30 Haziran 2018 Cumartesi

Nuri Gürgür; “Millet İttifakı” ve Akşener, dedi

Neval Kavcar
Yılların Türk Ocakları genel başkanı Nuri Gürgür, Sorosçu TESEV’in baba bir kardeşi TEPAV’ın kurucu üyesi çıkmıştı. Ve 2012 yılında yasal olmayan tüzükle kurultayda kazandıktan sonra başkanlığı Mehmet Öz’e devretmişti.

İçişleri bakanlığı tüzükleri kontrol etmiyor mu? Kurultayda delegeler Türk Ocakları genel merkezini yönetecek kadroyu seçiyor. O kadroda “Merkez Hars Heyeti, Merkez Danışma Kurulu, Merkez Sanat – Edebiyat Kurulu Üyeleri-kadınlar kurulu…” vs görevlendirip, onları da kafadan delege ilan edip, her seçimde kendilerinin görevde kalmalarının yolunu açıyor. Böyle bir saadet zinciri.

2012 yılında tüzükle ilgili kavga koptu, mahkemeye de taşındı. 6 yıl öncesinin FETÖ’cü adliyesini düşünürsek, niye bir şey çıkmadığını da anlarız.

Durduk yere Türk Ocakları konusunu açmadım. Sürekli “siyaset üstüyüz” diyen bu kesim ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda canını aziz vatana feda eden o ocaklılar değil. (Bahsettiğim genel merkez ve genel merkeze şartsız biat eden iller.)
***

NURİ GÜRGÜR “MİLLET İTTİFAKI” VE AKŞENER’İ İŞARET ETTİ

Genel merkezin gölge başkanı Nuri Gürgür seçimden önce demiş ki(1):. “Kim Seçilirse Seçilsin Cumhurbaşkanını Ağır Sorunlar Bekliyor – Başlığı ile zaten seçimin kaybedenini ilan etmiş. Devamla “bu seçim çok önemli. Ülkenin nasıl yönetileceği belirlenecek. 16 Nisanda az farkla yeni sisteme geçilme kararı verildi. (referandum sayılmaz) 24 Haziran yahut 8 Temmuzda (seçim 2. Tura kalacak)sadece kimin yöneteceği değil, başkanlık sisteminin devam edip etmeyeceği kararlaştırılacak(parlamenter sisteme dönmeliyiz” demiş. Sanki millet 16 Nisan 2017’de karar vermemiş gibi.

Sonra devam etmiş. “Hem Akşener hem de İnce seçilmeleri halinde parlamenter sisteme dönülmesi için çalışacaklarını açıkladılar.” Türk Ocaklılar’ın M.İnce ile işi olmayacağına göre, Meral Akşener’i destekleyin, demiş Nuri Gürgür. “İşi olmaz” dedim ama “Millet İttifakına” verilen her oyla o bağ zaten kuruldu. CHP sayesinde de HDP tekrar meclise girdi. Kutluyorum, Nuri Gürgür ve mensuplarını.

Referandumda “evet” çıkmış ama gerekli yasal değişiklik yapılmadan seçime gidilmiş-miş.. Nuri (Nurettin) Gürgür!! önce mevzuata aykırı tüzüğü değiştirilmesini sağlamalı, muhtemel onun döneminde mutant hale geldi tüzük.

Bu arada “OHAL; sermayenin Türkiye’ye gelmesini önlüyormuş.” Türk Ocakları genel merkezi, Tabipler odası “Afrin’le ilgili” “savaş halk sağlığı sorunudur” diye PKK yanlısı açıklama yaptığında, onlardan yana tavır koymuştu. Biliyoruz ki OHAL’den rahatsız olan yedi düvel ve taşeron örgütleridir. Türk Ocakları genel merkezine ne oluyor?
***

TALİMATI ALAN TÜRK OCAKLILAR İYİ PARTİYİ DESTEKLEDİ

Süleymancılar, Nurcular, Sorosçu STK’ı, Büyük Kulüp üyeleri, Türk Ocakları bazı Şubeleri, Abdullah Gül tayfası, partinin gazetesi Yeniçağ, Oda.tv, Sözcü, Cumhuriyet, kaçak FETÖ’cüler twitleriyle, FETÖ’den yargılananlar, yakınları,….hep birlikte HDP’yi ipten alan “Millet İttifakına” yüklendiler.

Nuri Gürgür mensuplarına talimatı verip (1) Meral Akşener’i ve İyi Partiyi destekleyin demiş gördüğünüz gibi. Asıl başkan ise “aman Türk Milliyetçileri ile Kürt milliyetçileri dövüşmesin” demiş. Meral Akşener’in birkaç gün önce söylediği “Kürt siyasi hareketinin temsilcisi HDP” gibi bir şey.

Isparta Türk Ocakları il başkanı (dahalen) İsparta İyi Parti 4. Sıra adayıydı. Eleştirdim, beni İyi Parti genel merkez açılışına çağırdı.!!!?
Türk Ocakları Vakfı Başkanının oğlu da, İP GİK üyesi. Başkaları da var, lafı uzatmak istemiyorum.

Denizli Türk ocakları başkanı avukat A. S. Kasım 2017’de İyi Parti ilçe başkanı olmak üzere ayrıldı. Türk Ocakları genel merkezi ve bazı şubeleri İP için yırtındı. Millet İttifakı “Eşit vatandaşlık- Kürtlere özerklik” diyor diye eleştirince, koro halinde “Oslo“yu öne sürdüler.

Sanki Türk Ocakları önüne kürsü atıp, Beşir Atalay’la birlikte genel merkezin desteğini başkası açıklamıştı? Sanki arada 15 Temmuz olmamış, Türkiye PKK-FETÖ terörünün belini kırıp, yedi düvele karşı daha etkin tedbirler almamış gibi.

Türk Milliyetçiliği ile iştigalde olmaları gerekirken, programında özerkliğe cevaz veren, genel başkanı HDP için ‘Kürt siyasi hareketi’ diyen İyi Parti ile ne arıyorlar demeye hiç gerek yok. El birliği ile İyi Partinin m.kunda altın aramışlar. Sonra “siyaset üstüyüz” diyorlar.


Not: Türk Ocakları mensuplarından ricam odur ki, verdiğim kaynağı okuyup, “onu demek istememiş” gibi kaypak ifadelerle sataşmasınlar, bende daha fazla açmayayım. Her biri üniversite mezunu olan kişilere yakışmıyor anlamaz numarası yapmak.



30 haziran 2018

29 Haziran 2018 Cuma

Yeniden ‘Erdoğan’sız AKP’ Girişimi

Neval Kavcar
Cumhur İttifakını” bozma çabası arttı. Yedi düvel, Türkiye’nin milli rotada yürümesine karşı. Bunun içinde MHP ve AKP’yi aynı anda zorluyor, arasını açmaya çalışıyorlar. AKP’nin seçmeni MHP’ye kaydıdan tutun, Bahçeli’nin sözlerini çarpıtmaya kadar.

CHP’nin sırtında meclise giren İP’in kurucu üyesi Mehmet Arslan “AKP'nin Meclis'te MHP'ye muhtaç olmadığını, devletin bekası gereği İyi Parti'nin de AKP'ye destek verebileceğini” söylemiş.

İP’in, 24 Hazirana kadar “Erdoğan’a vurup”, sonra FETÖ sümüğü gibi AKP’ye yapışmaya çalışmasının başkaca anlamı yok.
***

ERDOĞANSIZ AKP FORMÜLÜ YENİDEN HORTLADI

Sabah Gazetesinin yazarları durmak bilmiyor. Bu defa da Sabah Gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu yazmış. “Süreç MHP'yi ve liderini yeni sistemin ‘anahtarına’ da ‘kilidine’ de dönüştürebilir- “Unutmadan... TBMM'de seçmenin kurduğu denge, koşullara göre açık ve örtülü pek çok çözüm formülünü de yedeklemiş durumdadır!”  demiş.

15 Temmuzu, 16 Nisanı atlatmış, seçimden zaferle çıkmış ittifakın MHP kanadına hoyratça saldırıya “yandaş yazarların” eklenmesi; MHP’yi de, Erdoğan’a “evet” mührünü basmış tabanını da rahatsız eder. Eminim ki kendi tabanını da.

Yedek formüller” diyen Müderrisoğlu, 15 Temmuz öncesinde FETÖ-PKK derken yedi kocalı Hürmüze dönen iktidarın önü, şafakta asılma senaryosu ile nasıl kesildi unuttu galiba. Bu yaklaşım akla şunu getiriyor “Erdoğan ve Bahçeli” arasını bozarak, gelecekte “Erdoğansız AKP” formülüne ulaşmak.

Ne İP kurucusunun, ne de Sabah Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun sözlerinin çakışmasını tesadüf bulmuyorum.
***

MHP KİLİT PARTİ NE DEMEK?

Ne demişti Bahçeli “Türk Milleti MHP’yi, TBMM’de hem kilit partisi yapmış, hem de denge ve denetleme görevi vermiştir.” “Baraj altı” senaryoları ile boğuşmuş bir partinin, “zafer konuşmasıdır o.” MHP, şu vakte kadar ülke yararına olan hangi icraatı kilitlemiştir?

“Kilit”e gelirsek eğer, MHP elbette “Kürt açılımı” gibi politikaların yanında olmaz.
Devlet Beyin “kilit parti” sözü, MHP’nin önemine işarettir. İktidarı kilitlerim demek değildir. Kilitin bir anlamı anahtarla açılıp kapanan düzenek demek iken, diğer anlamı da, iki zinciri birbirine bağlayan yarım ay şeklindeki (hilal mi deseydim) düzenekle birleştiricilik yapmak demektir.

Ha, keşke AKP 301’in üzerinde oy alsaydı. FETÖ artıkları, kriptolar, Gül-Davutoğlu’na yakın adların(medya-siyaset) çelmeleri olmasa o da olurdu. Müderrisoğlu’nun “MHP yerine başkası da olur” cümlesi, “aba altından sopa göstermektir.” Ki, bu tür çiğlikleri önlemek de siyasetin görevidir.
***

SONER YALÇIN’IN MHP’Lİ PALAVRA TEORİSİ

Soner Yalçın 2011 yılında FETÖ’nün kaset saldırısına uğrayan MHP’yi, CHP’li seçmen kurtardı demiş. 2007 ve 2011 seçimlerinin parti oranları aşağıda.


             AKP                 CHP           MHP               SEÇMEN
2007      %46                %20          %14              42 milyon
2011      %49                %25          %13              50 milyon


2007’de %20 oy alan CHP, 2011’de oy oranını %25’e çıkarmış. AKP’de de 3 puan artış var. Çünkü seçmen sayısı epeyce bir artmış.

Neyse efendim, kaset operasyonu MHP’yi seçmen bazında etkilememiştir. Kimseden gelen oy yok. MHP tabanı saldırıyı görünce kenetlenmiştir ve tamamen kendi oyudur. MHP’nin oyu saldırıya rağmen 500 bin artmış, oran olarak 1 puan düşük görünmektedir.

Yukarıdaki tabloda, CHP’nin MHP’yi kurtarmış halini görüyor musunuz? Yok böyle bir şey çünkü. MHP’yi vurup, oyu AKP’ye gitsin istenmiş ama başarılı olunmamıştır.

Not: 2007-2011 seçimlerinde başka partilerde var tabii ama seçmen artışı zaten o kadar fazla ki, onların hesaba katkısı olmayacağı için koymadım. Aşağıdaki tabloda 2007 ve 2011 seçimi bir aradadır.



30 hz 2018

28 Haziran 2018 Perşembe

Halaçoğlu’nun İyi Parti Eleştirisi

Neval Kavcar
Yusuf Halaçoğlu Akşener’in aldığı “%7 için bu mu başarı?” dedi. Söylediği, bu hengâmede güme gitti. Konu eğer MHP’yi eleştirmek olsaydı, kendisine başköşede yer verecek çok olurdu.

 “Partimiz %20 civarındayken, ne oldu da baraj altı kaldık?” diyor. İP ne zaman %20’ydi acaba? Bunlar gerçekten anket şirketine inanmış olabilirler mi? O anket şirketleri MHP’yi baraj altı gösterip, İP %20 dendi diye bunun hesabını soruyor.

Bizi destekleyen MHP seçmeni neden geri döndü?” diye soruyor. Seçmen “Eşit vatandaşlık, özerklik, Demirtaş’a özgürlük” söylemini duyunca geri döndü. Aylardır yazıyorum. İP, Google müdürlerinin oraya buraya koyduğu reklamlarla şişirilmiş durumda diye.  

Nuri Okutan %26 demişti, Yusuf Bey onu duymamış herhalde ki, %20’nin hesabını soruyor. Akşener’de cevap çok “100 yıllık CHP %20, 40 yıllık MHP %11 aldıysa….” Diyor. İyi de CHP ile bir araya gelip 25 Hazirandan itibaren Parlamenter sisteme dönüş rotasını çizecek kadar iddialı Akşener, “başkası da az aldı” dememeli.

CHP ile ittifak olmasa, tek vekil çıkaramayacaklardı, hayal kırıklığı oldular. Şöyle başarılıyız, %20’lerdeyiz algısını seçmen yememiş ama Halaçoğlu gibiler yutmuş. AKP’den desteğini çeken FETÖ hükümlüsü aileler, CHP’den gelen en az %3’lük destek olmasa, İP’in görüp göreceği %4’tü.
***

MİLLET AKŞENER’E GÜVENMEDİ

Vatandaş İP’e oy veriyorum ama “Akşener devleti yönetemez” demiştir.

Halaçoğlu %7’nin sebebini “kötü listeye” bağlıyor. Sonra parti kurmaylarına “halk güven duymuyor” demiş. “Seçmene güven verilemedi” de diyor. Ne kaldı ki geriye? Aslında haklı tespitler, oraya hiç girmiyorum.

Parti içi muhalefet parti ve Cumhurbaşkanlığı seçimindeki farklılıkla kendini gösterdi dedim. Lakin, Halaçoğlu’ndan bu özeleştiriyi beklemiyordum. Evet Kayseri teklif edildi ama olurda kaybederse bu durumdan rahatsız olacağı için, aynı Şenol Bal, Ümit Özdağ gibi kesin kazanacağı yerden istedi vekilliği.

Şenol Bal isterse, Halaçoğlu niye istemesin? Elinde vekilliği ile İP için dolaşıyor aylardır. Şenol Bal vekil bile değildi. Sadece Akşener’in eteğine sıkıca yapışmaktan başka özelliğini de görmedik.

Halaçoğlu “Kırgın olsaydım İP için dolaşmazdım” diyor.
Dolaştı çünkü 24 Haziranda “Millet İttifakının” kazanacağına inandırdılar. Belki de Bakanlık sözü verildi. Bilmiyoruz ama sizi partiden attılar diyenlere “siz öyle sanın” demişti.
***

HER ŞEY MAKAM MEVKİ DEĞİLSE İP İÇİN ÇALIŞ YUSUF BEY
“Her şey makam ve mevki değil” diyor, eğer öyle ise parti baraj altı kalsa da İP için çalışmaya devam etmeli Halaçoğlu. Oy oranını %20’ye çıkarmalı.
Anafikir, Halaçoğlu harcanmıştır. Seçime kadar yurtdışı çalışmalara gönderip egosunu okşadılar, bunu biz gördük o anlamadıysa yapacak bir şey yok.

Bu arada Halaçoğlu uyduruk anketlere güvendiği için mi, canına tak ettiği için mi bilemeyiz hesap soruyor. Meral Hanım ise Demirel adını geçirip “köprübaşını tutmaktan” bahsediyor. Sanki Demirel bunu çok seviyordu, oturup sohbet ederken söylemiş gibi anlatıyor. Böyle hikâyeler çok onda. Türkeş’lisi de var. Havalimanında rastlamış, ona bir şeyler demiş de, tek şahit yok ama bir sürü lâf.

Oysa Erbakan Başbakan, Demirel Cumhurbaşkanı iken, listeye imzaları attırıp kararnameyi değiştiren bir İçişleri Bakanı olarak, gazetelere konu olmuştu.  Milletin ona güven duymaması çok normal. Google’den silinmiş fakat başka kaynaktan konu ile ilgili gazete başlığı.(1) - Hürriyet

Halaçoğlu, Özdağ’ın peşine takılıp MHP’yi terk ettiğinde ilk hatasını yaptı. İP’in BOP için tasarlanmış izlenimi veren programını gördüğünde kalmaya devam etmekle daha büyük hata yaptı. Onca özveriye rağmen vekil yapılmadı, ayrılsa “vekillik için” diyecekler diye ya da bir şekilde ikna edildi, kaldı.
24 Haziranda elde avuçta koca bir hiç kalınca isyanları oynuyor.
Geçmiş olsun.


Kaynak  (1) https://twitter.com/seferiyobaz/status/834152166311022592

29 Hz 2018 

27 Haziran 2018 Çarşamba

İyi Partinin iç muhalefeti

Neval Kavcar
Taşıyıcı anne CHP sayesinde baraj korkusu yaşamadılar ama Akşener, partisinden 3 puan aşağı aldı. Bu demektir ki, İP içinde, Akşener’i istemeyen en az %3’lük oran var. “Bu partiye şimdilik oy verdik, Akşener kalırsa onu da vermeyeceğiz” demektir.

Ve iddia odur ki, seçmen bunu kafadan yapmadı. Yakında kokusu çıkacaktır.

Akşener’in yanındaki “evet efendim, sepet efendimciler” değil, direk seçmenin tepkisi o. 24 Haziran çok ilginç sonuçları barındırıyor. İP ittifak yapmasa baraj altı kalacaktı. Buna rağmen Akşener “merkez partiyiz” diyor. Memleketi İzmit’te bile %7 alan birisi nasıl merkez sağ liderliğine ve iktidara oynayabilir?

 “İktidar havucu” ile bugüne gelen taban ve teşkilatlar şu saatten sonra hayal değil gerçek arar. CHP’ye paravan olan sözde Türk Milliyetçileri HDP’ye baraj aşırttılar. Bu sadece CHP’nin değil, İP ve SP’nin de vebalidir.

Partisi kadar oy alamamış Akşener bakalım birliği nasıl sağlayacak meclis dışından? İttifak kurmasaydılar baraj altı kalacak, vekil çıkaramayacaklardı. Dip dalga dedikleri meğerse dubaymış. Seçimin 2. Tura kalacağını, 2. Turda da Cumhurbaşkanı seçileceğini söyleyen muhterem günah çıkartmak yerine, köprübaşını tutmaktan bahsediyor.

MHP’ye baraj altı korkusuyla ittifak yaptı yorumu yapanlar gördü ki, asıl mevzu MHP ve AKP’den kaçan oyların barajda toplanması stratejisiymiş.

15 Temmuz darbe girişimini püskürtüp, 16 Nisan referandumunda yeni sistemi geçirten AKP-MHP, 24 Haziranda zaferi “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” ile taçlandırdı.
***

DİP DALGASI CUMHUR İTTİFAKIYMIŞ

Abdullah Gül’ü çatı adayı yapalım fikrine hayır diyen Akşener kamera karşısında sinir küpüydü. Yoksa “Cumhurbaşkanı olacağım” diye kendini de mi gaza getirmişti? Sözde HDP’yi ittifakta istemeyip, S.Demirtaş affedilsin diyen İP genel müdürü şu saatten sonra bakalım partinin dizginlerini nasıl elinde tutacak?

Guguk kuşu stratejisini bu defa başardı. MHP’yi başkalaştırıp yedi düvelin istikametine sokmayı başaramadı ama CHP’nin kuluçkasından epeyce bir vekil çıkardı. CHP, HDP’ye de taşıyıcı anne oldu. Yoksa İP’de, HDP’de baraj altı kalacaktı.

Öyle olduğu, Cumhurbaşkanı adaylıklarının oranından belli. İyi partinin gerçek oranı %4, HDP’nin 5. Kalan oy CHP’den gelen ve FETÖ’den yargılananların yakınları.

Aylardır MHP baraj altı, “dip dalgası geliyor %25’lerdeyiz” propagandası ellerinde patladı. Sandık, ısmarlama anket şirketlerine haddini bildirdi. İlk çıkacak yasa, kamuoyu araştırmaları ile ilgili olmalı. Ayrıca, sosyal medyada, gri propaganda ile yalan haber yayarak millette fitneye sebebiyet veren haber sitesi, ulusal gazete ya da sosyal medyadaki iftiraların cezai karşılığı da şart.

Gelelim, CHP-İP cephesine. Islanmış kedi gibi titriyorlar. Sonuna kadar hak ettiler. Hele ki CHP’li kodamanlar. “Ekmelettin İhsanoğlu”na söylenmedik söz bırakmayanlar, onun aldığı oy oranına ulaşamadı.

Stratejileri devlet yönetimi yeniden çift başlı olsun, yedi düvel sisteme rahat sızsın üzerineydi. Bunun için “hepimiz ayrı aday olalım” dediler. “Meclise güçlü girelim” diye konuştular. Geldikleri netice, taşıyıcı anne CHP’den İP ve HDP çıktı. Tüm başarı İP ve SP’den birilerinin meclise kapak atması üzerine oldu.

Ve tabii HDP’nin tekrar meclise girmesini, CHP-İP-SP ittifakı sağladı.

Hezimet olunca seçim gecesi hepsi yok oldu.. Yola çıkardıkları insanlar ne yapacağını şaşırdı, cumhur ittifakı zafer turu atarken. Yahu çıkın televizyonlara da “uğraştık, olmadı” deyin değil mi? Millet ittifakı seçmeni, kendini cami avlusuna bırakılmış gibi hissetti. Seçimi kaybettiklerine üzülmeyi bırakıp “acaba adaylar tehdit mi ediliyor” diye yine onları düşündüler.. Günah valla.

İki gün sonra ortaya çıktılar, birbirlerini suçladılar “az oy aldı” diye.

28 hz 2018

26 Haziran 2018 Salı

Akşener, Kılıçdaroğlu, İnce Sır Oldu

Neval Kavcar
Yalan dolan, uyduruk anketlerle buraya kadarmış. Seçimin üzerinden neredeyse üç gün geçti, ota moka twit atan Akşener’den çıt yok. Duyum almadı da ondan mı bir şey söylemiyor, nutku mu tutuldu, ne oldu bilmiyoruz. Başbakan olamadığı gibi, Cumhurbaşkanı da olamadı.

Garibim Muharrem İnce, İP’in attığı havaya inanmış olmalı ki, partisinden 8 puan üste çıktığı halde sevinemedi. SP zaten belliydi ama en azından CHP’nin vekil çıkaramadığı yerler için anahtar rolü oynadı.

İP tam bir hayal kırıklığı oldu. “MHP baraj altı” deyip duranların, CHP olmasa nasıl boğulduğunu görecektik. Onların hesabı şuydu. AKP’yi biraz Saadet, biraz terk eden FETÖ’nün tabanı vuracaktı. Eee, MHP zaten %3 falan. Akşener %20 aldı mı, 2. Turda bu işi bitireceklerdi. Tüm hesap buydu.

Akşener’in aslı yok yaylasında gerçekten 1500 koyunu var sanıyordu galiba Muharrem İnce. Seçim gecesi CHP’nin adayı en son “sandık başından ayrılmayın” mesajı atıp kayboldu. Sonra Akşener’de baktı, hem partisinin, hem de Demirtaş’ın altına düştü, o da sır oldu. Kemal Bey de güvenli bir evdeydi her halde.
***

TÜRK SİYASİ HAYATINDA BİR İLK: KAPKAÇÇI İP

CHP’den HDP’ye giden oy, İP’e sağlanan avantajlar, Kılıçdaroğlu’nun koltuğuna mal olacak gibi. İP’in yüzer oylarla kazandığı vekillikler, bakalım orada ne kadar kalacak? Türk siyasetinde ilk kez bir parti sürekli korunup kollanarak, genel başkanı baraj altında kalsa da meclise girdi.

Dip dalgası diyorlardı, Millet İttifakını fena vurdu Akşener. Tabanı da şaşkın, birçok CHP’li de. Olup bitene inanamıyorlar. Akşener’de öyle bir feraset olsa, güçlü gelse zaten meydanlar deyiverirdi.

Yetmedi, HDP’ye 60, İP’de en az 30 vekil hediye etti CHP. Kemal Bey için de yolun sonu göründü, Meral Hanım içinde. Yok bir sonraki seçimde “ben Cumhurbaşkanı olacağım” diye Fox .Tv’ye çıkarda, inanacak birilerini bulur mu bulur.

Muharrem İnce’ye de az bile. MHP’nin iç işine burnunu sokmanın cezasını, Meral Akşener’e güvenerek çekti.
***

BAZI AKP’LİLERE 15 TEMMUZ YETMEMİŞSE, 24 HAZİRAN DERS OLSUN

Bazı AKP’li vekil- yazar vs, iktidar partisi  olarak halen %49’larda sandılar kendilerini. Olabilirdi de. (Valla seçim geçti, yazacağım.) 15 Temmuz gecesini unutmuşlar, “MHP’yi mi sırtlayacağız?” demeye getiriyorlardı.

Yok, ortada problem yok. Her şey yolunda ama herkes ağzından çıkana dikkat etsin bundan böyle diye yazıyorum.

24 Haziran gecesi görüldü ki, AKP %42’de kaldı. MHP seçmeni hem AKP’yi, Hem Erdoğan’ı sırtlayıp bitiş çizgisini geçirdi. Çünkü söz konusunun aziz vatan olduğunu anlamışlardı. Şükür diyorum.
Ayrıca MHP’ye AKP’den oy geldi algısını da bıraksınlar. AKP’den kaçan FETÖ’cü, Gülcü oyların hangi partilere gittiğini cümle alem biliyor.
***

KAMUOYU ARAŞTIRMA ŞİRKETLERİ İÇİN YASAL DÜZENLEME

Seçimden iki gün önce, MHP liderinin anket şirketleri ile ilgili söyledikleri çok önemli. Seçim sathı maline girildiğinde, uyduruk anket şirketlerinin uyduruk anketlerini duyduk. Ne adları vardı, ne sanları. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa.

Seçim 2. Tura kalsın hesabı için tüm anketlerde HDP’yi baraj üstü, MHP’yi baraj altı gösterip kaos yaratmak istediler. Oysaki HDP baraj altıydı, son düzlükte CHP’li evlerden birer oy HDP’ye atılarak, Cumhur İttifakı ilk turda ipi göğüslemesin istendi. Tabi anketler olsa baş göz üstüne.

SONAR, Gezici, Metropol, Vera, Mak, Remres, Konsensus, Mediar…vb ; seçim 2. Tura kalacak, MHP’de baraj altı, dediler. Bildiğiniz, algı operasyonuydu yapılan. İP bunlara göre %20-25 idi. (1)

Tam da bu sebeple, anket şirketlerinin raptı zapt altına alınması ve anketlerin yasal düzenleme ile işini yapmasında fayda var.


 27 Haziran 2018


25 Haziran 2018 Pazartesi

Türk Milleti, Yedi Düveli Devirdi

Neval Kavcar
Bu seçim bize ne gösterdi? Öncelikle; millet parlamenter sistemi istemediğini gösterdi. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini” ikinci kez kabul etti.
Seçim 24 Haziranda biter demiştik, öyle de oldu.

İyi Partiyi %25’ler de gösterenler anladı ki CHP-AKP’li muhalifler olmasa, İP %4 oranında kalırdı.  MHP’nin 1 Kasım 2015 seçiminde aldığı oy oranı %11.90’dır. Şu anda aldığı oy oranı %11.3’tür. Bu bize gösteriyor ki İP; MHP’den değil, CHP’den ve AKP’den oy almıştır. Eğer, 7 Haziran seçimini baz alırsak, her şekilde MHP’den İP’e kayan kayda değer seçmen yoktur.

Muharrem İnce’nin şu an ki oranı %30’larda. Milletvekilliği oy oranı ise %22’lerde. Demirtaş’ın oyu %7,5 olup, HDP baraj üstü olduğuna göre, en az %6 civar HDP’ye oy kayması olmuştur. Millet iradesine aykırı bu işler, CHP’ye kaos olarak dönecektir.
***
HDP VE İP’İN HORMONLU EMANET OYLARI

İP ve HDP, hormonlu oylarla gelebileceği en uç noktaya gelip dayanmıştır. Yedi düvel, sosyal medya ve algı operasyonları, yalancı anketlerle %15 civarı irade ve CHP’nin kuluçkaya yatması ile alınan netice ile bir yere varamazlar. 2. Tura kalacak, şu olacak, bu olacak diye yapılan algılarda cabası. Milleti kuşatan yedi düvel şövalyeleri olmasa, bu seçim %60’a %40 biterdi.

Bu arada Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir Ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi fiilen başlamıştır. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuzdan sonra ikinci ferasetiyle Türkiye Cumhuriyeti devletinin bozulan dengesi düzeltilmiştir.

MHP, baraj altı deyip %3’lerde gösterenler anlasın ki, ülkücülerin kilit oyları vardır. İki elleri kanda olsa üç hilale basar. Ve şunu da söyleyeyim ki, MHP’nin koordinesi ile “Ayyıldız sistemi” Türkiye’nin önünü açmıştır.
***
FATİH ALTAYLI’NIN MHP DÜŞMANLIĞI

Habertürk’ten Fatih Altaylı’nın MHP düşmanlığını anlamak imkansız. O da bekliyormuş ki MHP%3 alsın. Nasıl %12’ye yakın oy aldığına hayret ediyormuş. Ekonomi, işsizlik değil de MHP seçmeni Türkiye’nin dış düşmanları ile ve yükselen “milliyetçilik dalgası” ile toparlanmış.

İşi gücü mide ve para olan Fatih Altaylıgil tayfasının anlayamadığı şudur. “Ülkücüler, işsiz güçsüz, hatta aç kalabilir ama “vatansız olamaz.” Da bir kısmı İyi Partiye-bir kısmı HDP’ye gitmiş görünüyor.

Bu seçimin kazananı MHP’dir. %3 algısına rağmen MHP tabanının, MHP’den vaz geçmemesi ile sistemin en kuvvetli partisi olduğunu göstermiştir.
Bu seçim MHP’yi kilit parti konumuna getirmiştir.

Yedi düveli sandığa gömen Türk Milletine, hayırlı olsun.
***
İKİNCİ TUR ALGISI ÇÖKTÜ

HDP barajı aşarsa seçim 2. Tura kalır stratejisi boş çıkmıştır. HDP barajı aşsa da aşmasa da seçim 24 Haziranda biter tezi doğru çıkmıştır.
Kazanan Cumhur İttifakı, kaybeden CHP-İP-SP’dir.
***
MHP KENDİ OYUNU KORUDU

Yine fitneciler çıkıp algı operasyonuna başladılar. MHP’ye AKP’den oy geldiğini söylüyorlar. Oysaki AKP’nin Gül-Davutoğlu ekibinin, FETÖ’cü tabanın ve bazı cemaatlerin oyları MHP’ye değil, İP ve HDP’ye geçmiştir.

MHP, kendi oyunu korumuştur.

“AKP’den bir kısım oyun MHP’ye kaydığı” tezini işleyenler, ya kriptodur ya da ya da kripto.

 25 Haziran 2018


20 Haziran 2018 Çarşamba

Yedi Düvele karşı 24 Haziran taarruzu

Neval Kavcar
Umutları PKK Partisi olanlar var. İnsanın ne diyeceğini şaşırdığı anlar olur ya işte tam da o noktadayız. Akşener, İnce, Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu “Demirtaş serbest bıraksın” dediler. Neden? “Demokrasi gereği o da serbestçe propaganda yapmalıymış.”

“Utanmıyor musunuz PKK partisinin adayı serbest bırakın demeye” diye soruldu. “Türk Milliyetçisi” olduğunu iddia eden Yusuf Halaçoğlu YSK niye izin verdi adaylığına”, “serbest bırakılmazsa bu seçim demokratik olmaz diye batı üzerimize yüklenir” dedi mesela. Hepsi benzeri şeyler söyledi.

Allah Allah “son birkaç asırdır posamızı çıkaran, çeşitli emperyalist metotlarla diz çöktürmeye çalışan batıya göre mi hesap kitap yapacağız?” Türkiye’yi bölüp üzerinde devlet kuracağını söyleyen HDP parti midir ki yola devam etsin?

Ümit Özdağ- Akşener gibi akıllılar, Halaçoğlu gibileri işte öyle yönlendirip, kontrollerinde tutuyorlar. TESEV’ci Kemal ve muhtemel kripto M.İnce o konuda kendilerini aşmış durumda zaten. “Kürt sorununda kırmızı çizgi yok da diyorlar, vaatlerine eşit vatandaşlığı koyup Lozan’ı yırtma sözü de veriyorlar.”
***

CHP’NİN EŞİT VATANDAŞLIĞI, ÜNİTER YAPININ SONU DEMEK

O mu daha önemli yoksa devletin kendini yönettiği sistemde yaptığı yenilik mi?

Son yıllarda sözde büyük kavga verdikleri “Anayasanın ilk 4 maddesini değiştireceğiz” diyorlar. Benzerini çaktırmadan Akşener’de koymuştu parti programına eleştiri üzerine, sildiler. Tüm bunları “HDP barajı aşsın seçim 2. Tura kalsın bahanesiyle yapıyor görünseler de, gaye “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin” devreye girip, milli adımların atılmamasıdır.

Türk Milletinin 1. Dünya Savaşı sonrası haline dönmesine “demokratikleşme” diyorlar. Türkiye’nin Doğu-Güneydoğu Anadolu’su “Sözde Kürdistan’ın çeyrek parçası, Erzurum ve üstü “Büyük Ermenistan”, Ege Bölgesi Yunanistan’a “Sözde Küçük Asya soykırım tazminatı” verilmediği zaman demokratik olamıyor muyuz?

 Dünya’nın dayattığı, Demokrasi, Demokratikleşme buysa olmayıversin.
***

YEDİ DÜVELE GÖZ SÜZENLER SÖZDE ULUSALCILAR..

CHP’yi kendi ulusalcı tabanı düşünsün. Nihat Genç’ten başka “Erdoğan’dan kurtulacağız diye, ülkenin yarısını PKK’ya mı vereceğiz?” diyen yoktu. Sonra o da kıvırdı. “Ne pahasına olursa olsun oyum muhalefete dedim ama…” dedi. Yedi düvelle kol kola girmiş “eşit vatandaşlık, özerklik” diyenlere oy vereceğini söyledikten sonra “ama” desen ney Nihat Genç? Geç bu ağızları.

Karayılan, Can Dündar, FETÖ’cüler, AB-D bir olmuş “aman HDP barajı aşsın derken, anlaşılan şu ki göbeğimizi kendimiz, yani Türk Milleti olarak keseceğiz.

Yıllarca aziz vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içip semiren entel dantel takımı cephesini seçti. ABD’nin bölgesel hesaplarına çanak tutmaya karar verdiler. Hepsi kol kola girdiler, yükleniyorlar.

MHP tabanına algı yapıp “AKP’de PKK ile masaya oturdu.. ” deyip akıl karıştırmaya çalışıyorlar. Yapılan harekâtlarla, PKK, Kandil’e gömülmek üzere.

Peki; CHP-İP-SP siz ne yapıyorsunuz? “Eşit vatandaşlık, özerklik- Demirtaş serbest bırakılsın” diyerek? 24 Haziranda yedi düvele karşı başlatılan büyük taarruzu, kazanacağız. Başka çıkışı kalmadı bu işin. Tamamen milli “Ayyıldız sistemi” ile tüm gedikleri kapatıp yola devam edeceğiz.
***

MERAL AKŞENER’İN MUHSİN YAZICIOĞLU’NA BAŞBAKANLIK TEKLİFİ!!

Muhsin Yazıcıoğlu'nun "kabul etseydim başbakan olurdum" dediği teklifi kendisine getiren 3 kişiden biri ve ekibin başı @meral_aksener’di. Kendisinden vakıa ile alakalı açıklama bekliyoruz. Eğer inkâr ederse görüşmenin şahitleri de açıklama yapacak.” (Alperen Ocakları)

İnkâr etmesine gerek yok. Hemen açıklayın!
Söylenilen iddia doğru ise açıklamanın tam da zamanı.
Diğer iki kişi kimdir? Bu teklif kim adına, hangi tarihte yapılmıştır?
Neye binaen “Başbakanlık”  teklif ediliyor?
Gelen 3 kişi milli iradenin üzerinde olmadığına göre bu ne demektir?
Tam da seçim arifesinde bu haber kimseyi rahatsız etmemeli.
BBP’si de derhal bunu açıklamalıdır.

https://twitter.com/AlperenVakfi/status/1009424964217425926

19 Haziran 2018 Salı

24 Haziranda Millî Sisteme Geçilecek

Neval Kavcar
O gece “ay yıldız sistemi” devreye girmezse, yedi düvel 15 Temmuzun rövanşını aziz vatanı bölerek alacaktır. Nerden biliyoruz bunu? CHP –SP-İP ve HDP aleni söylüyor. Parti programlarında, seçim beyannamelerinde “Doğu-Güney Doğu Anadolu Sorunu- Eşit vatandaşlık ve özerklik” yazıyor. Muharrem İnce aleni duyurdu. “Kürt sorununda kırmızı çizgi olmaz” dedi.

Şimdi içiniz sinerek, İyi Partiye, SP’ye ve CHP’ye “evet” mührünü basabilecek misiniz? O sebeple “Cumhur İttifakına evet” diyoruz.

Bakın, birkaç yıl öncesinden bahsetmiyorum. Son altı aydır Temel-Kemal Meral’in söylemlerinde PKK partisine güzellemeler var. Tüm bunlar olurken, “AKP’de bunu yapmıştı” demek, “biraz da bunlar yanlış yapsın” demektir. OLMAZ!!

PKK partisi hakkında “niye birlikte hareket ediyorsunuz?” dendiğinde hiç umulmayan isimler Halaçoğlu’ndan tutun, SP’lire kadar “YSK o zaman niye seçime sokuyor?” diyorlar. YSK’nın yaptığı yasal da olsa hata ise aynısını devam mı ettirelim?

Batı, bizim gibi her yönden yozlaşmaya girmiş devletlere, “demokrasi gereği şunlar yapılmalı” deyip kabul ettirmesinin üzerinden yarım yüzyıl geçti. Sürekli boyun mu eğelim?
***

BATINI DAYATMASI DEĞİL BİZE ÖZGÜ SİSTEM KURULUYOR

Burada Cumhuriyet değerlerimizden, demokrasi kültürümüzden bahsetmiyorum. İki ucu b.klu değneği tepemize vurup, “demokrasi adı altında üniter yapımızı bozucu tuzakları anlatıyorum. AB’ye girelim diye “Yerel yönetim özerkliği” imzalandı meselâ.

Allahtan orada “bölünme” şerhi düşüldü. CHP “o şerhi kaldıracağını vaat” ediyor. CHP bloğu Allah muhafaza kazanırsa, 15 Temmuzda sınırda bekleyen, Doğu-Güney Doğu Anadolu’yu işgal etmeye hazırlanan PKK ve türevleri Sevr’in gereğini yerine getirecektir.

İyi Partinin programında ”Doğu-Güney Doğu Anadolu’da Psikolojik üstünlüğün sivil anlayışa geçmesi” şeklinde açıklaması var. Devlete değil HDP’ye yani.

CHP-İP ve SP’nin, HDP ile birlikteliğine göz göre göre Türk Milletinin onlara geçit vermeyeceğine inanıyoruz. PKK ve FETÖ dahil yedi düvelin terör örgütleri ile mücadele etmek yerine, onların sözcülüğüne soyunanları, elsiz, ayaksız ve dilsiz bırakacağına eminiz.

2. İstiklâl Savaşı gibi zordan bir mücadele yerine, 24 Haziran da “Cumhur İttifakına” EVET” mührü basmak daha kolay kanımca.
***

24 HAZİRANDA “TÜRKİYE Mİ, YEDİ DÜVEL Mİ SEÇİMİ?”

Seçimin aynı gün sonuçlanacağını anket şirketleri ilan etmek zorunda kaldı. “Zorunda “diyorum, 25 Hazirandan sonra aynı ile devam etmek isteyenler, gerçek anketi söylemek zorunda bir nevi.

Ama öyle bir yüklenmek gerek ki, 25 Haziran sonrası hesabı olanlar en azından birkaç sesini çıkaramasın. Farkında iseniz iç ve dış mihraklar koro halinde “seçim 2. Tura kalacak” diyor. Bunu motivasyonu düşürmek ve “Cumhur İttifakını” zayıf göstermek adına yapıyorlar. Bildiğiniz algı operasyonu bu.

Kozları da 16 Nisan referandumu. O referandum sırasında FETÖ’nün gücünü tam kaybetmemesi, Doğan Medyanın “hayır cephesine” çalışması ve AKP-MHP’nin vatandaşa “yeni sistemi” tam anlatamamış olmasına rağmen millet “evet” demiştir.

Yedi düvel çift başlı Başbakan-Cumhurbaşkanı gibi ikilemde, şu vakte kadar istediği zaman darbe yapmış, istediği zaman da istediğini iktidar yapmıştı. Nasıl? 28 Şubat sonrası, Cumhurbaşkanlığı makamı üzerinden, Refah Parti gibi ülkenin en çok oy almış partisini hükümet olmaktan alıkoydu.

15 Temmuzdan sonra batının önümüze diktiği tüm putları yıkıp, kendi sistemimizi kabul ettik. 24 Haziran gecesi de milli “Ay yıldız sistemi” inşallah devreye girecek?

Türkiye’nin bozulan savunma mekanizması “Ay yıldız sistemi” ile onarılacaktır.
O sebeple “Cumhur İttifakı” 24 Haziran gecesi sandıkları patlatacak oy oranına ulaşmalıdır.



20 Şubat 2018

17 Haziran 2018 Pazar

CHP’nin Urfa Seferberliği

Neval Kavcar
Oy ve Ötesini biliyorsunuz. “Partiler üstü” olduklarını söyleyip, öküz altında buzağı aramışlardı. Şimdi de “sandık gücü” çıktı. CHP ve İP’lilere müşahid yetiştirme kursu verdiler. Uzaktan eğitimle.

Sandık gücü sitesinde ki ekibin ne adı var, ne de sanı. Ortada bir e-posta iletişimi var. Sadece whatsapla ulaşabiliyorsunuz? Kime? Sarı çizmeli Mehmet Ağaya. Eğitimden sonra kararı da “Sandık Birliği” verecekmiş. Sandık Birliği denilen ekipte kimler var? Meçhul.

Derken efendim: “Aydınlatma metnini” tıkladığınızda 6 oku görünce aydınlanıveriyorsunuz. Veri sorumlusu CHP imiş. Peki nasıl olup da “partiler üstü” yani “tarafsız” oluyor “sandık gücü”?

CHP’ye göre “bağımsızlık, CHP’li olmak demek: “Yekta Güngör Özden 28 yıl CHP’de aralıksız görev yaptıktan sonra 1979’da Anayasa Mahkemesi başkanı seçildi. Bunlar hep bağımsız yargı..”(K.Kıran)
***

TEĞMEN MEHMET ALİ ÇELEBİ’NİN URFA SEFERBERLİK İLANI

Sandık Gücü’nü, Ergenekon davasında yargılanan eski teğmen Mehmet Ali Çelebi kurmuş..(1) Peki niçin kurduğu söylenilen o platforma adıyla sanıyla sahip çıkmıyor.(2) Kendisi, İzmir 1. Bölge, 5. Sıra CHP adayı.

Teğmen Çelebi bir twit atmış: “24 HAZİRAN’DA OYUNU FEDA EDİP BENİMLE ŞANLIURFA’YA GELECEK 500 KİŞİ ARIYORUM. BİRLİKTE 50 BİN OYU KORUYACAĞIZ.” 15 Haziran 2018 (3)

50 bin oyu korumak için Şanlı Urfa’ya kendisi ile birlikte gidecek 500 gönüllü arayan İzmir’den CHP vekil adayı Çelebi’ye verilen cevaplar:

“Sabah 6 da 250 kişi gider Urfa'da seçim güvenliğini sağlar, diğer 250 kişi oyunu kullanıp 10 gibi Urfa'ya gider, Urfa'dakiler de gelenlere yerini devredip oyunu kullanır geri gelir ???”

2 Milyon nüfuslu Şanlıurfa il sınırları içinde CHP olarak, 500 müşahit bulamıyorsak durum çok vahim..”

“24 Haziranda meşgulüm ama 2. Turda müşahit olmak istiyorum.”

“Şanlıurfa CHP m.vekili adayları ve oradaki CHP örgütü 500 kişi bulamıyorlarsa kendi ilinde,  oraya nasıl M.vekili olacaklar o da başka bir konu! Ayrıca 500 oy kullanılmayacak garanti ama 50 bin oy kurtaracağın garanti değil.!

“HDP + SP + İyi Parti ile de temasa geçin 4 koldan istenen sayı tamamlanır.”

Komutan sabah 6’da sandık başına gitmek geç derim. Akşamdan kapıya dayanmak gerekir bence. Biliyorsun ben Fransa'dayım. Oy kullanırken gözümle gördüm, para vererek, tahsis edilen otobüslerle gelen en az 300 AKP’li gördüm.
Bunu engelleyemeyiz ama geceden gidersek sandığı koruyabiliriz.”

“Başvuru yapanları inceleyin. Bir sürü AKP li faşist h.. sızma yapacaklar.”

“İnsanlar standlarda bir oy kazanabilmek için ter döküyor, siz vekil olarak 500 kişiden oy kullanmamasını istiyorsunuz.”

HDP seçmeni Armut mu topluyor, korusunlar sandıklarını? Onsan sonra CHP teröristlerle el el diye aktrolleri üstümüze salıyorlar...”

“Komutanım, bence sabah 6'da değil, 5'te sandık başlarında olunsun. Bunların ne yapacağı belli olmaz.”

“Hocam 50 bin kişiden 500 kişi bulamıyorsan, zaten gitmeye gerek yok üstüne üstlük 500 oy kaybetmenin anlamı yok”

“Müşahitlik için arandık. TC kimlik no istendi. Bu bilgiler kayıt yapılırken yazılıyor. Tekrar neden istenir? Arayan numaranın Sandık Gücü organizasyonuna ait olduğunu nasıl anlayacağız?”

“Seçmenlerin üstü aranmalı, cep telefonu ve önceden mühürlü pusulalara önlem için.”

“Hocam AKP kendi adamlarına CHP’ye sandık görevlisi olun talimatı vermiş olabilir. Sandık görevlilerine nasıl güvenecez?

Anam size avukat müşahit değil psikiyatr lazım


             (2) https://sandikgucu.com/
             (3) https://twitter.com/tgmcelebi/status/1007572066030247936


18 hz 2018

16 Haziran 2018 Cumartesi

“Can dostlar” dersi- İhlallerin TCK’ya alınması

Neval Kavcar
Hayvanlara karşı gösterilen şiddet toplumda infial uyandırsa da, kalıcı adımlar atılmıyor. Aslında genlerimize işlemiş hayvan sevgimiz var. Mezarlıklarımıza, kuşlar içsin sevap olsun diye suluklar yapılıyor. Belediyeler yasaların kendilerine vardığı görevle merkezlere üç beş göstermelik suluk yerine bunu yaygınlaştırmalı.

Yine beslenme odakları konmalı. Atalarımız bunu yapıyormuş. Belirli yerlere yemekler bırakılıyormuş. Halk özendiriliyormuş. Yine camilerimiz de kuşlar için suluk, buğday konan yerler vardır.

İnancımız gereği hayvanlara sevgi ile yaklaşmalıyız. Yüce Allah(c.c) Kuran-ı Kerimde, EN'ÂM-38. Ayette;” Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.”

Onlarda ümmet ve kıyamet günü “rablerinin huzuruna” getirilecekler. O gün geldiğinde, diller susup tüm azalar konuştuğunda, bu canlar neler anlatacak? Kuşlar, kediler, köpekler ve adını sayamadığım tüm canlılara sevgi ile yaklaşmak, “kul hakkı” almak istemeyişimizin yanında demek ki “hayvan hakkı almamak” da var.

Her şey bitti, sıra ona mı geldi diyenler bencil tiplerdir. Evet, ülke olarak zengin değiliz belki ama “komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen peygamberimizin kedi sevgisini öğrenerek büyüdük.

Bir yere hayvanlar için yemek bırakanlara “git ileriye bırak, buraya alışmasınlar” diyen insanlar sanki o eve, sokağa, şehre kazık kakacağını zannediyor olmalı.
Hâl böyle iken sadece inancımıza, tarihten, genlerimizden gelen hayvan sevgimizi taçlandırmak için yasal dayanakta şart.

5199 Sayılı “Hayvanları koruma Kanunu”muz var. Hayvanlara eziyetin cezai karşılığının olacağı şeklinde yasal düzenleme uzun süredir beklemede. Bahisle köpek dövüştüren, yenilip iyi olmaz denilen hayvanları oraya buraya atanlar için Orman Bakanlığı, yakalarsa az bir para cezası veriyor. Bu da caydırıcı olmuyor.
***

DEVLET DUYARLILIĞI-KORUMAYI ARTIRICI TEDBİRLER ALMALI

Toplumda duyarlılığı arttırmak ve hayvanın da canlı olduğunu, gözyaşı dökmese de canı yandığını, yürekten ağladığının anlaşılması için Milli Eğitim Bakanlığı ana okulundan itibaren “Can Dostlar” (ad önemli değil) dersi verilmesini sağlamalı.

Hutbelerde yine bu konuya değinilmeli. “İhtiyaç değilken zevk için kuş avını günah addeden” bir toplumun fertleriyken, nasıl olup da vahşet haberleriyle sarsılır olduk?

Belediyeler yasal olarak üzerine düşeni “sözde değil özde” yapmalı. Hayvanlar hastalanıyor, araba çarpıyor şu oluyor, bu oluyor duyarlı insanlar durumu belediyeye bildiriyor, bazı belediyeler kalkıp ormanlık alana atıyor onları gözden uzak olsun diye.

Konu önemli, problem derin. Evlerine alıp besledikten sonra bıkıp sokağa bırakanlar içinde yaptırım şart. Ve ”sokak hayvanları” kavramı. Sokak hayvanları doğal ortamında yaşamalı deniliyor. Gösteriş için “hayvan hakları” koruma dernekleri var. İşi ticarete-siyasete dökmüş bir çoğu.

Her kurban bayramında “Müslümanları sıkıştırmak için” konuşuyorlar. Sanki Kurban Bayramı dışında hayvan kesilmiyormuş gibi abuk subuk konuşmalarla, “hayvan sevgisi” kavramının içini boşaltıyorlar. Soğuk, açlık, taciz, ezilme başta olmak üzere her türlü kötülüğe açık ortam nasıl bir “doğal ortam” oluyor?
Üç beş hayvan severin, kendisini adamasıyla bir yere varılmıyor ne yazık ki?
***

“HAYVANLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN CEZA KANUNU KAPSAMINA ALINMASI MÜCADELESİ YAPACAĞIZ.” DEVLET BAHÇELİ

Tam da 24 Haziran gibi önemli bir dönemeçte yavru köpeğin bacaklarının kesilmesi hadisesine duyarlılık gösteren MHP Devlet Bahçeli’nin “Bacakları kesilmiş köpek yavrusu hepimizin vicdanını kanattı. Be hey canavarlar, gücünüz bu masum hayvana mı yetti?” demesi üzerine bu yazıyı kaleme aldım. “Sondaj kuyusuna düşen Kuyu köpek için gözyaşı döken” bir topluma dönüşmek, cennet gibi bir duygu olmalı.

Vicdanımızdan oluk oluk kan akıyor. Toplum olarak dağıldık. Menfaatçi olduk. Acil bu sevgisizliği aşmamız gerekiyor.

Bahçeli’nin “gözümün önünden o fotoğraf gitmiyor” dediği caniliğin müsebbipleri, gerçekten TCK’ya göre cezalandırılmalı. Bir canlıya yapılan vahşetin “insan-köpek” ayrımı olamaz. Kişi köpeğini aracının arkasına bağlayıp koşturuyor, bir müddet sonra köpek yorulup yerde sürüklenip vücudu parçalanıyor. Cezası “Kabahatler kanunu”na göre 450 lira. Yapılan kabahat değil suçtur.

Ülkenin bekâ mücadelesinin 24 saat devam ettiği ortamda “bu mu kıstı?” diyenler! Uzağa gitmeyelim, Çanakkale zaferini tarihe yazdıran askerlerimizin bir resmi var gözümün önünde.

Bir dilim kuru ekmek ve içinde üç beş üzümü olan hoşafla günü geçiren o kahramanlar yanlarına bir ceylan ve bir de köpeği alıp poz vermişler biliyor musunuz? Ne ceylanı kesip yemişler, ne de bir dilim ekmeğimizi paylaşıyor diye o köpeği kovmuşlar. Zaferi birlikte kazanmışlar velhasıl.



14 Haziran 2018 Perşembe

Seçim Haftasına Dikkat

Neval Kavcar
Ramazan Bayramınızı kutlar, sağlık içinde nicesine ulaşmanızı dilerim.
***

Seçim haftasına dikkat dememin sebebi belli. Yedi düvel boş durmuyor. Devletin her hücresine yerleşip, gidişat istediği yöne olmadığında, neler yapabildiğine şahit olduk. Birisini bakan, diğerinin vekil seçilmesini, bir başkasını önemli bürokrat, berikini meşhur köşe yazarı, yaman bir hatip olmasını sağlayıp, günü geldiğinde kelebekleri kozadan nasıl çıkardığını da gördük.

Yedi düvelin, bir partiyi, esnaf kuruluşunu ele geçirmek için hangi kumpasları kurduğunu, TSK içindeki milli unsurları yok etmek için “Ergenekon-Balyoz” tuzakları yerleştirdiğini yakinen izledik.  

Bu son haftada, kim bilir ne iftiralar atılacak. Cevap vermeye çalışıldıkça sıvanacak, yağlı çamur siyasetine dikkat. Malum sosyal medya denilen yedi düvel batağından hangi mikrobun taşacağı belirsiz.

Seçim haftası sadece vatandaş değil devlette azami dikkat etmeli.
***

CHP-HDP-İP VE SP’DEKİ SÖYLEMLERİ ZİNCİR MARKET MALLARI GİBİ..HEPSİNDE AYNI MAL..

SONAR’ın HDP’yi baraj altı, İP’İ de %9 göstermesi, seçimin de ilk turda biteceğini ilan etmesi üzerine, telaşla sayısız anket açıklandı. Fason, masa başında üretilmiş ve seçim döneminde mantar gibi türeyen bu şebekelere de dur denmesi gerekiyor.

Strateji seçimin 2. Tura kalması üzerine ve tüm bu mantar anketleri de aynı gazete ve siteler aynı anda yayınlıyor. Mantar anket diyorum, o anketi yayınlayan sözde firmaların çoğuna ulaşamıyorsunuz bile. Ulaşınca da “niye rahatsız ediyorsunuz” gibi tavır içindeler.

SONAR’ın anketi üzerine üst üste yenileri yayınlandı. Bazı anket firmaları anketlerini cepten yapmış. Nedenine “tanınmak için” diyorlar. Tanınmak istiyorsanız niye resmi sitenizde tek bir isim yok diyoruz, kararları öyleymiş.!!

Anket şirketi sahiplerinin “kamuoyu araştırması ciddi ve pahalı bir iş.. Gazetelere bedavaya veremeyiz” dediği ortamda, ermiş tipli anket firmaları türedi, anketlerini bedavadan Twitterden yayınlıyorlar. Bedavaya değil tabii de, gizliden kim ödüyor o paraları? İP’in bina, seçim giderleri nasıl ödeniyor mesela? Tüm bu sorulara cevap bekliyoruz.
***

YURT GENELİNDE SAĞANAK ŞEKLİNDE ANKET YAĞACAK

Anketler artık şu şekle geldi. Örnek veriyorum; “Ankara merkezli Foresight Danışmanlık firmasının Bloomberg kanalı için gerçekleştirdiği araştırmada, ‘seçim sonuçlarının son dakikaya kadar kesin olarak tahmin edilemeyeceği’ vurgusu yer aldı.” Son dakikaya kadar tahmin edilemeyecek bir sonuç var ama bu firma seçim 2. Tura kalacak diyor. Tüm senaryo bu.

CHP bir anket yaptırmış. Plus Mayak’ın Kılıçdaroğlu’na özel(ne demekse) anketine göre, seçim 24 Haziranda bitmiyor. 2. Tura kalıyor. HDP-İP-CHP-SP söyledi yetmedi. Batı medyası yazdı olmadı. Şimdi sağanak halinde yeni yetme anket firmaları türedi onlara söyletiyorlar “seçim 2. Tura kalacak” diye. 2. Tura kalırsa şirretliğin dozu artarsa sonuç değişecek mi?

Bu anketçiler 24 Haziranda her biri %10 yanılma payı gibi rezaletle burun buruna gelecek. Ve kaç seçimdir söylüyorum, anket firmaları için bir yasa gerekiyor. Raptı zapt altına alınmalılar, algı için değil gerçek sonuçla konuşmalılar.
***

HAFTANIN TWETLERİ

Yekta Güngör Özden, 28 yıl aralıksız CHP'de görev yaptıktan sonra 1979'da Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na seçildi.. Bunlar hep bağımsız yargı!” K.Kıran-Sabah

HDP'li Pervin Buldan: Kürtlerin oylarıyla Kurtlar (MHP) girecek meclise
AKP-MHP arasında fark kalmamıştır.” Bozkurt.Caps


15 hz 2018

12 Haziran 2018 Salı

“Biraz da biz megri megrileşelim” diyenler

Neval Kavcar
Yeniçağ’ın bir yazarı, Doğan Medyanın satılmasından rahatsız. Bunu demek ters olacağından, Simavi gazeteciliğini öne çıkarmış. Hürriyetin yeni yayın politikasından memnun değilmiş, Çetin Emeç iyi ki bu günleri görmemişmiş. La havle..Sanki Hürriyet bir dönem, çok faydalı yayınlar yapıyordu sanacak millet. Simavi zamanında da, Doğan döneminde de hep aynı politikalar. Nabza göre şerbet ve gerektiğinde nişan alıp ateş açtılar millete.

5. Kuvvet değil de 5. Kol gibi çalışmanın nesini arıyorlar acaba? Çetin Emeç’miş. Bunlar CHP ile kader arkadaşı olduklarından, onların değerlerini de benimsiyorlar haliyle. Patronu İyi partinin kurucu üyesi ve İstanbul milletvekili adayı olan Yeniçağ gazetesi, yazarları MHP’ye karşı açılmış cephedir uzun süredir. 80 Öncesi Ülkücülerin düşmanı, Komünistlerdi. Şimdi o dönemin Komünistleri ile samimi olan bu şahıslar Yeniçağ’dan taciz atışı yapıyorlar.

FETÖ’nün kontrolünde olduğu yazarlarınca söylenen Cumhuriyet Gz., patronu FETÖ’cülük suçlaması ile kaçak Sözcü vs vs tamam da, Yeniçağ’ın ilişkiler ağı nedir? Adeta MHP’ye muhalefetten sorumlu basın üssü durumundalar. Bu yola nasıl girdiler? Asıl dertleri, MHP’nin başına yedi düvelin arzusu hilafınca birinin geçirilmesi için algı yapmak mıdır? Bir gün biri mutlaka anlatır.
***

“S-400’LER SARAY İÇİN ALINDI” DİYEN ZEKA PARLATILIR MI?

Batının gözdesi tülbentçiyi parlatıyorlar. 14 Temmuzdan öteye geçmeleri de yasak. FETÖ’nün üst düzey yöneticileri kaçmış, geride kalanlar Yunanistan’a kapak atmış Yunan genelkurmayınca saklanıyor, Almanya, ABD öyle.

Nasıl örgütlendiklerini, 15 Temmuz gecesi neler yaptıklarını anlatıyorlar.
Onlara da inanmıyorlar. Kime inanacaklar? Pentagon’dan ıslak imzalı belge mi gerekiyor?

Yeniçağ yazarları; 180 derece değil 540 derece yön değiştirdi.. Oldukları noktada üç kez döndü her biri. Koro halinde söyledikleri tek şey var. AKP megri megri çekiyordu, yanlarına MHP'de geldi. Başka yok.

15 Temmuzu kabul etmiyorlar. Çünkü darbe dediğin, kodumu oturtur vatandaşı. Şimdiye kadarda hep öyle oldu. Olmadığı için akılları şöyle çalışıyor. "Darbe olsa başarılırdı, demek ki bu iktidarın oyunudur." Kontrollü darbe söylemi de FETÖ elebaşından çıkıp, dalga dalga aralarında öyle yayıldı..

Yedi düvel MHP’nin paralelini inşa etmeye çalıştı, tutmadı. MHP’yi ele geçirmeye istedi, olmadı. Yeniçağ’da ülkücülere algı için mi kuruldu, sonradan mı bu özellik yerleştirildi diye, deli sorular geçiyor kafalardan.
***

PKK’LI LEŞ İÇİN YAKILAN AĞIT.. MEGRİ  MEGRİ

Gelelim megri megri konusuna. Evet, FETÖ-STK-Abant Platformları-TESEV-TEPAV ve AKP iktidarı, birlikte megrileştiler. Baykal megri çekmediği için yerine Megrici Kemal Geldi. Keza, Bahçeli öyle savaş açtı ki açılım sonuç veremedi. Bahçeli yerine de megrici Meral’i getirmek istediler olmadı.

Derken 15 Temmuz başarılamadı, hükümet MHP ile birlikte farklı bir yola girdi. İki yıldır, FETÖ ve PKK başta olmak üzere terörle, yedi düvelle büyük bir mücadele veriliyor. Milli adımlar atılırken “eskiden..” diye başlayan cümleler kurmak “biraz da biz megrileşelim” demektir.

Megri megri cephesi, CHP-SP ve Akşener’le dolduruldu. Yeniçağ’ın  böyyük yazarları, onlara çatamadığı için “daha dün megri megri” diyordunuz deyip, “eşit vatandaşlık-özerklik” diyenleri sıvazlıyorlar. Her şey unutulur ama zaaflar asla.

Özetle:1-  FETÖ’ye bir şekilde bulaşıp günü kurtardıklarını zannedenler tabii FETÖ deyince CIA’dan bahsediyorum, ömrü billah azap içinde yaşarlar.
           2- Selcen Taşcı, “ah Hürriyet” dıyeceğine, nasıl olup da, PKK'yı dolayısıyla ABD'nin BOP stratejilerini destekleme noktasına geldiklerine bakmalı.

***

SAHA NE DURUMDA?

İP’li Şenol Bal “sahayı gör” demiş Selcen hanıma.  Diyen zât, İzmir Bornova’da ülküdaşları komünistlerle çatışıp okumaya çalışırken, ricat edip Ankara’ya çekilmişti. “Kaçtı” mı desek acaba? Okulunu da rahatça bitirmişti orada. Meğerse Ankara’ya sahayı görmeye gitmiş ve “mücadeleci ülkücü” görüntüsü ile MHP’de vekilliği kapmıştı. Vekil yapılmayınca da İP’e koşmuştu.

Bunların hangi bir vukuatını anlatayım bilmiyorum ki?  

Onlara bir sır vereyim. İP’in peşine dizili zevattan bahsediyorum.
MHP’nin desteklediği milli adımlar, 24 Hazirandan sonra daha hız kazanacak. Taze megri megricilere duyurulur.
Sahadan geldiğim için kesin bilgi.


13 hz 2018