Hayati Arkaz transfer olmadı, baba ocağına döndü

Neval Kavcar

Gayet normal bir durum. Devlet Beyin elini öptü diye onu taşlayanlar, kulvar dışına itip linç edenler, ötekileştirenler, hop oturup hop kalkıyor şimdi. Nasıl olup da MHP’ye gidermiş. Bahçeli neden onu davet edip, vekil borsasını açarmış. Ki ortada transfer yok. Borsa hiç yok.

İki yıl önce MHP’yi korsan kurultaylarla ele geçiremeyince, 4 vekilini adeta çalarak götürenler başkalarıymış gibi. Sadece vekilleri aşırsalar neyse ne, o vekillerle birlikte çengel atıp onore edip yıkayıp yağladıkları “eski ocak başkanı, eski falan filan” diye kimi varsa peşlerinden sürükleyip götürmüşlerdi.

Haram vekillikle kurdukları partilerinde her şey yolunda gidecek sandılar her halde. MHP’li seçmenin vekil yaptıklarını götürdüler, o borç kapanmadı henüz.

Dirhem dirhem ödeyecekler. Yusuf Bey vekil olmayarak, mutsuz şekilde istifa ederek ödediğini sanıyor belki ama henüz borç yerinde sabit. Kimse hakkını helal etmedi. Turan kurultayına da gitse, evine dönünce tarih de yazsa, yaptığı tahribatı gidermeden huzur bulamaz.

Aynısını bir tarihte BBP’yi kuranlar yapmıştı, hatırlatmış olayım. Eski BBP’li, taze İP’li Yavuz Ağıralioğlu 5000 yıllık Türk devlet geleneğini PKK partisine göz kırpana mı teslimi yeğlerdi acaba?

Ümit Özdağ, İsmail Ok, Nuri Okutan, seçime iki ay kala giden Kadir Koçdemir ve diğerleri… Kul hakkını yiyip, huzurlu mu olacaklarını sanıyorlar? Hayati Arkaz ve diğer bazı İP’li vekiller MHP’ye geçse dahi kul hakkı sayılmaz. Çünkü ülkücü propagandası yapıp MHP seçmenini kandırarak elde ettikleri o vekillerde MHP’ye geçebilir. Sonra, %3’e yakın taban geri dönebilir, dönecek. Bu daha başlangıç.

***

KENDİ KURDUKLARI KAPANDA ÇIRPINIYORLAR

Velhasıl Hayati Arkaz’ın MHP’ye geçişi, eve dönüştür. İtilip kakıldığı, HDP’ye selam çakıldığı yerden baba ocağına gelmiştir. Devlet Beyde onu bağrına basmıştır. Buna transfer değil, babanın evladına sahip çıkışı denir.

MHP’nin altını oymayan, kumpasa iştirak etmeyen herkese MHP’nin kapısı sonuna kadar açıktır.

İyi parti kurduğu kapana kendisi düşmüştür. MHP’yi götürmeye(yok etmeye) çalışırken, 15 CHP’li vekil transfer edilirken her şey yolunda iken ne oldu da şimdi bir vekil gitti diye öfkeleniyorlar? Ülkücünün yeri MHP’dir.

Hak hukuk, kul hakkı varsa, ülkücü şehitlerin kanından bahsediliyorsa, o kan Koray Aydın’ı da tutar, Ümit Özdağ’ı da, Şenol Bal’ı da, “kişisel hedefine ulaşan” efendiyi de. Ülkücülüklerini borsaya koyup pazarlayan herkesi tutar. İdam sehpasında geri adım atmayan ülkücüler nerde, vekil olamadım diye ülkücülüklerini haraç mezatla satışa çıkaranlar nerde?

Özetle başka ağacın dalını kıranlar, gün gelip ağaçlarının söküleceğini düşünmüş olmalıydı. Ya da “eden bulur.”

***

HER KONUŞMASINDAN TESLİMİYET AKIYOR

Akşener, bilmem kaçıncı İP kurultayında yaptığı konuşmada: “Şimdi, yeni sisteminin sonuçlarını hep birlikte, acı acı yaşamaya başladık. Türkiye bu çılgınlığa son vermeli diyoruz. Devlet kurumları daha fazla yıpranmadan, bu yanlış yoldan dönülmeli diyoruz. Ekonominin canlanması imkansız " demiş.

Yani demek istiyor ki, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yedi düvel erişip dahil olamıyor, ülkeyi kendi menfaatleri doğrultusuna yönlendiremiyor. Bu yanlıştır.”

Ve salondakilerde, ağızları kulaklarında alkışlıyor.

“Ekonominin canlanması imkansızın” anlamı da “ABD ile didişmeyin, teslim olun. Onlar tak söyledi mi, siz şak yapın. Yapamıyorsanız bırakın, biz yapalım.”

Tamam da “bir kere yükselen bayrak inmez” dediğiniz bayrak hangi bayrak acaba Meral Hanım?

Ayrıca Atatürk demiş ki: “Hayır paşalar hayır, hayır, beyefendiler hayır, hayır, hayır hanımefendiler hayır, manda yok, Ya istiklal ya ölüm var."

15 Ağustos 2018- Soma