9 Nisan 2018 Pazartesi

İyi Partinin Gazetesi: Yeniçağ


Neval Kavcar

Doğan medya satıldı, Meral-Kemal-Temel üçlüsünün reklam kaynağı kesildi. Yeniçağ, Sözcü, Halk.tv var ama Hürriyet-CNNTürk rüzgârı kadar olmayacak. Onlar tarafsız görünüm altında, millete algıda başarılı idi.

Peki; Yeniçağ’ın sahibi Ahmet Çelik’ten, Aydın Doğan çıkar mı sizce?

A. Doğan gücünün zirvesinde iken “hükümetleri kurup yıkmaktan” bahsetti ama kalkıp da bir partinin kurucu üyesi olmadı. Atacak barutu kalmayınca da, bıraktı. O iş zor yani.

Hürriyet’te yazan “Türkiye Türklerindir” cümlesi, Yeniçağ’da karşımıza çıkıyor. “Dünyayı Türkçe okuyun”da yazılınca aklıma, Türk bayrağı dalgalandıran Türk okulları geliverdi. “Türk” kelimesinden geçilmiyordu ama eğitim dili İngilizce idi. Bunu yazdığımda ne çok kişi saldırmıştı, iftira diye.

Neyse biz dönelim Ahmet Çelik’e. Şimdi siz programında “eşit vatandaşlık” yazan bir partiyi kurduysanız, eşit vatandaşlık adı altında başka etnisitelere ülkeyi bölünmeye yönelik haklar tanınmasında sessiz kaldıysanız, gazetenin tepesine iliştirdiğiniz “Dünyayı Türkçe okuyunuz”un anlamı olmaz. Akşener’de zaten baktı olmayacak “eşit vatandaşlık, gugıldan oldu” deyip çıktı. O kolayını buluyor. Suçu başkasına atıp sıyrılıveriyor. (Yeniçağ Gz. Patronu Ahmet Çelik, İyi Parti kurucusudur.)

Program çalışılırken gugıl kullanılmış da, birisi yazmış da, programa öyle girmiş-miş. İnandık mı? Hayır. Görülmese, tepki oluşmasa “eşit vatandaşlık” kalacaktı.

Hadi o gugıldan oldu, “Doğu-Güney Doğu Anadolu Sorunu, bölgede insiyatifin PKK terör örgütünden sivil anlayışa geçmesi” nerden oldu, ne demektir? Üstelik halen yerli yerinde duruyor.

Yeniçağ, İyi Partinin resmi gazetesi artık. Adı “İyi gazete” mi olsa acaba? Vaktiyle Cumhuriyet, CHP’nin gazetesiydi. Son tahlilde, Doğan Medya tesislerinde basılmaya başlamış, liberalleşmeye yatay geçiş yapmıştı. Bakalım Yeniçağ’ın akıbeti ne olacak?

Gazetesini hem iktidar medyasının tesislerinde basıp, hem de isyan eder gibi görünmek nasıl bir oyundur? Birçok gazetenin bilmem kaç bin adet satıyoruz deyip, devletten reklam aldığı ortamda, birlikte yürüdükleri kaypak siyasiler evlerine çekildiğinde ne yapacaklar?

***

YENİÇAĞ İYİ PARTİNİN BASIN(propaganda) ÜSSÜ

Ne üs ama diyorsunuz, biliyorum. Bu gazete yayın hayatını, ‘sözde’ MHP yönetimi karşıtlığı içinde sürdürdü. Oradan ekmek yedi. FETÖ’cülerin gazladığı kimliklerin rüzgarına kapılan bir kesim de onları okudu. “Tarafsızlık” dediler “Ülkücü hareketi düşünüyoruz” dediler. Bir baktık yüce divan defolu Koray Aydın’ı Kuvayı Milliyeci ilan edivermişler, MHP’nin başına geçirmeye çalışıyorlar. Nasıl bir düşünmeyse artık?

Gelinen noktada, Yeniçağ Gazetesinin patronu Ahmet Çelik’i İyi partide kurucu üye olmaya kim ikna etti? Başka örneği varsa ben bilmiyorum. Gazete çıkarırken parti kurup, sonra o gazeteyi nasıl herkes alacak?

Akşener’de star ışığı gördü “iktidar medyası oluruz” düşüncesine mi girdi? Ya da kimleri kıramadı da bu işe soyundu, insan merak ediyor.

İyi partinin basın üssü demişken, öncelikle yazarları eğrileri doğrultmakla görevli. 62’lık siyasi starın uçuk sözlerine sürekli estetik yapıyorlar. Patronları Ahmet Çelik, yazar Özcan Yeniçeri partinin kurucu üyesi. Ümit Özdağ’da. Akşener’in basın danışmanı Murat İde yine gazetede.

Resmi ya da gayri resmi, İyi parti ile Yeniçağ iç içe geçmiş durumda.
Böylesini ilk kez görüyoruz.

***

CHP VE İP’İN PROGRAMINDA ÖZELLEŞTİRME VAR

Akşener “Özelleştirmelere dur demek vatan savunmasıdır” diyor, Kılıçdaroğlu “şeker vatandır, satılamaz” diyor. Meral-Kemal ikilisi bu sloganlarla “şeker fabrikaları satılamaz” mesajı veriyor. Yani “özelleştirmeye karşılarmış.”

İyi partinin programında ne yazıyor? “Blok satış yöntemi yerine sermayeyi tabana yayacağız.” Bloktan kasıt, tek elde toplanmasına karşılar. Bunun dışında satış serbest. “Özelleştirmeye, şeker fabrikalarının satışına karşı değiller.” Ama şeker fabrikası önüne gidip “özelleştirmeye karşıyız” diyorlar.(Kopyayı bile tam çekememişler)

Kılıçdaroğlu da “şeker vatandır satılamaz diyor. Tam Soros ağzı. Şekerle vatanın ne ilgisi var? Cumhuriyet kurulurken, devletin öncülük etmek amacıyla kurduğu şeker fabrikasında siviller şeker üretecek. Burada önemli olan, şeker pancarı üreticisinin zorda kalmaması.

Gelelim CHP’nin programında özelleştirme konusunda ne yazdığına. Sayfa 175. “Ülke ekonomisinin ihtiyacına göre kullanılması gereken araçtır. “ Ee, hani “şeker vatandı, satılamazdı.”

CHP’de, İP’de “özelleştirmeye karşı değiller.” Fakat mitingler düzenleyip “karşılarmış” gibi yapıyorlar. Kılıçdaroğlu Çorum’a, Akşener Alpullu’ya gidip “şeker fabrikalarını sattırmayacağız” diyor. Yalandan kimse ölmemiş ama bu siyasiler, saç baş yolduruyor.

Not: İyi Partinin özelleştirme konusunda MHP’den kopya çektiğini, hatta Akşener dahil partililerin programda ne yazdığını bilmediğini söylesem acaba ne dersiniz?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder