CHP, Atatürkçü değil, İnönücü

                                                  Cumhuriyet Gazetesi Haberi    

Neval Kavcar

Anadolu Ajansı 10 Ekim 1935’de “mason localarının kapatıldığını” duyurdu.  Sebep kökünün dışarıda olmasıydı. Atatürk’ün kararı idi. Günümüzde çeşitli cemaat –STK’nın yedi düvelce nasıl kontrol altında tutulup, devletlere sirayet edilip toplumu karıştırıldığı düşünülürse, o adım daha iyi anlaşılır.

14 Ekimde 1935’de Cumhuriyet Gazetesi “Mason locaları bir emirle kapatıldı” derken, çeşitli kesimlerce el altından “Atatürk’ün diktatörleştiği” duyuruluyordu. Sonra ne oldu? 5 Şubat 1948 İnönü’nün kararı localar tekrar açıldı. Masonlar mal varlıklarını, geri aldı. Önemli görevlere geldiler.

O bakımdan günümüz CHP’si Atatürkçü değil İnönücü-dür. Atatürk’ün kökü dışarıda dediği mesela, ülkelerde darbeler yapan Sorosçu TESEV’in kurucu üyesi CHP genel başkanıdır. Loca kurucusunu aday gösterip nasıl Atatürkçü olacaksınız? Atatürk’ün CHP’si söylemi nostaljiden ibarettir.

Yedi düvel; Küreselleşme, serbest Pazar, AB ve dolarla kurduğu hükümranlıkta, kendi ajanlarını STK, insan hakları gibi sanal söylemlerle bizlere kakalamasının önüne geçilmeli.

Sözde siyasetçilerin devlet politikalarını eleştiriyor gibi yapıp tabanda vatandaşı isyana sevk etmesi milli güvenlik problemi oluşturmakta. “Suriyeliler bizden iyi yaşıyor, Mehmetçik onlar yerine ölüyor” gibi söylemler, halkı isyana teşvik anlamı taşır.

Şu saatten sonra, görsel-sosyal medya, haber siteleri, basın başta olmak üzere “yalan, iftira” ile yol alanlar engellenmelidir. Kökü dışarıda tabiri günümüzde anlamsız gibi dursa da, gerçekliği sürmektedir.

Masonlar devlet kurumlarında çalışamamalı, siyaseten önü kesilmelidir. Atatürk yaptıysa, bizde yaparız. Cemaatler, Diyanet İşleri başkanlığınca dini açıdan da denetlenmelidir.

Özetle; Seçim işleri, siyaset, kurumlar, medya, yeni sisteme göre millet menfaatine uygun düzenlenmelidir. Yoksa adım atamayız.

Not:  Devlet “kara propaganda” adıyla sosyal paylaşım sitesi kurmalı. Ve güncel örneklerle duyurarak, vatandaşlarını aydınlatmalıdır.

Örnek:  1- Suriye’deki savaş nedeniyle, ülkemize kaçan Suriyeliler konusu köpürtülmektedir. Her seçim öncesi "binlerce Suriyeli vatandaş oldu, oy kullanacak" haberi gibi.

           2- Varlık Fonunu, Maliye Bakanı gönlünce harcar gibi yalan haber yapan, yayanlar hesabını vermelidir.

           3- HDP teröriste partisi niye kapatılmıyor denmesine de çözüm bulunmalıdır. 

    

  

Propaganda resmi ve Yılmaz Özdil-giller

Yılmaz ÖZDİL @yilmazsozcu

“1922, İzmir-Manisa sınırı, işgal yıllarının son demleri... Yunan askerleri moral depolamak için tiyatro seyrediyor, aralarında “sarıklı-cübbeli” arkadaşlar var... “Keşke Kurtuluş Savaşı’nı kaybetseydik” diyen imamın “abileri” işte bunlar!(5 Hz. 2019             

Neval Kavcar

Yunan arşivinden alınmış(İngiliz diye biliyorum) bir fotoğraf karesinde, 1922 yılında Yunan askerleri ile tiyatro seyrederken, 6 sarıklı kişi görülüyor. Bunu her seferinde milletin gözüne sokarak sözde siyaset yapan  cenah bilmiyor mu ki, işgalcilerle hareket edenler vardı. Teali İslam Cemiyeti vardı, İngiliz mandasını isteyen İngiliz Muhipler Cemiyeti vardı, Kürt Teali Cemiyeti, hatta ABD mandacılığını savunan "İnönü- Cumhuriyet gazetesi kurucusu "gibi Wilson Prensipleri Cemiyeti vardı.

Yunan askerlerinin yanındaki kişiler hoca mı, yerli Rum mu ne anlamı var? O dönem sıradan vatandaşını taktığı sarık onlar. Sadece algı operasyonu için mi çekilmiş bir fotoğraf olma ihtimali çok. Sarıklı kişiler bilerek resmedilmiş gibi izlenim edinirim hep. Velev ki hoca olsun. Hainin hocası, gazetecisi mi olur?

Yılmaz Özdil gazeteci olduğuna göre biz de ona PKK partisi ile hareket eden CHP-İP-SP'ni eleştirmediği için Ali Kemal örneğini mi verelim?

Bunlar ne bu ülkenin aydını ne de, basın yasasında yazdığı şekliyle gazeteci.

Düşman propagandasına boyun eğecek ve toplumu kutuplaştıracak kadar millilikten uzaklar.