24 Mart 2018 Cumartesi

Afrin ve MHP Kurultayı- Neval Kavcar

Neval Kavcar
Herkese merhaba,


Gündem yoğun. Afrin harekâtı ile başlıyorum. “ABD ile kapışmayın, girerseniz çıkamazsınız, kendi çocuklarınızı yollayın, Suriye’ye girdiniz, Afrin’e girmeyin” diyerek bir yandan PKK’ya kol kanat gerer gibi olup, öbür yandan yedi düvelin gözüne girme çabasında ki darbe artıkları Afrinzede oldu. “Zeytindalı harekâtına karşı çıkan” bunlar değilmiş gibi şimdi kutluyor ve “Afrin yetmez Fırat’ın doğusuna geçilsin” diyorlar.

Diğer mevzu “Esad ile görüşülsün” çıkışları. PKK-PYD’nin yerleştiği topraklar Suriye’ye ait. Lakin, unutulmasın ki cani Öcalan, yakalanmadan önceki ikameti, PYD’nin “kanton” oluşturduğu yerlerdi. Sonra, Suriye ve Esad mı var? Putin var. Afrin’i Esaf’a geri vermek, aynı kanlı yolu bir daha baştan yürümek demek bizim için.

ABD Rusları Suriye’den çıkarmaya azmedince, Rusya olup bitene göz yumdu. Stratejileri “biraz da Türkiye uğraşsın”dı. Şimdi bu uğraştayız. Rusya, Suriye’den olmamak için, PYD ekilip terör biçilmesini destekledi.

Afrin, sular durulana kadar Türkiye’nin güvencesinde kalmalı. Türkiye’deki Suriyeliler kendi topraklarına gönderilmeli. Ki zaten de devlet bunu yapıyor.

***

MHP Kongresi ile başlayan yeni hücum

2010’da kaset, 2016’da da yine FETÖ marifetiyle Y-MHP girişiminde bulunuldu. FETÖ’cü hakimler kurultay kararı verdi. Muhatapları bugün diyor ki “bana FETÖ’cü diyenin anlını karışlarım.” Alın karışlamayı bırakıp FETÖ’cü Burhan Yaz niye MHP’de 15 Mayısta kurultay olsun kararı çıkardı onun cevabı verilsin.

MHP lideri Devlet Bahçeli ve yanındaki bir avuç kahraman direndi. FETÖ’cü hakimlerin kurultay kararı vermesine karşılık, meselâ Avukat Yücel Bulut’un kelimelerle anlatılamayacak hukuk girişimleri, teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısı Şefkat Çetin’in akıllı manevraları, Cemal Enginyurt’un saldırının yönünü değiştirici atılımı, Başbuğ Pınarbaşı, Mehmet Müftüoğlu, Metehan Özkan, Ahmet Savaş Çolak tv programlarında ellerinden geleni yapması ve FETÖ’cü 15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesi ile MHP nefes alabildi.

MHP liderinin dik durması, yerini terk etmeyen il başkanları, onunla birlikte vuruşan Ruhi Ersoy, Erkan Haberal, Oktay Öztürk, Mehmet Günal vb.ler, sadece elini değil gövdesini taşın altına sokan cümlesinden Allah razı olsun. Ve elbette yer gök dua ile.

Devlet Bey açık kalp ameliyatına girerken, aklını yitirmiş gibi saldıranlar partilerini kuramadı henüz. Neyse efendim, konumuz MHP, onlar sırasını beklesin. Ve bir zahmet partilerini kurmayı becersinler önce, sonra konuşsunlar.

Afrin’e girme müjdesi, Çanakkale Zaferi yıldönümü, söylendiği tarihte olağan kurultayını gerçekleşmesi ile MHP 18 Marta salimen ulaştı. Ocak 2016’dan, 18 Mart 2018’e gelmek hiç kolay değildi. Çok badireler atlatıldı, acılar yaşandı. MHP, gitti gitti geldi.

Derken müthiş bir fırtına çıktı, cepheyi terk etmeyip vuruşan kadronun savrulduğu görüldü. Sebep? Kendileri de bilmiyor, şoktalar. Meselâ Yücel Bulut’un devre dışı kalma nedeni nedir? Şefkat Çetin ve diğerlerinin de. FETÖ ile mücadele edenler dışlanmış gibi algılanıyor.

18 Mart 2018, MHP üzerindeki oyunun bitiş değil başlama tarihi gibi duruyor. Buna dikkat çekmek isterim.

FETÖ’cü Kanaltürk önünde mücadele veren kişi ve ekibi de fazla sevinmesin.
MHP liderliği, yönetimi “orduevine giremediler ama Afrin’e girdiler” diyen kışkırtıcılık, bölücülük yapan zihniyete teslim edilemez. Kanaltürk’ün önüne gidip sözde basın özgürlüğü için polisle çatışma yapılan tarih 28 Ekim 2015. MHP’ye kumpas başlamadan birkaç ay öncesi. Ne bilelim birkaç ay sonra MHP’de zaten yönetim değişecek psikolojisinde olunmadığını.

FETÖ’nün “tüm siyasilerin desteğini alın” dediğinin iddia edildiği dönemdi. CHP gitti, HDP gitti ve MHP’de gitti oraya. MHP’ye 2010 kaset kumpasını kuranların Fetullahçılar olduğunu bilmeyen var mı? O halde FETÖ terör örgütünün basın özgürlüğü nedir?

Neyse efendim. Devlet Beye gönülden bağlı süpürülmüş gibi olanlar.. Orada zerre problem yok. Mevzu yönetimde söz sahibi olup olmamak da değil. 

Eğer; 2016 FETÖ muhasarası yaşanmamış, adı geçenler canlarını dişine takmamış olsaydı, şimdi bunları zaten konuşmuyor olacaktık. 

***

Doğan medyanın satılması yerinde olmuş. Amiral gemisinin, bundan sonra Türk karasularına giriş yapmasını bekliyoruz.
neval kavcar

1 yorum: