26 Eylül 2018 Çarşamba

MİT Tırları davası, FETÖ(CIA)’nün Türkiye’ye saldırısıdır

                                       
                                                   İç savaş gibi bu tablo unutulur mu?

Neval Kavcar
CHP’nin  iki kez vekillikle yargıdan mı kaçırmak istedi sorularıyla aklı kurcalayan Enis Berberoğlu, geçtiğimiz günlerde tahliye edildi. Adına “adalet yürüyüşü” düzenlendi. Bırakılmalı, suçsuz diyerek yeri göğü inlettiler. FETÖ’cülerin kumpasının adı geçmedi. Aynı 15 Temmuz gibi. “Kontrollü darbe” algısı yaptılar. Kaçan kaçtı, kaçamayan FETÖ’cüler itirafçı oldu kurtulmak ya da birilerini yakmak için ama halâ “kontrollü, bandrollü” deyip duruyorlar.

CHP milletvekili çıkınca “Bir kaç gün aileme, partime ve çevreme danışmak istiyorum…..” dedi. “Enayiliği bırak hem casus damgası yiyip, hem de yıllarca cezaevinde, arkanda durmayanlar için mi yatacaksın?” diyenler olacaktır. Onun için karar vakti.

Burada en önemli konu, MİT tırlarını durdurup, kaset çekenlerin FETÖ’cü çıkması. Olup biteni o bilgi ile yorumlamak şart.

Dokunulmazlığı sebebiyle salınan Enis Berberoğlu hakkındaki gerekçeli karar da açıklandı. Geri sayım başladı. Alınan kararda ‘Devletlerin ülke içinde ve dışında devlet sırrı mahiyetinde faaliyetleri olabilir. Dava konusu olay da mahiyeti gereği devlet sırrı niteliğindedir. Berberoğlu eyleminin sonuçlarını bilebilecek birikime sahip. Sanığın eylemi ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama’ suçunu oluşturur" deniliyor.

Kararın bir örneğinin de meclise gönderilmesi kararlaştırılmış. O karar mecliste okununca, vekilliği düşecek. Hapis cezası onanan ve vekilliği düşer düşmez cezaevine dönecek olan Berberoğlu ne yapacak?

Kılıçdaroğlu “Enis kardeşim hiç üzülme. …….mutlaka beraat edeceksin" demişti. Kitlesine bu işin siyasi olduğunu yayıp, kitlesel baskı oluşturmaya çalıştılar ama Türkiye dualarla ayakta duran aziz vatandır.
***

NE YAPACAK?

Beş yıl, on ay ceza aldığında, duruşma salonuna gelenlere “Moralinizi bozmayın, 25 yılla başladı, 5 yıla kadar düştü” deyip el sallamıştı. Bir anlamda, yapılan suçlamalara aldırmadığını ve bir şekilde dışarı çıkarılacağını düşündüğü izlenimi vermişti.

Yasaya göre casusluktan değil, devlet sırrını ifşa etmekten ceza aldı. Lakin aradaki ince çizgi sadece yasalarla belirlenmiyor, içinde bulunduğu toplumunda bir algısı var sonuçta.
***

BİR DAVA DA AYDINLIĞA

Bir dava da Aydınlık gazetesine açıldı, açılalı epeyce oldu. Tırları durduran FETÖ’cü, savcı- jandarmanın piyasaya sürdüğü resimleri “ilk biz yayınladık” diyen Perincek’in gazetesi şimdilerde “bizim FETÖ’cülerle ilgimiz” yok çırpınışında. Demek istedikleri “olsa olsa FETÖ’nün oyununa gelmişizdir.”

Yine bu davanın ana konusu olan MİT’e ait bilgi-belgelerin “ilk kendisine geldiğini” söyleyen de Aydın CHP milletvekili. Yine kaçak Can Dündar’ın, Berberoğlu hakkında söyledikleri. Burada dava niye önce Cumhuriyet Gazetesine açıldı denebilir. Cevabı basit. CHP’nin yüzde 25’lik seçmen kitlesi ve Can Dündar’ın tanınırlığının FETÖ/CIA tarafından seçilmiş olması.

Aydınlık mı gündem oluşturur, Cumhuriyetle CHP mi? Verdikleri bilgiler açısından Aydınlık sadece “kahramanlık” yapmaya çalışıyor. Muhtemel Aydınlık kullanılmaya çalışıldı, tutmayınca Cumhuriyet ve CHP kitlesi devreye sokuldu. Bu işten kurtulmanın yolu “o da yapmıştı” mı demek? Tamam o da yapmış, o halde dava düştü. Ee, FETÖ de mi düştü?

Yine dava da 3-2 karar için “kanun aynı değil mi?” demiş İP’in gazetesinden bir yazar. Demek istediği 3 hakimin siyasal karar verdiği. Ona göre diğer 2 hakim siyasi karar veremez. Bir çok davada, bazı hakimler her daim şerh düşebilir. Kanunlarımız net değil yoruma açık. “Önce Aydınlık yayınlamış, MİT tırları davası düştü” gibi lay lay lomlarla dava düşmez.

Böyle satırlarda, hele ki FETÖ bulaşığı davaya bu tür yaklaşımlarda, kamu yararı göremiyorum. Kocası İP’de görevli birinin memuriyet yazısı olmuş. Patronaja yaranma da diyebiliriz. Hepsi olsun da, ciddiyet olsun özde.

Allah aşkınıza, İngiliz, Alman basını, siyasetçisi İngiliz gizli servisinin faaliyetini konuşabilir mi, yayınlayabilir mi? Yayınlasa basın- siyasi faaliyetini sürdürebilir mi? Aziz vatanın altını oyma ile siyasetçilik ve gazeteciliği karıştırmayın. Ve FETÖ hakkında halâ değdirmeden haber yapmayı da bırakın. Gözümüz var görüyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder