Ülkücü Şehidimiz Osman Kavcar’a üç Kurşun

 Neval Kavcar

22 Ağustos 1979 tarihinde Ülkü Bir üyesi öğretmen Osman Kavcar, komünist katiller tarafından sırtından vurularak şehit edildi. Üç kurşun isabet etmişti, birisi de sevdalı yüreğine geldi. O anda yanında olan arkadaşı Mehmet Ali(Pamukkale Ün. Tarih Prof.), Osman’ın Kelime-i Şehadet getirdiğini söylüyor. Tıbben imkânsız diyenler, elbette Allah’ın her şeye kadir olduğundan habersiz olanlar.

Ramazanda oruç ağzıyla arife günü, aziz vatan düşmanları tarafında şehit edilen Osman’ı uyarıp “sen canından olacaksın, dava ile ilgisi olmayanlar vekil olup yükselecek..” dendiğinde “benim davam hak dava, canım feda olsun. Dava kutsaldır, şahıslar gelip geçicidir” dediğini biliyoruz. 22 yaşındaydı, hayatından davası uğruna vazgeçmişti. Diğer binlerce şehit ülküdaşı gibi.

Ülkücü şehitlerimizin hepsi aynı inançla, davalarının kurbanı oldu. Osman’ın vefat ettiği gün evine, sonrasın da mezarına nur yağdığını görenler var. Ablası Aysel, şehit edildiği haberi ile İzmir’den Denizli’ye yola çıktığında araçlarının önüne nur indiğine şahit olmuş.

Yüce Allah(c.c.)ın “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar." (Âl-i İmran, 3/169)diye bildirdiği şehitlerimiz senede bir gün hatırlanmak için vermedi canını. Kutsal saydıkları Allah davası yolunu geriden gelenlere açtılar.

Aynı tarihte şehit olan diğer ülkücülerimizi de rahmetle anıyorum.

Doğan Taşoluk: Komünist ve DİSK’te görevli iken, sonradan ülkücü görüşü benimsemişti. Onu da Ramazan Bayramı öncesinde şehit ettiler.

Halim Karadeniz: İstanbul’da, iki çocuğu ve eşinin gözü önünde evinde silahlı saldırı sonucu şehit edildi. Katliamsa işte katliam. (22 Ağustos 1979

Mehmet Hakkı Yolaç: İstanbul’da 1977’de şehit edilen Hikmet Ay’ın ailesini ziyaretten dönerken, Bakırköy Ebuzziya Caddesinde altı kurşunla şehit oldu. (22 Ağustos 1979)

Ömer Kestenli: Çalıştığı Mersin soda fabrikasına gitmek için evden çıkmıştı, kurşunlanarak şehit edildi. (22 Ağustos 1979)

Ekber Günay: Adana’da esnaftı. Dükkanına yapılan silahlı saldırıyla, şehitler kervanına katıldı. (22 Ağustos 1980)

Yahya Gözütok: Ayakkabıcılık yapıyordu, yeni evlenmişti. Katilleri araç içinde gelip, kurşun yağdırdılar.

Hiçbir dava yoktur ki bunca şehidi olsun. Şükür ve dua ile.

Başkan Adayı Joe Biden’den “Erdoğan’ı devirme” Vaadi

 Neval Kavcar

ABD seçiminde son viraja girildi. Vaatler arasına ‘Erdoğan’ı devirmekte” girdi. Ülke, koronavirüsten, ekonomik krizden yıkılırken, Türkiye’nin içişine karışma vaadi hem yandaşlarına, hem de Yahudi lobisine mesaj olarak algılandı. ‘Sözde Kürdistan” ya da “Büyük İsrail-vaat edilen topraklar” projesi sekteye uğradı. Kim İsrail’e daha çok söz verirse o destekleneceği için Erdoğan ve haliyle ‘Cumhur İttifakı’ nişan tahtasına konulmuş durumda..

Biden’ın “Erdoğan”ı devirme vaadi için muhalefet kaçış yolunu “aylar önce söylenmiş” diyerek geçiştiriyor. Ne zaman olursa olsun, demek ki biliyorlardı, alıp cebe attılar. Sonra, Biden ‘darbe’ ile diyecek hali yok ‘seçimle’ dedi. O vaat “Erdoğan’ın elini kuvvetlendiriyormuş. ” Joe Biden ‘sarayın adamı’ diyecekler yakında, bekliyorum.  50 yıldır Türkiye’yi hallaç pamuğu gibi atan ABD’li siyasiler bizi kale almadıkları için çekinmiyorlar. Açıkça konuşmasında ki mevzu odur.

Muhalefeti yerin dibine sokan ve bilhassa yerel seçimlere şaibe anlamına gelebilecek o sözden sonra, ‘Millet İttifakı’nın parti liderleri, basın önünde canlı demeç vermelidir. Twitle, partililerin beyanatı ile geçiştirilmeyecek kadar önemlidir.  

Devlete düşen görev de, seçim sisteminde revizeye giderek kara delikleri kapamak olmalı. Alt yapısı ABD’ye ait ve erişimin kolayca sağlanabildiği iddia edilen SEÇSİS sistemi hakkında Cumhurbaşkanlığı detaylı rapor hazırlatmasında fayda var. Sistem hakkındaki iddialar şehir efsanesi gibi görülüyor. AYRICA, sonuçlar henüz sayım sürerken tv’lerden duyurulmak yerine, gerekli kontroller bittikten sonra duyalım.

Amerikan seçim vaadine kadar giren söylem, Biden kazansa da kazanmasa dikkatli olmayı şart koşuyor.

***

KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ, “GÖNÜLLÜ HAYVAN DOSTLARI PROJESİ” İÇİN TEBRİK EDİYORUM 

2016 da başlamış proje, yeni duydum. Etkileyici, etkin. Güzel bir örnek. Hemen her gün saldırıya uğradıklarını duyup üzüldüğümüz, sokak hayvanlarına buldukları çözüm için tebrik ediyorum.

Ne yapılıyor? Hayvanlar, ilerde gereken sağlık yardımı da yapılmak suretiyle, ayda 125 lira verilerek, sahiplendiriliyor. Şu ana kadar, 1578 aileye, 4.241 köpek sahiplendirilmiş. Peki, kontrol nasıl sağlanıyor diyecekken ona da çözüm bulmuşlar. ‘e-pati’ programı ile gıda destek başta olmak üzere periyodik kontrolleri yapılıyormuş.

Kaynak: https://www.konya.bel.tr/haberayrinti.php?haberID=7228

Yeni Gazetem

                      

 GAZETE HERGÜN

                           4 Ağustos 2020                        Sayı:1

Neval Kavcar

"Cemal Enginyurt'u aranıza sığdıramadınız, ortada incir çekirdeğini dolduran bir durum yok, gelin vazgeçin, AKP'liler gizli-açık sürekli MHP'yi taciz ediyor fark etmez" dedim diye twitterimi, bloğumu havaya uçurdular.

Durmak yok, yola devam.(Bu cümle ittifak ruhuna uygundur değil mi?)  

Yahooya güçleri yetmeyeceği için şimdilik burada yazacağım. Bakalım içimizdeki dehalar yahoo maili nasıl berhava edecekler?  

Bugün ateşkes var. (1. Fındık Meydan Muharebesi ateşkesi) İki tarafta kayıplarına bakıyor.

O vesileyle, konu ile ilgili twitter incileri okuyalım biz..Cemal Beyin twitleri altına yazılmış..

"Cemal Bey bilmediğiniz şeyler var..Çok şey yapmayın..."

"Abi o değilde..Terörist Meral..Fetöcü Meral..Zillet Meral dediler sonra eve dön çağrısı yaptılar  "

"Kavga iyi ki fındık üzerinden koptu, ya mazallah kavun karpuzdan kopaydı. :))." 

Bence en güzeli bu: "Bir sure sessuz kalmak lazim..cok konusmak da davaya zarar verebilir.." 

***

MHP'de "bilmediğiniz yerde, bilmediğiniz şeyler var" şeysi () hiç bitmeyecek.

Ya da "vardır bir bildikleri.."  

Not: Yapılan şey doğru mu anlamak için, etrafını dinleyeceksin. Kahkaha duyuyorsan eyvah 

MHP böyle nereye?

                                                                                   

Twitterimi kapattırdınız şimdi de bloguma el uzatıyorsunuz. Çok korkaksınız ve bulunduğunuz yeri hak etmiyorsunuz.

****

Neval Kavcar

Gece Global Tv’de bir program vardı. C.Enginyurt bağlandı(3 Ağustos 2020). Dört gazeteciden birisi de Metin Özkan'dı. Bir ara, Hadi Özışık’a bir yer gösterdi. O da akabinde C.Enginyurt'a soru sordu(😊). “Devlet Bey sizi uyardığı halde niye dinlemediniz? “mealindeydi. Arınç ve bazı AKP’liler, MHP'yi kambur gibi görürken Erdoğan bir şey diyor mu, dedi.

Cemal Bey mahkemeye başvurmayacakmış. Doğru karar. Kendisine “Bahçeli affederse, geri dön” derse ne yapacağı sorulunca “beni Allah affetsin” dedi.

Sonra, Enginyurt programdan ayrıldı, Metin Özkan “1 Kasım sonrasında Devlet Beyi İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın da savundu” dedi. Durduk yere. O iki adı niye zikretti? Ya da kim söylettirdi? Konuşma sırasında C.Enginyurt kendi durduğu yeri söyledi, falan kişiler savunmadı demedi ki? Metin Özkan’a ve gölgede duranlara cevap veriyorum… Yönter o dönem, “uzman çavuş, uzman çavuş..” twitleri arasında vakit bulup ‘hareketin lideri Devlet Bahçeli’ demeyen kişi. Nerede savunmuş? Ya demeç vermeliydi, ya twit atmalıydı? Hangisini yapmış?

Hayrola Metin Bey? Onca partili arasından niye o iki adı verdiniz?Sebep? Semih Yalçın nasıl savunmuş, ne yapmış anlatın, öğreneyim. Bari o bir tek twit atmışsa, tebrik edeyim. Bu ikisi için pr çalışması mı yapıyorsun?   

Sonra, Ordu MHP il başkanı mevzunda ‘zaten görevden alınmıştı. Duyunca istifa etti' dedi. Kimi gömüyorsunuz alel acele? İstanbul  seçiminde ‘AKP'li belediye yolsuzluk yapmış’ denilince, “Sayıştay raporundan okumuşlardır” deyip, İmamoğlu’nun elini güçlendirdiğini de unutmadık Metin Özkan. Bunlar Cumhur İttifakına zarar vermedi de, Cemal Bey mi verdi? Kim inanır buna?

“Devlet Bey nefes alıp verirken yerine birini(kim?) ve sahte evrak hazırlama“ vahim iddiası, erken seçim twiti, ‘Öcalan bile ..’ diye başlayan binlerce oy itlafına sebep olma.. vb. Ha birde, İstanbul seçimi tekrarlanacak olunca, ‘Büyükşehir belediye başkanını seçelim o da ilçeleri seçsin’ çarpık stratejisinin sahibi kimdir?

Şimdi bunları sormayalım mı? Koray Aydın hakkında yazarken Neval Kavcar doğruları yazıyordu da, şimdi ne oldu susturmaya çalışıyorsunuz?

Not: 1- İ.U. Yönter hakkındaki sözlerim, Metin Özkan’a cevaptır. (Açıklıyorum çünkü, İ.U. Yönter'le aramızda tazminat davası sürmektedir.)

        2- Oy verdiğim bir partiye, görüşlerimi söylemekte özgürüm. Hâl böyle iken rahatsız olan varsa lütfen bildirsin, kendisine e posta göndermem. 

        3- Ordu il başkanının istifa ya da alınma şeklini C.Enginyurt ayrıldıktan sonra söylemesi etik midir M.Özkan'ın? 

        4- Yine C.Enginyurt 1 Kasım sonrası 'Bahçeli'nin yanında kimse yoktu' dediğinde, niye "şunlarda vardı" demek yerine gitmesini bekledi. Kaldı ki adı geçenlere suçlama yoktu. Öyle bir açıklamaya da gerek yoktu. 

Twitter henüz bir günlük üyesi olan beni niye yasakladı?

                      Twitterde 24 saat içinde yasaklandıktan sonra ben            

Neval Kavcar

1 Ağustos 2020 itibariyle Bismillah deyip giriş yaptığım Twittere erişimim durduruldu. Twittere üyeliğim yokken gündemi görebiliyordum, o da yasaklandı.  Yirmidört saat içinde şutlandım.  

Bu durum Twitterın bünyesi ile mi ilgili, MHP'nin yaklaşan kurultayı ile mi bilemem. Yasaklanma anım, MHP camiasına, Enginyurt konusunda yazmam. Birileri rahatsız olup şikayet etmiş olabilir. Bu en büyük ihtimal. Çünkü ortada suç unsuru yok. Bir günde ne yapmış olabilirim? :(

MHP Ordu milletvekilinden kim rahatsız oldu? Enginyurt aynı Enginyurt. MHP yönetiminden birilerinin kurultay öncesi planı mıdır gönderilmesi. Çünkü 2016 gibi kalkışma olsa, Cemal Bey MHP genel merkezinin önüne yatar.

Gelelim bu davaya. İnfazı niye bayram sonrasına bırakmadınız diye feveran ettik(m). Düşündüm "arifeden işi bitirelim. Herkes dört günlük bayrama, tatile gidecek, dönüşte yatışır gider" mi dendi? Dendiyse, bu hesapta MHP'ye yakışmadı. Gerçi baştan sonra yakışmadı, o da ayrı mevzu.

MHP Tüzüğü'nün 78'inci maddesinin 'Kesin Çıkarma Cezasını Gerektiren Haller Başlıklı' 4'üncü Bendinin (c), (e) ve (i) fıkrasına göre ihraç gerçekleşti. Ne bu haller? Aşağıda yazılı. yanlış saymadıysam 16 adet suçlama var..Enginyurt çok konuşur, ağzının ayarı yoktur ama darağacına çıkarmaktan başka yol mu kalmamıştı? 

MHP disiplin kurulundan ricam, ihraca konu olan suç-lar nelerdir ve kanıtının yayınlanmasıdır. Sebep nedir? Bu pilav öyle bir su kaldıracak ki, belkide lapa olacak, olsun.

Not: Hesabıma giremiyorum ama Devlet Bey başta olmak üzere, attığım twitlerin silindiğini öğrendim. Doğru mu hesabıma girmem gerekiyor. İçinde olduğum hali başka türlü anlatanlarda var. Göreceğiz bakalım. Twitter mi kahraman, klavyeciler mi, eski toplar mı?  :))))

***
Tüzük: MHP Tüzüğü'nün 78'inci maddesinin 4. bendinin, ilgili fıkraları.

4. Kesin Çıkarma Cezasını Gerektiren Haller

c. Partiyi ve parti yetkililerini gerçek dışı iddia ve gerekçelerle şikâyet etmek ve parti yetkililerinin bilgisi olmadan parti adına resmi makamlarla muhatap olmak, yalan bilgi ve beyanda bulunmak, yetkisiz demeç yayımlamak, partinin yetkili organları nezdinde demokratik ve medeni ölçüler çerçevesinde halledilmesi gereken parti içi meseleleri, belli kademe ve silsile düzenini bozarak basın ve yayın organlarında açık şekilde tartışma ve polemik konusu yapmak

e. Partinin birlik ve beraberliğini ciddi şekilde bozacak ve Genel Başkan, Genel Sekreter ve bunlardan sonra hiyerarşide bulunan görevlilere ve parti organlarına karşı ağır disiplinsizlik teşkil edecek veya manevi şahsiyetlerini rencide edecek ya da parti faaliyetlerini önemli surette aksatacak, partinin gelişmesine mâni olacak davranışlarda ve faaliyetlerde bulunmak veya başkalarını böyle davranış ve faaliyetlere ikna ve teşvik etmek,

i. Sahte evrak düzenlemek ya da bu amaçla üye ve delegeleri kışkırtmak ve yönlendirmek, usulüne uygun olmayan işlemler yapmak suretiyle, parti içinde huzuru bozmak, kaos yaratmak ve kamu oyunda partinin saygınlığına halel getirici davranışlarda bulunmak.

Cemal Enginyurt Dosyasını kapatırsak..

         

Neval Kavcar

Güven ve irtifa kaybederiz. Hem kendi içimizde, hem de dışımızda. Mevzu, olayın Devlet Beye aksettirilme şeklidir. Örneğini verdim, en yetkili görevde olup katmerlisini yapanlar için disiplin işletilmediği gibi taltif edildi.  Enginyurt’un durumu, gönül vermişliğin pervasızlığı, fevriliğidir. Ülkücülerin fren sistemi doğuştan arızalı. 

Yemin ederim, tuhaf hallerdeyiz.. Saddam ABD tarafında bayramın 1. günü asılarak bölge liderlerine gözdağı verildi.. Benzerlik şok dalgasında sadece. Zannettiriliyor ki, “Enginyurt, ittifakı ruhunu zedeleyerek lideri saymadı. “ Ne ilgisi var? Üretici onu tanıyordu. Cemal Bey, o güveni sarsmadı. İdam kararı arife günü mü uygulanır, var mı kültürümüzde örneği. Hiç mi vicdan kırıntısı yok? Hiç mi istişare yapılmadı? Ve suçu anlayamadık.

Fındık konusunda ittifakı patlatacak fiyat istemediği de görüldü. Millet ‘evinden kovuldu ama üreticiyi savundu. MHP, en samimi evladını sokağa attı” diyor. Kendi egosu, rızkı için ya da velev ki Devlet Bey sonrasına hazırlık içinde olanlar bilsin ki, 'şehitlerimiz' siyaset için cümle içinde geçirilecek meta değildir.

Şimdi sıradakileri, çeşitli bahanelerle süpürecek o ekip. Evet, baştan beri ‘ekip’ diyorum. 2021 kurultayına mıntıka temizliyorlar. 2018 kurultayında, FETÖ saldırısında MHP için yananlar biçilmişti. Pusup bekleyenler başrolü kapmıştı (Herkes değil).

Sözü, bir vatandaşın attığı twite bırakacağım. “Cemal 14 yaşından bu yaşına kadar, bu Camianin içinde..yeri geldi, kürsü devirdi.. lideri için silah çekti.. liderim ne derse o, dedi... gel gör ki bölgesinin tek kazancı fındık için mücadele ederken, kapının önüne kondu...yok böyle bir son.”

O halde ne düşünmeliyiz?

1- Bu olay düşüncesizce, sıradan bir iç disiplin meselesidir. Önü arkası hesap edilmemiştir.

2- “2016 devam ediyor, ses çıkaranın kellesini alırız” anlamı taşır.