Neval Kavcar
FETÖ
tecrübesinden sonra kıyıdan köşeden kafa çıkarmalara artık şaşmıyoruz.
FETÖ ile
mücadelede FETÖ metre önemli, fakat eksik. Bazıları halâ şu kafada. Solcudan,
ateistten, ülkücüden, vb.lerden FETÖ’cü olur mu? Olur, hatta genel başkanın
dibine kadar sokulabilir. Samimiyet kurar, partisini zorda bırakacak sözler
söyler, adım attırır.
Adını
kripto mu koyalım, bir atımlık barut mu? “Psikolog yetiştiren Psikoloji
bölümüne uzaktan eğitim yaptırma kararı alır, keçi-geyik gibi hayvanları 500
bin lira için çok da elzem gibi ihale çıkartır, Cumhur İttifakını
sarsıcı erken seçimi çağrıştıran twit atar, bayramda ödenen 1000 liralar için,
bin lira ile kurban alamıyoruz 1500 TL yapın, der…derler de derler..” Onlar bazen has kriptodur, bazen
kullanılmaya elverişli aptal-lar.
Bu çıkışlar, Türkiye'nin Libya, Suriye, Akdeniz’deki kazanımları, Koronavirüs’te adından
çok söz ettirdiği dilimde daha da arttı. Hele ki Ayasofya’nın camiye dönüşmesinde fesat enflasyonu hakim. 1934’de
katakulli ile Atatürk’e rağmen müzeye dönüştürülerek, büyük zafere takla
attıran kararın kutsanması da öyledir.
Ayasofya’nın camiye dönüşüne, Konstantinopolis’in İstanbul olmasını hazmedemeyenler karşı
çıkıyor. Peki bizde ne diye karşı bazıları? Geriye
sarıp “önce Sultan Ahmet Camiini doldurun…” dendi diye zemin kazıyor-lar. Zaman ve şart müsait olmadan atılacak adım
başarısız kalırdı. Vakit tam da bu vakittir ve 24 Temmuzda ilk namazın edası
tevafuktur. 24 Temmuz, Lozan'ın yıldönümüdür.
Ayasofya’nın
müze olması şaibeli kararının iptali, İstanbul’un Fethinden daha zorlu süreç
sonunda yedi düvel ve uzantılarına karşı kazanılmış zaferdir. Lozan’ı
kuvvetlendiren adımdır.
Not: 24 Temmuz 1923’de imzalanan, TEK ve ASIL
nüshası Fransız Dışişleri arşivinde olan “Lozan Barış antlaşmasının” aslının
Türkiye’de olmaması eksikliktir.
Tapu senedimiz diye yeri göğü yıkan zevatın dikkatini çekerim. Bizdeki nüsha,
imzacı devletlere verilenlerden bir tanesidir. Şimdi sırada senedin aslının
Ankara’da olması zaferini kazanmak var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder