4 Ağustos 2019 Pazar

Sanki 1. Dünya Savaşı şartlarındayız

                                                                           
Neval Kavcar
1915’de beka mücadelesi veriliyordu. O dönemin şartlarını biliyoruz. Devlet ayakta kalmak, milleti korumak için sayısız cephede savaşırken, yedi düvel içimizde çeşitli örgütler kurup cephe gerisinden bunları saldırtıyordu.

Kürt Teali, Teal-i islam, İngiliz Muhipler, Pontus, Türk-Wilson cemiyeti de toplumu içerden vurmak amaçlı kurduruldu. Günümüzdeki Sivil toplum kuruluşlarının ataları onlar. Değişen bir şey yok.

Kendi kurdukları örgütleri bazen çatıştırıp, bazen bir araya getirerek devletleri dizayn eden emperyalizm hep aynı. Bilhassa 15 Temmuz sonrasında Türkiye kendi milli sistemini kurup, ülke faydasına projeler üretip, bölgede milli adımlar attıkça ses Washington, Londra, Tel Aviv’den değil öncelikle sözde bu millet menfaatine kurulmuş olmaları gereken medya ve siyasilerden gelmeye başladı. Aleni, hiç çekinmeden.

S-400 başta olmak üzere millileşmenin faturası ekonomiye çıkarıldı. Yine Suriye’de, Irak’takine benzer “özerklik” oluşturma çabası ile başımıza yeni çuval geçirme dönemine girildi.

FETÖ katalizörlüğünde açılım devam etmeyip, MHP’de ele geçirilip bölgede ABD’nin vurucu gücü olunmayınca 15 Temmuz darbe teşebbüsünü yaşadık. Öncesinde ki vurgunlardan birisi de MİT tırları hadisesidir. 

Kısa keseyim. ABD “İŞİD’i üzerinize salarım” tehdidini bize yapmıştır. PKK ve DEAŞ’ı kuran kendileridir. “Güvenli bölge” adı altında ABD gözetiminde PYD(PKK)’ya kurulacak özerklik öncesi “haddinizi bilin” tehdidi yapılmıştır. 

Tüm bunlar olurken, adları milli kendileri nedir çözemediğim Ümit Özdağ, Yusuf Halaçoğlu, Sinan Oğan” gibiler, “Suriyeli” mevzusuyla geriden tabyalarımıza ateş açıyor. O sırada türlü yalan havada uçuşuyor. Türk topraklarına benzeri göç, muhacir akını(adına ne derseniz deyin) ilk kez olmuş gibi bize maval okuyorlar.

İttifak yaptıkları HDP’nin ise cehennem müjdesi var. “Sözde Kürdistan” açılımı başlayacakmış. Muhalefet eliyle!! "Her şey çok güzel olacak" filminin 2. perdesi açılıyor anlayacağınız.

Tarih gerçekten tekerrürden ibaret.
Adlar değişiyor, zaman değişiyor, mekân ve mandacı zihniyet aynı.

Not: Bir de şu dezanformasyon yapılıyor. "Biz vaktiyle vatanımızı savunduk onlar kaçtı" haksızlığı yapılmasın. 1- İstiklal savaşında Türk Milleti, silahlarını teslim etmeyen Türk askeri komutasında bir çok yerde mücadelesini yaptı. O mücadelede o sırada Osmanlı toprağı olan yerlerden gelen her etnisiteden insan da vardı. 2- Türk Milleti yapabilir, bunu başkası yapmadı demek yanlıştır. 3- TSK ya da özgür Suriye ordusu içine kim oldukları belirsiz insanların sokulması yanlıştır. vb.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder