Başlığını
atıp yazımı bitirdim ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuya değiniyor. Hayırsız
komşu insanı kap kacak sahibi yaparmış, bu vesile ile dolar baskısından
insanlığı da kurtarırız kim bilir?
Hiçbir devlete ait olmayan, ortak
para mümkün müdür?
Ortak sınır içermeyen.
***
DOLAR TEZGÂHI
Toplum “içinde
bulunduğumuz halden nasıl çıkılır” diye düşünürken “ortak dil İngilizce ve
ortak para birimi dolardan” nasıl kurtuluruz sorusu ile yakından bağlantılı bir
cevap bulunmak zorunda.
Türkiye,
istiklali için mücadele ederek ilerliyor. 1. Dünya Savaşında fiili işgale
uğradığı andan itibaren aziz vatanda oturmanın şartı her an teyakkuzda olmak.
Siyasi, ekonomik, dini ve tarihi olarak, yedi düvelin gözünü ayırmadığı bu
topraklardan bizleri sürmek için her fırsatı değerlendiriyorlar. Düşünebiliyor
musunuz 1. Dünya Savaşı Avrupalı devletler arasında başladı, en büyük paylaşım
bizim topraklarımızda oldu. Sanki “savaş” bizler için çıkarılmış kumpastı.
Ve 1. Dünya savaşı halen sürüyor.
Osmanlı bakiyesi topraklarda ve dahi ülkemizde PKK-FETÖ marifetiyle dökülen
kanın, kafamızı karıştırmalarının haddi hesabı yok. Irak, Suriye, İran derken emin
olun birincil hedef Türkiye.
Askeri
saldırının meşru olmayacağı, ayrıca netice alınamayacağı Türk Milleti için
geliştirilen türlü projeler içinde en etkili olan dinine diyanetine düşkün
toplumun cemaatler tarafından kıskaca alınması. Sosyal demokrat, liberal
olanlar içinde Sivil Toplum Kuruluşu denilen sosyal platformalar tesis edilmiş.
Henüz dışarıdan bakmakla
yetindiğimiz, çağımızdaki tüm teknolojik gelişmelerin ilk amacı “Dünyayı nasıl
sömürürüz” anlayışı. Beyinleri yönetmek, sosyal medya üzerinden toplumu algı
ile kışkırtmak, çeşitli yerlere yerleştirilmiş para tek değeri olan insanları
etki ajanı olarak kullanmak gibi her yönden sarıldığımız bu ortamda, daha da
önemlisi “boğaz savaşı.”
“İstanbul-Çanakkale
boğazından bahsetmiyorum.” Her şekilde yine oralardan kimseyi geçirmeyiz.
Sözünü ettiğim “ekonomik savaş.” Ortak dil İngilizce, ortak para birimi dolar
olduğu sürece bu kıskacı yaramayız. Öncelikle “milli hassasiyetin” arttırılması
şart.
***
ETKİ AJANLARINA DİKKAT
Yiyecek
bulamayınca çarıklarını yiyen ataların torunları olarak gözlerimizi akıllı
telefonlardan ayırıp, içinde bulunduğumuz hali görelim. Yedi düvelin, 7x24
izlediği ülkemizdeki insan hassasiyetlerini ölçtüğü, dayanma gücümüz test
ettiği bu ortamda tepemize atom yağdırarak neticeye ulaşamayacağını biliyor.
Şimdi
etki ajanları ile içerden kışkırtıp, dolar sopasını kafamıza indirip açlıkla
terbiye etmek istiyor. Yükselmesinin tek sebebi var, Türkiye’nin ABD
menfaatlerinden hızla uzaklaşması.
OHAL
kalktı diye şapkayı göğe atan iç-dış her kesim bilsin ki, vatan savunması dendi
mi üstümüze yoktur. Her şeysiz olabiliriz, vatansız asla.
Türk
Milliyetçileri ekonomi bilmez “güvenlikçi militarist politikalardan anlar”
diyenler, hodri meydan!!
Türkiye, İran, Çin ve Rusya’nın
öncülüğünde “doları” yenelim, diyorum.
***
MERAL HANIMIN YÜZ
GÜNLÜK EYLEM PLANI
İlk
onbeş gün, ABD’yi Hürriyet heykeli üzerinden sıkıştırma.
İkinci
onbeş günde, “Dünyanın tüm ayçiçekleri yüzünüzü bize dönün” şeklinde küresel
reklam.
İkinci
ayın ilk çeyreğinde, toplanan tülbentler arasında birinciyi seçme yarışması
düzenleme.
İkinci
ayın onbeş gününde, döviz bürosundan 1000 dolar almak ve İP’lileri de davet
etmek. Elden çıkarmakla değil, alarak doları yeneriz gibi bir strateji sunmak.
İkinci ayın son çeyreğinde Trump’tan,
Hürriyet heykelinin parasını istemek için “Ümit Özdağ başkanlığında, Şenol Bal,
Koray Aydın ve M.Dervişoğlu’nun Beyaz Saraya gitmesi.”
Geri
kalan günlerde, tülbent toplamaya devam edilmesi (iğne oyalılar tercih sebebi.)
12
Ağustos 2018 - Soma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder