28 Aralık 2019 Cumartesi

Mesai Ülkücüleri ve Murat İde

                                                                         
Neval Kavcar

                     İhlaslı dava arkadaşlarımı tenzih ederek..

MHP içinde hasbelkader bulunmuş olanların yani maaşlıların, ayrıldıktan sonra kendilerini “ülkücülük” üzerinden pazarlamasından medet umanlar hep olacak. Murat İde’de onlardan birisi. Saldırıya uğramış. Sebep olarak da yazdığı son köşe yazısı gösteriliyor. Bir daha okudum o yazıyı. Sıfıra sıfır elde var sıfır.

Kanal İstanbul üzerine mevzu. Bahçeli dün başka, bugün başka konuşuyor demiş mealen. Kanal, Montrö’yü tartışmaya açıyormuş. Hepimiz şunu biliyoruz ki, olası suyolu Montrö’yü etkileyecek coğrafi konumda değil. Montrö’den habersiz Murat İde ciddiye alınmaz yani. 

Devam edelim. Ertesi gün cezaevine girecek gazeteci arkadaşına da bir gece öncesi saldırılmış, hastanede günlerde yorgan döşek yatarken, muhalefet liderleri ziyarete gelmişti. O da ertesi günü cezaevine girmemişti. 

Murat İde’de, Kara Murat gibi silahını çekmiş, sözde onu dövmeye gelenleri dağıtmış. Demek ki ortaoyunu için gelmişler yanına.

Kendisi gibi profesyonelce maaş karşılığı ülkücülük yapanlar arasında aranmalı o tipler. Onlardan MHP’de halen var. 08-17 mesai ile memuriyet zihniyetinde çalışıp, yağdanlık olma ile meşguller.

Bu demek değildir ki, MHP sadece ülkücülerden oluşmalı. Türk Milliyetçiliği davasına sadık olma haricindekiler, yani aziz millete bilgisi ile fayda olacak herkese kapılar açıktır. Sıkıntı, profesyonel tiplerin davaya yön verilen noktada bulunmasıdır.  O zaman yedi düvelin çözemediği Türk Milliyetçiliği ruhaniyeti, mesai ülkücüleri eli ile tarih olur. Şu anda öyle bir tehdit kapıyı çalıyor.

MHP kendi sigortasını attırırsa, Türkiye’nin sigortası atar. Yedi düvele karşı ölüm kalım mücadelesinde MHP dik durmalı ki, devlet adım atabilsin.


25 Aralık 2019 Çarşamba

Çanakkale Boğazı, Montrö'nün Sigortasıdır


                                               Kanal İstanbul Montrö'yü delmiyor                                 
Neval Kavcar
Kanal İstanbul üzerinde en etkili söylem "bu projeyi ABD'nin istediği ve Montrö'yü deleceği.." Depremi tetikleyeceği, parsel parsel kanal İstanbul benzeri eleştiriler beka meselesi yanında hafif kalıyor.

Montrö'yü delip, egemenliğimize tehdit oluşturacağı söylemi, epeydir toplumu meşgul ediyordu. Habertürk'te ki bir tartışma programında Mete Yarar mealen şöyle dedi.

"Montrö Boğazlar Sözleşmesi sadece İstanbul Boğazını değil, Çanakkale Boğazını da kapsıyor. Montrö'ye göre Çanakkale Boğazı önüne gelen bir savaş gemisine izin verip vermemek devlete aittir. Çanakkale'den Montrö'ye uygun giren  bir gemi daha sonra kanal İstanbul'dan geçtiğinde Montrö'yü delmiş olmaz."

Mantıklı.
Çanakkale Boğazı Montrö'nün anahtarıdır.
Montrö'yü delecek geminin zaten Çanakkale Boğazından girişine izin verilmez.
Hal böyle iken bu kanal boğazlar sözleşmesini zerre etkilemiyor.



14 Aralık 2019 Cumartesi

İktidara Duble İyi Parti

                                                                         
Neval Kavcar
AKP’nin İyi Partisi kuruldu. Bismillahla, Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Şehir üniversitesinin arazisini üniversiteye peşkeş çektiği, milletin arazisini teminat gösterip kredi aldığı, İstanbul mimarlar odasının açtığı mahkeme ile o araziyi üniversitenin altından çektiğini, alınan kredi borcunun da ödenmediğini öğrendik. Ha bunu parti kurulduğu için duymadık, süregelen süreç su yüzüne çıktı sadece.

Bulunduğu araziyi usulsüz ve bedelsiz olarak, kendi kurduğu üniversiteye hibe eden Ahmet Davutoğlu “..bu devir ile bahse konu arazinin rant alanı haline dönüşmesi engellenmiştir…” diyor. ???!!! (1)

Diğer yandan ‘milletin hür iradesi ile seçtiği milletvekillerinin partiler arasındaki köle ticaretini andıran satışına da demokrasi denir’ oldu. CHP ve İP arasında, basın açıklaması ile başlatılan alışveriş anlaşılan o ki sürecek. İyi partinin temeli oynak. Süleymancı-Nurcu denilen esen rüzgârla yön değiştirecek bir kitle. Akşener’in bol keseden vekil verme taahhüdünün altında yatan da o. Şimdi seçim olsa, İP tek vekil çıkaramaz.

Gerek İP ve gerekse Gelecek Partisi siyasetteki boşluktan değil zorlama ile doğdu. Amacı belli. Milli rotaya kilitlenmiş Türkiye’yi oradan söküp tekrardan yedi düvelin uydusu haline getirme. Davutoğlu aleni “NATO’ya bağlılığını açıklıyor.” İP’de öyle. Bu iki partinin çakıştığı diğer alan “Suni Kürt devletinin önündeki engeli kaldırmak.”

İP, ‘Doğu Güney Doğu Anadolu Sorunu” diyerek sanal eyaletin sınırını çizmişti, Gül Partisi pardon Gelecek Partisi ise ‘Ana dilde eğitim’ diyerek tarihte olmayan bir milleti var etmeye hazır olduğunu ilan etti. Tabii BOP’u canlandırma çabası sadece İP-GP değil CHP’nin de heybesinde. PKK partisi ile büyük şehirleri alarak tabanlarını da motive ettiler. PKK ile yol almanın parolası ise “Habur-Oslo ve Bebek katilinin mektubu-TRT’ye çıkarılan O.Öcalan.” “Kirlenmek güzeldir” reklamı gibi.

Devlet, PKK-FETÖ- ekonomik ambargo-Sözde Ermeni Soykırımı başta olmak üzere bir dizi dış saldırının yanında, içerde de change.org ile belirlenen KHK-EYT-Suriyeliler-Sözleşmeliler 652’ye tabii olsun gibi iç saldırılara göğüs geriyor.

24 Haziranda varlık gösteremeyeceklerini bildiklerinden, hedef olarak yerel seçimi seçen yedi düvel, rehavete kapılan devlet karşısında, BOP bayrağını yeniden yükseltti. GP’den beklenen aynen İP’in performansı. Sözde “parlamenter sistem” adı altında, devletin batı önünde secdeye kapandığı döneme dönelim diyorlar. Devleti ayakta tutan sistemler değil,  birlik ruhudur. Türkiye o ruhunu bulmak için çaba harcarken, kumdan kaleleri başında tahta kılıçlarını sallayan çöpten komutanlar umarım ki başaramaz.

Devletin kendini savunma mekanizmasının inşasında “Kürtçe eğitim” demek, olsa olsa yedi düvelin ekmeğine yağ sürmek olur. Davutoğlu, tam da bunu yapıyor.  Stratejik BOP derinliğine, değerli yalnızlığa doyamamış anlaşılan.




12 Aralık 2019 Perşembe

FETÖ’nün, Parti ve Seçim Kurulu imamları yok mu?

                                                                                                       
Neval Kavcar
FETÖ terör örgütü yapılanırken, ülke örümcek ağı gibi sarmalanmış. Eğitim, Adalet, TSK, polis teşkilatı, haberleşme, dış işleri, basın, Diyanet ve benzeri yerlerden gün geçmiyor ki yeni örgüt elemanı çıkmasın.

Sızmadıkları nokta neredeyse yok. Başlarına da imam atamışlar. Piyasa imamdan geçilmiyor. “Meksika İmamı, mahrem imam, Hava kuvvetleri imamı, Çankırı imamı, Gümüşhane il imamı, Türkiye imamı, Bartın imamı, Tıp imamı, İlçe imamı, Emniyet imamı, Afyon basın imamı, Firar imamı, mafya imamı, Sohbet imamı, Sivil imamı, Bodrum İmamı, Ege bölgesi imamı, Tokat imamı, Borsa imamı, Akademik kariyer imamı, Orta Karadeniz bölge imamı..

Aksu(Antalya) İmamı, İzmir Adliyesi İmamı, Van İmamı, Orta Asya İmamı, Emniyet mahrem imamı, Medya imamı, Amerika imamı, Almanya İmamı, TSK imamı, TSK mahrem imamı, Hatay imamı, Malatya imamı, Gümüşhane  imamı, Doktorlar imamı, Kara harp Okulu imamı, Belediye başkanları baş imamı, Uyuşturucu  imamı, Belediyeler imamı, Uzakdoğu imamı, Ağrı imamı, Trakya Bölgesi imamı…

Burdur imamı, İlahiyat imamı, Kadıköy İmamı, Malezya imamı, Para imamı, Kadınlar imamı, TÜBİTAK imamı, Denizli adliye imamı, Iğdır il imamı, Kars il imamı, Erzincan il imamı, Polis akademisi mahrem imamı, Bergama imamı, Sungurlu imamı, Deniz kuvvetleri imamı, Zeytinburnu ve Güngören eyaletleri imamı

Sağlık imamı, Yargı imamları, Kozan imamı, Sakarya il imamı, Bartın-Ulus imamı, Üniversite imamı, İç Anadolu Bölgesi İmamı, Konya İmamı, Sıkıyönetim İmamı, yargı imamı, Albay-Yarbay imamı, Irak İmamı, Örgüt kadroları irşat imamı, Batı Avrupa imamı, TRT imamı, Samsun il imamı, Kenya İmamı.

MİT imamı, Mülkiye imamı, 2. Ordu Komutanlığı imamı, Fuhuş imamı, Manisa imamı, Afyon imamı, Algı yönetimi imamı, İstanbul Adliye imamı, Muğla-Denizli-Aydın mahrem bölge imamı, İstanbul Fatih imamı, İzmir Bornova imamı, Eşcinsel imamı, Nevşehir imamı, kamuoyuna yansıyanlardan bir kısmı.

Uçan kuşun bile imamı var, partilerin imamları yok. Yıllardır siyaseti kasetle, sahte kurultaylarla dizayn eden FETÖ partilerden sorumlu imamı es mi geçti?

Peki ya seçim kurulları? Şimdiye kadar duyan olduğu mu, falan ilçe seçim kurulu imamı gözaltına alındı diye?

………………..


7 Aralık 2019 Cumartesi

MHP’nin ‘İnsanlığın huzur projesi’ ve ‘Neo Liberal Ülkücülük’

Neval Kavcar
Kendi içimizde kalsın diye, eleştirel e-posta gönderiyorum. MHP’nin altını oyuyor deniliyor, yetmiyor dava açılıyor. Demek ki herkesin duymasında beis yok. Oldu o zaman. Diyorum ki “İ.Ulvi Yönter gibi-ler MHP’ye yön verecek noktada olmamalı.” 

MHP; Muhsin’le, kasetle, Akşener’le yön değiştirmedi ama İzzet Beyle adeta kulvar değişikliğine zorlanıyor. Bunu bilerek mi yapıyor yoksa ülkücülük nedir bilmediği için mi? Ona kefil olanlar bir daha düşünmeli.

Gelelim o projeye.
@UlviYonter..Sayın Genel Başkanımızın hedef olarak belirlediği, sonra da AR-GE’ye talimatlandırdığı “İnsanlığın Huzur Projesi” bir Komisyon marifetiyle hazırlanacaktır. Komisyon Başkanlığını ise SBF’den Hocam ve nadide bir Türk münevveri olan Sayın Prof.Dr.Ahmet Güner Sayar üstlenmiştir..." - 5 Aralık 2019 (1)

İzzet Ulvi Yönter’in hiç dahli yok gibi değil mi? “Devlet Beyin hedefi, talimatı.” Stratejileri o geliştirmiyor yani. Elini hiç yakmıyor. Hep “bir başkaları” var.

Komisyon başkanı Prof. Dr.Ahmet Güner Sayar, “Vilayetten Siyasete Şeyh Bedreddin” adlı kendi kitabını geçtiğimiz yıl şöyle yorumlamış? “Şeyh Bedreddin devrimci değil reformatördü…Çalkantılı dönemde devletin birliğini hedef almış isyanın elebaşını reformatör olarak görmenin MHP ile nasıl bir ilişkisi olabilir? Bu kafa “insanlığın huzuruna nasıl katkı sunabilir?”

Başka ne diyor o prof. Şeyh Bedrettin için? “Neye isyan? Çünkü İslâm hukukunda, Allah’ın katında birey çok önemlidir. Diyor ki, “Hürriyet Allah’ın haklarındandır”. Bugüne kadar işitilmemiş bir şey bu. Çünkü birey hür değil ki. Devlet onun üzerine abanmış. Belki o gün için normal… Adam işine gücüne bakıyor. Bugün için normal değil bu, birey hür olmak mecburiyetinde. Kur’an’da ayettir, “Dileyen iman etsin dileyen etmesin”. Allah sana süt veriyor ama sütlaç vermiyor. Burada sütlaç Allah’a inanmak meselesi. Akıl seni sütlaç yapmaya; yani Allah’a imana götürüyorsa. Deistler de var. “Kozmik denge”, “Oh my God” diyor Amerikalı, o deisttir. Orada kitap yok, mabed yok.”  ???!! Allah’ı bulmak için İslam’a, peygambere, camiye gerek yok diyor AR-GE'de görevlendirilen bu Prof.  (6 Aralık 2018) (2) 

Unutmadan, o prof. düşüncesinde serbest. Lakin bize ters. İnsanlık, devlete isyan edip, gücünü sarsan, sonunda idam edilen bir şerefsiz için “reformcuydu” diyen kişinin, stratejisi ile mi huzura kavuşacak?

22 Mart 2019’da Devlet Bey Yeni Zelenda’daki katliam üzerine “İnsanlığın huzuru projesi diye bir proje geliştirilmeli” demişti. (3) Niyetin halis olduğuna şüphe yok.  Lakin dünyanın huzuru için Türk egemen olmalıdır. Sütten sütlaç elde etmek için pardon “Allah’a ulaşmak için”, “ister Yahudi, ister Hıristiyan, ister Müslüman ol, ister deist…” der gibi meseleye bakan “huzuru” nasıl yakalayacak?

Uzun lafın kısası: “Kaynatmakla şaptan şeker olmaz.”                              

Kaynak:
(3) https://www.youtube.com/watch?v=SrmW4ZioVJQ

Not: Basın MHP’ye uzaktır. O kadar ki MHP’yi yok sayarlar. Hem MHP’li vekil, hem Genel başkan yardımcısı İ.Ulvi Yönter’in bu konuda bahtı açık. Ağzından çıkan her kelama tv kanalları balıklama atlıyor.