Başbuğlar Ölmez- Mustafa Yıldızdoğan
Neval Kavcar
Efendiliği, davaya sadakati ile Türk Milliyetçiliği hareketinin
Mustafa Yıldızdoğan’ı olma hakkını veren birisi hakkında üç beş kelime etmek gerekir.
Bazılarının
evrim geçirdiği, dönüştüğü, mutantlaşıp başka yerlere iltihak ettiği Türk
Milliyetçiliği davasında, o yolunda yürüdü. Şımardığına rastlamadık. Millet düşmanları ile yürüyüp onlara “pes
etme” şiiri de yazmadı. Satanlara katılıp, geride kalanlara küfür de etmedi. Sessiz,
sakin yolunda yürüdü.
İşte
böyle olunca düşmanı çok olur insanın. Hakkında dedikodular çıkarılıp, hitap
ettiği kitle- ülküdaşları ile bağı kesilmek istenir, Yıldızdoğan’a da o
yapıldı. Asıl hedef şahsı üzerinden Ülkücü hareket tabanında öfke,
çaresizlik, kimsesizlik duygusu yaratıp dağılmalarını sağlamaktı. O algı boşa
gitti. Cenaze siyasete alet edilmez ki? Dünya ile bağı kesilmiş Ozan Arif
üzerinden yaylım ateşi nedir? İlla ki “daha çok günaha gireceğiz” diyorlarsa,
kendileri bilir.
Ozan Arif’in vefatı sonrasında bildik
kesim saldırıya geçti.
MHP’ye ve Mustafa Yıldızdoğan’a. Ozan toprağa verilirken sahneye çıkmış-mış. Sahne dedikleri de yaklaşan yerel seçim
dolayısı ile aday tanıtımı. Emperyalist güçlerin tasallutunun önünü
kesmiş olan Devlet Beyin projesi “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin” daha
yerleşmesini sağlayacak olan yerel seçim zaferine katkıda bulunan kardeşimizi
çapraz ateşe aldılar. Kendileri vuruldu.
Müslümanın
cenazesi mecburiyet yoksa hemen defnedilir. Çabukluk müstehapdır. Akşener’in Perşembe-Cuma Mersin programı
sebebiyle Ozan Arif’in cenazesi morgda dört gün bekletildi. Cenazenin “arkadaşları
için” gibi kimsenin inanmadığı sebebi ilk kez duydu Türkiye. Ülkücü hareketin ozanına Akşener sahip
çıktı yalanında kendileri boğuldu. Mevtaya eza da ederek.
Uzun lafın kısası “Başbuğlar ölmez.”
Nasıl ölmez? Mustafa Yıldızdoğan gibi özü sözü bir sanatçı ve dava arkadaşları
varsa ölmez.
Türk Milliyetçiliğinin çileli yolunda,
nice yıllara Mustafa Yıldızdoğan.
Seni seviyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder