MİT
tırları davası “milli güvenlik” davasıdır. Hâl böyle iken, FETÖ- Soros- 5. Kol medya ve kendini bilmez
siyasetçiler ülkeyi öyle keşmekeşe
soktu ki, iyi-kötü karıştı. Oyski, hiçbir özgürlük “millet bekasının önüne
geçemez.”
Devletin tepesi stratejileri herkese
söylemek zorunda gibi abesle iştigal bir durum. Gerçekten, Türkiye aleyhine
adım atılmış olsaydı bugün “Mit tırları”nı konuşmuyor olurduk. Demek ki ABD menfaatleri dışına
çıkılmış.
O dönem
“özgürlük” rüzgârı şehvetine kapılmış, “istediğimi yaparım” deyip partisinden
bağımsız davranandan tutun, gerçekten devleti sıkıştırmaya” dönük bir dizi
açıklamalar yapıldı. Aradaki ince farkı elbette mahkemeler çözüme kavuşturacak.
İşin içinde çapanoğlu olmasa, ne Can
Dündar yurt dışına kaçar oradan serbest atışa geçerdi, ne de FETÖ’cüler bu
davanın avukatı konumunda olurdu.
Yine hep FETÖ diyoruz ama FETÖ’cülerin sicil amiri de elbette CIA. Tabanın kaçı
bu durumdan haberdar, haberdar olsa da zihninde vahameti ne kadar süzebiliyor
derseniz, halen faaller. Nasıl bir metotla beyinler iğdiş edilmiş bilmiyorum.
***
CHP’DE YER YERİNDEN
OYNUYOR, GENEL BAŞKAN SIR
İşte tam
da o dönemde CHP Aydın milletvekili Bülent Tezcan basın açıklaması yaptı.
Belgelerin elinde olduğunu söyledi. Eren Erden verdiği ifade ile “belgeleri
B.Tezcan’dan aldığını ama kullanmadığını” söylenmiş. Tezcan, birkaç ay önce “Her
namuslu siyasetçi, böyle bir belgeyi bulduğu zaman açıklar. Her namuslu
gazeteci böyle bir belgeyi yazar ve takip eder. Her namuslu siyasetçi de
söylediği sözün arkasında durur. Bu iş bu kadar basittir."
(Cumhuriyet) demişti.
Burada soru
E. Berberoğlu , Bülent Tezcan, Kılıçdaroğlu ve Eren Erdem..dahil olmak üzere
network’un tepe noktası neresi? Bülent Tezcan “belge bende” dediğine göre o
belgeleri kamuoyuna açıklanmak üzere ona kim verdi? (1) Cezaevindeki vekilin
rolü nedir?
Bülent
Tezcan kabak gibi ortada kaldığına göre o belgeyi ona kim verdi açıklamalı. O
açıklanan kişiye de nasıl geldiği netleşmeli. Eren Erdem’in hatırlayamadığı bir
günde, Bülent Tezcan’dan aldığı belgenin nerden geldiğini, Bülent Tezcan hatırlayabilecek
mi bakalım?
***
MİT TIRLARI NE
SİYASETİN, NE DE BASININ KONUSU DEĞİLDİR
Devleti terör örgütüne cephane
götürmekle suçlamaya “haber” diyenler CHP’de siyaset yapmakta. “Türkiye DAİŞ’e
silah götürüyordu” propagandası basın özgürlüğü değil devleti darağacına
sürüklemektir. O belgeleri teslim edeni ya da neden aldıklarını CHP açıklamaya
mecburdur.
Bu iş “Tayyip
gitsin de biz PKK partisi ile de işbirliği yaparıza benzemez.”
Can Dündar’ın belgeyi aldığı solcu
vekil, E.Berberoğlu, Eren Erdem, Bülent Tezcan…ve hep bir FETÖ’cülük suçlaması.
Ve hep bir suçu bir birine atma durumu.
CHP’de
bu işin muhatabı kimse çıkıp konuşmalı. Yollarda yürümekle bir yere varılmıyor,
problem çözülmüyor.
“MİT tırları” meselesi, ne
gazeteciliğin, ne de siyasetin konusu.
Eren
Erdem’in Zaman Gazetesine “genel başkanın talimatıyla gittim” deyişi, tam da “itirafçıları”
hatırlatacak cinsten. Bu problemi CHP çözmeli.
Torbadan
FETÖ çıktığında, herkes suçu başkasına atıyor. Kim kimi zorla böyle bir belge
almaya ya da FETÖ gazetesi önüne yollayabilir?
“Hırsızın hiç mi suçu yok?”
Kaynak:
(1) https://www.haberturk.com/tv/gundem/video/tezcan-isteyen-gazetecilere-o-belgeleri-verdim/489331
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder