Neval Kavcar
“Kadın
öğretmenler topuklu ayakkabı giymeyecek” denmiş diye ülkem solu, FETÖ’cüler,
kaos tetikçileri ayaklandı. Topuktan medet umar hale gelmişler meğerse.
Seviyeye bakın.
Şimdi ki
adı Eğitim Fakültesi olan, o zaman ki adı Buca Eğitim de okudum. Matematik bölüm muavinimiz Şükran Gözen’di..
Solcunun önde gideniydi. Eşinden boşanma sebebi de eşinin Cumhuriyet Gazetesi
okumamasıydı. Düşünün artık. Oldukça
sert bir hanımdı. Anadol marka otomobili ile gider gelirdi.
Okula
bir yıl öncesinde, yazılı sınavı başararak tam girmek üzereyken, mülakata
takılmıştım. Mülakatta ki, hocalardan biri de Şükran Hanımdı. “Hangi gazeteyi
okuyorsun?” sorusuna “Tercüman” demiştim. Kazanamadım.
Bir yıl
sonra Eğitim Enstitüleri sınavı, üniversiteler arası yerleştirmeye alınıp, ilk
sıralarda okulu kazandıktan sonra niye kazanamadığımı anlamıştım. Hani şimdi
torpil var diye yeri göğü yırtanlar var ya, hep vardı. Sürgün vardı. Hepsi
vardı. Bu arada üst sınıflar komple solcuydu. Ne tesadüf değil mi? Solcu
sanatçıların çıktığı konserlere, Yılmaz Güney filmlerine, okula belediye
otobüsleri yanaşır öğrenciler servis edilirdi.
Adliyeler
de sol hakimiyetinde idi. Okula devam eden öğrenciler “bizi okula sokmuyorlar”
diye savcılığa şikayet edince, Buca Cezaevine girmiştim meselâ.
Neyse
gelelim topuğa. İşte bu Şükran Hanım bize “öğretmen sade olur” derdi. “Sınıfa
salınmış uzun saçlarla, şıngır şıngır bileziklerle, sallanmalı küpeler ve aşırı
makyajla” girilmez” diye eklerdi. Bir de “sınıfta dolaşırken, öğrencinin dikkatini
dağıtıcı ses çıkaran topuklu, çelik kabara çakılı ayakkabı sakın ola giymeyin”
derdi.
Resmi
yazı önemli. Müdürün fikri bu, zikri de şudur demek yanlış. O yazı gayet
normal. Öğretmen bunu kendisi düşünmeli. Yazıda erkek-kadın ayrımı yapılmamış
ayrıca. Erkek öğretmenlerde ses çıkarmadan yürüyecek.
Haber sitelerine bakıyorum, hem
aşağıdaki resmi yazıyı koymuşlar, hem de yanına “kadın öğretmenlere topuklu
ayakkabı yasağı” yazmışlar. Bunu duyanlarda “bu ülkede yaşanmaz, aynı gemide
değiliz” diye köpürtmüş.
Hakikaten, bunlar hangi gemide
acaba?
Not:
Yazıda adı geçen Şükran Gözen disiplinli, dersine hakim bir öğretmendi. İki
kitabı yayınlanmıştır.
Bazıları bahsettiğim öğretmeni hayali sanmış. Yani sırf sol görüşlü bir öğretmenin de "sınıfta öğretmene yakışır şekilde olun" demesine inanmamış. Şükran Gözen vardır, matematik öğretmenidir. Hatta Erdal İnönü başta olduğu sürece emekli olduktan sonra İzmir SHP'de etkin olmuştur.. İzmir Karşıyaka'da ikamet etmekte olduğunu biliyorum. Son 10 yıldan haberdar değilim. Anlatmak istediğim, öğretmen demek sadece öğreten değil hayata dair örnek olan demektir. Aynı görüşte olmamakla birlikte o söylediklerine hep uymuşumdur.
Neval Hanım artık sizi tanıyamaz oldum....
YanıtlaSilTuncer Bey "topuklu ayakkabı caiz" değil denmiş olmasına inanmadığım için hiç o konuya girmedim bile. Ve o yazının yaptırım gücü yok. Ses çıkarmayan topuklu ayakkabı giyilebilir mesela. Sizin beni tanıyamadığınız konu nedir? -NKavcar
YanıtlaSil