4 Şubat 2019 Pazartesi

Unutmaya Hangisinden Başlayalım

                                              12 Eylül'de asılan ülkücüler               
Önce hangisini unutalım? Suçsuz olduğu halde, solcu Necdet Adalı'ya denge için asılan Mustafa Pehlivanoğlu'ndan başlayalım mı? 

Neval Kavcar
Türk Ocakları genel merkezi 16 Nisanda “Hayırcı” idi, 24 Haziran genel seçiminde “Millet İttifakını” desteklediler. Millet ittifakına yüklenip, CHP ile hareket eden kendileri değilmiş gibi Tunç Soyer’e karşı çıkmış gölge başkan. Çıksın da kim çıkarsa çıksın değil. Niye? “Bayram değil seyran değil Nuri Gürgür, MHP’yi niye öptü?” 

Bakın nasıl suçlamış Soyerleri?
 12 Eylül sadece askeri bir darbe değildir. Bunun bir de 80 öncesinden gelen siyasi ve ideolojik ayağı vardır….görüşlerinden emin oldukları solcu ve Marksist kimler varsa sıkıyönetimin yargı kadrosu yapıldı.

Nurettin Soyer daha darbe resmen açıklanmadan saat 24 sularında özel ekibini yanına alarak parti genel merkezini resmen bastı. Nihat Özer Bolu’dan gelen özel komando taburunu ve bir tankı emrine tahsis etmişti. Tank nasıl olduysa(!!) arama başlarken bir elektrik direğine çarpıp deviriyor. Böylece gün ağarıncaya kadar süren arama karanlıkta yapılıyor. Zabıt tutmak gibi hukuki kurallar umursanmıyor. Soyer yapılanları bizzat yönetiyordu.

Soyer ve arkadaşları MHP ve ülkücü kuruluşların birer suç örgütü olduklarına kesinlikle inanmışlardı. Ağır şekilde cezalandırılmaları hatta asılmaları gerektiğini düşünüyorlardı. ….Soruşturma ve kovuşturmayı “önce hükmü verip“ nasılsa işkenceye dayanamayıp çözülürler mantığıyla yürüttüler.” (1)

Devam Ediyor Nuri Gürgür: “Bu hukuk katliamının bir numaralı sorumlusu Nurettin Soyer’in oğlu da, göğsünü gere gere babasını her yönüyle ve tüm yaptıklarıyla sahiplendiğini ilan edip, bir bakıma meydan okuyor. Keşke bunu yaparken biraz daha gerilere gidip 80 öncesi yıllarda kardeşiyle birlikte ikamet ettikleri Küçükesat’daki evlerini, buranın o dönemde aranmakta olan bazı örgütçü gençler için nasıl güvenli bir mekân olduğunu da anlatsaydı. Yıllarca önce solcu bir yazar kendisinin de yararlandığı bu evden övgüyle bahsetmişti.” (1)

İşkenceci Nurettin Soyer’in, “aranan sol örgüt mensubu gençleri evinde saklayan oğlu Tunç Soyer” CHP-HDP ve İP’in Ortak İzmir adayı. 

Babasına bak oğlunu al durumunda, nasıl bir yol haritasına ihtiyaç var İzmir de? CHP, Soros isyanına mı hazırlanıyor?
MHP’yi karşılarına alarak, İzmir kalesinde isyan mı çıkaracaklar?
Hepsinden önemlisi, İzmir-li ne yapacak?

Hep söyleyeceğim, araya bir şeyler karışıyor. “Geçmiş gitmiş, unutun gitsin” diyorlar ya, “zaman ve mekan yok ki.” Zaman mekan olmayınca, acılar nasıl geçmişte kalacak? Unutmaya hangi şehidimizden başlayacağız?

Kaynak: (1) https://www.turkocaklari.org.tr/yazar/nuri-gurgur/12-eylul-zulumlerinin-bas-mimari-nurettin-soyer-9263

"Mustafa Pehlivanoğlu mahkeme süresi boyunca polis ifadesinin işkence zoruyla alındığını ve kendisinin masum olduğunu iddia etti.
Ailesi idamı ancak infazdan 3 gün sonra çocuklarını ziyarete geldiklerinde öğrenebildi.
Zamanın asla silemeyeceği acılar vardır.Bu acının biriside
MUSTAFA PEHLİVANOĞLU’dur."


Kaynak: Mustafa Pehlivanoğlu Neden Asıldı! Asıldığında Kaç Yaşındaydı.
          
           

1 yorum: