30 Aralık 2018 Pazar

Oda tv operasyonları

Neval Kavcar
Son bir haftadır Oda.tv, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile uğraşıyor. Silah arkadaşlarını hakkını helal etmemesinden tutun, dönem arkadaşlarının onu reddetmesine kadar. MHP liderinin hediyesine sahip çıkamayan ülkeye nasıl sahip çıkacak gibi aşağılayıcı ve toplumu Hulusi Akar’a karşı kin-nefrete sevk edecek yazılar yayınlanıyor.

Son vukuatları Halk Tv’de söylenenler. Metin Akpınar’ın “ülkede faşizm var. Faşizm seçimle alt edilmezse olası isyan sonunda o liderler ayağından asılır, zehirlenir..” gibi isyana sevk eden sözleri. Bir de “Rusya ile iş gören liderlerin ya canından, ya iktidarından olduğu, Menderes ve Demirel’e atıfla, Erdoğan ve onu destekleyen Bahçeli’ye “ölüm”  tehdidi vardı.

Unutmadan yazayım, işte operasyonel bir başka başlık.
“Müjdat Gezen kanser hastası kızını göremeyecek.” “İşte zulüm bu” demişler. Müjdat Gezen’in kızı Hollanda’da kanser tedavisinde imiş. Okuyanda sanır ki, M.Gezen kızını tedavi için yurt dışına götürdü, her an yanına gidip geliyor. Kızı Elif Hollanda’da evli ve orada ikamet ediyor. M.Gezen’in avukatı Celal Ülgen’de, M.Gezen’de,  Oda.tv’de samimi değil.

Bazı liderlere, İslam’a, toplum değerlerine her türlü tacizin meşru görüldüğü Oda.tv, kendisine en küçük dokundurma da bağırıyor. Siirt Müftüsü Oda.tv için “açık katliam çağrısı” yapmış. Oda.tv sütunlarında her daim böyle yazı ve yorumlar var. Soner Yalçın sitesine rot balans ayarı yapıyor mu?

Metin Akpınar’ın faşizm yöneticileri bacağından asılır, zehirlenir, Rusya ile iş tutan ya asılır, ya iktidarından olur türü satırlara yer verdi Oda.tv. FETÖ kanallarının yıldızı Nevval Sevindi’den, akla gelen her türlü kaos tetikçisinin yazılarını yayınlayıp o satırları fikri özgürlük diye gösterip, müftünün sözlerini “İŞİD zihniyeti” diye şikayet edip bağırmak var mı?

“Devletin müftüsünden Odatv’ye açık katliam çağrısı” başlığı altına yazdığım yorum onaylanmadı. Ne demişim peki?
Oda.tv, her türlü provokasyona açık yayınlar yapıyor. Oysa ki bunca dikkat çeken noktada olanlar öncelikle içinde bulunduğu toplumun maddi-manevi haklarını gözetmek durumundadır. Siyaset özgürce yapılmalı fakat başka siyasetçiye hakaret, onuru ile oynamaya varan yazı-yorumları yayınlama özgürlük değildir. Yine insanlar islama karşıdır, hayatına istediği gibi nizam verme hakkında da hürdür lakin islam ve Müslümanlar aleyhinde kargaşaya sebebiyet verecek yayınları yapma hürriyeti yoktur.
Gelelim Siirt müftüsüne, eğer ki sivil bir saldırıdan söz ediyorsa haddini aşmıştır.
Geçen hafta Oda.tv günlerce M.Akpınar'a destek haberleri verdi. Oysa Akpınar faşist yöneticilerin ve tabi Erdoğan başta olmak üzere ona destek olanların ayağından asılması, zehirlenmesi dahil toplumu isyana davet etmişti. Oda.tv de bir kısmını kesip o sözlerin ne var bunda diye yayınlamıştı. Oda.tv çuvaldızı kendisine batırmalı.

Akpınar'ın söyledikleri fikri özgürlükse, Müftünün ki de öyle olmalı ki, bence ikisi de değil.
Günlerdir devletin Savunma bakanlığı aleyhine sayısız yazı yayınlandı. Neymiş kimse H.Akar'ı sevmiyormuş. Hem de Fırat'ın doğusu konuşulurken.
Şimdi bu yorumu da kesinlikle koymayacaklar bahse girerim.” (N.Kavcar- 30 Aralık 2018)

Koymadılar.

Not: Her konuda sivri çıkışları olan Soner Yalçın’ın Oda.tv’si, hakkında Işık evlerinde okudu iddiası olan Sözcü patronu Burak Akbay'ı niye  koruyor? Işık evleri iddiasının ardından Oda.tv’de baba Ertuğrul Akbay’ın “F.Koru’nun çapkınlığı ve içki içtiği” gibi satırlar yayınlandığını da hatırlatayım.

Fehmi Koru’nun Sözcü gazetesi için yazdığı satırlara “komplo” diyenler, yazıldığında değil de bilmem kaç yıl sonra “iftira” diyorsa ne söyleseler boş. Gerçek olan Burak Akbay’ın kaçak olduğu, Türkiye’ye gelemediği.

Sözcü Gazetesine kayyum atanmalı başka yolu yok.
***
Oda.tv operasyonel başlıkları. Şimdi bu habercilik midir?
                                                 
                                      
                                                           

                                                             
 
******
Yeni Yılın, ülkemiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim.


25 Aralık 2018 Salı

Soros tekrar (meselâ Soma’yı) karıştırabilir, dikkat!!

Neval Kavcar
Geçtiğimiz sene bir Amerikan vakfının desteklediği, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden işçi yakınları ile ilgilendiğini söyleyen bir dernekle yüzgöz olmuştum. Tutulan yerin kirası dahil giderlerini ödeyen ABD vakfıydı. Başkanı o iyilikseverliğin nedenini açıklayamamıştı.

Yapılmak istenen insanların hassasiyetini kaşıyarak Gezi olayı gibi organize hareketler için temelde taban tutma faaliyetiydi. Rota İnsan hakları derneği adı ile izin alma aşamasındaydılar, dernek başkanı da F. Hanımdı.

ABD vakıfları Soma’yı mesken tuttu. Sanki bir eylem için Soma üs seçilmiş gibi. Akla başka bir şey gelmiyor.  

“Soma Bağımsız maden işçileri sendikası” adıyla tek ve genel merkez olarak Soma’da bir sendika(1) kuruldu geçen ay. Sözde bağımsız ama Soros’la göbek bağı olan diğer kuruluşlarla hareket ediyor.

Sendikanın tüzüğüne baktığınızda, 9. Bölüm, Madde 69: “2. Fesih ve tasfiye halinde …..sendikanın taşınır ve taşınmaz malları(Türkiye İnsan Hakları Vakfı)’na bağışlanır denilmiş. (2) 

Fesih halinde mal varlığı Soros’la göbeği kesilmiş “Türkiye İnsan hakları Vakfına” bağışlanıyor. Somalı garip işçi olsa nerden bilecek o vakfı? Sendika’nın kurulduğu katlarda FETÖ dershaneleri faaliyetteydi bir dönem. Şimdi sahibi kimdir bilemem. 7 işçi Soma’nın sıfır noktasında, sendika genel merkezi kuruyor. Tebrik edelim.(3)

Soros’un ülkemizde kurduğu, kurmaya çalıştığı ağ çok etkin. Hiç boşluk bırakmıyor. Bağımsız bu sendikanın fesih halinde mal varlığını bırakacağını açıkladığı vakfın kurucuları da yüksek huzurlarınızda. İçinde CHP İstanbul il başkanı C. Kaftancıoğlu’nun eşi de var, Selahattin Demirtaş’ta, Sezgin Tanrıkulu’da.  TESEV kurucusu Kılıçdaroğlu CHP genel başkanı olduğuna göre dahası var mı? Soros koskoca CHP camiasını bile hareket ettirebilir kuvvetli bir manivela kurduğunda. (4)

Soma’da kurulan Bağımsız maden işçileri sendikasının mal varlığını bırakacağını açıkladığı “Türkiye İnsan hakları vakfı” kurucuları arasında yer alan İnsan hakları derneği (yönetim kurulu) 30 Eylül 2018’de Silivri’de Osman Kavala’nın bırakılması için basın açıklaması yapmıştı. (5)

Açık Toplum vakfı kapandı kapanıyor derken desteklediği vakıflar, bölünerek çoğalıyor. Konu sadece FETÖ ve PKK değil. Onlara yol veren Soros çok etkin. Eylem yapmak için kozaları bir bir etrafa saçıyorlar.

Tesadüf müdür bilemem, sarı-turuncu iş giysili insanlar giderek gözüme daha çok çarpıyor. 
Umarım ki, tesadüftür. 
Umalım ki, cesaret edemesinler.

Kaynak:

                                                         

23 Aralık 2018 Pazar

Fırat kalkanında ABD yok muydu?

Suriye sınırına sevkıyat sürüyor
23 Aralık 2018

Neval Kavcar
Vardı. O halde niye 100 gün beklenecek?
Üstelik daha önce de “PYD çekilecek, biz çekiliyoruz” dediler. Birkaç tırın resmini paylaşıp “çekiliyorlar” sanmak yanlış. Büyük Ortadoğu Projesiyle Ortadoğu’ya kanlı giriş yapan ABD, ne oldu da geri çekilecek? ABD çekiliyorsa, PKK ne olacak? Mehmetçik ve ÖSO’nun hedefinde zaten o teröristler var. Niye beklenecek?

Taktiksel bir duyurudan ibaret. Osmanlı bakiyesi toprakları yeniden dizayn edip, küresel gücünü ve İsrail’i korumaktan niye vazgeçsin ABD?

Niye geri çekilme manevrasını başlatacağını duyurdu? Niçin” bundan sonra Suriye’yi Türkiye temizlesin, dedi. Gerçekten çekilir mi anlamak için “ABD, BOP’tan vazgeçti mi?” sorusu cevaplanmalı.

Türkiye’nin son iki harekâtı, Rusya-ABD gözetiminde yürütülen Sözde Kürdistan’ın denize açılma hayalini şimdilik bitirmiştir. (Rusya izin vermeden, ABD oraya yerleşemezdi.) İkisinin de hedefindeki ülke Türkiye.. Sık sık gündeme getirilen “Kürt açılımı- Irak’taki PKK’lıların topraklarımızdan geçirilmesi” gibi, Türk Milletine yapılan algı operasyonu, 15 Temmuz 2016 itibariyle çökmüştür. Öyle olmasını umuyorum.

Türkiye devriye gezmeyle oyalandıktan sonra şimdi ABD’nin sözde geri çekilme planı ile birkaç ay harekatın geciktirilmesi PKK güçlerine nefes aldırılması, demek. Yerel seçim öncesi harekattan oy devşirilecek diyen iç siyaset mensupları suskun.

Uzatmayayım, ABD Suriye’den çekilmez. Atıl duran batılı devletleri tehdit ediyor. Irak’taki koalisyon gücü gibi Suriye’de de benzeri ordu kurma düşüncesindeler.

ABD Suriye’den çıkıyor diye sevinmek yerine “BOP hangi evreye girdi” onu görelim. “ABD kaçtı, PKK yeni ebeveyn arıyor” haberleri gerçeği yansıtmıyor. ABD, PKK yerine neyi koydu da PKK’yı ortada bırakacak?” Daha birkaç ay önce bütçeden onlar için para ayrılmışken hem de.

Ortak devriyeden sonra sırada “çekiliyor” gibi yapmak var. Çekilmezler.
Türkiye ABD orada iken, Fırat’ın doğusunu temizleme kararı almıştı.
O kararı derhal uygulamaya sokmalıdır.

ABD de bir yandan çekile dursun.
Elini ayağını tutan yok.


20 Aralık 2018 Perşembe

Mansur Yavaş, yasal olarak aday olabilir mi?

Neval Kavcar
Türkgün Gazetesi Ankara temsilcisi Kadir Yıldız’ın gündeme bomba gibi düşen, gereken ilgiyi görmeyen haberi kafamı kurcalıyor günlerdir.

Yaklaşan yerel seçimler sebebiyle adaylar açıklanıyor. Belediye başkanı olmak için başvuru şartları içinde “Sicilde herhangi bir hüküm giyecek suç bulunmaması gerekmektedir” maddesi var. (YSK kararı) (1)

Nedir o? Meselâ: “2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesinin (f) fıkrası” (2)  Açalım: 1. (Değişik: 2/1/2003-4778/15 md.) Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile …… suçlarından biriyle mahkûm olanlar…”

Bunları yazıyorum ama araştırmacılık refleksiyle. Bu yasaların yorumlaması öyle olmaz diyenin de yorumuna açığım.

CHP’nin Ankara adayı olarak açıkladığı Avukat Mansur Yavaş hakkında 2015 yılında açılıp, 2016’da karara bağlanmış, 2017 Şubatında Yargıtay’ın ONADIĞI sahte senet, sahte imza ile icra takibi yapma kararı var.

 Sahte senedi icra takibine koymak suçundan 329 bin 736 TL kötü niyet tazminatına ve 164 bin 868 TL para cezasına mahkûm edildi. Bu karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti deniliyor.(3)

Senet 2011’de düzenlenmiş, 2014’de tahsil edilmek üzere. 600 bin dolar talep edilen iş adamı, imzanın kendisine ait olmadığını söyleyip açtığı davayı kazanıyor, Mansur Bey para cezasına çarptırılıyor. Yavaş’ı mahkemeye veren kazanan iş adamının avukatı “Mansur Yavaş hakkında başlatılan icra takipleri nedeniyle mal varlığına haciz konmuştur” diyor.(4)

Mansur Yavaş’ın avukatı ise o iş adamı hakkında “sahte senet vermekten hapis cezası var” diyor. İş adamının avukatıysa Mansur Bey ve avukatı ile de kamuoyu önünde tartışmaya hazır olduklarını beyan ediyor.

Yıl 2011 olup da yurt genelinde Ergenekon başta olmak üzere birçok kumpas davası sürerken insanın aklına bu iş adamına da kumpas kurulmuş olabilir mi sorusu geliyor. Karara bakılırsa öyle.

Şimdi sorulara gelelim.
1-  Sahte senedi icra takibine koyma suçu sabit olan Mansur Yavaş, yasal olarak Belediye başkanlığına aday olabilir mi?
2-  Tüm bunlar karalama ise 2011 yılında oluşturulan o senet ve sonrasında yaşananlar hakkında başta Ankaralılar olmak üzere vatandaşlar Mansur Yavaş ve CHP’den aydınlatma bekliyor.

Kaynak:

                                                                           1

      2                 

21 Aralık 2018 tarihi itibariyle Mansur Yavaş'ın avukatının yaptığı açıklama:
"Avukat Bülent Yücetürk, söz konusu sahte senedin Mansur Yavaş tarafından icraya konulduğunu ve bu sebeple senedin yüzde 20’si oranında tazminat ödemeye mahkûm edildiğini kabul etti. Avukat Yücetürk bu kabule rağmen, “bu durum Yavaş’ın resmi evrakta sahtecilik yaptığını göstermez iddiasında bulundu. !!???

CHP dava dosyasını baştan sona incelemeli. Ülkede tüm partiler düzgün zeminde, milli faaliyet göstermezse fatura topluma çıkar. Mansur Yavaş'ın bahsedilen dava dosyası bilgileri..(Aşağıdaki tüm bilgilere, 2 nolu resimden ulaştım.)
Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi - Mahkeme Esas Numarası:2015/589 - 
Mahkeme Karar Numarası: 2016/79 - Mahkeme Karar Tarihi:11/02/2016

İlgili Yargıtay Dairesi:12. Hukuk Dairesi - Esas Numarası:2016/10694 - 
Karar Numarası:2017/1844 - Yargıtay Kararı:ONAMA - Karar Tarihi:13/02/2017


Mansur Yavaş'ın avukatının Türkgün Gazetesine çektiği ihtar haberi

                               

18 Aralık 2018 Salı

CHP’de Mansur Yavaş Savaşı

Neval Kavcar
Mansur Yavaş 2014’de adaydı. Bu defa taban da, tavanda ayak diriyor. Bir çok sebebi var. İlki “CHP kazanacaksa CHP’li ile kazanmalı” fikri. Yalandan CHP’ye üye olur gibi yapıp ardından istifa eden Mansur Beye öfkeliler.

Ama bir sorun bakalım neden istifa etti değil mi? CHP’ye aday olsun diyen akıl, ardından da MHP’ye kurulan kumpas ile genel başkanlık değişimi için Akşener’in yanına yönlendirdi onu. Herkes Meral Hanımı istiyor havasını pompalamak için.

Mansur Bey CHP’den istifa etti. Akşener’e ve değişimci denilen kesime nağmeler gönderdi. Şu Allah’ın işine bakın ki 15 Temmuz olunca hemen tam siper oldu. Meral Hanım gibi. Epeyce görünmediler.

Gelinen noktada, Mansur Yavaş İP’ten aday olursa öfkeli CHP tabanı en azından yarı yarıya fire verebilirdi. 24 Haziranı unutmuş değiller. CHP’de ise bıkkınlık hakim. Kemal Beyin havasının kaçtığının farkındalar.

O üst akıl Mansur Yavaş’ın CHP’den adaylığında ısrarcı. Fakat CHP Kılıçdaroğlu’na direniyor. Mansur Bey CHP adayı olursa, fire yine olacaktır. Asıl fire ise İP’ten olacak. Süleymancılar, Nurcular ve MHP’de ikbal ümidini yitirmişler hariç, taban boşaldı.

Üstüne üstlük Avukat Mansur Bey hakkında “Sahte senedi icra takibine koymak suçundan 329 bin 736 TL kötü niyet tazminatına ve 164 bin 868 TL para cezasına mahkûm edildi. Bu karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti iddiası var. Mansur Bey ölü gibi sessiz. Bu iddiayı CHP yönetimi de görmezden geliyor.(1)

İşte tüm bu verilerin ışığında CHP, Mansur Yavaş’ı Ankara’dan aday gösterirse malum sonu şimdiden ilan etmiş olacak

Eğer ki Mansur Yavaş Ankara’dan aday yapılmazsa, İyi Parti birkaç ilde altın vuruş için son kozunu oynayacak. Bekleyip görelim.

Kaynak: (1) https://turkgun.com/tehdit-ve-santaj-iste-mansur-yavas/
              
(2) Mansur Yavaş'ın bahsedilen dava dosyası bilgileri..
Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi - Mahkeme Esas Numarası:2015/589 - 
Mahkeme Karar Numarası: 2016/79 - Mahkeme Karar Tarihi:11/02/2016

İlgili Yargıtay Dairesi:12. Hukuk Dairesi - Esas Numarası:2016/10694 - 
Karar Numarası:2017/1844 - Yargıtay Kararı:ONAMA - Karar Tarihi:13/02/2017

                                                   

16 Aralık 2018 Pazar

Soros'un Sarı Yeleklileri

                                                      
Neval Kavcar
Soros… sarı yelekliler… turuncu devrim… Arap baharı… google müdürleri.. facebook.. Gezi olayları…Açık toplum vakfı…Sarı ördek…Beyaz Devrim…Yeni hava limanındaki işçilerin ayaklandırılması..

Macron “Avrupa ordusu” dediği için, Fransa’da sarı yelekliler isyanı başladı.

Ankara’da hızlı trenin rotasının, kontrol lokomotifine çevrilmesi. ardından sinyalizasyon tartışmasının başlatılması hepsi aynı kapsamda.  “Hayatınızı hiçe sayıyorlar” algısını bilinçaltına işliyorlar.

Ukrayna Ortodoks kilisesinin, Fener Rum patrikhanesi(ABD)nin desteği bağımsızlaşması, Türkiye, Fırat’ın doğusundaki PKK türevlerini temizleme harekâtına başlayacağını duyurduktan sonra, ABD’nin ÖSO’nu “harekata katılmamaları yönünde uyarması” aynı kapsamda.

Afrin’in Raco caddesindeki bir halk pazarında bomba yüklü bir araç patlatıldı, ölü ve yaralılar var.

İnternet üzerinden satış yapan bir sitede, reflektörlü ikaz (sarı) yelek fiyatlarının 5 Tl’ye inmesi sonra satışını durdurması. Şu anda yine başka internet sitelerinde sarı yelekler 6.49-5.40-6.00 TL’den satışta.

Bir devlet benim çalışma hakkımı teslim etmiyorsa, sosyal devlet olma anlayışından uzaklaşmış demektir. En çok isyan etmesi gereken sendikalar..” dedi K.Kılıçdaroğlu. Hiç masum değil.

Andımızdan sonra AKP’nin Ağrı Belediye başkan adayı Savcı Sayan’ın “Kürtçe resmi dil olmalı” çıkışı, Cumhur İttifakının MHP kanadını bir kez daha vurdu. Savcı Sayan’ın bunu şuurlu yaptığını düşünüyorum.

Viyana’da hükümet karşıtı gösteri düzenlendi. Halkı ısıtıyorlar.

Fransa’daki gösterilere bakıp sarı yeleğe özenenler “Fransa’da araçlarda acil durumlarda giyilmek üzere reflektörlü sarı yeleğin zorunlu bulundurulduğunu” bilmiyor galiba. Benzin protestosu öncesi alınmadığından, Fransa uyanamadı.

Soros’un işine yaramayacak, 2 adet üçgen reflektör var trafik çantalarımızda. :) Türkiye Fırat’ın doğusunda, PKK’nın olduğu yerlerde etkin oldukça, Rusya –İran ile birlikte Suriye probleminde çözüme yaklaştıkça,  karşı saldırılar başlayacaktır.

Sarı baretleri kullanır, bayrakları kullanır, beyaz gömleklileri kullanır..Hazırlıklı olmak gerekir. Soros'la organik bağ içindeki TESEV'le, ilgisi olan siyasilerin derhal o bağı kesmesi gerekir. Bu milli güvenlik meselesidir.

Not: 1-Soros “sarı yeleklerle” Fransızlara “tehdit altında” olduklarını hissettirdi. Bilinç altına aciliyet uyarısı yaptı. Başarılı oldu. TESEV, Soros’un STK.
       2- TESEV’in kurucu üyesi Okan Oğuz, İyi parti de M.Akşener’in danışmanı. (202 nolu üye) (5)
       3- TESEV’in kurucu üyesi K.Kılıçdaroğlu CHP genel başkanı. (183 nolu üye)
       4- TESEV Vakıf Senedi-



14 Aralık 2018 Cuma

Deniz Depboylu

Neval Kavcar
Aydın’da belediye başkanı adayı olan iki isim, 2012’de Koray Aydıncı, 2016’da Akşenerci idi. Aydın’ın CHP’ye verileceğini bildikleri için, mecburen MHP’ye döndüler. Aydın İP’e verilecek olsaydı çoktan MHP’den istifa etmişlerdi.

Neyse efendim, mevzu Olcay Kılavuz. Şok oldum. Aynı şoku, MHP’yi 2016’da bozkurt gibi savunanlar, 2018 kurultayında yönetim dışı kalınca yaşamıştım. Şoklar bitmiyor, öyle söyleyeyim.

Dönelim “rehber ve psikolojik danışman-PDR’ci” değil de “psikolojik danışman” olduğunu söyleyen Deniz Hanıma. Hırsı on numara. Ebelik yaparak, Rehberlik bölümünü bitirmiş. 2011 Ekiminde görevinden istifa edip, Nazilli’de danışmanlık işyeri kuruyor, birkaç ay sonra 2012 de Nazilli MHP ilçe yönetimine girip, iki yıl sonra Nazilli Belediyesinde meclis üyesi ve meclis başkan Vekili olup, bir yıl sonrada Aydın MHP vekili olarak meclise giriyor. Toplamda 3 yıl. Partiye girip vekil oluyor.

Aydın İyi Parti kurucusu Depboylu’yu tebrik ediyor, Olcay Kılavuz’u harcadı diye.. Rezalet.

2012-2016 yıllarında Aydın tepeden tırnağa, Nazilli dahil Koray Aydın’ı- Akşener’i destekledi. Meselâ, Nazilli o dönem MHP ilçe başkanı Kürşat Engin Özcan. Yönetim’de Deniz Depboylu’da var. Yıl 2016 Nazilli MHP ilçe başkanı Kürşat Engin Özcan genel merkezce görevden alınıyor. Bu avukat zat, şimdi Nazilli İyi Parti İlçe başkanı.

Bahçeli’ye bayrak açılırken, bana mısın demeyen ekip göreve geldi. Delege ile olmadı, yönetimde deniyorlar. Anadolu’dan bakınca öyle görülüyor.

Şefkat Çetin, Olcay Kılavuz’dan,…… sonra sırada kim-ler var?


Not: 1- Olcay Kılavuz, dedikodu diyor ama MHP’nin Aydın belediye başkanları Ankara’da iken Aydın Ocağın görevden alınması, ardından da Olcay Kılavuz’un görevine son verilmesi izaha muhtaç. Hem de seçime yürürken. Erdoğan MHP tabanının canına okumuştu, bu olay da üzerine tüy dikti.

Sanırsınız ki 30 yıldır MHP’de gibi özgüvenli Deniz Depboylu.. Helal olsun. Nazilli’nin kurtuluş gününde bir olay olmuştu.( 8 Eylül 2017) MHP ilçe başkanına protokolde yer verilmeyince, Belediye sosyal işler md. darp edilmişti.

MHP’li belediye, MHP ilçe başkanına protokolde yer vermiyor. Kumpasa bakar mısınız? Deniz Depboylu MHP ilçe başkanının görevden alınmasını istiyor. Bu hanımı takmıyorlar düşüncesinde idim. Şimdi taşlar yerine oturdu.

Meğerse MHP’li belediye, MHP ilçe başkanına daha öncede protokolde yer vermemiş. MHP milletvekili Deniz Depboylu, MHP ilçe başkanı niye protokolde yok demiş mi? Ne Deniz Hanım, ne de Haluk Alıcık dememiş?

Haluk Alıcık tekrar belediye başkan adayı, Deniz hanımda genel bşk. Yrd. olmayı hak ediyor. (1)

2- Deniz Depboylu geçen yıl “Ruh Sağlığı kanun” teklifi vermişti. Kendisi gibi Eğitim Fakültesi mezunu olup genellikle okullarda rehber öğretmen olarak görev alan PDR’cilere(tabii kendisine de) klinik psikolog olmanın yolunu açmak. Edebiyat-Fen fakültesi psikoloji bölümünden zaten yeterince psikolog mezun oluyor. İkisinin görev alanı farklı ve ulvi. Üstelik bu kanunu kurultaya iki hafta kala teklif ederek göze de girmiş.

Sözde toplumun ruh sağlığını düşünüyor gibi yapıp kendisi gibi PDR’ciler “yüksek lisansla psikolog olsun” demiş kanun teklifinde.

Deniz Hanım istiyorsa psikolog değil psikiyatrist doktor da yaparız. Onu mu kıracağız?

Vallaha ne desek boş. Sözüne güvenen güvenmiş.



Cevap: Birisi “MHP’ye üye olup üç yılda yükselmesinde ne var” demiş. O konuda problem yok. Demek ki ne dediğimi anlatamamışım.

Hayatını Ülkücü hareketle yoğurmuş, neredeyse yirmidört saat “ne yaparsam daha iyi olur” diye düşünmüş, son yedi yılını da Ülkü Ocakları Genel başkanlığı görevini omuzlamış, hayatını hiçe sayarak yaşamış Olcay Kılavuz gibilere ayıp olmuyor mu, hayatını yaşayıp, emekli olduktan sonra harekete katılıp, dava ehlini yaralayan bu tiplere arka çıkmak.

Diyorum ki Ülkü Ocakları Genel Başkanının görevden alınması ile adı geçenin MHP'de artık yeri olmaz. 

Deha net söyleyeyim. Devlet Bey, evladı gibi sevdiği birisini görevine son veriyorsa, Deniz Depboylu'yu da görevinden alması gerekir. Bu bir kumpastır. Devlet Beyin görmesini bekleriz.


13 Aralık 2018 Perşembe

MHP'nin taşıyıcı kolonlarını tasfiye eden GDO'lu ekip


2016 Yılında MHP'ye yapılan saldırıda sessiz kalarak destekleyenler, nasıl başrol oyuncusu oldu? Olduktan sonra Olcay Kılavuz, Şefkat Çetin başta olmak üzere davaya sadakatle bağlı olanları nasıl tasfiye ettirdiler? Oyunu kuranı, alet olanları görüyor, ikaz ediyorum. Yapmayın.

Deniz Depboylu, İ.Ulvi Yönter ve ekibi kimdir? Yılların ülkücülerine ustaca çelme
takıyorlar. MHP'nin altını oyan Manisa B.Şehir belediye başkanı, Nazilli Belediye başkanı FETÖ kumpasına katıldıkları halde arkalarında kim var ki ödüllendiriliyorlar? Bir kez ihanet eden, yine eder.

Olup biteni görüp sessiz kalanlar.
Sıra size gelmez sanmayın, gelir.


Not: Bir tarihte Aydın'dan vekil olan eski DSP'li Ertuğrul Kumcuoğlu ile Flaş Gazetesi bürosunda röportaj gerçekleştirmiştim. Kimliğimi bilmiyordu. "MHP ile ilgim yok. Kıramadım" girdim mealinde aşağılayıcı sözler etmişti. Tam patlayacakken bir tanıdık "sus, dinle" demişti. Yıllardır içimde yaradır. Evet herkes MHP'ye gelmelidir fakat yönetime getirmek nedir?

FETÖ kumpası sırasında "MHP’nin önceki milletvekillerinden yılların bürokratı Ertuğrul Kumcuoğlu parti içindeki yönetim değişikliği arayışlarını olumlu buluyor: “Bu bir kan değişimidir” diyordu. (15.4.2016- L.Tavşanoğlu röportaj) 

Aynı şeyleri, GDO'lu partililer için söylüyorum.
Bu şahsiyetleri başrol oyuncusu haline getirmeyin.
Dostları üzüp, düşmanı sevindirmeyin.




Yeniçağ’a bavullu yazar geldi



Neval Kavcar
Yeniçağ Gazetesinin patronu İyi Partinin İstanbul vekili. Haliyle yerel seçim öncesinde gazetesine çok iş düşüyor. O yüzden Murat Ağırel’ transfer ettiler. Var olanlardan kimseye dilekçe yazan olmadı. Olsa da köşelerine zor taşırlar.

Sayıştay raporlarını inceleyen bu kardeşin gaz bombalarını göreceğiz. Doğan Medyanın vefatıyla oluşan boşluğu doldurmaları zor.

Neyse efendim, Tuncay Özkan’ın has elemanı 2. Murat’ı,  Y.Selim pek bir methetmiş. Kim bu Murat Ağırel? İyi Partinin İstanbul 29. Sıra vekil adayıydı en son. Seçimden sonra 2 İP’li vekil Devlet Beyin elini öpünce “İP, MHP değildir” diye protesto etmişti. Haklı adam.

Murat Ağırel, 2009’de genel başkanı Tuncay Özkan olan Yeni Partinin MYK üyesi ve İstanbul il başkanıydı. Tuncay Özkan’ın güneşinden, Akşener’kine yatay geçiş yapan bir arkadaş kendisi.

Sanat tarihçi Talha Uğurluel’in ipini çekti mesela. “Kendisine ulaşan bir ihbar dilekçesini, ihbarda bulunan kişinin ismini saklı tutarak paylaşan Ağırel, Talha Uğurluel'in turlarına katılan bazı kişilerin İsrail'e ayak basar basmaz kayıplara karıştığını aktardı. Uğurluel'in "FETÖ'cüleri yurt dışına kaçırmak için tarih gezileri düzenlediğini" iddia etti.” 15/11/2017

Vay, dediniz değil mi? Ona ihbar dilekçesi ulaşmış. Arkadaşımız savcı mıdır nedir? Burnuma bildik kokular geliyor. Saçmalık şu ki, aranan o adlar THY uçağına nasıl biniyor? Asıl soru bu olmalı. Bunu kim biliyor ve duyurması için niye Murat Ağıreli seçiyor? Ya da parlatıyor?

Murat Ağırel’e bavullu yazarı hatırlatayım. Kendi bilmediği mevzularda, FETÖ’cülerin bavulunu taşımıştı. Talha Uğurluel konusunda bilgisine başvurulmalı. Hangi FETÖ’cülerse kaçırılan onu da biliyordur Murat Bey. Konu Terör olunca dilekçenin yazarını seve seve verecektir.

Bu kardeşin twit hesabına baktığımda da neredeyse ülkem solunun tamamı gibi FETÖ’cü “Kaç saat oldu?”nun müdavimi olduğu. Bir bunu çözemediler.

Bavuluyla İP’in basın üssüne giriş yapan Murat Ağırel’in “yazacağım” dedikleri sıradanlaştı. Görelim bakalım, bavulda neler var?
***

CHP-İP’in hedefi: “İstanbul-Ankara”

CHP-İP’in istikşafi görüşmesi sona erdi..Yalandan İP’in hakkını koruyor gibi yapıp tabanı motive ediyor Akşener. Oysa yapılacak olan belli. TESEV’ci Kemal ile yamalı bohça İP’in, HDP desteği ile hedefi “İstanbul& Ankara.” 

İP’in aday çıkaracağı yerlerden Manisa ilginç. Tablo karışık. Manisa hiçbiri için cepte değil. Var olan başkan, ilin altına çok tünel açtı.

Süleymancılar, Nurcular, FETÖ tabanı, CHP, PKK partisi, SP ittifakı da yara aldı. HDP bölgeyi koruyup, kalan yerde CHP-İP’e oy verecekler. SP zaten eli mahkûm.

Cumhur ittifakı, arasına düşen andımız bombasından sonra toparlanabilir mi, göreceğiz. AKP İttifakı yaralamıştır. Aylarca MHP tabanını dövdüler.

Zor bir seçim olacak.


11 Aralık 2018 Salı

Poşet, 80 bin plastik üründen sadece biri

              Hangisi daha masum?

Neval Kavcar
Yıl 2010 muydu? “Ekmek ambalajsız satılacak” dendi. Bir süre ağzı açık torbaya kondu ekmek. Derken ambalaj sessizce kalktı ortadan. Sonra peynirler ambalajlı olacak dendi. O hiç uygulanamadı, yerel üreticiler vitrine peynir dizmeye devam etti. Hayatımızın gerçeğine aykırıydı karar.

Hijyensiz üretilmesine, önüne gelenin ekmeği elleyip arkadan gelenin o ekmeği almasına bayılmıyoruz tabii. Lakin uygulanabilir çözüm yok ortada.

10 Aralık 2018  “poşet paralı oldu.” Millet para vermeyecek ve poşet işi bitecek güya. Sigaranın kapalı mekânda içilmemesi gibi olumlu ve destek bulacak karar değil.

Evet, tabiatı mahvediyor. Geri dönüşmesi yüzyılları alıyor. Denizi, karayı, havayı kirletiyor. Canlılar için tehdit de, olay poşet yasağı ile çözülse amenna.

Eskiden fileler vardı. Öyle bir dönem başlayacak. Peki, o torbalar neyden yapılacak? Ülkede pamuk üretimi yanlış kararlar sebebiyle sıfırlandı. Yatak yorgan yastık naylon oldu. Talep olmayınca, ABD’de farklı şeyler dayatınca pamukçuluk sizlere ömür.

Tamam, çok güzel. Naylon zararlı. Peynir, bulgur, makarna nasıl satılacak? Ekmek poşette satılacak kararı çıktığında naylon zararsız mıydı? Kısa aralıklarla iki ayrı karara imza atıldı.

Anadolu’da semt pazarlarına geçinmek için tarlasından ürün getiren ne yapacak? Tohum şirketleri kontrolüne sokulan çiftçi kurtarılmalı öncelikle, yoksa aç kalacağız.

Uzun lafın kısası Türkiye’nin gelişmesi için ıvır zıvırla uğraşmak yerine çiftçi tarlasını ithal olmayan traktör ile sürsün.. Ülkenin zenginliğini bu ülkenin vatandaşı çıkarsın. Okullarımızdan yabancı dil boyunduruğu kalksın. Andımız kararı gibi bu poşet yasağı da zihinlerde “acaba”ya yol açacak cinsten.

Tabiata uyumlu çöp poşetini alabilecek durumda mı vatandaş? Bu arada plastikte satılan su ne olacak? Yine dondurmaların konduğu kaplar naylon? Turşular naylon bidonda. Evlerde tüm mefruşat naylon bazlı. Amerikan kapılar, boyalar deseniz öyle. Temizlik malzemeleri plastik içinde satışta.

Kolonya, askılar, serum torbaları, bir kullanımlık iğneler. Masa örtüleri, saksılar, sandalyeler. Araç tamponları, telefonlar, buzdolabı rafları…..Plastik, Naylon hayatımızı istila etmiş durumda. Bu istiladan poşet yasaklayarak kurtulacaksak ne âlâ.

Eskiden gazeteden kese kağıdı yapılıyordu. Naylon çıkınca ormanlar kurtuldu demiştik. Bu yasakla inşallah kalan üç beş ağacı da kesmezler.

Batıdan başlayıp nihayet ülkemize gelen poşet yasağı, küresel sistemin yalanından ibaret. Diş fırçasından saç boyasına, serum-kan torbasından, şampuana, kozmetik ürünlere, gözlüğe kadar 80 bin ürün içinden poşeti çekip çıkarmakla çevreyi koruyoruz algısına hapsediyorlar bizi.

Bu yalana alet oluyoruz.
      
         
Not: Soma'ya girişte en az iki yıldır duran, Hoş Geldiniz der gibi FETÖ'cü tehdit duvar yazısı, emniyet-Savcılık ve Soma Belediyesi işbirliği ile silindi.


8 Aralık 2018 Cumartesi

Brütüs, Truva atı revaçta

Neval Kavcar
Türk Milliyetçiliği hareketinde malum kavga hiç bitmedi.1992’de bitmedi, 2010’da bitmedi, 2012’de, 2016’da da bitmedi. Yakın gelecekte yine saldıracaklar. Dediğim bir yere not edilsin. Yılların ülkücülerine küsüp küstürüp, brütüsleri affetmek “tekrar yapın” demektir.

2016’da yapılan FETÖ saldırısına twitle dahi karşı çıkmayanların, genel başkan yardımcısı yapılması, kazan kaldıranların devam ettirilmesini hayretle izliyoruz.

Türk Milliyetçiliği hareketinde kulvar değişikliğine koç başlığına soyunan, illerini, ilçelerini dönüştüren Cengiz Ergün, Haluk Alıcık’ların baş tacı edilmesi üzerine komaya girdik.

Bu arada Twitterını sıfırlayan, eski twitlerini silenler var. “Bir hata yaptık özür dileriz” yerine twit geçmişini siliyorlar. Bu mudur?

Meselâ genel başkan yrd. İ.Ulvi Yönter geçmiş twitlerini hepsini silip, 30 Haziran 2018’den itibaren temiz bir sayfa açmış. Yönter Aralık 2015’de katılmış. 2016’da sözleşmeli çavuştu, astsubaydı bir sürü twiti vardı MHP’de kazan kaynarken. Bir tek Bahçeli’nin 10 Temmuzda kurultay kararı almasından sonra “yerinde bir karar” mealinde yazmıştı, şimdi yok. 10 Temmuzda kurultay yapılsa idi değişim denilen liberalizm hakim olacak ve açılıma destek verecek şekilde taban dönüştürülecekti. 

Deniz Depboylu’da öyle Mayıs 2018’e çekmiş twitlerini.. 2014 yılında Nazilli Belediyesine meclis üyesi ve başkan vekili olan Deniz Depboylu, Akşener'le hareket eden Alıcık'a nasıl kefil olabiliyor?

Mehmet Bülent Karataş’ın twitleri de 22 Haziran 2018’de başlıyor. Niye ki? Yönter’le el ele KanalTürk’ün önüne gittiklerinde bir şeyler mi yazmıştı?

Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık twit alemine epey bir önce girdiği halde 24 Kasım 2018’de sıfırdan başlamış. Eski twit hesabı sizlere ömür. Akıllıca.

Bu şahsiyetler niye geçmişlerini temizledi?
Kimseye FETÖ’cü demiyorum. FETÖ izi olanlarla hareket edip, çıkmaz yola gelince anında kıvıranların affedilmesine şaşırıyorum. Bu mudur?

Bunu niye yazdım? Ben yazarım. Hep yazdım.
Her türlü haltı yiyenleri affedebildiklerine göre “ne oluyor” diye soranı, çarmıha germezler her halde.

NK
8 Aralık 2018

***

AYDIN:  …Künkçü, Haldun Haluk Alıcı, Yusuf ….Gürşat kale
MANİSA:…, Cengiz Ergün, Tanju …..

Bulundukları yeri çoraklaştıran bu muhteremler “Cumhur İttifakı” ile yeniden seçilme peşinde.
***


“Aydın'dan İstanbul'a dönüş yolu üzerinde Nazilli'ye geçen Akşener'in buradaki temasları Nazilli Belediyesi'ni ziyaretle başladı. İlçe meydanında mehter takımı ile karşılanan Akşener daha sonra vatandaşlarla birlikte kahvaltı yaptı. Bin kişilik salonda yoğun bir katılımla yapılan kahvaltının ardından Akşener, Nazilli Belediyesi önünde kurulan platformdan vatandaşlara hitap etti. “

  8 Mayıs 2016- Nazilli



4 Aralık 2018 Salı

“Yurtta sulh cihanda sulh dedik, anlamadınız. Şimdi yurtta sulhu bozana..."


YURTTA SULH CİHANDA SULH DEDİK, ANLAMADINIZ. ŞİMDİ YURTTA SULHU BOZANA CİHANI DAR ETME, DİRİLİŞ VAKTİ.” (Resimlere tıklarsanız duvar yazısını okuyabilirsiniz.) Resimler 4 Aralık 2018 Salı günü çekildi. Taze yani.


Neval Kavcar
Yukarıdaki satırları okudunuz. Muhtemel FETÖ’cüler tarafından duvara yağlıboya ile yazılmış. 15 Temmuz 2016 sonrasında. (Biliyorum, gördüm) İzmir-Manisa-Akhisar-Kırkağaç istikametinden Soma’ya giriş noktasında. Gelene “hoş geldiniz” “yıkılmadık ayaktayız” diyor tehdit dolu o satırlar.

Her geldiğimde “bu defa silinmiştir” diyorum ama aynen duruyor. Kimseler dokunmuyor. En az iki yıldır o duvarda.

Elime fırçayı alıp, resim çekmek yerine silebilirdim de, göstermek istedim.
108 bin nüfuslu Soma. Transit geçeni hadi saymayalım, dikkat etmemiş olabilir.

Soma’nın eski-yeni mezarlığından kalkıp gelecek mevtalar üzerini boyamaya, Soma’dan tık yok. (Mezarlıklar yakın)
Bu ilçenin kaymakamına kimse haber vermez mi, emniyet mensupları oradan hiç geçmedi mi? Jandarma görmedi mi? Yüzlerce devlet memurundan, öğretmenden, işçiden, hemen karşısında olan kamyonculardan okuyup da “bu nedir yahu” diyen çıkmadı mı? Vatandaş okudu da anlamadı desem iki buçuk senedir anlatılıyor.

İlin valisine bir tek şikâyet mektubu gitmedi mi?
Büyükşehirin-ilçe belediyesinin haberi olmadı mı?
“Aydınız” diyen bir tek öğretmen görmedi mi o satırları?

İlçede bulunan siyasi partiler AKP-CHP-MHP-SP-VP hiç mi görmedi? Mensupları bu kadar mı uyuyor ya da çekiniyor?

Gerçekten çözemedim. Ülkeyi işgal noktasına getirmiş, herkesi birbirine kırdırmış ve sözde çöktü çöküyor denilen bu teröristlere ait duvar yazısını silemiyorlar. Silmiyorlar. Görmüyorlar. 

Darbeye karşı koyanlara “cihanı dar etmeye hazırlanıyoruz” deyip, tabana “dik durun” diyorlar. PES!!!

Bu satırlardan sonra o yazıların üzeri muhtemelen boyanacaktır. 
Fakat niye görmezden gelindi sorusunun cevabı çok önemli.


Not: 1- Bahsi geçen duvar Soma Termik santral sosyal tesis duvarı. Arkası Nazım Yavuz stadı. (Santral da Torku-cularca yönetiliyor)
        2- Soma’ya giriş dört yol ağzı olduğu için kamera da vardır ama bakmayı akıl edemedim.



Not: FETÖ'cülerin duvar yazısı nihayet silindi. 11 Aralık 2018