Ekonomiyi
düzeltmek için OHAL’i kaldırmaktan söz ediyorlar. Allah Allah, fabrika çarkları
OHAL olunca dönmüyor mu?
Devam
ediyorum CHP’nin “Merkez bankası bağımsız olacak” demesine. Dünya ekonomisinin
belirleyeni dolar ve ABD’deki şirketler olduğu halde, hangi devletin merkez
bankası bağımsız acaba? Küresel piyasaya göre şekil almak, bağımsızlık değil
yedi düvelin değirmenine su taşımaktır.
Meselâ
ABD merkez bankası, birkaç özel büyük bankanın kontrolünde. Şimdi bu bağımsızlık
mıdır? Bence “bağımsız-tarafsız” gibi hayaller peşinde koşmak yerine “milli”
kelimesini koymanın tam da zamanı. Devlet içinde, devletten bağımsız, özerk
yapılar olmaz. Bunun anlamı oralara FETÖ gibi kriptoların yerleştirilip,
devleti sıkıştırma mekanizması olarak kullanılmasıdır.
Bize
“insan haklarını dayatan, terörle mücadele edildiği imajını çizen” vahşi
batının başkentlerinde PKK, devlet konuk evlerinde misafir ediliyor yıllardır.
Helsinki’de
dönercilik yapan kaçak PKK’lı kendisi anlattı. Devlet bizi oraya “Trafik
Güvenliği Eğitimi” için yollamıştı. Akşam yemeği için girilen dönerci PKK’lı çıktı.
Yıl 2002. Can güvenliğinin olmadığını, kaçarak Finlandiya’ya geldiğini, uzun
süre devlet konuk evinde kaldığını anlattı. Ne ile suçlandınız, sorusuna; “Üç-dört
TC askeri öldürdüm” cevabını verdi. Ben de” bedelini elbette ödetirler” dedim. Gerisi
kalsın.
Kısaca:
Dünya bize ders vereceğine, insanlık düşmanlarını beslemesin. Tehdit bitene
kadar da OHAL kalsın.
***
NE TARAFSIZ YARGI, NE
DE CUMHURBAŞKANI GÖRMEDİK
CHP- İP
ve SP’nin tek argümanı var. “Parlamenter sisteme dönüş, tarafsız cumhurbaşkanı
ve kuvvetler ayrılığı masalı.” HDP’ye de “açılımın kralını yapma” sözü verildi,
ekip tamam.
Ülke
zarar görmesin, devlet kurumları yıpranmasın diye sustuk, şimdi gerçekle
yüzleşme vakti. Hangi Cumhurbaşkanı, ne zaman tarafsız oldu? Muharrem İnce’nin
yakasından altı oklu rozeti çıkarmakla tarafsız mı olunuyormuş? Muharrem’den
altı oku söktüler, beyanname altı oklu CHP genel başkanınca anlatıldı. Zaten
tarafsızlık, nötrlük diye bir şey de olmaz.
Parlamenter
sistem dedikleri de onca yamaya rağmen ayakta zor dursa da, kör topal idare
ediliyordu. Ta ki CHP aklı 367’yi icat edene kadar. Bu icat sebebiyle, iktidar
Cumhurbaşkanını seçemeyince, onlar da başka icat yaptı. 21 Ekim 2007 Referandumu
ile parlamenter sistem Arapsaçına döndü.
Defalarca
yazdım. AKP referandum kararı aldı “11. Cumhurbaşkanını seçmek ister misiniz?”
diye sormak için. Ardından tekrar iktidar olunca geriye yürüyen referanduma
rağmen Cumhurbaşkanını kendileri seçtiler. CHP’liler, vekil yeter sayısına
rağmen Anayasa mahkemesine başvurmak yerine meclise girmedi. Sonra yıllarca
“Bahçeli, Gül’ü seçtirdi yalanı attılar.” El insaf artık.
Parlamenter
sistem 21 Ekim 2007’de komaya girmiş, 10 Ağustos 2014’de vefat etmiştir. On bir
yıl sonra “parlamenter sistemi geri getireceğiz” diyorlar.
Kuvvetler
ayrığı da hikaye. Ne yazık ki, ne ülkemizde, ne de Dünya’da ki örnekleri ile
“Kuvvetler ayrığı” hiç olmamıştır. Halkı kandırmaktan öte değildir. Sözde
hakimler bağımsız karar verirmiş? Niye biz bilmiyoruz acaba?
Adalet
bakanlığının memuru hakim-savcılar elbette yasalar çerçevesinde hüküm verir de,
mesela eski Adalet Bakanı Moğoltay hakim-savcı alımlarında solcuların
istiflenmesine “ülkücüleri alacak değildik” demesini nereye koyacağız? Yine şu
anda ayıkla ayıkla bitmeyen FETÖ’cü hakim, savcı, TSK mensupları ne olacak?
Kaf Dağında
yaşamak yerine gerçeklerle yüzleşip, akıl çerçevesinde buluşalım. Düzgün
kanunlar çıkarıp, hükümleri vicdana değil kanuna göre verelim. Ki sisteme
mikrop bulaşmasın.
***
UBER DEĞİL KENE
TAKSİCİLİK SONA ERDİ
Küresel
Sivil Topluk Kuruluşları yetmedi, San Francisco’ya bağlı, internet üzerinden
taksi kiralayıp, tüm kazancın ABD’ye aktığı, bulunduğu devlete vergi vermeyen
korsan taksi şebeke ağı türedi. Kamuoyuna bizim taksicilerin saldırısı ve
mazlum rolü ile düşmüş olmaları onları haklı yapmıyor.
Devletlerin
başının belasıydılar. Kendi özerk devletçikleri ile kene gibi toplumun kanını
emen bu güruh hakkında AB’de tüm yetki devletlere verildi. “Yasaklanabilir”
tarzında. Nihayet Türkiye’de benzer karar aldı, UBER’in ruhuna el Fatiha
okundu.
“Resmi
Gazete’de yürürlüğe giden düzenlemeye göre, korsan internet uygulamalarına
taşıtını kullandıranların belgesi iptal edilecek. 2 yıl faaliyetleri
yasaklanacak. Uber'e çalışan araçları kendi bünyesinde kayıtlı gösteren
firmalara uyarı cezası verilecek. Devamı halinde ceza kesilecek.” (29 Mayıs
2018)
ZAMANINDA,
DOZUNDA ÖNEMLİ BİR KARAR. İŞTE “CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ” BU DEMEK. Çabuk
karar verebilme yeteneği. Sistem neredeyse şimdiden devreye girdi.
31 Mayıs 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder