Dün gece
“İzmir’in Gazi Ülkücüleri” adlı whatsap grubunda “Celal Adan’ın
ifadesi ile Türkeş idamdan yargılandı” yazdı Dr. Kemal(Sandık) Konu tahmin edeceğiniz
üzere Tunç Soyer.
Bir anlamda Tunç Soyer’in babasını aklayan,
MHP ve ülkü Ocakları davasında ülkücüler birbirini suçlamış, garibim Nurettin Soyer
ne yapsın anlamı çıkarıp “haydi arkadaşlar hep birlikte HDP-CHP’nin ortak
adayına “evet”i basalım algısına hapseden bu tür cümlelerin mucidi FETÖ’dür. FETÖ diyorsak CIA elbette.
Psikolojik algı mermileri bunlar.
Celal
Adan konusuna bilahare geleceğim. Dr. Kemal Beye(Sandık) “Tunç
Soyer babası yolu ile suçlanırken ve kendisi de babasını savunurken hangi
sebeple Celal Adan mevzusu ile N.Soyer’i aklama çabasına girdiniz?” diye soruyorum. O
açıklamanın şimdi ne gereği ve zamanı var?
Hatırlayalım ki o dönem tüm
itiraflar maddi-manevi işkence ile alınmış, hazır itiraflara imzalar
atılmıştır. Dünya durdukça ne Türkçülük davaları biter,
ne de engizisyonu aratmayan 12 Eylül işkenceleri. İtirafçılar hep olur. 1980
öncesinde yıldıramadıkları ülkücüleri işkence ve idam sehpalarından geçirdiler. Dr. Kemal Bey “N. Soyer kendisine verilen görevi yapmıştır”
diyor. Hukukta, yargıda “işkence” görevlendirmesi olabilir mi? Böyle bir
görevi kabul eden insanlıktan yoksun olmalı.
Ergenekon davalarında da devir
FETÖ’cüleri mi haklı çıkaracak? Ne demek devir öyleydi. O zaman ülkücü arkadaşlarımız niye
şehit oldu. Niye gidip FETÖ’cülere yamanıp, hayatlarını yaşamadı? Niye Halil
Kavcar sakıncalı listesinde olduğundan 5 yıl işsiz kaldı? Mundarlara yanaşmadı?
Yazacak
çok şey var, çoğundan kaçınıyorum. Neyse
efendim evimizden gidenler gitti, Allah mesut etsin de “niçin MHP’nin
yakasından düşmüyorlar?” Dün gece gruba yazdım. “PKK-FETÖ kırması Tunç Soyer’e oy atın demek için, MHP’ye saldırmaya
gerek yok.” İçi sinen atsın kardeşim. Bunu yaparken “MHP, Celal Adan fıs
fıs fıs.. “demeye gerek yok. Niye hedef saptırılıyor?
İşte
geldik gidiyoruz. Sırtımızdan çok vurulduk. “Yapan farklı, Türk Milliyetçiliği
farklı” dedik. Mevzu parti değil ki. Ülke-millet güvenliği.
Demem o
ki; 3. Dünya Savaşı şartlarının taşları döşenirken ahrete göçmeden varın bir
daha düşünün. Türk Milleti, ABD’nin,
Rusya’nın oyunları ile bozguna uğrarsa, Anadoluyu kaybedersek eğer, sadece
bizim değil Dünyanın kıyameti kopar. Hele ki, ABD-Rusya'nın peşpeşe nükleer silah anlaşmasından çekildiği şu günlerde. Çıfıt
çarşısında gezmeye gerek yok, diyorum.
Not: 1- Bahsettiğim gruba üye değilim. Bana
ait olmayan hattan yazıp, beni de üye yapmalarını istedim. Cevap yok.
2- MHP ve Ülkücü
Kuruluşlar davasında, birçok itirafçı çıkmış. Türkeş ile yan yana idamdan
yargılanmıştır. Aynı koğuşlarda kalmışlar. Bir tek kişi var deniliyor ki, kaç bir tane? Zeytinburnu’nda
tüm ilçe başkanları arka arkaya şehit edilip kimse MHP ilçe başkanı olmak
istemezken, Celal Adan “ben olurum” demiştir. Hepsine bakacağız ama
gerçekten gereksiz.
3- “Devir öyleydi” demek İyi partinin
Tunç Soyer konusunda verdiği kararı kutsamadır. “Tunç Soyer’e oy verin mi dendi?”
deniliyor ama her birimiz 60 yaşındayız. Çarşambadan sonra Perşembe gelir
beyler.
4- Beni particilikle suçlayan kardeşin kendisi tıpkı Tunç Soyer gibi "döneme" bulmuştur suçu. Niçin? İyi parti için. Kaldı ki, ben ülkücüyüm, MHP'liyim. 45 yıldır. Sapmadım, sapıtmadım. Niye gizleyeyim?
"İyi Parti Yüksek İstişare Kurulu’nda görev alan Kayserili isimler ise şu şekilde: Metin Soylu, Mustafa Öztürk, Ahmet Özsoy ve Kemal Sandık."
4- Beni particilikle suçlayan kardeşin kendisi tıpkı Tunç Soyer gibi "döneme" bulmuştur suçu. Niçin? İyi parti için. Kaldı ki, ben ülkücüyüm, MHP'liyim. 45 yıldır. Sapmadım, sapıtmadım. Niye gizleyeyim?
"İyi Parti Yüksek İstişare Kurulu’nda görev alan Kayserili isimler ise şu şekilde: Metin Soylu, Mustafa Öztürk, Ahmet Özsoy ve Kemal Sandık."
2 Şubat
2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder