Bir polis şefinin evliliği..çocuk bile var
neval kavcar
Hemen her
gün, FETÖ ile ilgili yeni şeyler duyuyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi olana kadar
onları yakından tanıdığına inanan insanlar şaşırıyor. Hele ki bürokraside,
askeriye de ve dahi birçok kuruluşta onlardan habersiz sinek uçmadığını
öğrenince, o şaşkınlıkları iki kat artıyor.
Çeşitli
iktidarlar zamanında, sözde dindar tavırları ile yakınlık kurup devletin
hücrelerine nüfuz etmeleri sadece AKP iktidarı döneminde başlamış hadise değil.
Meselâ 12 Eylül darbesi olup, tüm
siyasi liderler göz altına alındığında hatta bir çok cemaatler raptı zapt
altındayken ve sözde Fetullah Gülen aranırken, o sırada askerde olan birisi
Gülen’in nizamiyede ders verdiğini anlatmıştı.
Velhasıl,
darbe dönemleri dahil el üstünde tutulduğuna göre, yedi düvel bağlantısı çok
eskidenmiş ya da direk tohumu atan vahşi batıymış denilebilir.
Yıllar
boyunca toplumu “Türk okulları, istiklal marşı okunuyor” diye kandırmışlar, “o
okulların eğitim dili İngilizce” diyenlere inanılmamıştı. Bulunduğu devletlerde
sadece okullar açmamış, devlet görevlileri ile kurdukları samimiyetle devlet
işleyişine nüfuz etmişlerdir.
***
OKULLARDAKİ SÖZDE
İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ İSTİHBARATÇILAR
MEB’da
yıllar öncesinden bir raporda yurt dışındaki bu okullarda diplomatik pasaportlu
Amerikalıların bulunduğu yazmıştı. Casuslar yani. Rahmetli Hablemitoğlu
FETÖ’nün casusluk faaliyetinde bulunduğunu açıklamıştı. O okulların bir amacı da yedi düvelle dost olacak çocukları eğiterek,
eğitim yaptıkları devletin başına geçirmekti.
ABD’ye
bağlı mankurt devletçikler bir nevi. FETÖ, ABD planlarını gerçekleştirmek için
her alanda yoğun faaliyet göstermiştir. Kırgızistan, Özbekistan darbelerinden
sonra aynısını Türkiye’de denemişlerdir.
Bizler
üniversitede okurken, okulumuzda o dönem Fetullahçı diye tanınan öğrenciler
vardı. Okulda çatışma çıktığında, bunlar aniden yok olurdu. Hatta dalga
geçilirdi “Allah tarafından uçuyorlar galiba” diye.
O
öğrencilerin bir başka özelliği, meselâ ülkücü olan bir gençle samimiyet
kurmaktı. Öyle böyle değil, bayağı ileri derecede. Kardeş gibi. Hatta okul
bittikten sonra bile hiç ara vermeden aramalar, ev ziyaretleri. Sanırsınız ki
sizi çok seviyor. Hayır, kontrol altına tutuyor.
O günlerde bir arkadaşımız sormuş.
“Bu okulda siz de okuyorsunuz, niye komünistlerle mücadele etmiyorsunuz” diye.
Cevap “henüz vaktimiz gelmedi.”
Önemsemediğimiz o cevabın ne anlama geldiğini, acı bir tecrübe ile öğrendik.
Meğer
kozadan ne zaman çıkacaklarına kararı, yedi düvel verecekmiş. Kendilerini altın
nesil olarak tanıtan bu zümre meğerse, yedi düvelin kurşun askerleriymiş.
***
NASIL BİR İZDİVAÇ?
Basına
yansıyan kısmı bildiğimiz magazine dönük. Üzerinde durmaya değmez. Asıl önemli
olan, başka yönü var. Mensuplarının evliliklerini dahi kontrol altında
tuttukları bu mekanizma da bakın nelere dikkat ediliyor.
İlerde
CHP içine kripto olarak yerleştirilecek olanlara, ailesi CHP’li olan kızlar
bulunuyor. MHP içinde söz sahibi olması istenenlere de çevrede ailesi MHP’li
olarak tanınan adaylar tespit ediliyor. Bildiğiniz av-avcı projesi. Özel hayat
falan hak getire. Çünkü hedef belli. Güven kazanıp, etkin görevlere gelip
işleyişe nüfuz etmek için, herkesi basamak yapıyorlar.
Şimdi, partiler içinde FETÖ’cüler
var mıdır derseniz, fink attıklarına emin olun. Hem de en muteber yerlere
konuşlanıp, yılların partililerine fırsat bulduklarında çelme takıyorlardır.
Takıyorlar diyelim net olsun.
Hala
bürokraside de etkin olduklarını düşündüren bir sürü done ile karşılaşıyoruz. Tamamen
temizlenmeleri zor, dizginleri sıkı tutmak, yenilerinin yetişmesini engellemek
işe yarayabilir.
Yoksa; “15 Temmuz darbe girişimi arkasında
FETÖ’cüler mi var bilmiyorum ya da kontrollü darbe” diyenler iktidara geldi mi,
kaldıkları yerden devleti ve milleti mankurtlaştırma faaliyetine devam ederler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder