12 Nisan 2018 Perşembe

CHP, Oturma değil ‘susma eylemi” yapmalı


Neval Kavcar
Farkında iseniz, Kemal-Meral ikilisi eşgüdüm içinde. Genel seçimden sonra Akşener siyaseti bırakacak, Kılıçdaroğlu’da parti başkanlığını. Seçime kadar, tabanı ve kararsızları toplamakla görevliler. Abdullah Gül ya da “evin içini yedi düvelin arzusu istikametinde düzenleyecek” olası aday için kanlarının son damlasına kadar çarpışacağa benziyorlar.

Milli ittifakı ayakta tutup, yedi düvele karşı mücadele eden iki lideri toplum nezdinde itibarsızlaştırma, atılan milli adımları kaosa dönüştürme gibi Soros isyanlarını hatırlatan gidişatla karşı karşıyayız.

Diye düşünürken, CHP’nin meydanlara çıkacağını öğrendim. Sebep? OHAL istemiyorlarmış.

OHAL nerelerine batıyor gerçekten meraktayım. Sıradan vatandaşın değil teröristlerin OHAL ile sıkıntısı var. CHP’nin OHAL’den sıkıntısı nedir? OHAL varken hakaret dozunu arttıran, devletin terörle mücadelesine dahi karşı çıkan anlayışları ile OHAL takıntısı “PKK’ya-FETÖ’ye nefes aldırma” düşüncesi mi diye soruyor millet. OHAL’de ne kısıtlanıyor mesela? Bir örnek..

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin “kabul yıl dönümünde yani 16 Nisanda meydanlara çıkıp, 81 il merkezinde “OHAL değil demokrasi istiyoruz” diye bir saat oturma eylemi yapacaklarmış. “Susma eylemini” tercih ederdim. Eylem tarzının Soros tarzı olduğuna dikkat. Kim bilir o gün başka hangi örnekler daha göreceğiz?

Demokrasi” dedikleri, PKK-FETÖ’nün rahatça at koşturması mıdır? OHAL, melanete karşı tedbir olarak alındı, devam ediyor. Türkiye savaş da. “Akıllı füzeler geliyor” denilen ortam da bizim şaşkın muhalefet “OHAL kalksın” diyor.

Fransa’da 120 kişinin terör saldırısında ölmesi ile OHAL ilan edilip sürdüğünde, hiçbir muhalefet lideri çıkıp da “demokrasi” dememiştir. Adamlar muhalif de olsa “milli”, Bizimkiler gibi TESEV’ci, Soros’cu değil. Batı ülkelerinde OHAL olsun olmasın, OHAL var gibi devlete karşı işlenen suçlarda başları anında eziliyor. Resmen OHAL olmasa da, toplum OHAL içinde gibi yaşıyor.

2002 yılında Helsinki’de “dakikalarca tek araç geçmemesine rağmen insanlar kırmızı ışıkta bekliyor neden” diye bir yetkiliye sorulmuştu. Alınan cevap şuydu. “Çevrede polis var zannediyorlar.”

Asıl, batı meydanlara çıkmalı “Demokrasi” diye. Bizde fazlası mevcut.
***

OHAL’den yedi düvel rahatsız

Terörle mücadeleden yedi düvel tedirgin. Fransa ve İngiltere’nin Afrin ile söylediklerini hatırlayın.
PKK-PYD Suriye’den tamamen kovulmak üzere olduğu için rahatsız batı. Türkiye’nin yaptığı iki harekat sonrası başarıdan oldukça rahatsızlar. Batıyı, PKK partisini anlarız da, CHP-İP-SP’ye ne oluyor?
***

BUNLARDAN BİR CACIK OLMAZ

Trump “akıllı füzeleri göndereceğini” söyleyince, Putin rest çekti. Türkiye “kaba kuvvetle olmaz” dedi. Yapıcı davrandı. Fakat ABD-Rusya-İngiltere troykası illa ki 3. Dünya Savaşı çıkarmada kararlı duruyor. Kimyasal atıldı-atılmadı tartışmasından, BM’de çıkan arbedeyi gördünüz. “Atıldıysa bırakın incelensin” değil mi?

Allah muhafaza bir savaşın göbeğinde kalsak, BM hikaye. Duma’ya kimyasal atıldıysa bile kimin attığı belirsiz bu ortamda, kimsenin kayığına binmemek en doğrusu.

Trump’un attığı twitler umalım ki Kore lideriyle atıştığı noktadan öteye geçmesin. Savaş gelip gelip giderken, iyice zavallılaşan muhalefetle işimiz zor. Utanmasalar “bu harekatları yapıp, yedi düvelin nefretini celbediyorsunuz” diyecekler.
***

ABD AKILLI FÜZELERİ NE ZAMAN YOLLAR?

Umarız yollamaz ama yollayacaksa da, bugün Miraç Kandili. Yanlarında Müslüman bir devlet de yok. O bakımdan, saldırı cumartesi sabahından itibaren her an başlayabilir..
***

Miraç Kandilinin mazlum milletlere kuvvet olması, azanları da engellemesi dualarımızla.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder