18 Temmuz 2018 Çarşamba

CHP’li Ağbaba: OHAL ile evlilik programı kalktı

Neval Kavcar
Darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL’den rahatsız olanlar kimler? Yedi düvel ve onların uzantısı terör örgütleri. Batı ister ki, diğer devletler onların kontrolünde olsun. Terörle korkutup dediklerini ‘demokrasi” sopasıyla yaptırma yeni saldırı modeli.

Terör hamisi ülkelerde terör saldırışı olduğunda, OHAL’in babasını koyuyorlar. Sözde kalktığında ise OHAL benzeri kanunlar çoktan hayatlarının parçası oluveriyor. Ve tek bir siyasetçi, basın erbabı, STK “OHAL kalksın” demiyor.

Hâl böyle iken ülkemizde CHP başta olmak üzere PKK partisi, İyi Parti, Tabipler Birliği, Türk Ocakları, Sözcü, küreselleşmeci STK “OHAl’e karşılar. OHAL nerelerine batıyor derseniz, Onlara değil yedi düvele zarar. FETÖ-PKK gibi terör örgütleri ile insanları terörize edip devleti güdemiyorlar.

Az önce Oda.tv’de bir haber okudum. “OHAL kime yaradı?” diye. Okuyunca anlıyorsunuz ki CHP’li Veli Ağbaba bir rapor hazırlamış, o rapora göre de OHAL süresince “dolar, altın, döviz, petrol”de artış olmuş. OHAL sebebiyle ekonomi alt üst oldu, diyor Ağbaba. Bunlar sözde solcu, sözde Amerikan düşmanları. En azından bir zamanlar öyle görünüyorlardı. Kendilerini öyle pazarlıyorlardı. Tabii, Türk Ocakları, SP-İyi Parti hangi kulvarda onu da çözmüş değiliz.

Ekonomi, silahlanma, ilaçta, tohumda, akla gelen her alanda tekelleşip diğer devletleri sıkıştıran yedi düvelin aparatları ile OHAL ile ne ilgisi var?

Ülkemizde artan altın, dövizin OHAL’le hangi anlamda zıtlaşması var? Almanı, AB-D’si, Fransası, şusu busu bölgede- ülkede rahatça at oynatamayınca elindeki aparatları silah olarak kullanmasının müsebbibi OHAL midir? Allah’tan korkmadıkları gibi, kuldan da utanmayıp “biz yedi düvelin kara propagandistleriyiz” diye ilan eden yancıları. Sözde demokrasi havarileri.

Akşener’in- Kılıçdaroğlu’nun “Demirtaş çıksın- Kürt sorununda kırmızı çizgi olmaz” demesi ile vahşi batının piyasa üzerinde oynayıp halkın garibanlaştırılıp isyan etmesinin yolunun açılması arasında zerre fark yok.
***

ABD VAKIFLARININ YEREL KAŞIYICILARI

OHAL süresince batı marifetiyle yapılıp onlarca vatandaşı katleden çeşitli olaylar anılamamış. Yine Soma’daki 301 işçimizin şehit olması ile neticelenen vahim olay. Anma denilen de acılı ailelerin yarasını kaşıyıp, devlete karşı kışkırtmaktan ibaret. Bunu nereden çıkarıyorsun derseniz, anlatayım.

Soma’da Sosyal Haklar Derneğinden ayrılan ve sözde 301 maden yakını ile ilgilenmek üzere kurulan bir başka STK’nun bayan başkanı ile birkaç kez görüştüm. Dernek binasının, yakıt dahil çeşitli giderlerini karşılayan ABD’li bir vakıf olduğunu bizzat söyledi.

Bunu da öyle rahat anlattı ki. “Amerika 301 maden yakını ile hangi sebeple ilgileniyor?” dedim. Cevap veremedi. Neticede, Türkiye’de başka devletlerin memurluğuna soyunmuş tipler bunlar.

Her mahkemede ya da her hangi bir durumda bu madenci yakınlarını ortaya sürüyorlar. Giderek siyaset çevresinden de bu taşeronlar çoğalmaya başladı. Toplumu kaşımaya meyyal her olayı anma adı altında faaliyet yapmanın önünün kesilmesini OHAL’e bağlamak, devletle savaşmak demek.

“Roboski katliamını” anamamışlar OHAL sebebiyle. Uludere köyünde, kaçakçılık yapan köylülerin FETÖ-ABD işbirliği ile bombalanıp öldürülmesinin anma sebebi yine “Kürtçülük damarını ve Kürtlerin devletçe katliama” uğratıldığı algısının yerleştirilmesinden ibaret. “Uludere”ye Roboski denmesi bile başlı başına facia.

Yine evlilik programları OHAL ile yasaklanmış. Türk aile ve kültür yapısını yozlaştıran programlar elbette yasaklanır. Devletin görevidir o Anayasa gereği.
CHP’li Ağbaba “yeni yasal düzenleme ile OHAL kalıcı hale gelecek” diyor. Anti milli bu vekilleri Fransa’ya, Almanya’ya seminere göndermeli. Siyaset nasıl yapılır, kendi devletlerinin menfaati için hangi adımlar atılır öğrenmeleri için.

Bir daha ağızlarına Atatürk’ü de almasınlar. Altı ok ise çoktan rahmetli oldu. Devletçiliğin yerini Küreselleşmeci bir zihniyet, milliyetçiliğin ise liberallik aldı. BOP’çu TESEV’in kurucu üyesi Kılıçdaroğlu CHP’yi ve tabanını itina ile dönüştürdü.
***

KILIÇDAROĞLU YERİNE İNCE Mİ?

TESEV’ci Kemal CHP’yi kıvama getirdi. Yıprandığı görüldüğü için yerine “Kürt sorununda kırmızı çizgi olmaz” diyen Muharrem İnce atanmak üzere. CHP’lilerde “biz çok demokrat kitleyiz” diye başlarına gelenin farkında olmadan böbürleniyor.

18 Temmuz 2018- İstanbul



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder