Neval Kavcar
Atatürk’ün
hisselerini, Kemal Beyin CHP’si yönetemez. Aslında adı CHP konulan hiçbir parti
yönetemez. Rahmetli Atatürk de “gelecekte” ne olur olmaz demiş olmalı ki
vasiyetine “atideki şartlarla” kelimelerini eklemiş. Çok akıllıydı, nur içinde
yatsın.
İşin siyasi partiler kanunu ile
çelişmesi ve Atatürk’ün emanetinin kendisinin öngördüğü yerde olup olmadığına
dair manevi yönü var.
Siyasi partiler kanununa göre Yargıtay buna nasıl müsaade etmiş yıllardır o da
ayrı mevzu. 1999’da değiştirilen Siyasi partiler kanununa göre Siyasi partiler
ticaret yapamaz. İş Bankasının bu tartışmaya karışması ise abesle iştigal
olmuş. İş bankasını ilgilendiren bir durum yok.
CHP’nin
İş bankasındaki hisseleri yönetmesinin mümkün olmayışı söz konusu. “Biz
Atatürk’ün vasiyeti üzerine, İş bankasındaki hisseleri kontrol ederiz”
ayrıcalığını talep etme hakları yok. “Sen Atatürk’ün CHP’Si değil TESEV’ci
genel başkanıyla farklı bir partisin.”
Atatürk’ün
vasiyete baktım: “Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleriyle Çankaya’daki menkul ve
gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne atideki
şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:
1-Nukut ve hisse senetleri, şimdiki
gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.
6-Her sene nemadan mütebaki miktar yarı
yarıya, Türk Tarih ve Dil kurumlarına tahsis edilecektir.” (1)
Nukut:
Akçalar, paralar- Mütebaki: Geride
kalan, demek.
“Ati-deki şartlar” nedir?
Ati; Gelecek, anlamına geliyor. “Gelecekteki şartlar”la vasiyetini Türk
Milletine ve devletine emanet etmiş? Atatürk’ün vasiyeti gelecekte de
1938’deki şartları sağlayıp sağlamadığını takip edecek olan mercii belli.
Aradaki
maddelerde, eşine manevi kızlarına ve İnönü’nün çocuklarına yardım var. Atamızın
vefatında İş Bankasında üç ayrı hesapta 1.519.892.01Lirası vardı. (Hasan Rıza
Soyak)
Atatürk’ün
manevi kızı Ülkü Adatepe 2013 yılında CHP’ye dava açtı. CHP’li avukatlar şöyle
bir savunma yapmış: “Atatürk'ün vasiyeti 1938 yılında yazıldı aradan 75 yıl geçti. Bu nedenle,
dava zaman aşımından dolayı hükümsüz…. CHP Atatürk'ün kurduğu bir partidir.
Atatürk'ün ilkelerini yaşatan, bu uğurda her türlü çabayı gösteren tek kurumdur.”
(2) ???!!!
(Dip not, 1999-2002 yıllarında Kemal
Kılıçdaroğlu’da İş Bankasında yönetim kurulu üyesi idi.)
Neyse
efendim, zaman aşımı davayı etkilesin demiş CHP. “Atatürk’ün o dönem CHP’ye
bıraktığı mal varlığının idaresini, Atatürk’ün CHP’si olmaktan çıkaran CHP’yi
etkilemesin deniliyor ama hak arayan birisinin o hakkını etkilemesi isteniyor
öyle mi?
İkincisi,
sürekli şekilde “Biz Atatürk’ün kurduğu CHP’yiz, Atatürk ilkelerini
yaşatıyoruz” gibi savunma hali var. “Beyanla olmaz bu işler.. Miras hukukunda
kanıt yoksa beyan geçersizdir.” Lafla peynir gemisi yürümez. CHP, kapandı,
açıldı. Siyaseten birçok değişikliğe uğradı. Günümüzde Kürt Teali cemiyeti
muadili HDP ile dahi işbirliğine girebiliyor. Atatürk, Kürt Teali Cemiyetiyle hareket etti mi?
***
BİR VATANDAŞ OLARAK ŞİKÂYET
EDİYORUM
Konumuz
y-CHP denilen ve Atatürk’ün kurduğu CHP olmadığı belli olan bir siyasi partinin
hangi hakla, Atatürk’ün mirasını yönettiği sorusu? Diğeri de, ticari bu
faaliyete neden göz yumulduğu? En önemli
soruda, vasiyetin açıklandığı tarihten bu güne Atatürk’ün mirasının resmi kayıtlar
aracılığı ile incelenip, vasiyetin Türk Milletinin yetkili kurumlarınca
yönetiminin sağlanmasının vaktinin ne zaman geleceği?
Bir vatandaş olarak şikayet ediyorum.
Yargıtay
başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti devletinin muhatap kurumlarının harekete
geçerek gereğini yapmasını arz ediyorum.
1-
Atatürk’ün
vasiyetini bıraktığı partinin şimdiki CHP olduğu hükmüne nasıl varılabilir?
Yasaya rağmen CHP’ye ticaret yapma ayrıcalığı nasıl tanınabilir?
2-
1938’den
itibaren, mirasın kullanımına ait tüm kayıtların şeffaf şekilde millete
sunulması.
CHP’nin önünde tek bir yol var.
Haksız olduğu konumdan ve fiili işgalden bir an önce çıkıp, hatta gereken
mahkemeyi gönüllü kendileri açıp, vasiyetin takipçiliğini aziz Türk Milletine
tevdi etmeleridir.
Ülkeyi
bölüp üzerinde “Sözde Kürdistan kurmaya çaba gösteren PKK Partisi ile birlikte
hareket eden” CHP, “atideki şartlara” göre Atatürk’ün maddi-manevi mirasına
sahip çıkacak durumda değildir.
Not:
1- Kafamda deli sorular var. Meselâ
babaları yaşadığı halde (İsmet İnönü)nün çocuklarının yüksek okul tahsilleri niye
Atatürk’ün mirasında yer alıyor?
2- Atatürk’ün vasiyeti diye sunulan o evrak sonradan tekrar
yazılmış olabilir mi? Atatürk, İş Bankasının yapacağı işleme niye CHP’yi
aracı kılsın?
3- Atatürk’ün yazısı ile vasiyette ki yazı
aynı karakterde midir? Şüpheciyim doğrudur, lakin 5 Eylül 1938’de Atatürk’ün
el yazısıyla yazıp imzaladığı öne sürülen evrak ile ertesi gün çağrılan
Beyoğlu 6. Noteri İsmail Kunter’in hazırladığı evraktaki Atatürk’ün imzası benzemiyor. Vasiyetteki imza abartılı
durmaktadır.
4- O vasiyet
gerçekse, Y-CHP’nin Atatürk’ün bahsettiği CHP olduğunun kanıtı nedir, Y-CHP ‘atideki
şartları’ sağlamakta mıdır? Atideki şartlar nedir? Böyle bir bölüm var mıydı? "Atideki şartlarla teslim etmek" ne demektir?
Kaynak: 1- http://www.rehbergundemi.com/beyoglu-6-noter/
2- http://www.ttk.gov.tr/tarihveegitim/ataturkun-vasiyeti/
Açıklama: Atatürk’ün vasiyetinde babaları sağ olan İnönü’nün çocuklarının üniversite masrafı ne arayacak demiştim. “Kaç paralık madah” olduğu değil mevzu. O madde ile İnönü, Atatürk sonrasının doğal lideri olarak öne geçti, anlamında yazdım. Sanki Atatürk'ün maddi-manevi mirasçısı, devleti kendisinden sonra yönetecek kişi İsmet İnönü'ymüş gibi.
Açıklama: Atatürk’ün vasiyetinde babaları sağ olan İnönü’nün çocuklarının üniversite masrafı ne arayacak demiştim. “Kaç paralık madah” olduğu değil mevzu. O madde ile İnönü, Atatürk sonrasının doğal lideri olarak öne geçti, anlamında yazdım. Sanki Atatürk'ün maddi-manevi mirasçısı, devleti kendisinden sonra yönetecek kişi İsmet İnönü'ymüş gibi.
Bu konu TV'lerde tartışılmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder