14 Aralık 2019 Cumartesi

İktidara Duble İyi Parti

                                                                         
Neval Kavcar
AKP’nin İyi Partisi kuruldu. Bismillahla, Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Şehir üniversitesinin arazisini üniversiteye peşkeş çektiği, milletin arazisini teminat gösterip kredi aldığı, İstanbul mimarlar odasının açtığı mahkeme ile o araziyi üniversitenin altından çektiğini, alınan kredi borcunun da ödenmediğini öğrendik. Ha bunu parti kurulduğu için duymadık, süregelen süreç su yüzüne çıktı sadece.

Bulunduğu araziyi usulsüz ve bedelsiz olarak, kendi kurduğu üniversiteye hibe eden Ahmet Davutoğlu “..bu devir ile bahse konu arazinin rant alanı haline dönüşmesi engellenmiştir…” diyor. ???!!! (1)

Diğer yandan ‘milletin hür iradesi ile seçtiği milletvekillerinin partiler arasındaki köle ticaretini andıran satışına da demokrasi denir’ oldu. CHP ve İP arasında, basın açıklaması ile başlatılan alışveriş anlaşılan o ki sürecek. İyi partinin temeli oynak. Süleymancı-Nurcu denilen esen rüzgârla yön değiştirecek bir kitle. Akşener’in bol keseden vekil verme taahhüdünün altında yatan da o. Şimdi seçim olsa, İP tek vekil çıkaramaz.

Gerek İP ve gerekse Gelecek Partisi siyasetteki boşluktan değil zorlama ile doğdu. Amacı belli. Milli rotaya kilitlenmiş Türkiye’yi oradan söküp tekrardan yedi düvelin uydusu haline getirme. Davutoğlu aleni “NATO’ya bağlılığını açıklıyor.” İP’de öyle. Bu iki partinin çakıştığı diğer alan “Suni Kürt devletinin önündeki engeli kaldırmak.”

İP, ‘Doğu Güney Doğu Anadolu Sorunu” diyerek sanal eyaletin sınırını çizmişti, Gül Partisi pardon Gelecek Partisi ise ‘Ana dilde eğitim’ diyerek tarihte olmayan bir milleti var etmeye hazır olduğunu ilan etti. Tabii BOP’u canlandırma çabası sadece İP-GP değil CHP’nin de heybesinde. PKK partisi ile büyük şehirleri alarak tabanlarını da motive ettiler. PKK ile yol almanın parolası ise “Habur-Oslo ve Bebek katilinin mektubu-TRT’ye çıkarılan O.Öcalan.” “Kirlenmek güzeldir” reklamı gibi.

Devlet, PKK-FETÖ- ekonomik ambargo-Sözde Ermeni Soykırımı başta olmak üzere bir dizi dış saldırının yanında, içerde de change.org ile belirlenen KHK-EYT-Suriyeliler-Sözleşmeliler 652’ye tabii olsun gibi iç saldırılara göğüs geriyor.

24 Haziranda varlık gösteremeyeceklerini bildiklerinden, hedef olarak yerel seçimi seçen yedi düvel, rehavete kapılan devlet karşısında, BOP bayrağını yeniden yükseltti. GP’den beklenen aynen İP’in performansı. Sözde “parlamenter sistem” adı altında, devletin batı önünde secdeye kapandığı döneme dönelim diyorlar. Devleti ayakta tutan sistemler değil,  birlik ruhudur. Türkiye o ruhunu bulmak için çaba harcarken, kumdan kaleleri başında tahta kılıçlarını sallayan çöpten komutanlar umarım ki başaramaz.

Devletin kendini savunma mekanizmasının inşasında “Kürtçe eğitim” demek, olsa olsa yedi düvelin ekmeğine yağ sürmek olur. Davutoğlu, tam da bunu yapıyor.  Stratejik BOP derinliğine, değerli yalnızlığa doyamamış anlaşılan.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder