"Ümit
Özdağ Çerkez” denilince, hemen “Kumuk Türküyüm” demişti. Rahatsız olacak bir
durum yok. Ülkenin bekası için çalışan, fitne peşinde koşmayan herkese bu
milletin bağrı açıktır. Ve Çerkezlerde aynı Kumuk Türkleri gibi Rus
saldırısından kaçıp, Osmanlıya sığınmışlardı. Ahıskalılarda öyle. Elbette bize
gelecekler, başka nereye gideceklerdi ki?
Kumuk
Türkleri, Dağıstan Özerk Cumhuriyetinde, Çeçenistan ve Osetya’da yaşıyor.
Çarlık Rusya’sı Kuzey Kafkasya’yı işgal edince Kumuklar dahil bölgedeki bazı
halklar Osmanlıya sığındı. “Kaçacağınıza savaşsaydınız” mı denseydi? Bu nasıl
bir kafa? Orada kalanda kaldı.
Bunu unutan Ümit Özdağ gibiler,
ABD-Rus Savaşında, Türkiye’ye sığınanlara geri dönsün diyor. Kimse anavatanından ayrılmak
istemez. Ülkemiz siyasi, ekonomik, terör, mülteci her türlü baskı altında
eziliyor lakin istenir ki aydınlar akıllı çıkış yolu bulsun. Sonra zorda da
olsak, bize sığınanı terk etmeyiz. “Vefalı Türk geldi yine, selam Türk’ün
bayrağına” diye boşuna denilmemiş değil mi?
“Ümit
Özdağ siz niye dönmüyorsunuz? Niçin geri dönüp Kumuklar için özerklik girişiminde
bulunmuyorsunuz? Böyük stratejistsiniz, bu yeteneğinizi niçin Kumuklar için
kullanmıyorsunuz? “Diye, Özdağ’a sorar mısınız diye yazmış birisi.
Aracıya zeval olmazmış.
“Ben Türküm, onlar değil” diyemezsiniz.
Tarih boyunca hiçbir Türk devleti sadece Türklerden oluşmamıştır. O kadar
demokratik yönetimler kurulmuştur ki, başka milletler kendi ülkelerini bırakıp,
güvenli Türk yurtlarına gelmiş ve vatanı kabul etmiştir.
Çin
seddinin yapılışında ana motivasyon Türk akınlarını durdurmak gibi görünse de,
Çin yönetiminin zulmünden kaçan Çinlileri durdurmak da vardır içinde. Türkler
tarih boyunca cefa çekmiş ama dostlarına şefkatli davranmayı hiç terk
etmemiştir.
Dost ve kardeş topluluklar dahil,
toprakları işgal edilmiş tüm kardeşlerimiz için fikir üretmek yerine
“Suriyeliler geri dönsün” gibi sığ fikirler Türk’ün özüne yakışmıyor. Hele ki
NATO’dan medet ummak, yeni işgallere davetiye çıkarmak anlamı taşıyor.
NATO’cu
milliyetçilik lafı ortaya çıktığından beri, diller lâl oldu. “Yanlış
anlaşıldık, biz NATO diye şunu demek istiyoruz” demiyorlar.
Neticeye
gelirsem, Suriyeliler elbette geriye dönecek. Bunun içinse Suriye üzerindeki
hesaplaşma bitmeli. Osmanlı bakiyesi topraklarda dökülen kan, saldırı her an
yön değiştirip, dümeni Türkiye’ye kırabilir. Önce o tehdide yoğunlaşmalı.
“Suriyeliler Suriye’ye dönsün”den
önce “ABD, İngiltere, Fransa ve dahi Rusya, Suriye topraklarını terk etsin
denmeli. Problemin ana kaynağı onlar.
***
DEVLETİN BEKASINI
SİYASET SANAN BEYİNSİZLER
15 Temmuz gibi önemli arifeyi fark
edemeyecek kadar kendini kaybetmiş olanlardan, MHP-AKP birlikteliğini anlaması
beklenmez. Ülke FETÖ-PKK arenasına dönüşmüşken, bunu yarıp çıkmayı kolay
sanıyorlar.
Korunmuş,
kollanmış, kazanılmış, kazanmış kıblesizler 15 Temmuz gecesi oluşan maneviyatın
iki partiyi bir araya getiren motivasyon olduğunu da göremiyor.
“Finans saldırılarında merkez olan Blomberg’den
habersiz, sanki dışarıya kaçan dolar varmış gibi ‘milyar dolarlar nereye
gitti?” diye soran mı ararsınız, yerel seçimde “MHP-AKP ittifakı sürecekse,
niye birleşmiyorlar diyen mi?
“Türkgün
gazetesi hangi kaynakla çıkacak?” diye soran bile var. Bunu soran, kim parayı
bastırışa oraya seyirten, bulunduğu yeri dükkanı gibi kullanan Önkibar mesela.
Perinceklerin verdiği paranın arabasının benzinini karşılayacak kadar az
olduğunu söyleyen Sebahattin bey geçimini hangi kaynaktan sağlıyor acaba?
Yaklaşan
yerel seçimlerin zerre kıymeti harbiyesinin olmadığı, yedi düvelin ekonomi
başta olmak üzere her türlü saldırısını göğüslemek üzere oluşan birlikteliğin
önemli olduğunu göremiyorlar.
Cemaatler, 5. Kol medya, ekonomik
saldırılar, terör kıskacı, ABD-Rusya’nın bilek güreşinde Türkiye’yi tuş etme
planlarına karşı, topyekun birliktelik gerekirken tüm dertleri MHP-AKP niye
birlikte hareket ediyor?
“Aziz vatan için birlikteler.” Siz
nerdesiniz?
6 Eylül 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder