6 Eylül 2018 Perşembe

“Siz ne zaman döneceksiniz Kafkasya’ya Ümit Özdağ?”

Neval Kavcar
"Ümit Özdağ Çerkez” denilince, hemen “Kumuk Türküyüm” demişti. Rahatsız olacak bir durum yok. Ülkenin bekası için çalışan, fitne peşinde koşmayan herkese bu milletin bağrı açıktır. Ve Çerkezlerde aynı Kumuk Türkleri gibi Rus saldırısından kaçıp, Osmanlıya sığınmışlardı. Ahıskalılarda öyle. Elbette bize gelecekler, başka nereye gideceklerdi ki?

Kumuk Türkleri, Dağıstan Özerk Cumhuriyetinde, Çeçenistan ve Osetya’da yaşıyor. Çarlık Rusya’sı Kuzey Kafkasya’yı işgal edince Kumuklar dahil bölgedeki bazı halklar Osmanlıya sığındı. “Kaçacağınıza savaşsaydınız” mı denseydi? Bu nasıl bir kafa? Orada kalanda kaldı.

Bunu unutan Ümit Özdağ gibiler, ABD-Rus Savaşında, Türkiye’ye sığınanlara geri dönsün diyor. Kimse anavatanından ayrılmak istemez. Ülkemiz siyasi, ekonomik, terör, mülteci her türlü baskı altında eziliyor lakin istenir ki aydınlar akıllı çıkış yolu bulsun. Sonra zorda da olsak, bize sığınanı terk etmeyiz. “Vefalı Türk geldi yine, selam Türk’ün bayrağına” diye boşuna denilmemiş değil mi?

Ümit Özdağ siz niye dönmüyorsunuz? Niçin geri dönüp Kumuklar için özerklik girişiminde bulunmuyorsunuz? Böyük stratejistsiniz, bu yeteneğinizi niçin Kumuklar için kullanmıyorsunuz? “Diye, Özdağ’a sorar mısınız diye yazmış birisi. Aracıya zeval olmazmış.

“Ben Türküm, onlar değil” diyemezsiniz. Tarih boyunca hiçbir Türk devleti sadece Türklerden oluşmamıştır. O kadar demokratik yönetimler kurulmuştur ki, başka milletler kendi ülkelerini bırakıp, güvenli Türk yurtlarına gelmiş ve vatanı kabul etmiştir.

Çin seddinin yapılışında ana motivasyon Türk akınlarını durdurmak gibi görünse de, Çin yönetiminin zulmünden kaçan Çinlileri durdurmak da vardır içinde. Türkler tarih boyunca cefa çekmiş ama dostlarına şefkatli davranmayı hiç terk etmemiştir.

Dost ve kardeş topluluklar dahil, toprakları işgal edilmiş tüm kardeşlerimiz için fikir üretmek yerine “Suriyeliler geri dönsün” gibi sığ fikirler Türk’ün özüne yakışmıyor. Hele ki NATO’dan medet ummak, yeni işgallere davetiye çıkarmak anlamı taşıyor.

NATO’cu milliyetçilik lafı ortaya çıktığından beri, diller lâl oldu. “Yanlış anlaşıldık, biz NATO diye şunu demek istiyoruz” demiyorlar.

Neticeye gelirsem, Suriyeliler elbette geriye dönecek. Bunun içinse Suriye üzerindeki hesaplaşma bitmeli. Osmanlı bakiyesi topraklarda dökülen kan, saldırı her an yön değiştirip, dümeni Türkiye’ye kırabilir. Önce o tehdide yoğunlaşmalı.

“Suriyeliler Suriye’ye dönsün”den önce “ABD, İngiltere, Fransa ve dahi Rusya, Suriye topraklarını terk etsin denmeli. Problemin ana kaynağı onlar.
***

DEVLETİN BEKASINI SİYASET SANAN BEYİNSİZLER

15 Temmuz gibi önemli arifeyi fark edemeyecek kadar kendini kaybetmiş olanlardan, MHP-AKP birlikteliğini anlaması beklenmez. Ülke FETÖ-PKK arenasına dönüşmüşken, bunu yarıp çıkmayı kolay sanıyorlar.

Korunmuş, kollanmış, kazanılmış, kazanmış kıblesizler 15 Temmuz gecesi oluşan maneviyatın iki partiyi bir araya getiren motivasyon olduğunu da göremiyor.

 “Finans saldırılarında merkez olan Blomberg’den habersiz, sanki dışarıya kaçan dolar varmış gibi ‘milyar dolarlar nereye gitti?” diye soran mı ararsınız, yerel seçimde “MHP-AKP ittifakı sürecekse, niye birleşmiyorlar diyen mi?

“Türkgün gazetesi hangi kaynakla çıkacak?” diye soran bile var. Bunu soran, kim parayı bastırışa oraya seyirten, bulunduğu yeri dükkanı gibi kullanan Önkibar mesela. Perinceklerin verdiği paranın arabasının benzinini karşılayacak kadar az olduğunu söyleyen Sebahattin bey geçimini hangi kaynaktan sağlıyor acaba?

Yaklaşan yerel seçimlerin zerre kıymeti harbiyesinin olmadığı, yedi düvelin ekonomi başta olmak üzere her türlü saldırısını göğüslemek üzere oluşan birlikteliğin önemli olduğunu göremiyorlar.

Cemaatler, 5. Kol medya, ekonomik saldırılar, terör kıskacı, ABD-Rusya’nın bilek güreşinde Türkiye’yi tuş etme planlarına karşı, topyekun birliktelik gerekirken tüm dertleri MHP-AKP niye birlikte hareket ediyor?

“Aziz vatan için birlikteler.” Siz nerdesiniz?

6 Eylül 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder