20 Ekim 2018 Cumartesi

“FETÖ’cü diyorlar ama FETÖ'cü değil…”

Neval Kavcar
Soma dahil bir çok ilçeyi, Büyük şehir vasıtasıyla hallaç pamuğu gibi atan başkandan bahsettim dün. İşte o başkanın Soma’sından(ne yazık ki) birisi bana, tam da Akşener’in FETÖ’cü hakimler yolu ile başlattığı saldırı esnasında “MHP olarak ya böyle bir şey yapmadan kalacağız ya da iktidar olacağız” dedi. ”O nasıl laf” deyince de  “değişimciler” öyle diyor dedi. Bunlar ‘farklı ülkücüler.’

16 Nisan referandumundan iki hafta önce yönetime gelen Soma merkez ilçe, daha ilk hafta “genel başkanımızın arkasındayız” diye basın toplantısı yaptı. MHP ilçede görev almışlar, Akşener’in mi arkasında olacaklardı acaba? (Sebebi içlerindeki Bahçeli muhalifleri olabilir mi?)

24 Haziranda Manisa’da 4. Parti olmuş MHP, aynı teşkilatlarla yola devamda kararlı görünüyor. Demek başarılı bulunmuşlar.
***

“BANA NİYE KİMSE FETÖ’cü DEMİYOR”

Neyse efendim, 15 Temmuz 2016’nın üzerinden üç ay kadar geçmiş, millet şokta. Darbeyi yapmaya odaklanmış başaramamış FETÖ’cüler başka şok halinde. Haliyle devlet can havliyle başroldekileri gözaltına alıyor, kaçan kaçmış kalanları toparladığı dönemdi.

İşte öyle bir ortamda, Soma MHP merkez ilçeden H..n Bey bana “Neval Hanım, sizin MHP genel merkeziyle diyaloğunuz vardır” dedi. (Yok demedim, dinledim)
 Nedir mevzu?” dedim.
İ.U. için FETÖ’cü diyorlar, ama değil. Bunu genel merkeze lütfen iletir misiniz?” dedi.

 “Bana niye kimse FETÖ’cü demiyor” demedim.

Şişli Ortaklar caddesinde bulunan FETÖ’cü  Kanaltürk’ün kapatılmak istemesine karşı olmak için, yanına İstanbul MHP İl başkanını da alıp gittiği haberinde gördüm kendisini. (Ekim 2015) Orada polisle ufak çaplı itişme kakışma da olmuş. AKP’li bir vekil o polislerin FETÖ’cülükten yargılandığını  söylüyordu sonradan. FETÖ’cü polis, şuurlu şekilde FETÖ kanalı önüne gelenleri tartaklıyor düşünün artık. Karışık işler bunlar.

Not: Bu arada beni yerel bir gazete ile oyalama stratejisini, yemediğimi muhatabına söyleyeyim. O kendisini biliyor.
***  

MHP’YE KUMPAS SÜRÜYOR

Soma da bir çok ülkücüye İ Beyi sordum, tanımıyorlar. Kaldırdım bir kenara koydum. Derken bu defa yıllarca MHP’de hayatını geçirmiş Şefkat Çetin’le kafa kafaya geldiklerini gördüm. Bazılarının hayatlarına en fazla on yıl önce girmiş birini, 50 yıllık Çetin’e tercih ettiğini gördüm. İlginçti.

Ardından MHP kongre süreci yaşandı. Hayatımda ilk kez yönetim işine karışıyor gibi oldum. “MHP için elini taşın altına koyanlar niye dışarıda” dedim.

Genel merkezden birisi bana geri dönüş yapıp Y.’in ne muteber olduğunu, FETÖ kanalının önüne İstanbul il başkanının işgüzarlığı ile gidilmiş olduğunu bir saat anlattı. 

“Fetö’cü lâfı hangi sebeple Y. için söylendi” onu da bilmiyorum. Twitlerine bakıyorsun, karışık döneme ait bir tek satırı yok. Ya yazmamış, ya silinmiş. Tertemiz bir geçmiş.

Bir sürü dedikodu almış başını giderken, MHP’ye kaset kumpasını balladıranların kanalında ne işimiz var? Olabilir saf bir anına denk gelmiştir, diyeceğim birkaç ay sonra MHP’ye FETÖ saldırısı başladı. Burada diğer önemli başka ayrıntı, adını sanını duymadığım-ız bu partili arkadaşın Bahçeli sonrası genel başkan olacağı iddiasıydı, tüm öfkem de zaten o noktada patladı. Genel merkezde herkesle samimi, herkes onun arkasında, iyi de kim bu kişi?
***

Düzenlenen bir iftar yemeğinde, halâ MHP içinde bulunanlarla, “MHP, %4’e düştüğünde Bahçeli mecburen bırakacak, ele geçireceğiz, İP ile de birleşilecek” konuşması yapıldığı anlatıldı.(24 Haziran öncesinde) Anlatan bir başka ege ilinden. O iftarı Atilla Kaya vermiş, Oktay Vural’da oradaymış.

Demek istediğim, MHP içindeki kumpas birkaç koldan devam ediyor. Nerden anlıyoruz, MHP için hayatını sebil edenler gelecekte engel çıkarmasın diye farklı usullerle, kişiyi öfkelendirerek “kendi kararı” ile dışarı atılıyor.

e-mail: nevalkavcar@yahoo.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder