Neval Kavcar
MHP’ye, Türkiye'ye kurulan tuzaklar bitmiyor.. Devlet Bahçeli'den Allah razı olsun
hepsine göğüs gerdi, aramıza sağlıkla dönsün inşallah.
Uzun lafın kısası, İzzet Ulvi Yönter’in siyaseten
genel başkanlığa oynadığı, öyle bir ekiple hareket ettiği söyleniyordu, hakkında bir
de “Bahçeli’nin veliahtı” iddiası ortaya atıldı. Son bir yıldır da kendisini
siyaseten eleştirmiyordum. Ta ki FETÖ-cü Ergün Babahan’ın yazısı ve ABD
Büyükelçiliğinin adeta liderimizin altından tabureyi tekmeler gibi olan onayına ve S. Ö.'ın yazısına kadar. Söyleyen onlar, hesap vermesi istenen ben.
Neyse efendim ben de bu konudaki düşüncemi
MHP li vekillerimize e posta ile
ilettim. (5 Ekim 2019) Özelden, e-posta
ile.
Ertesi gün, İzzet Ulvi
Yönter danışmanını arattı. (1) 6 Ekim 2019
Bir sürü hakaret
ettirdikten sonra kendisi telefonla aradı. (2) 6 Ekim 2019
"Hayatınızı
mahvedeceğim" diye tehdit etti. "Emekliliğimde bana yaşama hakkı
vermeyecek, gün yüzü göstermeyecekmiş.” “Vekillerimize nasıl yazarsınız?” dedi. Mahkemeye
verecekmiş.” İddiamı ispatlatacakmış. Genel
başkanlık iddiasını ete kemiğe büründürenlerle uğraşmak yerine beni
seçmesi ilginç.
FETÖ-cü yazara, ABD
Büyükelçiliğine "Allah sizi kahretsin" diyeceklerine, danışmanını
aratıp bana o sözü söyletti. Sonra kendisi bizzat arayıp yargı ile tehdit etti.
Sonuçtan bu kadar emin yani. Şimdi
"tehdit ettiğimi de ispatla" diyecektir, umarım kayıtlar
sabit kalır.!!
"İzzet Ulvi Yönter Bahçeli sonrasına hazırlanıyor" iddiası ile mahkemeleşmek MHP iç kamuoyuna oynamak anlamı taşır. Başkaca anlamı yok.
Tekrarlıyorum.
Siyasi düşüncem “onun MHP genel başkanlığına oynayacak kadroyu oluşturduğu.” Buna layık değil şeklinde düşünmem niye suç oluyor? Çıksın
MHP camiasına ve Türkiye’ye açıklasın, desin ki: “Ben MHP genel başkanlığına
oynamıyorum, böyle bir ekipte rolüm yok. “ Demiyor. Profesyonelden MHP'ye lider olmaz. Nokta.
Ben
bir ülkücüyüm. Sürüldüm, işsiz kaldık, cezaevine girdim, kayınbiraderim ülkücü
şehit, Osman Kavcar’dır. Çile içinde davamız için mücadele ettik, ediyoruz,
edeceğiz.
Şu vakte kadar 80 öncesi Komünistler(cezaevine girdim), sonrasında FETÖ lideri Fetullah Gülen, eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Aydın'ın CHP'li Büyükşehir belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkımda dava açmıştı. Zarar yok, içinde bir de MHP genel
başkan yardımcısı olsun.
“Mevzubahis
ülkücülük ve MHP ise gerisi teferruattır” diyorum. MHP Genel Başkanı liderim Devlet
Beyimize de şifa diliyorum.
Kaynak: 1-
İzzet Ulvi Yönter’in danışmanı Metin
beyin araması
Tarih. 6 Ekim 2019 – saat: 12.00 – 0 533
3655761
2- İzzet
Ulvi Yönter’in tehdidi..
Tarih: 6 Ekim 2019 – Saat: 12.53 – 0 505
7777634
Dava açılmasına karar verilirse İzzet Ulvi Yönter'in beni ÖLÜMLE tehdit ettiği telefon kayıtlarını talep edeceğim. "Hayatımı mahvetmekten, bana gün yüzü göstermemenin" anlamını da kendisi açıklasın.
Dava açılmasına karar verilirse İzzet Ulvi Yönter'in beni ÖLÜMLE tehdit ettiği telefon kayıtlarını talep edeceğim. "Hayatımı mahvetmekten, bana gün yüzü göstermemenin" anlamını da kendisi açıklasın.
3- Kamuoyuna açık hiçbir basın yayın organında yazmıyorum. Sosyal medya hesabım da yok. ABD’nin
hayasız saldırısı ve "Bahçeli'nin veliahtı" yazısı üzerine MHP li vekillerimize özelden düşüncemi yazdım. Düşünmek
suç mu oldu? Bu satırları da “ne oldu?” diye soranlara için bloguma taşımak zorunda kaldım.
MHP Genel başkan yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’in şahsıma dava açacağını duyurduğu twiti.
İzzet Ulvi
YÖNTER
Emekli öğretmen, 62 yaşında...Adı Neval Kavcar...Asıl
mesleği iftira atmak, MHP’’nin kuyusunu kazmak...Anlaşılan şahsıma saldırarak
meşhur olmanın peşinde...Hakkımdaki iddialarının hepsini hakim karşısında
ispatlamak durumunda...Pazartesi günü hukuki hesap süreci başlıyor...
***
***
NOT: Dava 17 Ekim 2019 tarihinde şikayet başvurusu ile resmileşti. 22 Ekim 2019'da başladı. Evrak 1 kasım 2019'da bana ulaştı. 4 kasım 2019'da cevabımı bulunduğum yerin adliyesinden internet, PTT'den de iadeli taahhütlü olarak kanıtıyla gönderdim. Hakim kanıtı onlardan talep etmiş, ben yardımcı oldum.
26 Kasımda İstanbul adliyesini aradım. "Evrak yok, araştırın" dendi. Adliyeye gidince evrakın internet üzerinden aynı gün alındığını, 16.17'de açıldığını, evrağa bakan kişinin adıyla öğrendim. "Evet evrak ve posta gelmiş" doğrulatmasını yaptım. "
26 Kasımda İstanbul adliyesini aradım. "Evrak yok, araştırın" dendi. Adliyeye gidince evrakın internet üzerinden aynı gün alındığını, 16.17'de açıldığını, evrağa bakan kişinin adıyla öğrendim. "Evet evrak ve posta gelmiş" doğrulatmasını yaptım. "
