Y-CHP,
HDP’yi faydalı grubuna dahil etti. TESEV’cilik böyle bir şey işte. Söylüyoruz,
CHP’liler tınmıyor bile. Atatürk, Sorosçuluk “medeniyet ufkunda doğan yeni bir
güneş” demiş gibi Kemal Beyle yürüyorlar.
Muharrem
İnce ise, 24 Haziranda aldığı %32 ile Cumhurbaşkanı seçilmiş gibi demeçler
verip, Twitler atıyor. İş bankasındaki hisseler gidecek diye hepsini telaş
aldı. “Atatürk”ün vasiyeti diyorlar.
Atatürk sadece İş Bankasındaki hisselere sahip çıkın, bölücülerle iş birliğinde
serbestsiniz demiş gibi bunlara.
“Muharrem
İNCE- CHP’nin İş Bankası’ndaki yönetim
hakkına el konulmasına, Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetinin çiğnenmesine bir
CHP’li olarak sonuna kadar mücadele ederek engel olacağım…”
CHP “her
şeyi biz biliriz, biz yaparsak mubah” anlayışını dillendirmeye devam ediyor. Nedir o öyle “iktidarı siz indirin, biz
yargılayalım muhabbeti.” Bu efendi birde Ergenekon mağduru. Mağdur bey, PKK
partisi ile işbirliği olabilir, demişti. Küçük dilimi yutayazdım.
Dursun Çiçek Habertürk’e
bağlandığında, mesele nedir onu açıklayacak yerde, Nagihan Alçı’ya bulaşmaya
tercih etti ki, zaten sözlerinin savunulacak yanı yoktu. Demek çapı N. Alçı kadarmış.
***
SEÇİMLER TEFERRUATTIR,
BEKA ÖNEMLİDİR
Akil
kadın Nihal Bengisu Karaca bu millet nasılsa balık hafızalı tarzı yazılarına
devam ediyor. Zaman gelir geçer, geçmiş Zamanı kimse deşmez sanıyor her halde.
Demiş ki: Cumhur ittifakında
devletin bekası öne çıkıyordu. Yerelde böyle bir şeye gerek yok. AKP ve MHP
olarak yerelde kafanıza göre takılın.
Eskiden
akıllı uslu bir şeyler söylediğini sandırırdı. Şimdi o sandırmaya dahi gerek
duymuyor. Devletin bekası denilen şey
Bengisu Hanıma göre seçimlerle alakalı bir durum. Genel seçimde beka olabilir,
yerel seçimde beka önemsiz.(1)
Bir de
MHP liderine karşı iktidarı doldurmaya çalışmış. Devlet Bey, bazı illerin
belediye başkanlarını açıklayıp, AKP’yi zorda bıraktı demiş. Her iki liderin, yedi düvele karşı nasıl
kilitlendiğinin, farkında değil diyeceğim, farkında.
Yerel
seçimde kan kaybetmiş bir iktidarı erken genel seçime zorlamazlar mı? Hele ki bölgede yedi düvele engel çıkaran
bir Türkiye modeli büyüyorsa.
***
HAVA LİMANINDAKİ İSYAN
BUZ GİBİ YENİ GEZİ KALKIŞMASIYDI
3. hava
limanı isyanı da tam o sebeple patlak verdi. Herkes, Fatih Altaylı’ya hücum etti, o da geri adım atayım mı yerimde
sabit durayım mı tarzı yenisini kaleme aldı. Tamamen haklıydı bu konuda. Devasa
bir alanda, 37 bin çalışan var. Yaklaşık 5 yıl içinde iş kazaları dahil 27 kişi
hayatını kaybetmiş, provokatörler 650 diyor.
Güney Doğu Anadolu’da köpürtülen faili meçhullere döndü iş.
İş kazasına “iç cinayeti” diyerek
nabzı yükseltenleri sinirlendiren
şey bir saat geciken servis araçları. İşine giderken ıslanmayan var mı? Önümüze
bedava yemek, servis de konulmadı. Bizim
İyi Sen-imiz yoktu ki, yolda geçen vakti mesaiye ekleyin desin.
Hangi meslek grubunda çalışırsa
çalışsın, insan onuruna yakışan şekilde çalışmalı kabul de 3. Hava Limanındaki
isyanın sebebinin, çalışma şartları olduğuna inanmak zor.
Kaynak: (1)- Habertürk Yazarı, N. Bengisu
Karaca’nın “Yerel seçimde dolaylı ittifak: İyi bir fikir değil” başlıklı
yazısı.
FETÖ medyasında boy vermiş,
tetikçisi, İslamcısı, liberali, solcusu birçok adın halen el üstünde
tutulmasını hayra mı, şerre mi yoralım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder