15
Temmuz sonrasında denge, Türkiye Cumhuriyeti lehine değişti. Ülke de bir
rahatlama, milli reflekslerinde açılma oluştu.
İç-dış
düşmanlara karşı anında cevap verme, gereğini yapma sonucu psikolojik üstünlük devlete
geçti. 15 Temmuz sonrasında kendiliğinden oluşan milli mutabakat, “Cumhur
ittifakı” ile resmiyete döküldü. 16 Nisana doğru yürürken yeni sistem vatandaşa
anlatılamadı. Çünkü basının amiral gemisi sürekli mayın bırakmakla meşguldü.
Baba muhalefet görevindeydi.
Bu arada; Afrin başarıldıktan sonra
kutlamayan eski başkomutan, hangi yüzle aday diye ortaya sürülecek merakla
bekliyorum.
Neyse efendim, kontenjan genel
başkanları ile sanal muhalefet yapan partilerin tamamı “erken seçim” bekliyor. İçlerinde en stratejik akıl
Akşener’de. Şu an itibari ile partisini kurmayı başardı mı bilinmez ama ısrarla
15 Temmuzda seçim var diyor. 15 Temmuzda seçim olsa sanki girebilecekmiş gibi.
Akşener’in
100 bin imza ile aday olacağı söylemi tam bir blöf.
CHP’ye gelince, İlhan Kesici gibi
adlar kendi kamuoyuna pompalanarak “seçimi kazanabilme formülüne” razı etmeye
çalışıyorlar tabanı.” “Bir sen, bir ben, bir de bebek” romantizminden Gül çıkar
mı göreceğiz?
16 Nisan referandumu üzerinden bir
yıl geçmiş, antimilli yaklaşımlar minimize edilmiş, üzerine başarılı bir
PKKsavar Afrin harekatı yapılmış, halâ %48 yerinde duruyor gibi “erken seçim”
deyip durmak neyin nesi?
Erken
seçim varsa hareket görelim. Nerde adayları?
***
MEDYA, BASIN KANUNUNA UYMALI
Görünürde
Davutoğlu’cu, Karar gazetesi, Milli gazete ve onlara göre tavır alan kardeş
basın kuruluşları inanılmaz tavır içindeler. Bir sebep Doğan Medyanın el
değiştirmesi.
Tam da Gül’ün adaylığını köpürtülüp,
kitlelere kabul ettirileceği, Akşener için bir kaşık suda fırtınaların
koparılma arifesinde 2. büyük darbe.
“Cumhur
ittifakının” karşısına göğüslerini gererek çıkmak varken sütre gerisinden
Afrin’i eleştirip, harekat başarıldıktan sonra kutlamayan biri için “aha da
adayımız bu” diyemiyorlar. Bekliyorlar da neyi?
Fehmi
Koru’yu da es geçmeyelim. AKP’nin kongresini hazirana çekmesine değinerek, ANAR
üzerinden “erken seçim var” haberi vermiş. “AK Parti’ye de kamuoyu
araştırması hizmeti veren ANAR kurumunun başındaki Dr. İbrahim Uslu”
deyip “erken seçimi MHP isteyecek” diyor.
ANAR,
AKP’nin kamuoyu araştırma şirketi diyor ki, değil. Kurucusu sözde Beşir Atalay
ki, o bile olsa "Abdullah Gül önderliğinde devam eden yeni
oluşum çabaları var, hazırlıkları Beşir Atalay yapıyor" cümlesini
o bilginin hemen yanına iliştirirsek aldıkları kokuyu ANAR’a söyletiyorlar,
denilir.
Aziz
vatanda kimin eli kimin cebinde belirsiz. Daha dün Kadir Topbaş adını gündeme
giderayak sokan Doğan Medya. Ve Kadir Topbaş’ın ‘Gül, Atalay, Babacan vb”
gibilere katalizörlük ettiğini de unutmayalım. Topbaş üzerinden İstanbul
tehdidi de var aslında.
Velhasılı kelam, Türkiye’de hem beka
problemi, hem de hırslarına yenik düşüp yedi düvelin sömürge valisi olmaya
azmetmiş tiplerin savaştığı ölümcül bir arena ortamı var.
Erken
seçim ya da vaktinde seçim sonrasında, faydasız bazı tiplerin seçim seleksiyonu
ile mazi olması dualarımızla.
***
MERAL
AKŞENER AKP’DEN KOVULMUŞ MUYDU?!!
“AK Parti kurulurken, Meral Akşener de kadroda idi! Ama ne
oldu ise..Meral Akşener AK Parti’den ilk ayrılanlardan oldu.. Bu istifanın sebebini açıklamalı..
İstifa mı etti? Yoksa kovuldu mu? Açıklasın, bilelim..
Sadece kendisi değil..AK Parti yöneticileri değil.
Halk da bilsin, gerçekleri!” Söyler
misin Akşener, AK Parti’den niye ayrıldın? –YeniAkit- 3 Nisan 2018- A. Karahasanoğlu
Allah
Allah, gerçekten merak ettim bak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder