19 Mayıs 2018 Cumartesi

“Cumhur İttifakından” kimler rahatsız?


Neval Kavcar
“Millet İttifakı”nın, ters dönmüş şemsiyenin altında toplananlardan söz etmiyorum. Onlar millete kumpasın parçası zaten ve biliniyorlar. Dikkat çekmek istediğim “ama”cılar. “Ama” deyip lâf sokuşturanlar.

15 Temmuz sonrası aziz vatanın bekası için bir araya gelmiş iki lider, bu birlikteliği tehlikeye atmak ister mi? Bilhassa FETÖ tehdidi devam ederken, PKK sürekli başını çıkarırken, sadece Türkiye değil bölge alev alev yanarken, MHP lideri Bahçeli’nin düşünmeden konuşmasına imkân var mı?

Devlet Beyin “adi suçlulara af” konusunda ısrarlı oluşu. Hatta “içerde isyan” olabileceği endişesini dile getirmesi. Neymiş “mahkûmları gezi benzeri isyana mı teşvik” ediyormuş?

Kimler dillendiriyor bunu, AKP içindeki bazı odaklar. MHP-AKP’nin kurduğu milli ittifaktan canı sıkılan ya da zaten kripto olan siyasi-köşe yazarı gibi tiplerin geçen hafta “Demirtaş’a affın önünün kesilmesinden duydukları” rahatsızlığı başka yöne nasıl kanalize etmeye çalıştıklarını ibretle görmüştük.

Bahçeli’nin Cumhurbaşkanına baskı kurmaya çalışmasından tutun, “mafya liderini affettirmeye” çalıştığına kadar bir dizi saçmalığı dile getirmişlerdi. Suç suçtur. Ve Devlet Beyin ilmek ilmek ördüğü MHP tertemizdir. Yedi düvele karşı kurulan milli ittifakının,  kardeşlik bağının boynunu büken taraf Devlet Bey olmaz.

Gelelim, af konusuna. FETÖ teröristlerinin cezaevinde, içlerinde bulunduğu adi mahkûmları nasıl zehirlediği “24 Haziranda Millet ittifakına oy atarsanız af gelecek” deyip adi mahkûm ve yakınlarını nasıl organize etmeye çalıştığını bilmiyor olabilir mi bu çevreler?

1 Kasım 2017 itibariyle cezaevlerinde olan mahkûm sayısı, 231 bin. PKK’lıları dikkate almaz adi mahkûm fakat 50 bin civarındaki FETÖ’cüden etkilenir. Hele ki “24 Haziranda yakınlarınız Millet İttifakına, İnce’ye, Akşener’e oy atarsa derhal af çıkacak” propagandası yapılıyorsa. Denize düşen yılana sarılır derler. Niye o insanlarımız yılana sarılsın?

Gelelim “içerde isyan çıkabilir” endişesine. Toplum “Gezi Olaylarını insanların tesadüf bir araya gelip, gerçekten iktidara karşı çıktığını” düşünürken, yanlış bulduğunu ifade eden tek liderdir. Abdullah Gül, CHP-HDP meselâ Akşener “oğlunun da Taksim’e gittiğini” söyletip destek verirken, “devlete isyan olmaz” demiştir MHP lideri. “Sokaktan hayır çıkmaz” demiştir.

Son bir şey, Devlet Bey’den, “Demirtaş’a- FETÖ’cülere af çıkışı” yapanların rahatsız olması gerekiyorken, niçin başkaları öküzün altında buzağı arıyor?
***

ABDÜLHAMİD HAN KONUSU - HATİCE SULTAN VE ŞİŞLİ EFTAL HASTANESİ (1)

İktidar yanlısı yazarlar Abdülhamid Han konusuna giriyorlar. Trt 1 de dizisi yayınlanıyor. İsrail’in devlet terörü ile Filistinlileri katletmesi, ilk kıblemizi zorla işgal etmesi sonrasında yine akıllarına “Filistin topraklarının satışına karşı çıkan” Abdülhamid han, geliyor. Yazıyorlar, konuşuyorlar. Meth ediyorlar. Cumhurbaşkanına 3. Abdülhamid benzetmesi dahi yapıyorlar.

Ne hikmetse, Cennet mekan Abdülhamid Han’ın kendi geliri ile vefat edince çok üzüldüğü kızı Hatice Sultan için yaptırdığı hayır kurumu, Şişli Eftal hastanesinin “yıkılma tehdidi” bahanesi ile oradan sökülüp alınmasına kimse karşı çıkmıyor. Muhtemelen haberleri bile yok. (1)
***

AKŞENER’İN KÜÇÜK DÜNYASI

Şu vakte kadar hep birilerin arkalamasıyla, kontenjanlarla bir yerleregeldiğinden, siyaseten ne konuşacağını bilmiyor. Sıfır ufka sahip. Cumhurbaşkanı olunca bakın ne yapacakmış:

“…..Eşime dönüp diyeceğim torun başta olmak üzere ailenin tüm fertleri sana emanettir ben gidiyorum arkadaş başının çaresine bak.’ Bunu söyleyip söylememekte tereddüt ediyorum ama söylemek istiyorum. İyi bir nakliyeci bulacağım hemen. Çünkü Çankaya Köşk’ünden saraya götürülen bu devlete ve bu millete ait olan bütün tarihi eşyaları Çankaya Köşk’üne geri taşıyacağım.”

25 Haziranda millet buna bir nakliyeci bulacak, evine dönmesi için.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder