13 Ekim 2018 Cumartesi

Metal Fırtına’dan Papaz Brunson’a


                                                           

Neval Kavcar
Birçok kişi “yüktü, defolup gitsin” diyordu. içimizde bir yerler niye kanadı peki? Moralimizi bozdu. Bu kadar mıydı, dedirtti. Madem öyle olacaktı, bu dava niye medyatik oldu? İşte o da çağımızın sıkıntısı.

Yedi düvelin gizli açık casusları cirit atıyor, iyice anladık. Medyadan tutun siyaset, iş dünyası her bir yandalar. Savaş er meydanında yapılmıyor. Gidip gidip gelen Türkiye dayanıyorsa, dualarla, devletin birliğini korumaya ant içmiş insanlarımızın, evliyaların yüzü suyu hürmetine dayanıyor.

Sosyal medyadan ateş ediliyor, gazeteden tuzaklanıyor, siyasetçiden dilleniyor. Bronson için kendi halinde dinini yaymaya çalışan rahiptir dedi, koskoca Hürriyet yazarı. “Suçsuz” demişti tv baykuşları.

Rahip davası, kurtuluş kilisesi, FETÖ organizatörlüğü, PKK derken, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası aldı, o ceza da yattığı döneme denk gelince, kuşlar gibi hür şekilde ABD’ye uçtu. Hem de askeri uçakla. Bu durumda Papaz asker mi oluyor? PKK ve FETÖ’nün başkomutanlığına mı soyunmuştu? 15 Temmuzun planlayıcısı olduğu iddiaları da vardı.

Avukatı 3 yıl 1 ay 15 günlük cezayı çok bulduklarını, temyize başvuracaklarını söyledi. Avukat İsmail Cem Halavurt da bayağı bir kuvvetliymiş, kerameti fazla. Papazdan bulaştı her hal. Trump bile dua ediyoruz, dedi. Nefes var adamlarda.

Başkomutan, pardon Rahip Brunson mahkemedeki son savunmasında “Ben masum bir adamım. İsa’yı seviyorum, Türkiye’yi seviyorum” dedi. Sonra avukatı beraatını istedi. Bağımsız Türk yargısı “hayır sen suçlusun” deyip, 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verdi.

Türk yargısı, casusluk, istihbarat savaşları, yedi düvel çalkalaması derken bu süreçte, onun papaz olmadığını öğrenmiştik ki meğer papazmış.

Bugün Andrew Brunson hakkında verilen mahkeme kararı, Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu, Türkiye'de yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu ortaya koymuştur" dedi Cumhurbaşkanlığı sözcüsü.

CHP lideri Kılıçdaroğlu “Darısı Harp Okulu öğrencilerinin başına” dedi. Ne alaka çözemedim, zaten dava karman karışık.

MHP Lideri Bahçeli “ABD'li Papaz Brunson ile ilgili verilen tahliye kararının milli vicdanı rahatsız ve huzursuz etmiştir” dedi.

Mademki adliyede başladık mevzuya, adliyede devam edelim.

Akşener Habertürk’te konuştu. Yüzünden düşen bin parça idi. Nedenini söyleyeyim. “Dede, yediğini öde” diyorlar. CHP’nin sırtında girilen meclise karşılık, yüzde dokuz oranındaki seçmen desteği, yerel de CHP’ye aktarılacak. Bu arada İP fokur fokur.

Kırk tilki var, kırkının da kuyruğu birbirine değmiyor. “Yuh size” ile yürümüyor bu işler. CHP-HDP birliğini diri tutmakla görevli Meral Hanım “İç İşleri Bakanlığını” vitrine koyup “FETÖ-PKK ve ben…öyle mi?” dedi. “Eşit vatandaşlık” diyen CHP ile ittiaka giden, Yunan Good Partisiydi özür dileriz.

Adliye bölümüne gelirsek, Akşener Bahçeli’yi mahkemeye verecekmiş. Evini basanlar hakkında şikâyetçi olmadı, MHP lideri aleyhine dava açacakmış. Şahit, olup biteni çeken arkalarındaki gizemli kişi olur her halde. Bir de Tuncer Enişte.

Rahibe dönersek, filim yeni başlıyor.
Dizi mi deseydik. “The Casus-lar savaşı” mı?
“Metal Fırtına”yı roman zannediyorduk, 15 Temmuzun senaryosu çıktı biliyorsunuz.

Peki..
Ne yapmalıyız?
Kenetlenmeliyiz.
Lâmı cimi yok.
***

Rahip Konusunda Fehmi Koru bakın ne yazmış. Brunson'dan af mı dilesek, ne yapsak?
"Dünyaya hala Haçlı zihniyetiyle ‘bizden olanlar ve düşmanlar’ gözüyle bakan, en kalabalık gruba ABD’de sahip ‘Evanjelik Kilisesi’ni, hiç gereği yokken topluca Türkiye düşmanı haline dönüştürmeyi de başardık." Yazının başlığı da şöyle;  "Brunson'u bizden biri yapmak elimizdeydi; etkili kilisesini ezeli düşmanımız yaptık."

FETÖ nasıl gelişip serpildi, anlayabilirsiniz bu liberal kafalara bakıp. Yıllarca Zaman Gazetesinde yazıp, Samanyolu'nda işte bu diller zehir kustu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder