26 Kasım 2018 Pazartesi

Brunson’dan sonra sıra Osman Kavala’da

Neval Kavcar
Sorosçu diyeyim, Açık Toplum Vakfı mahkemeye başvurup fesihlerini isteyecek-miş. (26 Kasım 2018)

Dünyayı ağ gibi saran Sivil Toplum Kuruluşları vasıtasıyla, devletleri, milletleri çözüp, dağıtmakta etkin rol oynadılar. Kürt Açılımından, tek yanlı AB yanaşmacılığına, KKTC’de “Annan Planı” ile Türk devletin tasfiyesine kadar bir dizi anti milli adımlarına şahit olduk bunların. FETÖ’nün “Abant Platformları” mesela.

Ne furyaydı ama. Tarih Vakfı’nın Rockefeller’in fonlaması ile “Yerel Tarih Grupları” oluşturup aziz vatanın sahibinin batılı olduğunu ispatlamaya çalıştılar. TESEV’in marifetleri zaten belli. TEPAV (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin küreselleşmeci aparatı) Kürt açılımı için illerde toplantılar yapmış, Filistin’in ikiye yaran “Cenin projesini” başlatmıştı. Türkiye’yi hem proje merkezi hem de maşa olarak kullandı Soros ve tabi ABD.

Bu arada yaptıkları açıklama ile tüm faaliyetlerinin devlet gözetiminde olduğunu söylediler. Tehdit mi algılarsınız, masum olduklarını mı, size kalmış.

Açık Toplum Vakfı yöneticileri kimler? “Nafiz Can Paker, Mehmet Osman Kavala, İshak Alaton, Murat Sungar.”

Fesihlerini isteyecekler-miş. Mal varlığı da vakfa en yakın görülen bir başka vakfa verilecek, tüzükte öyle diyor. Bakalım kime devredilecek?

Bu haberin özeti Soros’un Açık Toplum Vakfı’nın, sözde Türkiye’den çekilmesi. Kavala’nın cezaevinden çıkması ile ilgili plân mıdır, muhtemel. “İşte vakfı da kapattı, geçmişi unutalım” gibi bir şey. Papazdan sonra sırada Kavala var.

Açık Toplum Vakfı “tüm faaliyetlerini devlet gözetiminde yaptıklarını” söylüyor. Elhak doğru. FETÖ’de öyleydi, HDP’nin tüm şımarıklıkları da. Aslında yeni devlet sisteminde at oynatacak mecralarının kalmadığının göstergesi bu çekilme. Keşke kıymetini iktidar da anlayabilse. Umurlarında mı acaba?

Açık Toplum Vakfı, TESEV, Chrest Vakfı, Cengiz Çandar ve elbette Soros’un el ele hazırladığı bir rapor kitap var mesela. Adı “Dağdan İniş- PKK nasıl silah bırakır? Kürt Sorunu’nun şiddetten arındırılması.

Raporun tamamını aşağıda vereceğim. Bakın neler var içinde: “PKK olgusunu “terörizm”, PKK’nin kendisini “terör örgütü” ve mensuplarını “terörist” olarak tanımlamak yerine, durumu bir “Kürt isyanı” olarak tanımlamak gerekmektedir.” (1)

1. İmralı’da Abdullah Öcalan’la sürdürülen diyalog, sorunu nihai olarak çözme amacına yönelik müzakereye dönüşmelidir;
 2. Söz konusu amaçla yürütülecek müzakereler, Abdullah Öcalan’ın geleceği üzerinde görüşmeyi de içermelidir;” (1)

Uzatmaya gerek yok. Bahsi geçen küreselleşmeci tüm STK, TESEV, TEPAV.. hatta Türk Ocakları genel merkezinin, kökü dışarıda cemaat-tarikatlar, akil adamlar, bazı partiler Türkiye’yi PKK üzerinden çözüp dağıtma sürecinin bileşeni olmuştur. Çandar'ın yıllarca Doğan medyada yazdığı düşünülürse ülkenin hali ortaya çıkar zaten.

Açık Toplum vakfının kendisini fesh etme girişiminin arkasında, Osman Kavala’nın hürriyeti yatıyor. Uzun sürmez serbest kalması.


Not: Adı geçen vakıf kapanacağından, Cengiz Çandar'ın raporunu TESEV üzerinden veriyorum. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder