Öncelikle Cumhurbaşkanlığı Hükumet
sisteminin fiilen başlamasını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve yeni kabinesini
kutluyorum. Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum.
Sıkışan,
köhneyen, defolu sistemde yapılacak tadilat kalmamıştı. Karşı çıkmak yerine,
tüm siyasi partiler ucundan tutup belki de bir sonraki dönem kendilerinin
başına geçeceği sistem için yardımcı olsalardı.
Neticede millet devlet el ele verdi, kendi yolunu açtı.
***
ÖZDAĞ, SÖZDE TÜRK
OCAKLARINDAN İSTİFA ETMİŞ
Kimi
kandırıyor acaba? Çünkü Türk Ocakları genel merkezinin gölge genel başkanı Nuri
Gürgür seçimden bir ay önce “parlamenter sistemi geri getirecekler” gerekçesi
ile hem Millet İttifakına hem de Meral Akşener’i işaret ederek, ocak
mensuplarını yönlendirdi. Bunlara oy verin, dedi.
Birçok
Türk ocaklı da buna uydu. Ya İyi parti vekil adayı oldu, ya da bulundukları
çevrede İP’in propagandasını yaptı. Türk Ocakları resmen İP’i ve Millet
ittifakı destekledi. HDP’nin de meclise girmesine vesile oldu. Hal böyle iken,
Cumhurbaşkanı seçilmesi dolayısı ile Erdoğan’ı kutladılar diye Türk
Ocaklarından istifa etmiş.
Ya da Türk Ocakları mensuplarına İyi
partiyi destekletmesi, yasaya aykırı tüzükle halen yönetilmeyi sürdürmesi
sebebiyle mi böyle bir tavır içine girdi? Yoksa İyi Parti genel başkanlığına mı
oynuyor?
***
İYİ PARTİNİN BOŞ
MUHALEFETİ
Meclis
açıldı, yeni dönemin işaret fişekleri de atıldı. Ümit Özdağ “CHP ile ittifak
yapmasak daha çok oy alırdık” dedi. CHP ile el ele verip, PKK partisini meclise
sokmayı dert etmiyor da baraj altı olmalarına kılıf arıyor. “HDP’ye Kürt siyasi
hareketi” diyen Akşener yüzde 7 çok bile aldı.
Aylardır
akıllı uslu siyaset üretilmedi. Dayanağı olmayan duyumlar üzerinden fitne
kazanı kaynatıldı. Ümit Özdağ’ın söylemleri ise savaş esnasında yabancı
kuvvetlerin moral bozucu propagandasına benziyordu. Suriye’deki askerimizin
perişan olduğu, yıkanamadığı sözleri toplumu yaraladı. Savaşta bırakın askeri,
cephe gerisindekiler bile aç kalır, yeri gelir yıkanamaz, yeri gelir şehit
olur. Adı üzerinde savaş bu. Çarıklarını yiyenlerin soyuyuz biz.
Neyse
efendim, mecliste en yaşlı vekil olarak İP’li Durmuş Yılmaz’ın açılış öncesi
eski meclis başkanı Kahraman’la devir teslimde söylediklerini duydunuz mu?
Mealen yazıyorum:” Sandık her şey demek değildir- anayasanın 101. Maddesi
geçerli hala, meclisin üzerinde güç yoktur, yani “yeni sisteme ait yasalarda
çıkmadı, kabul etmiyoruz.”
Nasıl
bir çarpıtma? Yeni sistemde Cumhurbaşkanı ve yürütme, yasamanın üzerinde diye
neresinden uydurdu-lar bilmem.
Millete
rağmen, yedi düvelin yanında yer almaktır yaptıkları. Avrupası, ABD’si yeni
sisteme karşı. Bunlarda karşı.
“Demokrasi sadece sandık demek değildir” nedir? Aynısını A.Gül’de
söylemişti.
***
İP’LİLER PARTİNİN
DAĞILACAĞINI BİLİYOR
İyi
Partinin resmi yayın organı Yeniçağ’ın patronu Ahmet Çelik artık milletvekili.
Yeniçağ’da şöyle bir haber:” 27. Dönem Milletvekilliği yemin töreni öncesi
TBMM'de İstiklal Marşı okunurken HDP Eş Genel Başkanlarının salona girmemeleri
tepkilere neden oldu.”
Allah
Allah,” PKK partililer ayıp etmiş.” Onları, CHP ile el ele verip meclise sokan
İyi partililer değil mi? Ortada ayıplık durum yok, hıyanet var. O haberi
okuyunca sanırsınız ki PKK partisini meclise sokan Yunan CHP ve İP’si.
Yine Ümit Özdağ Suriyelilerle bozmuş
durumda. Kriminal hangi olay varsa, ona göre öznesi Suriyeli. Babaları Türk
siyasetine damga vurmuş, Başbuğ’un oğlu Tuğrul Türkeş neyse, Muzaffer Özdağ’ın
oğlu Ümit Özdağ’da o. Konuştukça batıyorlar.
Özetle; Türk Ocakları, Millet
İttifakını desteklediği için Özdağ onları temize çıkarmaya çalışıyor. Ayrıca,
partinin geleceğinin olmadığını da biliyor İP’liler.
MHP tabanı da artık, Ümit Özdağ,
Şenol Bal, Koray Aydın, Musavat gibi adları partide görmek istemiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder