Neval Kavcar
Son
aylarda en tartışılan konu, FETÖ ile yeteri kadar mücadele ediliyor mu? Bu örgüt
çöktü mü? Birçok sözde dost devlette çok etkin. Batı FETÖ’yü kullanmaya devam
ediyor. Tabanın morali henüz bozulmadı. Bozulmuş olsaydı, 16 Nisanda ve 24 Haziranda
kıl payı geçmezdi seçimler. En önemlisi, iktidar bu mücadeleden yoruldu.
Andımız çıkışını o çerçevede okuyorum.
FETÖ ile
irtibatlıları toplamakla bir yere varılamadı. Bu mücadelede en büyük darbeyi Doğan medyanın satılması ile yediler.
15 Temmuz 2016 gecesi kazanacaklarını zannederken kaybetmelerinin şokunu
atlatıp, çabuk toparlandılar. Sadece FETÖ değil tüm haşereler.
Devlet
içine yerleştirilen etkili elemanların hepsi deşifre edilemedi. FETÖ, medya,
partiler ve devlet yönetimi ile o kadar iç içe geçti ki hakkında FETÖ’cü mü
şüphesi olanlara “hayır FETÖ’cü olamaz” diye partiler kendileri sahip çıkıyor.
Fetömetre
denilen ve sadece alt tabakayı ayıklayan algometre ile kriptoların bulunmasına
imkan yok.
Kripto özel olarak yetiştirilmiş, güven
kazanmış, bulunduğu yere mükemmel uyum sağlamış, çalışkan, üretken tipler. Bunların geçmiş izlerinde FETÖ ile
direk bağ bulunmaz. Anca, bazı tavırlarından şüphelenirsiniz, güven verdikleri
için konduramazsınız. Öyle de oluyor. Bunların geçmişi kar gibi beyazdır.
Kimliklerini eş, dost, samimiyet hatta aile yapısı ile pekiştirirler. Hangi
siyasete yanaşacaklarsa eşleri dahi o siyasete yakın olanlardır.
Yine
meselâ, kamuoyunda FETÖ’cü tanınan birisi kalkar, aslında kolayca ulaşacağı
bilgiyle kriptoya çamur sıvar. O da çıkar “iftira” der. Basit ama etkili. “Bak
FETÖmsü birisi saldırdı. Demek ki bu FETÖ’cü değil” derler. Hal böyle iken FETÖ
kök salmasında ne yapsın? Sadece hain değil, enayi de çok aziz vatanda.
Aslında
böyle böyle, çok iz bırakmıştır kripto. Güven geldiği anda adım da atmıştır.
İşler ters yüz olunca da “falan kişi beni yönlendirdi” demiştir. 15 Temmuz sonrası başka devletlere FETÖ’yü
anlatmaya gitmek için gönüllü olanlara baksanız, içinden birkaç tanesi düşer
kanımca.
Beyinleri
öyle bir yıkanmış ki, onları ne eşleri, ne arkadaşları, ne de FETÖmetre çözemez.
Gelmiş geçmiş en organize örgütten bahsediyoruz. İşte İngiltere, Akın İpek’i
vermeyi reddetti. ABD, FETÖ’nün ele başını koruyup kolluyor. Avrupa’da çok
etkinler. Arkalarında yedi düvel olan PKK ne kadar gerilediyse, FETÖ’de o kadar
geriledi.
NATO ve batı ile yapılan tüm
anlaşmalar gözden geçirilmeli FETÖ-PKK mücadelesinde. 1961 Anayasasında 65 madde, 1982
anayasasında da 90 maddenin son fıkrası ile düzenlenmiş Uluslararası antlaşmalar
fıkrası da elden geçirilmeli. Tüm olup biteni, son 15 yıla yıkma kolaycılığı
bırakılmalı. Sistem değişti yetmez, devlet elden geçirilmeli.
“Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar
hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.”
Yeni
sistemle, TBMM’nin ağırlığı kalktı diye bağıran zevat, zaten var mıymış?
Demek istediğim: Şu anda yapılan, FETÖ’nün
tırnaklarını törpülemekten ibaret.
Not: 1- FETÖ hakkında muhtemelen 2010-2011
yılıydı yazmayı bıraktım. Sebebim de bu işin devletler arası mesele olduğunu
görmemdi. Herkes dershanelerine, okullarına sürü gibi giderken, Türk Okulları
diye ağlarken, o okullarda yedi düvele yarayacak çocukları eğittiklerini,
ülkelerini de tarumara hazırlandıklarını görmüştüm. İnanılması için, 15 Temmuz
gerekiyormuş. Peki inanıldı mı? Bilmiyorum.
2- Bazı adlara bakıp, bunlara FETÖ'cü mü diyorsunuz demesin kimse. FETÖ'cülük demek yedi düvelin projelerini aziz vatanda yerel olarak uygulamak demektir. Her kolaylaştırıcı FETÖ'cü değil ama projenin bir ayağıdır.
2- Bazı adlara bakıp, bunlara FETÖ'cü mü diyorsunuz demesin kimse. FETÖ'cülük demek yedi düvelin projelerini aziz vatanda yerel olarak uygulamak demektir. Her kolaylaştırıcı FETÖ'cü değil ama projenin bir ayağıdır.
28 Kasım 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder