2 Şubat 2019 Cumartesi

“N. Soyer verilen görevi yapmıştır” demek, Soyer’i aklar ancak

Neval Kavcar
Dün gece “İzmir’in Gazi Ülkücüleri” adlı whatsap grubunda “Celal Adan’ın ifadesi ile Türkeş idamdan yargılandı” yazdı Dr. Kemal(Sandık) Konu tahmin edeceğiniz üzere Tunç Soyer.

Bir anlamda Tunç Soyer’in babasını aklayan, MHP ve ülkü Ocakları davasında ülkücüler birbirini suçlamış, garibim Nurettin Soyer ne yapsın anlamı çıkarıp “haydi arkadaşlar hep birlikte HDP-CHP’nin ortak adayına “evet”i basalım algısına hapseden bu tür cümlelerin mucidi FETÖ’dür. FETÖ diyorsak CIA elbette. Psikolojik algı mermileri bunlar.

Celal Adan konusuna bilahare geleceğim. Dr. Kemal Beye(Sandık) “Tunç Soyer babası yolu ile suçlanırken ve kendisi de babasını savunurken hangi sebeple Celal Adan mevzusu ile N.Soyer’i aklama çabasına girdiniz?” diye soruyorum. O açıklamanın şimdi ne gereği ve zamanı var? 

Hatırlayalım ki o dönem tüm itiraflar maddi-manevi işkence ile alınmış, hazır itiraflara imzalar atılmıştır. Dünya durdukça ne Türkçülük davaları biter, ne de engizisyonu aratmayan 12 Eylül işkenceleri. İtirafçılar hep olur. 1980 öncesinde yıldıramadıkları ülkücüleri işkence ve idam sehpalarından geçirdiler. Dr. Kemal Bey “N. Soyer kendisine verilen görevi yapmıştır” diyor. Hukukta, yargıda “işkence” görevlendirmesi olabilir mi? Böyle bir görevi kabul eden insanlıktan yoksun olmalı.

Ergenekon davalarında da devir FETÖ’cüleri mi haklı çıkaracak? Ne demek devir öyleydi. O zaman ülkücü arkadaşlarımız niye şehit oldu. Niye gidip FETÖ’cülere yamanıp, hayatlarını yaşamadı? Niye Halil Kavcar sakıncalı listesinde olduğundan 5 yıl işsiz kaldı? Mundarlara yanaşmadı?

Yazacak çok şey var, çoğundan kaçınıyorum. Neyse efendim evimizden gidenler gitti, Allah mesut etsin de “niçin MHP’nin yakasından düşmüyorlar?” Dün gece gruba yazdım. “PKK-FETÖ kırması Tunç Soyer’e oy atın demek için, MHP’ye saldırmaya gerek yok.” İçi sinen atsın kardeşim. Bunu yaparken “MHP, Celal Adan fıs fıs fıs.. “demeye gerek yok. Niye hedef saptırılıyor?

İşte geldik gidiyoruz. Sırtımızdan çok vurulduk. “Yapan farklı, Türk Milliyetçiliği farklı” dedik. Mevzu parti değil ki. Ülke-millet güvenliği.

Demem o ki; 3. Dünya Savaşı şartlarının taşları döşenirken ahrete göçmeden varın bir daha düşünün. Türk Milleti, ABD’nin, Rusya’nın oyunları ile bozguna uğrarsa, Anadoluyu kaybedersek eğer, sadece bizim değil Dünyanın kıyameti kopar. Hele ki, ABD-Rusya'nın peşpeşe nükleer silah anlaşmasından çekildiği şu günlerde. Çıfıt çarşısında gezmeye gerek yok, diyorum.

Not: 1- Bahsettiğim gruba üye değilim. Bana ait olmayan hattan yazıp, beni de üye yapmalarını istedim. Cevap yok.
        2- MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasında, birçok itirafçı çıkmış. Türkeş ile yan yana idamdan yargılanmıştır. Aynı koğuşlarda kalmışlar. Bir tek kişi var deniliyor ki, kaç bir tane? Zeytinburnu’nda tüm ilçe başkanları arka arkaya şehit edilip kimse MHP ilçe başkanı olmak istemezken, Celal Adan “ben olurum” demiştir. Hepsine bakacağız ama gerçekten gereksiz. 
        3- “Devir öyleydi” demek İyi partinin Tunç Soyer konusunda verdiği kararı kutsamadır. “Tunç Soyer’e oy verin mi dendi?” deniliyor ama her birimiz 60 yaşındayız. Çarşambadan sonra Perşembe gelir beyler.
        4- Beni particilikle suçlayan kardeşin kendisi tıpkı Tunç Soyer gibi "döneme" bulmuştur suçu. Niçin? İyi parti için. Kaldı ki, ben ülkücüyüm, MHP'liyim. 45 yıldır. Sapmadım, sapıtmadım. Niye gizleyeyim?
             "İyi Parti Yüksek İstişare Kurulu’nda görev alan Kayserili isimler ise şu şekilde: Metin Soylu, Mustafa Öztürk, Ahmet Özsoy ve Kemal Sandık."

2 Şubat 2019
                                                               


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder