15 Ocak 2019 Salı

Topuklu ayakkabıdan medet


Neval Kavcar
“Kadın öğretmenler topuklu ayakkabı giymeyecek” denmiş diye ülkem solu, FETÖ’cüler, kaos tetikçileri ayaklandı. Topuktan medet umar hale gelmişler meğerse. Seviyeye bakın.

Şimdi ki adı Eğitim Fakültesi olan, o zaman ki adı Buca Eğitim de okudum. Matematik bölüm muavinimiz Şükran Gözen’di.. Solcunun önde gideniydi. Eşinden boşanma sebebi de eşinin Cumhuriyet Gazetesi okumamasıydı. Düşünün artık.  Oldukça sert bir hanımdı. Anadol marka otomobili ile gider gelirdi.

Okula bir yıl öncesinde, yazılı sınavı başararak tam girmek üzereyken, mülakata takılmıştım. Mülakatta ki, hocalardan biri de Şükran Hanımdı. “Hangi gazeteyi okuyorsun?” sorusuna “Tercüman” demiştim. Kazanamadım.

Bir yıl sonra Eğitim Enstitüleri sınavı, üniversiteler arası yerleştirmeye alınıp, ilk sıralarda okulu kazandıktan sonra niye kazanamadığımı anlamıştım. Hani şimdi torpil var diye yeri göğü yırtanlar var ya, hep vardı. Sürgün vardı. Hepsi vardı. Bu arada üst sınıflar komple solcuydu. Ne tesadüf değil mi? Solcu sanatçıların çıktığı konserlere, Yılmaz Güney filmlerine, okula belediye otobüsleri yanaşır öğrenciler servis edilirdi.

Adliyeler de sol hakimiyetinde idi. Okula devam eden öğrenciler “bizi okula sokmuyorlar” diye savcılığa şikayet edince, Buca Cezaevine girmiştim meselâ.

Neyse gelelim topuğa. İşte bu Şükran Hanım bize “öğretmen sade olur” derdi. “Sınıfa salınmış uzun saçlarla, şıngır şıngır bileziklerle, sallanmalı küpeler ve aşırı makyajla” girilmez” diye eklerdi. Bir de “sınıfta dolaşırken, öğrencinin dikkatini dağıtıcı ses çıkaran topuklu, çelik kabara çakılı ayakkabı sakın ola giymeyin” derdi.

Resmi yazı önemli. Müdürün fikri bu, zikri de şudur demek yanlış. O yazı gayet normal. Öğretmen bunu kendisi düşünmeli. Yazıda erkek-kadın ayrımı yapılmamış ayrıca. Erkek öğretmenlerde ses çıkarmadan yürüyecek.

Haber sitelerine bakıyorum, hem aşağıdaki resmi yazıyı koymuşlar, hem de yanına “kadın öğretmenlere topuklu ayakkabı yasağı” yazmışlar. Bunu duyanlarda “bu ülkede yaşanmaz, aynı gemide değiliz” diye köpürtmüş.

Hakikaten, bunlar hangi gemide acaba?

Not: Yazıda adı geçen Şükran Gözen disiplinli, dersine hakim bir öğretmendi. İki kitabı yayınlanmıştır.

                                                            İşte o resmi yazı

Bazıları bahsettiğim öğretmeni hayali sanmış. Yani sırf sol görüşlü bir öğretmenin de "sınıfta öğretmene yakışır şekilde olun" demesine inanmamış. Şükran Gözen vardır, matematik öğretmenidir. Hatta Erdal İnönü başta olduğu sürece emekli olduktan sonra İzmir SHP'de etkin olmuştur.. İzmir Karşıyaka'da ikamet etmekte olduğunu biliyorum. Son 10 yıldan haberdar değilim. Anlatmak istediğim, öğretmen demek sadece öğreten değil hayata dair örnek olan demektir. Aynı görüşte olmamakla birlikte o söylediklerine hep uymuşumdur.


2 yorum:

  1. Neval Hanım artık sizi tanıyamaz oldum....

    YanıtlaSil
  2. Tuncer Bey "topuklu ayakkabı caiz" değil denmiş olmasına inanmadığım için hiç o konuya girmedim bile. Ve o yazının yaptırım gücü yok. Ses çıkarmayan topuklu ayakkabı giyilebilir mesela. Sizin beni tanıyamadığınız konu nedir? -NKavcar

    YanıtlaSil