15 Eylül 2018 Cumartesi

Hak arayışı değil, sabotaj bu yapılan

Neval Kavcar
3. hava limanında çalışan işçiler ayaklanmış. Acaba dedim, ücret problemi mi var? Oluyor, duyuyoruz. Ev geçindiriyorlar, emeklerinin karşılığını alamazlarsa patlama olur. “Yok, o değilmiş.”

“Yemek, barınma ve çalışma şartları”ndan şikâyetçilermiş. Uzun süredir orada çalışanlar var aralarında. Geçen yıl da aynı şartlara sesini çıkarmayıp, açılışa bir ay kala isyan etmelerinin altında iyi niyet aramıyorum. “Ne güzel Dünyanın sayılı havalimanlarından biri yapılıyor” demek yerine “adı şu olsun bu olsun tartışması” başlatıldı. Sürekli bir kusur arama. Millet yararına atılan adıma karşı çıkmaya muhalefet denmez kanımca.

Yıl 1976’ydı sanırım. İzmir Buca’dayım. Okul, ful komünistlerin elinde. Ben dâhil birkaç kişi kel aynak gibiyiz. “Faşist olmanız için ne kadar ödeniyor?” muhabbeti yapıyorlar. Neyse efendim, çeşitli fraksiyonlardan solcular bir araya toplanıp boykot kararı aldılar.

“Sınıf perdeleri zamanında yıkanmıyor, camlar silinmiyor…” gibi sebeplerle üç gün boykot yapıldı. Dümbelek çalıp ’sabah oldu hep uyandık, siperlere dayandık’ eşliğinde göbek attılar.

Yeni havalimanında, açılışa ramak kala yapılan bu isyanımsı görüntü bana “kirli cam boykotunu” hatırlattı. İYİ-Sen denilen, inşaat işçileri sendikası yetkilileri yüzüp kuyruğa getirdikten sonra bu isyanı niye başlattı? Ne zaman kurulmuş bu sendika? 25 Eylül 2017’de. 20 Kasım 2017’de de sendika binalarının açılışını yapmışlar. Hiç ilgisi yoktur ama ad ve kuruluş olarak İyi Partiyle pişti olmuşlar. Bunlarda NATO sendikası çıkar mı, çıkar. (Şaka benimkisi canım.)

Serviste geçen sürenin mesai saati sayılmasını da istemişler!!

Sendikanın adı İyi ama niyet hiç iyi durmuyor.
Bu İyi-Sen’li kardeşler yaptıklarına “3. Havalimanı direnişi” diyerek neyi amaçlıyor? “Kötü şartları protesto etmek” ayrı, devletin zorda olduğu dönemde Gezivari “direniş” görüntüsü apayrı.

Neyse efendim, kimdir bu İYİ-Sen yönetimi merak ediyorum açıkçası.
29 Ekim 2018’de sayılı günler kala, çalışma şartları sebebiyle niye kazan deviriyorlar? HDP’liler olay yerinde, muhtemel provokasyon için.

Yeni havalimanı 29 Ekime yetişmesin diye çalışan işçilerin ayaklandırıldığı anlaşılıyor. Buna sabotaj denir.
***

MİLLET BU ZİHNİYETE GÜVENMİYOR

Gerçi güvenilecek halleri de yok ama. CHP, İyi Parti muhalefet yapıyoruz diye, insana saçını başını yolduruyor. Nurcular yedikleri haltı temizleme telaşında. Yok “bize böcek kondu, yok biz kimseye düşman değiliz” diye her gün yeni bir şey yumurtluyorlar. Ülkenin bölünmez bütünlüğüne, şu zor zamanda HDP’yi meclise sokarak omuz veren Nurcular “Kimseye düşman değiliz” diyor. “Millete düşmanlar, yetmez mi?”

Aynısı, CHP, İP, Türk Ocaklılar, Süleymancılar, SP ve diğer ıvır zıvır içinde geçerli. Denizin içinde güneşe bakıp “yüzünü güneşe dön” Türkiye diyen İP il başkanları ile fason parti görüntüsündekiler, son demlerini yaşıyor.

“Suriye’deki Türk askeri yıkanamıyor, Afrin’e girilmesin” gibi yedi düvelin suflesini bize üfleyip durdular biliyorsunuz. Muhalefet, eleştiri doğru zeminde yapılırsa anlamlıdır.

15 Temmuz darbe girişimini geçirmiş, partilere ABD tasallutunun had safhada olduğu ortamda, milletin istiklaline sahip çıkmak, devleti bütün tutmak gibi düşüncelerle tesis edilen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini”, aylarca “tek adamlık” diye eleştirdiler.

Sonra ne oldu? 24 Haziran seçiminde “tek adam” olabilmek için her biri aday oldu. Samimi olsalardı, parti olarak meclise girme mücadelesi verirlerdi. Akşener havasını aldı, İnce %32 aldım diye, CHP’nin başına geçmeye çalışıyor.

Yeni sistem, dengeyi beraberinde getirdi, art niyetlileri de ortaya çıkardı. Vatanın birliği için AKP-MHP bir araya geldi, HDP ile örtülü ittifaklarıyla CHP-İP ve SP açığa çıktı. Sistem turnusol kâğıdı gibi. Gerçek yüzleri ortaya çıkardı.

Kimse dönüp, 16 Temmuz öncesinin örneklerini vermesin. O yapılanlar hataydı, hep söyledik. Şimdi aynı yoldan niye geçiliyor kardeşim?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder