Tüm
kavga Türkiye’nin dibinde kopuyor. Ufacık aldırmasan, tepemize binecekler.
Başından
beridir dediğim aynı. Bizim için, Rusya, ABD, Çin fark etmez. Ülkeler arasında
dostluk değil, menfaat işbirliği vardır. Şimdi gelelim, Suriye sınırına. Evet,
ABD’nin kontrolünde Suriye’ye yerleştirilen terör nüvelerine DEAŞ’i bitiriyor
kumpasına rağmen göz yumulmamalıydı. Evet,
yedi düvelin başımıza ördüğü çorabı çıkarıp atmak için 15 Temmuz gecesini
beklememeliydik. Evet evet evet de oralara da son birkaç senede gelinmedi.
Irak’ın işgali, çekiç güç, bölgesel yönetim derken iş çığırından çıktı.
Gelinen noktada, ülkenin bütünlüğünü
hedef alan tüm saldırılar berhava ediliyor. İki harekât yapılarak, PKKistan’ın
Akdeniz’e açılması, Hatay’ı işgali önlendi. Bela hemen bitmedi elbette. Rusya’da hatırlarsanız,
Esad ailesi ile birlikte Öcalan’ı Suriye’de konuşlandırmıştı.
Buralar
teferruat, gelelim sınırımıza. Afrin’in hemen yanı başında İdlib var, az
öncesin de Tel Rıfat var, Münbiç var.. Rusya ile buralar görüşülecek. Rusya bir
hat açılsın, çıksınlar diyor. Nereye gidecekler? Teröristler iç kısma değil
direk Akdeniz’den salınmalı. Ve bize kimsenin kumpas kuramayacağı da
muhataplarına hatırlatılmalı.
***
TÜRKİYE SINIRI,
PKK’DAN ARINDIRILMADAN BU İŞ BİTMEZ
Sözde
Kürdistan’ın denizle bağı kesilmeye çalışıyor kabul de, daha ilk başta PKK ve
türevlerinin konuşlandırıldığı Ayn el Arab(Kobani), Haseke vs gibi sınır
boyumuzdakiler ne olacak? Bildiğimiz PKK’nın elinde oralar. Aman bizi
görmesinler der gibi sessizler.
Rusya,
İran’la ya da başka kimle anlaşma sağlanacaksa o bölgelerde, içine alınmalı.
Farkında iseniz sınır boyumuza
boncuk gibi dizilmiş hainler güruhu, kurulan yeni kandillerle güvenliğimizi
tehdit ediyorlar. Dağıldı denilen, Irak bölgesel yönetimine yapışmış gibi duran
toprak parçasından bahsediyorum.
Şu vakte kadar Rusya’da göz yumdu bu duruma.
Donanmasının
bağlı olduğu Lazkiye’ye yaklaşınca tehdit olarak algıladı. Sözde devlet
kurulsun, gerekirse Türkiye’yi parçalasın ama Lazkiye’ye yanaşmasın. Oldu
canım.
Suriye’de
demokratik yapı oluşsun ama bize tehdit içeren unsurlar da ortadan kalksın.
Yoksa Suriye’yi Esad değil Mesad yönetsin bize ne?
Hayret bir şey, yeminle Türkiye’de
bunların gözleri. ABD’nin de, Rusya’nın da, ezeli düşman Çin’in de. İran bir
tane PJAK’lının soluğunu kesiyor, aynı anda sallandırıyor. Rusya deseniz
burnundan kıl aldırmıyor.
“Demokratik Türkiye” hikâyesi ile
başımıza çorap örülmesine daha ne kadar müsaade edeceğiz bilmem ki?
***
KOBANİLER VS LER
Onca
stratejist, devlet adamı var kardeşim, bir tanesi de çıkıp sınırımızın yarısı
temizleniyor ama ötesi ne olacak demiyor. Suriye’de korsan devlet kurulsun
diye, dövizle saldırıyorlar, harcamadığımız dolara borçlanıyoruz.
Ardından
yedi düvelin kuyruğu içerden yükleniyor. O diyor bu diyor, 3. Havalimanını bit
basmış diyor. Sınırımızda ki yapı ne olacak demiyor?
Yok,
diyorlar. Dedikleri de şu,
Suriye’nin bu hale gelmesinde iktidar partisi suçlu. Eee, ne yapalım, verelim gitsin mi, Doğu-Güney Doğu Anadolu’yu ey
dolma akıllılar?
Verecek olsaydık, 15 Temmuzda ki
işgal girişimini desteklerdik. Sürekli “kontrollü darbe” der dururduk.
“Mehmetçiğin yıkanacak sabunu yok, derdik. “Aman bize ne Afrin’den” derdik. Demedik, demeyeceğiz. Ülke bizim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder