Afrin
harekatına katılan askerlere moral için sınıra giden sanatçılara Kılıçdaroğlu
demediğini bırakmadı. Konuşmasını dinledim gözleri patlamış, yüzü kızarmıştı. O
kadar öfkeliydi ki, kendini kaybetmişti adeta. Yapılan neydi? Askere moral için
sınıra gidilmesi. De, ne olursa olsun.
İnsan bunca kontrolünü kaybeder mi?
Gelelim
Akşener’e. İyi parti genel başkanı. Konuştuklarını düşünmeden mi söylüyor,
söylediklerini kulakları duyuyor mu şüpheliyim. Geçen gün 15 Temmuz gecesi
Erdoğan uçakla kaçtı demişti, şimdi “metal yorgunluğunu atmak için askeri
kullandı” dedi.
15
Temmuz demişken, ‘meydanlara biz de çıkalım” diyen bir partilisine ‘sizi ilgilendiren bir durum yok, evinize
gidin” dediği söyleniyor. Bu iddia doğru mu değil mi, ona cevap vermeli.
Başkasının üç oğlağı beş keçisinden önce, dönüp kendine bakmalı. Parti
programındaki defo, kurucular hakkındaki çeşitli iddiaları örtmek için uçuk
kaçık laflarla magazin siyaseti yapıyor.
Aslında Afrin harekatına karşıydı bu
tencere kapak ikilisi, susmak zorunda kalmışlardı. PKK terörünü bitirmek için geç kalınmış harekatı alkışlamak yerine
“metal yorgunluk için yapıldı” diyor İP’çi Meral.. Eğer sebep oysa “Afrin
yetmez Mümbiç’le devam edilmeli” demek nedir?
Bu ne
dengesiz siyaset böyle? Mümbiç’le hepten metal yorgunluğu kalmaz ya? Şimdi de
Akkuyu nükleer santral Rusların olacak, diyor. Birileri onu muhatap alsın diye
fıtık olacak, demedi demeyin. Torunu “dede eve dön artık” dese bari. Siyasetin
ayarını düşürdü valla.
***
SORULARA CEVAP VERMEK
YERİNE GÜNDEM DEĞİŞTİRMECE
·
Bu
arada kendisine sorulanları hiç cevaplamıyor Meral hanım. 15 Mayıs 2016’da
MHP’de kurultay olsun diye karar çıkaran fakat ve şimdi FETÖ’den tutuklu,
çeşitli bağlantıları olan Hakim Burhan Yaz niçin kurultay olsun diye uğraştı?
·
AKP’nin
kurucuları arasında olduğu halde “kovuldu” iddiası doğru mu?
·
Cumhurbaşkanlığı
seçimi sonrası siyaseti bırakacak mı?
***
PKK İLE MÜCADELENİN
ADI “METAL” OLDU, TAM MERALLİK
PKK ile
mücadelenin adı “metal” oldu çıktı. Gerçekten yazık. Sıradan bir ev kadını olan
asker anaları evladına “PKK’yı temizlemeden gelme” derken, geçen yıl MHP’yi
işgal girişiminde başrolü oynayan Akşener “Zeytindalı harekâtına” nasıl cahilce
ve fitne bir anlam yüklüyor.
Yazıklar
olsun diyeceğim bir vukuatı daha var.
Hatay’a
askere moral için giden sanatçılar için “Biz iktidar olduğumuzda bu sanatçılara selam
vermeyeceğiz" demiş. Bu sanatçılar sanki PKK’ya moral vermeye
gitmiş gibi, Akşener’in ve Kılıçdaroğlu’nun bu hazımsız tavır, totalde 5
puanlarına mal oldu.
İşte bu
sebeple ne CHP, ne İP sittin sene ne iktidar yüzü görebilir ne de milletten
teveccüh? Bu hallerine bakıp bunlara kim selam verecek acaba?
İP zaten
genel seçim sonrasına formatlı, dağılıp gidecek. CHP’de TESEV’ci Kılıçdaroğlu
kamburunu sırtından atmazsa, onları da bölünme bekliyor.
Abdullah Gül ise erken seçim kokusu
aldı “nasıl hazırlanıp yetişeceğiz. Muhalefet dağınık” tedirginliğinde.
***
BİR SORU ÜZERİNE
Bir
önceki işlediğim kriptolar üzerine sorular geldi. Elbette kriptoları tam
yansıttığımı söyleyemem. Bir köşe yazısı içinde ne kadar anlatılabilirse o
kadarını ele aldım. Soru ise şöyle?
“Sizce
kripto-lar Bank Asya’ya koşmuş mudur?
Cevap:
HAYIR.
Onların
görevlendirildiği “Okçular tepesinin koordinatları farklı. Orada bekliyorlar.”
***
“ECEVİT ÇEKİLSİN”
SALDIRISINI DOĞAN MEDYA VE TÜSİAD BAŞLATMIŞTI (2002
Yılı)
Ecevit’in aniden rahatsızlanması üzerine
Aydın Doğan’ın medyası “Ecevit çekilmeli” taarruzuna başlamıştı. Bu arada 80 öncesi Ecevit döneminde
en ağır mağduriyetleri yaşamış biri olarak yazdığımı da bilin.
“Ecevit
hasta, görevini yapamıyor, ekonomi kötüleşti” başlıklarının arkası
kesilmiyordu. Oysaki ekonomik tedbirler alınmış, sonucu bekleniyordu. Bu arada
Ecevit’in sağ kolu Hüsamettin Özkan, Kemal Derviş gibi adlarda Ecevit’i ABD
adına istifaya zorluyordu. Mesut Yılmaz
“Ecevit çekilsin, Kemal Derviş başbakan olsun, MHP gitsin, DYP gelsin”
kulisindeydi. Bahçeli gizli toplantıları, MHP’siz hükümet formülü ile “AB-D
ne derse yapmaya hazır yeni hükümet modelini”
gördüğü için “erken seçim” dedi.
Bu kısa
özetten sonra: Hürriyet’in “titriyor,
yürümekten, konuşmaktan aciz” dediği Ecevit gibi Aydın Doğan, medyasından
başkasının omuzuna tutunarak, konuşmaktan aciz, titreyerek çıktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder