM’de kabul edildiler, hem ABD gazetesinde köşe yazdırdılar, hem de PKK’yı, CHP-İP-SP ile ittifak yaptırarak farklı meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor. AKP’nin yaptığı açılıma karşıydık ama hedef PKK’yı bitirmekti. Peki CHP-İP-SP’nin amacı ne? PKK partisine yaslanarak iktidar olmak?!! HDP’de “PKK’-YPG’ye yaslandığını söylüyor. Pis bir işbirliği.

Yedi düvel her şekilde Erdoğan-Bahçeli’den rahatsız. Bu birlikteliği bozup son noktayı koyma peşinde.. Bunun için nurcuları, Süleymancıları, Türk Ocaklıları CHP-İP-SP-HDP’i tek çatı altında topladı. Yetmediğini görünce, AKP’nin İyi Partisini Abdullah Gül katalizörlüğünde, Gül-Babacan’a kurdurmaya çalışıyor.

Kısaca; PKK’yı destekleyenlere kızalım ama bizde dürüst olalım. PKK ile hareket eden HDP’nin suç işlediği görülsün, çıkacak bir yasa ile de seçime girmeme cezası verilsin, mesela. Hala PKK ve cani liderimiz” derlerse de 2. Aşaması kapatma olmalı. Bu tür partiler de kurul-a-mamalı.

Daha dün HDP’li vekil ne dedi bebek katilinin mektubunun araştırılmasını isteyen İyi Partiye(İki yüzlülüğe). “Siz HDP-PKK’nın oyları ile aradasınız.” HDP li vekil haklı. Bunlara bir de maaş ve sosyal haklar veriyoruz. Devlet katilini besliyor.. Olmaz öyle şey.