İP ve DİP ile “Cumhur İttifakını” bitirme Projesi

Neval Kavcar

Abdullah Gül açıklamalarını “11. Cumhurbaşkanlığı ofisinden” yapıyor. Sanırsınız ki halen görevi devam etmekte. Hadi bende üst akıl diyeyim, Gül yerine Akşener’i öne sürdüğünde bizzat yaptığı açıklamalar kulağımızda. “Ağladım, gelin olamadım” deyip, asık suratıyla ofisine dönmüştü.

Akşener MHP’yi böldü, Gül’de yeni parti kurup AKP’yi bölerse, “Cumhur İttifakının ruhuna el Fatiha” projesinden bahsediyorum.

Şu an itibariyle, İP içinde geleceğin lider adayları kuluçkaya yatırılmış durumda. Parlatmak için bir tanesi İstanbul il başkanlığına atandı. Diğerleri repoda.

Şimdi gelelim, Abdullah Gül’lü olası proje partiye.

MHP kökünü kullanıp, BOP’un yeni versiyonunu kitleye benimsetecek proje çökünce, İp kuruldu. Büyük destek verildi. Unutulan siyasetçilerle umutvar gösterildi. Kilolarca cila sürüldü. Cemaatler, STK’ı, iç-dış basın, anket şirketleri, para pulönlerine serildi. Millet Akşener’i, istemedi. Ne oldu? MHP’nin dalından kopardılar. Bazı illerde, oy yarı yarıya düştü. Algı müthişti. Cemaatler gergefe Akşener’in adını işledi durdu. Meclis dışı kalmasın diye, CHP’nin kuyruğuna bile bağladılar İp’i. Ucundan meclise girdi.

***

GÜL, CEM UZAN ROLÜNÜ BENİMSER Mİ?

An itibariyle ne oluyor derseniz, şimdilik iddialar var. Abdullah Gül’ün, Erdoğan yerine konulma senaryosunun boş olduğu, halkta karşılığı olmadığını herkes biliyor. Aynı Akşener gibi. Üstelik daha önce yazdım, aşı pişirmek için çaba harcamak yerine başkası pişirsin önüne koysun diye bekler Gül.

Aldığım istihbarat doğru mudur bilmiyorum. Akşener’in, MHP’den yaprak koparacak mecalinin kalmaması sebebiyle, benzer rol için Gül’ün devreye girmesinden bahsediliyor. Akşener’in İP’i ile birlikte Abdullah Gül de DİP kurar, AKP’den biraz koparırsa, Cumhur İttifakı çöker projesinde gönüllü kobay olmayı seçer mi, seçer. Bu arada DİP ne diyenlere söyleyeyim, “Demokrasinin İpi Partisi” (?)

Bir hareketlilik var. Arınç karnından konuşmaya başladı. Bu arada onunda ofisi varmış öğrendik. Ofisine dostları gelip, sensiz siyaset olmaz diyor, “dertlerini anlatıyorlarmış.” Yani Erdoğan’dan şikâyet ediyor, o eski dostlar. Olsa olsa Davutoğlu’nun-Gül’ün yerlerinden olan ve 15 Temmuz sonraki duruşa karşı olup, sistem dışına atılan materyalleridir.

Abdullah Gül’e yapılanı affetmiyormuş, Arınç. Ne yapılmış acaba Gül’e? Yediği önünde, yemediği arkasında. Denize nazır ofisinde kahvesini yudumlayıp, 17 miydi, araç filosu ile istediği yere gidiyor. Kraliçe ile suyunu içip dönüyor, daha ne olsun? Asıl Gül, yol arkadaşını vurmaya kalkarken yakalandı da, açıklamak zorunda kaldı. Velhasıl, Arınç’ın biti kanlanmış.

Gül, Akşener rolünü oynar mı derseniz, niye oynamasın? CHP tabanı Gül’ü kabul etmediği için, Akşener de numara çekti görüşü var. Meral Hanım bilmiyor mu çapını? MHP lideri Bahçeli ile karşılaşmamak için mecliste köşe kapmaca oynayan bu muhteremin peşinde koşanların ayıbı, onun değil.

***

BÜLENT ARINÇ, HER DAİM İŞARET FİŞEĞİ OLMUŞTUR

“Gül’ün adaylığının önüne sözde Arınç” geçmiş. Ama diyor ki “muhalif olmak hainlik değildir.” Gül, AKP kurultayına gidip genel başkanlık yarışına katılmak isterken değil, AKP’yi bölmek isterken yakalandı. Ona muhaliflik denilir mi? Tekrarlıyorum, yerlerinde zıplamaya başlamış bunlar.

Siyasetçi hata yapabilir, demiş Arınç. Gül yapılan hakaretlere hiç cevap vermeyip, affetmiş.  “Keşke zamanında sesini yükseltseydi baştan itibaren çok daha iyi olabilirdi” demiş bir de. O ses yükseltmeyi FETÖ’cüler de söyledi durdu.

“Zamanında sesini yükseltmekten” kastı, 24 Hazirana yürürken ki “çatı adaylığı mevzu olamaz. Aklıma geliveren, 17-25 Aralık sırasında Cumhurbaşkanı olan Gül’ün, Erdoğan’ı Başbakanlıktan alması beklentisiydi. Gül bunu yap-a-madı. Muhtemel Erdoğan’ın kendiliğinden yıpranmasını, yaklaşan yerel seçimde ki kan kaybı sonrasında da AKP’yi raptı zapt altına almak için, “zorunluluktan doğacak” yolu düşündü. Onlar havayı koklarken, Erdoğan yürüdü gitti.

Tüm bu gerçekler ortada iken, Abdullah Gül tavşan bir partide, tavşan genel başkanlığa oynar mı? İçimden nedense “oynar” demek geliyor. Niçin? Akşener’in önüne serilen tüm imkân ona da serilir, en tepe noktaya geçebilirsin havucu önüne konulursa neden olmasın?

 Hiçbir şey yapamasa, Erdoğan’ı bacağından aşağı çeker.