31 Mayıs 2018 Perşembe

İyi Parti de özerklik vaat ediyor

Neval Kavcar
İyi Partinin seçim beyannamesi, CHP beyannamesinden ders alarak hazırlanmış. Sivri konulardan kaçıyor gibi yapmışlar. Ortaya silikon yusyuvarlak nereye çeksen oraya uzayan vaatler yığını çıkmış. Millet yozukmasın diye, Soros dili kullanılmış. Bu niye böyle dendiğinde “yanlış anlamışsın” demek için.

“Parlamenter sistemi geri getireceğiz. Parlamenter sistemi geri getireceğiz.. Parlamenter sistemi geri getireceğiz” şeklinde kırk kere söylenirse olur tarzı söylem geliştirilmiş. Hemen her konunun arasına serpiştirilmiş.

“Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizi ekonomik ve sosyal yönden kalkındıracağız, vatandaşımızın refah düzeyini yükselteceğiz” denmiş. Geri kalan beş bölgenin başı kel mi? Bölgesel farklılık mı var aziz vatanda diye soralım.
***
YEREL YÖNETİMLERE ÖZERKLİK

“Yerinden yönetim kuruluşlarının merkeze olan bağımlılığını azaltacağız”ı denmiş ki, anlamı yerel yönetimlere özerklik demektir. CHP’nin başına geleni görüp örtülü söylemişler. Lafı evirmişler çevirmişler. Yerinden yönetim nedir? “Özerk birimlerin kendi kendini yönetme usulü.”

HDP olmadan bir baltaya sap olamayacaklarını düşünüyorlar. Fakat sanılmasın ki bunların oy oranı yüksek olsa, HDP’ye göz kırpmayacaklar. Bırakın göz kırpmayı, PKK’nın yanağından öpecekler her şekilde. Var oluş sebepleri o zaten. BOP’un yeni evresine talipler. “Kürt özerkliğinin sınırını programında çizen” İP neticede.

ABD biliyor ki, Türkiye kendi milli menfaatini korudukça bölgede Kürt Devleti kurulamaz. O bakımdan, İP-CHP ve SP’nin “Kürt özerkliğine” selektör yapması, OHAL’e karşı çıkışlarının altında bu yatıyor.

CHP’de, İP’de “Yurtta Sulh, Cihanda sulh”dan vaz geçmiyor. Ne kadar Atatürkçüler değil mi?

“…cağız… ceğiz..cağız…ceğiz”dan geçilmeyen vaatlerle dolu satırlar.

Terörle mücadeleyi “dengeli ve orantılı” yürüteceklermiş bu arada. Nasıl yani?

Hali hazırda var olan kurumları tekrar kuracaklarmış. O kurumların var olduğunu sanırım bilmiyorlar.
***

TRT’yi satıp, şeker fabrikalarını geri alacaklarmış. Radyonun 1927’de İstanbul’da yayına girmesini sağlayan Atatürk’tür. 1964’de adı TRT olmuştur. TRT’ye niye üvey evlat muamelesi yapılıyor? “İstanbul Radyosu’nun ilk naklen yayını 3 Şubat 1932'de Atatürk’ün isteği ile Ayasofya Camii’nden Kadir Gecesi okunan ezan ile başlamış ve Mevlitle devam etmiştir.”

Koyun ağılının yanına diken dikip, dikene takılan yünleri ekonomiye kazandıracaklarmış. Turizmde Türkiye’yi dünyanın 5. Turizm merkezi yapacaklarmış. Nasıl? Potansiyelleri harekete geçirerek. Hangi potansiyelleri? “Potansiyelleri işte..”

Meselâ inanç turizmi.. Vatikan;” Meryem Ana Bülbül dağında yaşadı, bizim papaz rüyasında gördü” deyip oraları sahiplenmişti, bunlarda benzeri uygulamaya girecek her halde.

Stratejik madenler için özel düzenlemeler yapacaklarmış. Mesela?
Uzun lâfın kısası; Ütopyada kulaç atıyorlar. Gerçek ve akıllarındaki tek şey “özeklik.”

***
NOTLAR

BTP seçime katılmama kararı aldı. 2015’de aldığı oy miktarı 90.322. Yenimesaj’da çıkan habere göre CHP ve BTP derin görüşmeler yapmış. Vekilliklere kadar. Sonra CHP istememiş. CHP, Haydar Baş’a yer vermeyince ip kopmuş. Çok ilkeli imişler doğrusu.

Fatih Erbakan “SP’ye verilen oylar CHP’ye gidecek. Hiç vermeyin boşa gitsin” dedi.
Sözcü’nün patronu Burak Akbay yurt dışından idare ediyor gazetesini. Hakkında yakalama kararı var, göğsünü gere gere teslim olmuyor. Hakkındaki suçlama ise "Silahlı terör örgütünü yönetme" ve "Silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 16,5 yıldan 30 yıla kadar hapis istemi.

“Pervin Buldan: PKK ile herhangi bir bağlantımız yok. Bir dönem çözüm için gidip görüşmüş biriyim.” Boşuna günahını almışız valla.

Yusuf Halaçoğlu “bana Kayseri’den 1. Sırayı verdiler, kabul etmedim” diyor. Sebebi de “aile”siymiş!!!??? Düştüğü yerden kalkmayı beceremedi daha.



 1 Haziran 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder