Neval Kavcar
CHP-İP-SP
sıfır barajda anlaşmışlar. Burada kazanan SP ile İP olur. O kadar ki CHP ile
birlikte “sadece biz yokuz demek için DP’yi de yanlarına” almışlar. Ana
muhalefetle top gibi oynuyorlar. “AKP’nin mayası, ülkücülerin anahtarı bizde”
palavrasını CHP tabanına yedirmeye çalışıyorlar.
Yanlarına kimi alırlarsa alsınlar.
CHP ile görünmek problemse, “CHP-İP bir araya gelecek” sözleri “çirkinse” DP
üzerinden mi temizlenecekler?
Kaldı ki, İP kurulma aşamasında iken Aytun Çıray’ı kuruluş hediyesi gibi
gönderen Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ile birlikte olunabilir, grup kursunlar diye
15 vekili gönderen CHP ile de anlaşılabilir ama “biz ayrı adayımızı çıkarırız”
hikayedir. “Cumhurbaşkanı çıkaramazsak bile meclisi kilitleriz” stratejisi, iki
hava civa parti ile olmaz.
Bunlar
ne kadar da 16 Nisanın etkisinde kalmışlar. Kendilerine önem atfetmişler. 16
Nisanda sistem vatandaşa anlatılamadı. 5. Kol gibi çalışan bir kısım medya 16
Nisanı sabote etti. Hele Hürriyetin bir buçuk yıldan fazla 15 Temmuz “kontrollü
darbe” üzerinden algı yapması, kriptoların harekete geçmesi ile bugün aynı
değil.
16 Nisanda “hayır” verdiğini
söyleyen birçok kişinin “yanılmışız” noktasına geldiğini biliyorum. O bakımdan
“hayır bloğu” gibi sanal birliktelik üzerinden strateji üretenler, havasını
alır. Öyle bir temel yok ortada.
CHP aş
evine döndü. Baraj altı kalacak olanlardan medet umup, birkaç vekillik
karşılığında sözde şinerji oluşturup, boşa giden oyu ortadan kaldıracaklar. Meral Hanım iyi pazarlamacı,. Torpille beş
mi altı ay mı vekillik yapıp, sanki ömrü hayatı bakanlıkta geçmiş, çok başarılı
olmuş gibi geçmişini pazarladığından, Kemal Bey gibiler de sanıyor ki İP’ten en
az %10 gelir.
Biraz siyasi akılları kaldıysa
MHP-AKP tarzı ittifak kursunlar. Kimin nesi var, seçmen mührü bassın ortaya
çıksın. Yoksa böyle “karıştıralım, ver bize 25 vekil” demek CHP seçmenine kazık
atmaktır. Zaten CHP
iradesini ve vekillerin kimliğini hiçe sayıp İP’ye gönderildi, bari ittifakta
hak yemesinler. İP’nin sanal yükseltilerine kanmasınlar.
MHP
seçmeni, “Fethullah Gülen de dâhil herhangi bir dini cemaat ya da tarikatla bir
irtibatım yok. Olsaydı gururla söylerdim” diyen Meral Akşener mühür basmaz.
Çok
kızgınsa belki sandığa gitmez, o da uzak ihtimal. Havada ülke bekasına tehdit
kokusu aldılar. İki elleri kanda olsa gidip mührü üç hilale basar bozkurtlar.
***
“EN GENİŞ KAPSAMLI
ÇOĞULCULUĞA DAYALI DEMOKRASİ” PALAVRASI
Kafadan bir terim bulmuşlar fıkra
gibi. “En geniş kapsamlı çoğulculuk” CHP-İP-SP ve DP demek gibi algı operasyonu
yapıyorlar. Bu
seçimi aynı 16 Nisandaki gibi algı operasyonu ile almaya çalışıyorlar. Proje
yedi düvelin, sanatçılar yerel.
FETÖ, liberaller, küreselleşmeci
STK’nın, 5. Kol medya ve yabancı istihbaratçıların bulandırdığı hava sonunda,
PKK’nın gerek bölgede, gerekse büyük şehirlerde vaktiyle kurduğu baskı sona
erdi. Hâl böyle
olunca PKK partisinin tepelerine bindiği vatandaş nefes aldı. 7 Haziranda baraj
altı kalacağı görülen HDP’ye yardım CHP’den gelmişti.
Daha
geriye gidersek, Leyla Zana’lı ırkçı Kürtçüleri meclise ilk sokan da CHP’nin o
dönem ki versiyonu idi. Yine gençlik yıllarımızda Kürtçülerle kucak kucağa olan
Perincek dahil dönemin sol fraksiyonları “halkların özgürlüğü” adı altında yedi
düvelin taşeronluğuna soyunmuştu.
Lafı uzatmıyorum CHP-İP-SP, HDP’ye
sırtlarını dayayıp seçimi almak istiyorlar ama yan yana gözükmemek gibi
kalleşliğe de zirve yaptırıyorlar.
Yapılan anlaşma ile “kazanalım eski günlerinize döneceksiniz” iddiası ise
oldukça vahim.
İddia diyorum ama gerçek şu ki İyi
Partinin parti programında ki “Doğu-Güney Doğu Sorunu” bölümünde yazanlara
hiçbir İP’li cevap ver-e-miyor.
O bakımdan “ben HDP yöneticisi olsam, bir o yana bir bu yana kıvıran partilere
güvenmek yerine” , “arkadaş 2. Tur boykotunu ilk tura çekiyorum, sıfır baraja
beni almazsanız sandığa gitmeyeceğim” derim. Zaten %5’in altındalar. İP’den
daha iyi durumdalar orası ayrı.
Bunu
söylerken, HDP gibi bir partinin olmasını demokratik bulmuyorum. Hiçbir ülke
kendisinden toprak koparılmasını savunan partiye demokrasi gereği gibi salakça
bir bakış açısından bakmaz. Fakat hem
onlara sırtını yaslayıp, hem de milleti kandırmalarını yanlış buluyorum.
***
GÜL’ÜN DİREKSİYONA
GEÇMESİ İŞE YARADI MI?
Gül
üzülmüş “elini taşın altına sokmaz, sağlamcıdır” sözlerine. Gül’ün köşk önünden “üst görevlerde doyuma
ulaştım” tonunda söyledikleri bile iticiydi düşünene. Boş vaktinde bir
düşünsün “niye bana karşılar acaba?” diye.
Büyük
kesim “aday değilim” olarak algıladı orada söylediklerini ama YSK seçim
takviminde adaylar resmiyet kazanana kadar inanmayacağım.
AKP içinden eleştirenleri uyardığı,
ortak aday göstermeye karşı çıkanları “beni aday yapmazsanız nal toplarsınız”
dediği, yedi düvele de “evin içini nizam gereği düzenlerim” dediği düşünülürse
biraz daha
bekleyelim derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder