18 Eylül 2018 Salı

Atatürk Nutuk’ta, Kürt Teali Cemiyetine ‘zararlı’ demişti

Neval Kavcar
Y-CHP, HDP’yi faydalı grubuna dahil etti. TESEV’cilik böyle bir şey işte. Söylüyoruz, CHP’liler tınmıyor bile. Atatürk, Sorosçuluk “medeniyet ufkunda doğan yeni bir güneş” demiş gibi Kemal Beyle yürüyorlar.

Muharrem İnce ise, 24 Haziranda aldığı %32 ile Cumhurbaşkanı seçilmiş gibi demeçler verip, Twitler atıyor. İş bankasındaki hisseler gidecek diye hepsini telaş aldı. “Atatürk”ün vasiyeti diyorlar. Atatürk sadece İş Bankasındaki hisselere sahip çıkın, bölücülerle iş birliğinde serbestsiniz demiş gibi bunlara.

“Muharrem İNCE- CHP’nin İş Bankası’ndaki yönetim hakkına el konulmasına, Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetinin çiğnenmesine bir CHP’li olarak sonuna kadar mücadele ederek engel olacağım…”  

CHP “her şeyi biz biliriz, biz yaparsak mubah” anlayışını dillendirmeye devam ediyor. Nedir o öyle “iktidarı siz indirin, biz yargılayalım muhabbeti.” Bu efendi birde Ergenekon mağduru. Mağdur bey, PKK partisi ile işbirliği olabilir, demişti. Küçük dilimi yutayazdım.

Dursun Çiçek Habertürk’e bağlandığında, mesele nedir onu açıklayacak yerde, Nagihan Alçı’ya bulaşmaya tercih etti ki, zaten sözlerinin savunulacak yanı yoktu. Demek çapı N. Alçı kadarmış.
***

SEÇİMLER TEFERRUATTIR, BEKA ÖNEMLİDİR

Akil kadın Nihal Bengisu Karaca bu millet nasılsa balık hafızalı tarzı yazılarına devam ediyor. Zaman gelir geçer, geçmiş Zamanı kimse deşmez sanıyor her halde.

Demiş ki: Cumhur ittifakında devletin bekası öne çıkıyordu. Yerelde böyle bir şeye gerek yok. AKP ve MHP olarak yerelde kafanıza göre takılın.

Eskiden akıllı uslu bir şeyler söylediğini sandırırdı. Şimdi o sandırmaya dahi gerek duymuyor. Devletin bekası denilen şey Bengisu Hanıma göre seçimlerle alakalı bir durum. Genel seçimde beka olabilir, yerel seçimde beka önemsiz.(1)

Bir de MHP liderine karşı iktidarı doldurmaya çalışmış. Devlet Bey, bazı illerin belediye başkanlarını açıklayıp, AKP’yi zorda bıraktı demiş. Her iki liderin, yedi düvele karşı nasıl kilitlendiğinin, farkında değil diyeceğim, farkında.

Yerel seçimde kan kaybetmiş bir iktidarı erken genel seçime zorlamazlar mı? Hele ki bölgede yedi düvele engel çıkaran bir Türkiye modeli büyüyorsa.
***

HAVA LİMANINDAKİ İSYAN BUZ GİBİ YENİ GEZİ KALKIŞMASIYDI

3. hava limanı isyanı da tam o sebeple patlak verdi. Herkes, Fatih Altaylı’ya hücum etti, o da geri adım atayım mı yerimde sabit durayım mı tarzı yenisini kaleme aldı. Tamamen haklıydı bu konuda. Devasa bir alanda, 37 bin çalışan var. Yaklaşık 5 yıl içinde iş kazaları dahil 27 kişi hayatını kaybetmiş, provokatörler 650 diyor. Güney Doğu Anadolu’da köpürtülen faili meçhullere döndü iş.

İş kazasına “iç cinayeti” diyerek nabzı yükseltenleri sinirlendiren şey bir saat geciken servis araçları. İşine giderken ıslanmayan var mı? Önümüze bedava yemek, servis de konulmadı. Bizim İyi Sen-imiz yoktu ki, yolda geçen vakti mesaiye ekleyin desin.   

Hangi meslek grubunda çalışırsa çalışsın, insan onuruna yakışan şekilde çalışmalı kabul de 3. Hava Limanındaki isyanın sebebinin, çalışma şartları olduğuna inanmak zor.


Kaynak: (1)- Habertürk Yazarı, N. Bengisu Karaca’nın “Yerel seçimde dolaylı ittifak: İyi bir fikir değil” başlıklı yazısı.

FETÖ medyasında boy vermiş, tetikçisi, İslamcısı, liberali, solcusu birçok adın halen el üstünde tutulmasını hayra mı, şerre mi yoralım?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder