Neval Kavcar
Estetikli
siyaset anlayışları ile millete umut olarak kakalanan tiplerin kurduğu
kumpaslar bitmiyor. İşte yeni bir tanesi, beklenen son; Saadet ve İyi Parti bir
araya geldi. Niçin?
Bir çok sebebi var. En önemlisi CHP
tabanı. Evet,
içlerinde liberal sağ kökenliler var. Lakin aday göstermeye geldi mi iş
değişiyor. Kabuk değiştirmemiş eski CHP’liler “ilk tura herkes kendi adayını
göstersin, en çok oy alanın adayı desteklensin” mizansenine inanmış görünüyor. (En
çok oyu alacaklar ya “bu defa da sağ bizi desteklesin” diyorlar. Bunda çok
haklılar.)
Lakin, baştan beri böyle bir
strateji zaten yok.(Cumhur
İttifakından önce de yoktu.) CHP’nin adayı ilk turda muhalefet arasında ipi
göğüslese bile ki matematik gerçek bu, düşünülen yol değil. Rasyonel hiç değil.
Meselâ İyi partiyi bir şekilde, kerhen de olsa destek verecek ve caymaya hazır,
ülkücü taban kalkıp da “Muharrem İnce’ye” oy vermek ister mi? Sözde CHP’yi
yönettiğini iddia edenler, olaya güya buradan bakıyor.
Sanki
eski sistemde CHP iktidar olmadığı halde, Çankaya’ya CHP kökenli aday çıkarmış
gibi. “Sizde birleşin” cümlesinin cılkını çıkardılar.
Oysaki projenin gövdesi halen aynen
duruyor. Bilhassa CHP sürekli strateji belirliyor gibi yapsa da, tali yoldan
ana yola çıkmaya hazırlanıyor. Ana yolda bekleyen ise Abdullah Gül.
O
bakımdan CHP’nin, İP’nin oy oranı şudur, kendi adayları vs gibi detaylarla
“kanalize edilmiş Türk Milliyetçileri, SP’nin bir kısım tabanı, AKP’li
küskünler ve CHP’nin ulusalcı ana direği” oto yola sevk ediliyor. Film bir
yerde kopmazsa aday belli.
Katalizör rol Meral Akşener’de.
Bunun içindir ki tüm mermiler tüketilene kadar yanına istihdam edildi. Yeniçağ
gazetesi patronu, MHP’den koparılan vitrin vekiller, CHP’den gelen vekil, büyük
kulüp üyesi, eski DSP’liler, DYP’liler, Masonlar, Sorosçular.. akla gelebilecek
her detay reklam amaçlı yanında konuşlandırıldı.
***
AKŞENER
TAVŞAN ADAY
Akşener’in
Karamollaoğlu ile “iitifak anlaşmasında kitlelere deniliyor ki “herkesin
Cumhurbaşkanı olsun dediği Meral Akşener (ki
kim bu herkes? ABD’nin 2 Ankara Büyükelçisi mi yoksa Emre Uslu mu??)
Abdullah Gül için adaylığı bırakacak. Yoksa
SP’nin adayı gayrı resmi olarak belli, ee Akşener’de “adayım” diyor. Normalde
böyle ittifak olur mu? İki adaylı yani.
Ha, şimdi denilecek ki? İlk turda en
çok alan falan. Geçin bu masalı.
Başlangıç noktası, herkesin ilk turda adayını göstermesi masalı-ydı ama gökten
üç elma yedi düvelin başına düşecek.
SP ve İP’nin “anlaştık” dediği ilkeler “duruma göre vaziyet alma.” “Davulun da,
tokmağında” yedi düvelin elinde olacağı iki başlılığa geri dönmede başrolü
oynayacak Gül’ün yanında durmaktan ibaret rolleri. Yoksa ilk turda, SP ve İP
yarışacak da ne olacak? Ha bir de CHP ve HDP’yi ekleyin. Buna inanıyor koca
koca insanlar ki hayret bir durum.
Fehmi
Koru günlerdir orta yerinden çatlıyor. “Ey muhalefet acil birleşin” diyor. AKP
tabanına oynuyor “AKP’nin anket şirketinden ‘Cumhur İttifakına kötü haber”
deyip, ardından “o anket şirketi AKP’nin değilmiş” diyor. Sonra “Erdoğan
niye tek başına gibi seçime girsin. Gül parlamenter sistem, Erdoğan’da
Cumhurbaşkanlığı sistemi” adına yarışsa ya..” diyor. Dünyaya ne
demokratik olduğumuzu göstermeliymişiz. He, Fehmi Koru he..“Demokratik
olacağız” diye aziz vatanı böldürelim.
Sanki millet 16 Nisanda
“referandumla Cumhurbaşkanı sistemini kabul etmemiş de, genel seçimde “yeniden
oylayalım” demeye getirip %48’i çantada keklik olarak tutmak istiyor.
Gerçekten
illallah. Bu kadar kumpasçı insanı bu devlet ne ara yetiştirdi, besledi, meşhur
etti?
Bende
istiyorum artık erken seçimi.
Eylülde
olsun, şu ikiyüzlülük de bitsin.
***
UBER
KONUSU VE AVRUPA ADALET DİVANI KARARI
UBER;
küresel korsan taksicilik ağı. Bulunduğu devletle bağı yok. İnsanlara şirin ve
ucuz gösteriliyor, devletler sömürülüyor. Soros taksiciliği. Etkile, kullan,
sömür.
Bazıları
çıkıp “bizde Internet ağı üzerinden taksicilik yapalım” diyor. Konu program ve
lüks araçlar değil ki. Mesela İstanbul trafiğinde 15 dakikalık yola peşin para
alacak UBER bunu babanızın hayrına mı yapacak? Kaldı ki böyle bir şey yok. Açın
yönetmelik denilen dandikliği bir okuyun önce.
Şu ana
kadar edindiğim intiba, öncelikle UBER taksicilerinin fena sömürüldüğü. UBER’in,
piyasayı ele geçirirken devletleri yok sayması da cabası. Müşterinin muhatap
bulamamasını saymıyorum bile. San
Francisco, Kaliforniya merkezli UBER şebeke ağı, bakın “şebeke” diyorum,
ulaşıp da “Şişli Fulya’dan Taksim’e indim, 16 lira tutmalıyken, 35 lira verdim”
deseniz karşı taraf size ne diyecek? (J))
Beşiktaş
Ihlamur Deresi caddesinde yağmur altında bekliyorsunuz. Taksi durduruyorsunuz
“abla, değişim saati alamam” diyor, gidiyor. Ya da sizi birkaç sokak
dolaştırıyor. Bunun çözümü UBER değil ki.
Avrupa Adalet Divanı bir karar verdi. “Uber'in Fransa'da lisansı
bulunmayan sürücüler kullanarak
gerçekleştirdiği UberPOP hizmeti hakkındaki davayla ilgili emsal teşkil
eden kararda, "Üye devletler, AB Komisyonu'na
bildirimde bulunmaksızın, bir ceza
hukuku konusu olan UberPOP hizmetinin yasa
dışı ulaşım faaliyetlerini
yasaklayabilir veya cezalandırabilir” dedi.
BU KARAR TÜRKİYE İÇİNDE EMSALDİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder