10 Ekim 2018 Çarşamba

“Kaynak kitap” Oyunu


Neval Kavcar
MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Milli Eğitim Bakanının cevaplaması için soru önergesi vermiş. Seçimdi, McKinsey’di derken bu arada okullarımız açıldı.

Önce basılan kitaplar depolarda tutulup, çocukların okul sevincine gölge düşürüldü. Şimdi de daha ilk aydan “okul kitapları yetmiyor, kaynak kitap alacağız” diyerek velinin cebine el uzatıldı. Aslında yeni değil. Yıllardır var bu problem.

Okul kitabını eksik buluyorsa, o eksiği öğretmen kapatır. MHP Hatay milletvekili işte o yaraya parmak basmış. Vatandaş dıştan gelen ekonomik krizin baskısını geçiştirmeye çalışırken, işgüzar tipler veliye yüklenince vekilimiz soru önergesi hazırlamış.

Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliğinin 41 inci maddesinde “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenmeyen ders kitapları ve okutulacak diğer eğitim araçları öğrencilere aldırılamaz” hükmü hatırlatılmış önce.

Sonra “Ülkemizde ders kitapları 2003 yılından itibaren öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Bakanlığınız ders kitaplarını ücretsiz dağıtmasına rağmen, kitapların yetersizliği öne sürülerek öğrenciler kaynak kitap almaya zorlanmaktadır” denmiş.

Ve aşağıdaki soruları sormuş.
1.Bakanlığınızca öğrencilere ücretsiz dağıtılan ders kitaplarının yeterliliğini ölçmek için yaptığınız çalışmalar nelerdir?  Çalışmalarınız neticesinde yetersiz görülen kitap olmuş mudur; olmuşsa bu kitaplar için yapılan çalışmalar nelerdir?

2.Gönderilen kitaplar içerikleri ve sağladıkları fayda bakımından yeterli ise, ailelere ek kaynak kitap aldırmayı önleyecek tedbirler nelerdir?

3.Bakanlığınızca okullara gönderilen ders kitapları hazırlanırken öğretmenlerimizin taleplerini de içeren uzman görüşlerin yer aldığı raporlar ilgili kurullarca dikkate alınıyor mu? Söz konusu raporlar hangi kuruluş / kurum tarafından hazırlanmaktadır?

4.Öğrencilerden alınması istenen ek yardımcı kaynak kitaplar faydaları bakımından tercih ediliyorsa, Bakanlığınızca bu kaynak kitapların gönderilen ders kitaplarının yerine ücretsiz olarak gönderilmesi için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?
***

Bakalım, Bakan Ziya Selçuk ne cevap verecek?

Lakin okul kitabı zaten kaynaktır. Kaynağa kaynak eklemeğe gerek var mı? Bu konu yıllardır velinin tepesine inen yumruk olmuştur. Okul açılmadan, binbir çeşit kitap, dergi vs’yi satmaya çalışırlar. Doktorlara ilaç tanıtan röprezantlar gibi okulları mekân tutan, kitapçılar vardı-r.

Okul eğitimi yetersiz gibi, dershane şart denmiştir mesela. Dergiler, test kitapları ile çocuklar boğulurken, birileri o minnacıkların üzerinden zengin olmuştur. Özel okulların açılış gerekçesi de bana göre “çok daha iyi eğitim” değildir. Cebinde biraz parası olan veliye tuzaktır. Yok sınıflar 15 kişiymiş, çocuk güzel eğitim alırmış. Daha fazla olamaz ki mevcut. Vatandaş ekmeği zor buluyor, çocuğunu özel okula kaç kişi gönderebilir?

Çocukları Dünyadan kopuk yetiştirmek gerçekten yanlış. Bu konu önemli lakin sıkmak istemiyorum. Tek cümle; özel eğitim alan çocuk sonunda “özel” mi oluyor, ne oluyor? Birisi anlatsın bana.

Neyse efendim, yedi düvel zaten tepemize binmiş, habire yoluyor. Harcamadığımız paraları dövizle cebimizden çekiyor, bari biz bizi vurmayalım şu dar dönemde.

Çocukların beynini ezberle doldurmak yerine, onların önünü açıcı bilgilerle donatsın öğretmenleri. Rahmetli ilk okul öğretmenim Halil Çağlar (Soma 13 Eylül İlkokulu) Her gün bir hikaye kitabı okumamızı isteyerek, ufkumuzu genişletmişti. Bilgi nedir, bilgiye nasıl ulaşılır ve kullanılırı öğretti bize.

Dersin dışına çıktığında kaynak, yol gösterici kendisi oldu.

Öğretmen, öğretmenliğini unuttu uzun süredir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder