Yazacak
bir şeyleri kalmadı. Cilaladılar, parlattılar, balon gibi şişirip gökyüzüne
saldılar. Süleymancılar, Nurcular, Türk Ocaklılar, Yeniçağ, Oda.tv, Cumhuriyet,
Sözcü, HDP’liler, CHP’liler, Sorosçular, Masonlar, Newyork Tımes ve diğer batı
medyası, FETÖ’nün tabanı hepsi birlik oldular buna rağmen barajı atlatamadılar.
Kürtçülere oynadılar, Çerkezcilik, göçmencilik (ne demekse?) akla gelen her
“cılık”ı yaptılar, aziz vatana “yeni BOP projesinin” mayasını çaldılar tutmadı.
Akşener’in
durumu içler acısı. “Başbakan olacağımdan, Cumhurbaşkanı olacağıma” yatay geçiş
yaptı, mangalda kül bırakmadı ve tabii resmi yayın organı Yeniçağ ile birlikte,
elde avuçta olan yüzde 7. Seçim 2. Tura kalacak, Akşener İnce’ye nal toplatacak
ve Cumhurbaşkanı olacaktı.
Ondan
sonra “gelsin NATO muhipleri, gitsin Doğu-Güney Doğu özerkliği.” Eşit
vatandaşlık, türlü şarlatanlık.
2014
yılında, ABD’nin iki Ankara büyükelçisinin CHP-MHP’nin ortak adayı olsun
dediği, “bari meclis başkanı” yapıverin evrilen Akşener’i kabul etmeyen Bahçeli
meğerse turpun büyüğünün heybede olduğunu sezmeye başlamış-mış. Kaçak FETÖ’cü
Emre Uslu ile twitleşmeleri başta olmak üzere birçok soruya cevap vermeyen
Meral Hanım altındaki koltuğu da kaybedebilir. Ki zaten anlayamadığım bir
sebeple, zorla yollara düşmüş gibi hali vardı.
Şu saatten sonra yedi düvel de
Akşener’in boş ve bir daha cepheye sürülmeyeceğini gördü. Halkın rağbet
etmediğine onlar da etmez. Düşünebiliyor musunuz İP’e oy atan her üç kişiden
birisi, Akşener’e atmayarak, hem Cumhurbaşkanı, hem de genel başkan görmek
istemediği mesajını vermiş. Rezalet bir şey.
“Kurultay”
dillendirilmiyor olsa da patlak lastikle yol yürünmez. Muhtemeldir ki yerel
seçimde başka partileri ayağından çekiştirme senaryoları çoktan başlamıştır.
Lakin bir şey ummak abesle iştigal. Ne olur? Üç beş belediye başkanı ayartılır,
İP’e geçer gibi bildik numaralar tekrarlanır.
Hezimete uğradıkları için akla gelen
her türlü artistliği sergiliyorlar. Çok da agresifler. HDP’yi meclise sokup
sonra mecliste son perde İstiklal Marşı okumak, Bahçeli’nin elini öptüler diye
yeri göğü inletmek dahil kör bıçakla keskin bıçak rolü oynuyorlar.. Türk
Ocaklarını aforoz etme. Sonra Türk
Ocaklarının çıkıp “hava atması” fıkra gibi.
Türk
Ocakları, İP ve CHP birlikte HDP’yi meclise soktu mu? Evet. Türk Ocakları
“Akşener’e- Millet ittifakına oy verin” anlamında milleti yönlendirdi mi?
Aynen. Türk Ocakları mensupları İP’E hem
vekil adayı, hem de bir fiil çalışarak destek verdi mi? Sonuna kadar. O halde kayıkçı kavgası ile kimi kandırmaya
çalışıyorlar? Bu ayakları kime yapıyorlar derseniz, “tebrik edilen makama”
olabilir. Bir de Türk Ocaklarına “İP’i niye desteklediniz” serzenişinde
bulunanlar mutlaka vardır. O sebeple şimdi tartışıyor gibi yaptılar.
***
KANDİL’E TEMENNADAN UTANMIYORLAR,
EL ÖPMEYİ KÖPÜRTÜYORLAR
Devlet Beyin elini İP’liler öpünce
ne oldu? Zaten baraj altındaydılar, elde avuçta dik tutmaya çalıştıkları bir
tek kuyrukları kalmıştı. Utanıyorlar mı “MHP baraj altı” yalan propagandası
yaptıklarına. Kesinlikle hayır. CHP’nin sırtından meclise girmeye, yanlarında
HDP’yi sürükleme utanmayanlar ona mı utanacak?
Yedi
düvelin sirayet etmekte zorlanacağı, ani gelişen olaylarda seri hareket etme
yeteneğine kavuşmuş hali ile Türkiye’yi yapılandıran, her sözü güvenilir bulunan
Bahçeli’nin elinin öpülmesi, meclise girememiş, hezimete uğramış Meral hanımı
ve yandaşlarını derinden sarstı.
Yeniçağ yazarlarının da döne döne
“el öpme meselesini” işlemesi sanki taze vekil patronun talimatı gibi duruyor.
Yazmayan kaldı mı bilmem. Bu arada
herkes el öpene yükleniyor. Kimse Koray Aydın’a bir şey demiyor. Müsavat
Dervişoğlu’da öpmüş Devlet Beyin elini. Niye herkes tek bir vekile yükleniyor
ki? Daha varmış da çekinmişler, Bahçeli’nin yüzüne bakmaya. Düşünün artık.
Aman
Allah günlerdir ne saçma sapan satırlar okuyorum. Yeniçağ Yazarı Yavuz Selim
MHP’lilerin “yüzüne bile bakmazmış.” Ona kim bakacak acaba?” PKK partisinin
meclise sokulmasına vesile oldular, Kandil’e temenna durdular, bebek katilini
kutsadılar. Böyle bir şey olmamış gibi, “niye gidip el öptünüz” deyip
duruyorlar. Böyle süfli beyne sahipler
işte.
Sivri
akıllı Yavuz Selim “Arkaz, İP genel merkezinden ve İP mensuplarından özür
dilemeli” diyor. Şimdi buraya bir şey yazarım da olmaz. Muhatapları
anlayıversin.
Seçim hezimetinden sonra el öpme
meselesi ile iyice ezilip yamuldular.
Ondan bağırıyorlar günlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder