27 Eylül 2018 Perşembe

AKP-MHP ittifakına kim karşı?


Neval Kavcar
Erdoğan-Bahçeli’nin taviz vermeden sürdürdükleri o hissiyata “ittifak” diyemiyorum. Tam karşılığı değil. 15 Temmuz geceki saldırıya karşı aynı cephede buluşup, ülkenin bütünlüğünü koruma adına birlikte hareketin adına, olsa olsa “vatan, parçalanma kabul etmeyen sevdamızdır” denilebilir.  MHP tarafından böyle görünüyor.

Türkgün Gazetesinden Yıldıray Çiçek, AKP-MHP ittifakına karşı içerden, dışardan hazımsızlığı işlemiş.

İttifaka saldıran yedi düvel. FETÖ-PKK’nın belini kırmada tavizsiz duruş, her türlü saldırıya karşı depreşen milli duyguları yönetme başarısına karşılık, onlarda boş durmuyor. “Yurtta sulh, cihanda sulhu” deruhte eden üs merkezi, organize ettikleri basın, siyaset, iş dünyası üzerinden saldırı yapıyor.
O uzantıları anlayabiliriz. Çoğuna ekmek kapısı olmuş.

Hadi onlar bir şekilde esir olmuşlar. Hissiyatları körelmiş. AKP içinde bir elleri yağda, bir elleri balda olan bürokratlara ne oluyor? Köşe yazarları niçin arada zırt diye kafasını çıkarıyor? Sanki Erdoğan’ı korur gibi yapıp, niçin MHP’yi taciz ediyor? Onları küstürecek davranışlar sergiliyor?
***

AKP İÇ MUHALEFETİNİN BAŞINDA ABDULLAH GÜL VAR

Cevap basit. Erdoğan vaktiyle Gül-Davutoğlu-Arınç gibilere çok güvenip, devlet işleyişini onlara bıraktı. Saydığım adlar, şu anda Erdoğansız AKP mücadelesinde. Gül’ün liderliğindeki o cephe “Türkiye’yi yedi düvelin arzusu istikametine” sokarak, hem kendileri, hem de ülkenin rahatlayacağı gibi mandacı zihniyete sahipler. Müslüman görüntülerinin öznesinde “liberallik” var.

İşte o ekip, Erdoğan vitrinde iken kendilerine bağlı yazarları, bürokratları belli odaklara yerleştirdiler.  Adliyede, belediyelerde, kurumlarda at koşturmaktalar, Erdoğana’a yakın olanları yozdurup, MHP’yi darıltacak hamleler yapmaktalar. Olup biteni yasal çerçevede okumak onlara meydanı boş bırakmak demek.

Yerel seçime ramak kala, AKP-MHP’nin yapacağı en hayırlı işler; sırayla “af yasası” ya da adı her neyse Anayasa mahkemesinin yasayı genişletilip ülkeyi kaosa sokmasına mani olacak şekilde çıkarmak, anket yasası ile de algı operasyonlarına son vermekten geçmekte.

Bilhassa MHP, onları bir kere vuranların bir daha vurmakta tereddüt etmeyeceğini iyi hesaplamalı. 16 Nisana, 24 Hazirana yürürken fesat çıkaranlara parmak sallamak yetmez.

Vatanın birliğinde anlaşan iki lidere elbette MHP içinde de karşı olan çok. FETÖ hücreleri her yerde dip diri. Eski şanlı dönemine döneceklerinin hayali ile yaşıyorlar.

Yapılmak istenen çok basit. MHP’yi, AKP’yi desteklemekten vazgeçirip, Erdoğan’ı düşürmek. Sonra da MHP operasyonunu kıyamet savaşına çevirmek. “Çünkü; Bu MHP gerçekten çok oldu.”
***

SURİYELİLER DÖNMELİ DE NASIL?

Öncelikle Suriye’deki yangın söndürülmeli. ABD ve uzantıları terör örgütlerinin Suriye ile bağı kesilmeli. PKK’yı Rusya’da desteklemiş, kullanmıştı, hatırlatırım. Suriye’den Rusya’da çıkmalı, bunun altı yapısı da hazırlanmalı.

Suriyeliler elbette geri dönmeli. Osmanlı bakiyesi eski vatan topraklarımızdaki sükûneti sağlamak, bize yönelen tehdidi ortadan kaldırmak için Fırat’ın doğusunun temizliği şart. “AKP iktidarının hatası…!!” Bu nakarattan bıktık. Hata yapıldı ise üstelik Özal’la başladı. ABD dost görünüp, her zaman ki gibi kazıkladı. AKP iktidarı döneminde ise neler oldu hepimizin malumu. Eee? Ne olacak? Bırakalım yangın yayılsın mı? Fırsat doğmuş elbette düzeltmeliyiz.

12 Eylül sonrasında başlayan PKK tasallutlu BOP projesini 15 Temmuz gecesi püskürttük. BM’nin beş büyüğüne “Türk Milletinin içerde-dışarda kendisine tehdit oluşturacak her mikrobu yok etmeye kararlı olduğunu göstermeye devam etmeliyiz.”

İşte ondan sonra “evli evine, köylü köyüne.

Not: İP’lilerin “Suriyeliler geri dönsün” demesinin altında, Türkiye’nin PKK terör örgütünün belini çökertmesine karşı olmaları yatıyor. Ankara’nın milli stratejisine karşı çıkamıyorlar, Suriyelileri öne sürüyorlar.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder